Dünyanın yakın geleceği ve doğal yaşama adaptasyon süreci

Scudo

Yusufclp

Forum Bağımlısı
Kayıt
5 Temmuz 2014
Mesaj
702
Tepki
747
Şehir
İstanbul
İsim
Yusuf C.
Bisiklet
Dahon
@Ahmetgitar Sizin paylaşımlarınızı severek takip etmekteyiz.
Ankaranın toplu ulaşım sistemini bilmeyenler, Ankarada bisiklet kullanmanın İstanbul, Bursa, Çanakkale, Edirne vs gibi şehirlerden daha zor olduğunu bilmeyenler araba eleştirisi yapabilir. İstanbulda yaşıyorum ama burada da kolay değil bisiklet. Ankarada kısa bir süre kaldım. Ankarada daha da zor. Ahmet beyin bahsettiği güzergahlarda iyi havalarda bile bisikletle geçilmesi zor olmasına rağmen günlük 40-50 km leri görüyor.
Eleştirilerin dozunun biraz yüksek olduğunu düşünüyorum.
 

C.Biberci

Tulpar
Kayıt
1 Kasım 2015
Mesaj
1.864
Tepki
5.477
Yaş
43
Şehir
Bursa
İsim
Alp Tigin
Başlangıç
1991—92
Bisiklet
Trek
Bisiklet türü
Triathlon
Karbon salınımınada gerçek anlamda karşıysak asgariye indirmek anlamında toplu taşımaya (durum pek iç açıcı olmasada) yönelmeliyiz.
Ben bu sözümün arkasındayım ve olacağımda.
 

mariokaldato

En yeniden bir önce kayit olan adam
Kayıt
1 Ağustos 2015
Mesaj
10.978
Tepki
34.471
Şehir
Bursa
İsim
Raşit Cumhur Çakın
Başlangıç
1980—81
Bisiklet
Merida
Bisiklet türü
Şehir - Tur
@Ahmetgitar Ahmet beni hem otekilestirdin ( sizin gbiler diyerek...kim bunlar acikla)
Hem hakaret ettin ( zekami asagilamak ile ne demek