Scudo Sports

Ekonomik gidişat - TL değer kaybı - Hobinin lüks sınıfa girmesi

emrahozkan

Forum Bağımlısı
Kayıt
24 Ağustos 2011
Mesaj
861
Tepki
1.757
Yaş
48
Şehir
Ankara
Bisiklet
Cube
Arkadaşlar merhaba,

An itibari ile her türlü döviz ve altın değer kazandı, tl ise yine yerlerde, insanlar sürekli başı eğik nasıl geçineceğini düşünür durumda. Hayattan kimse zevk almıyor, sadece buna da şükür gibi savunmalar geliştiriyorlar. İnsanların suratları bembeyaz düzgün beslenemiyor, spor yapamıyor, sürekli depresyon ve korku halinde.

Orta halli bir yol bisikleti 1000 euro, kılık kıyafet desen para, beslenmene dikkat edeceksin, antrenman yapacaksın. Beslenme para ile antenman ise zaman ile, insanlar köle gibi çalışıyorlar, mesailer çok uzun, günde 5 saatini işe gitmek için otobüslerde harcıyorlar ...

Yakında doğalgaza, benzine, vergilere yine aşırı zamlar gelecektir. Ben özel sektörde çalışan bir mühendisim, elin Almanının Amerikalısının asgari ücretlisi kadar maaş alamıyorum. Üstelik adamların giderleri de bana göre düşük.

Bu hep böyle mi gidecek, bizler sağmal inek gibi sürekli sağılacak mıyız? Sürekli vergiler mi ödeyeceğiz? Bir bisiklet almak bile lüks mü olacak? Hobi sahibi mutlu insan olmak istiyoruz çok mu ? Neden karavanımıza atlayıp haftasonumuzu doğada geçirmeyelim? neden motosikletle seyahate çıkmayalım? Emekçi çalışan kesime bunlar hep haram arkadaş, gün geçtikçe de ekonomi kötüye gidiyor, dibe vuruyoruz.

Anamız babamız, bir ömür boyu çalıştılar, bir ev ve araba alabildiler ise ne ala. Bizleri okuttular, onlar da bizler de zannettik ki biz okuyunca daha iyi imkanlarımız olacak. 2500 lirayı göremeyen mühendisler, iş bulamayanlar, evlenemeyenler, geçim sıkıntısından boşananlar. Üniversitede bir bölüm tutuyor haydi 25 üniversiteye daha aynı bölümü açıyorlar, binlerce işsiz güçsüz umutsuz insan.

Bunun yanında, vurgun talan ve soygunla malına mal katan, porsche leri kapılara dizenleri de görüyoruz. Arkadaş bizim porsche ye binme derdimiz yok, orta sınıf 1.6 litre motoru olan bir taşıt almak istiyoruz, onu da bize layık görün, bir araba aldık diye ne bunun cezası bu kadar vergi olur mu? Ooo beyimiz araba almış ha! üstelik ailesi ile alışverişe gidecek bak seeeen? Hele ver bakalım vergileri, tüket bakalım en pahalı benzini, ben senin burnundan getirmez miyim o arabayı?

Bu ülke için hep iyimser olduk, vergimizi verdik, askerden kaçmadık, hep iyisi olsun dedik, başka ülkelere göç edip oralarda bulaşıkçı olmayı istemedik, ama geldiğimiz nokta nedir? Karı koca üniversite mezunu çalışan insanlar, karın tokluğuna çalışıyor. Bir bira markette 8 lira, balkonunda 2 bira içsen yanına bir avuç kuruyemiş yesen 20 lira tutar yahu. Gezmeyi tozmayı eğlenmeyi bıraktık artık geçiniz.

Gençlerin önünde hiçbir umut kalmamış, tek çare olarak yabancı ülkelere kaçmanın planı var herkesin aklında.
 
Scudo
Bir abimizle az önce aramızda geçen diyalog...

Ben: Abi senin evin deprem sigortası var mıydı?
Abi: Yok yaptırmadım hiç.
Ben: 2018'den itibaren mecburi olacakmış. Sen yaptırmasan bile elektrik faturana eklenerek otomatikman tahsil edilecekmiş.
Abi: ....
Ben: Abi?
Abi: Yav aslında güzel bir uygulama, herkeşin yaptırması lazım bu sigortayı.

Bu yakındığımız gidişat daha uzun süre bu şekilde devam edecek. 2019 seçimlerini kimin kazanacağını söylememe gerek var mı?
 
seçme hakkı bizde. Önümüze sandık konduğunda gerekli cevabı vermezsek sırtımıza semer vuran çok olur. Ha tabi şu da bi gerçekki ülkenin en şaibeli kurumu şu anda YSK. Ne dolaplar döndüğünü bilsekte birlik olup birşeyler yapamıyoruz maalesef. Dışarıdan et ithalatı. Angus ithalatı yapacağımıza yurdumuzdakileri değerlendirmeliyiz bence :D
 
Makina imalatı yapan bir firmada Satınalma müdürüyüm söylediklerinizi en çok gözlemleyenlerden biriyim doğal olarak. iki sene önce aldığım alüminyumun kilosu 11 TL. iken şu anda 15 TL. ye alıyorum en basiti. Yani ALLAH(C.C.) sonumuzu hayr etsin İnşaAllah. Karamsar olmak istemiyorum ama makina yapıp satmak bile yakında kalkabilir. Rekabet çok fazla, maliyetler çok yüksek ve müşteri portföyü sayılı. İşimiz zor.
 
Almanya için bir şey diyemem ama ABD süper güç bir ülke olduğu için, vatandaşlarına lüks bir hayat sunabilmesi kadar doğal bir şey yoktur. Türkiye'yi kimin yönettiğinin önemi yok aslında, önemli olan tek şey süper güç bir ülke olabilmektir. Bu da, tüketen değil üreten bir ülke olmaktan geçiyor. Mesela Apple bizim markamız olsaydı yani onu biz üretseydik şimdi her şey çok farklı olurdu. Eyyorlamam bu kadar.
 
@Anonim
Hocam aslında çok önemi var, eğer yöneticiler yönettikleri süre boyunca normalde üretilen ürünlerin de ithalatını sağlayacak kadar üretimi geriletmişse elbette ki vardır. İthal olmayan bir şey yok denecek kadar az.

Demin pazara gittim, öğrenciyim bakın. Gittim iki kişilik bir haftalık alışveriş yaptım. Ekstra olarak bir kilo balık aldım 12 tl.Toplamda 50 lira harcama yaptım ve aldığım şey patates, biber yeşillikler, az limon, mandalina, zeytin, balık. Bunların hepsi bir hafta akşam yemeğine yetmeyecek bile. Çok pahalı pazar fiyatları bile.

Pazar dedimde aklıma geldi, yaratıcısı olduğunu düşündüğü varlığı bile suçlayıp, hükümeti suçlamayacak kadar değişik insanlar da var bu memlekette :D Yağmur yağdırmıyor hökümet napsın :D
 
@emrahozkan guzel bir noktaya deginmissiniz.ust seviye bir bisiklet alayim dedim cannondale 2018 modellere baktim ikinci el araclara yöneldim ne geregi var bisiklete binmenin dedim hic degilse arac sahibi olurum dedim ve hevesim kacti.sorun fedakarligin herzaman emekçi insandan beklenmesi her taşın altına emekci insan elini koyuyor.benim vekilim 3 tl ye kebap yerken ben 44tl verdim dünkü alışverişimde.artik kararim kesin öldükten sonra organlarımı bağışlamıyorum.sagligimda kimseden yardim görmedim.ben ölüncede kimse naçiz vücuduma göz dikmesin arkadaş yeter artık.
 
@Ahmet Bilge Kaan AKIN anlıyorum ama benim kanaatim kim gelirse gelsin şu mevcut düzeni değiştirmek artık çok zor. Bunun en bariz örneği evinize yakın bir yerlerde kesin AVM vardır. Gidip bakınca anlıyorsunuz zaten sadece tüketim odaklı bir toplumuz. Anca hazır gelsin ve tüket. Ekonomi böyle ileriye gitmez ki. Tüketen toplumlar inanılmaz tembel oluyorlar. Hele son yıllarda elinde 6-7 bin lirası olan gidip araba alıyor bunu zaten hiç anlamıyorum amma araba meraklısı toplumumuz var. Şurada üretime odaklı elle tutulur iki şey var: birincisi hayvan ticareti, diğeri de bisiklet. Dünya markası olarak Nusret çıktı yıllar sonra :D ama bisiklette vasatın bile altındayız. Bari onu üretsek dünyaca ünlü bir marka çıkarsak o bile harika olacak ama yok maalesef. Yurtdışındaki markalar hepimizce malum zaten. Tabii ben ekonomi bazında konuşuyorum. Ekonomi ortalamanın çok üzerinde olduğu gün rahatlamalar olacaktır. Mesela şu an dolar 1 TL'ye düşse nasıl olur? İşte mesele bu konular diye düşünüyorum. Bu arada ithal konusunda da haklısınız.

@furkantrojka tamam, peki kim bizi süper güç yapabilecek? Var mı okyanus ötesinden gelip kafasına göre istediği her ülkede sömürge yapacak ve her istediğine karışacak bir lider? Türkiye'de öyle birisi olduğunu sanmıyorum. Apple gibi bir markayı çıkarmak için de ciddi anlamda üretici olmak gerekiyor. Kanaatimce de şu an böyle bir üretim ortamını sağlamak için uzun yıllar gerekiyor.
 
Meseleyi tek bir liderle niye çözmeye çalışıyorsunuz ki? Mesela yönetimle alakalı. Güney Kore ezelden beri mi büyük bir ülke? Son 30 senede geriden gelip bizi geçip gittiler.
 
Liderden kastım yönetenler işte onu lider diye tasvir ettim. Güney Kore ABD güdümünde istikrarlı olması gerek ki, Kuzey Koreleşmesin. Senden yana olanlara bir şey vermezsen neden senden yana olsunlar yani. Japonya İkinci Dünya Savaşı'nda iki tane nükleer yedi, sonra sadece bizi değil herkesi geçtiler. Şu anda ülkede bu ortamı sağlayabilecek kimse yok. Önce süper güç bir ülke olmadığımızı kabul edelim sonrası kolay.
 
üretim ekonomisi olamamanın,beton ekonomisi olmanın doğal sonuçları.üstelik temel varlıkları(cumhuriyetin kuruluşları) satılmış,kurumları çökmüş(herşey dışardan güzel gözüküyor) bir ülke ayakta yine de iyi duruyor.birbirimize düşmezsek çıkış yolu herzaman vardır.yeterki bilimsel metodların ışığından faydalanalım(Atatürk zamanın da bu yolu göstermişti).şimdi bu yoldan uzaklaşılmış görülüyor.siyaset üstü kuruluşlara ve toplum örgütlerine büyük görev düşüyor.krizin derinleşmesi beklenilmeden halk aydınlatılmalı ve doğru yolu bulmasına yardımcı olunmalıdır.o zaman herkes refah toplumunda aradığı mutluluğu bulabilir.
 
İlk maaşımı alınca kendime süper şeyler alacağım demiştim :) İlk maaşımı 2007 de aldım ve halen 2. el bisikletlere bakıp fırsat reyonunu takip ediyorum :) Döviz ve altın her yükseldiğinde moralim bozuluyor. Yıl sonlarına yaklaşınca kullandığım her türlü temel tüketim ürünlerine zam gelecek diye canım sıkılıyor. Kiram aralıkta zamlanacak :) Ev sahibine çok zam yapmaması için ricada bulunmayı düşünüyorum. Zamanında aldığım ama işime yaramayacak ürünleri kendi bisiklet grubumdakilere dağıtıyorum ki onlarda fazla para harcamasınlar. 4 senedir yol bisikletine geçmek istiyordum yazın doktor bir arkadaşın eski bisikletini 1200 TL maliyetle aldım. İçimde halen bir şeyleri eksik yaşıyorum gibi bir his var. 35 yaşına kadar kime oy verdiysem hep kaybetti :) Umarım bu kötü gidişat düzelir. ( Hiç sanmıyorum ) Sorunun ana kaynağını belli bir siyasi parti seçmeni olarak görmek de kolaya kaçmak gibi geliyor. Çoğumuz çoğu olumsuzluğa sessiz kaldık. Çoğumuz muhalefet yapmak için korkuyor yada sadece sosyal medya üzerinden iki paylaşım yapıp kendimizi rahatlatıyoruz. Öğretmenim ve öğretmenlerin büyük çoğunluğu SARI sendika diye tabir edilen Malum parti tarafından kurdurulmuş SENDİKAYA üye. Memura verilen zamdan tanıdığım kimse memnun değil ama tanıdığım çoğu öğretmen SARI SENDİKAYA üye. Neden o sendikadasın diye sorunca "Aman bana bulaşmasınlar da ne olursa olsun " tarzı çok cevap aldım. İnşallah bu durumlar düzelir ve her şey İYİ olur. Saygılar....
 
Gelişmiş bir ülkede, huzurlu bir vatandaş olabilmenin bazı evrensel gerekleri vardır. Toplumsal bilincinizde bu evrensel değerlere yer vermiyorsanız, karşılaşacağınız sonuç ve birikimlerinizde fazlaca sürprize yer yoktur.

İlk mesajımda daha umutlu şeyler yazmak isterdim...:)
 
Geri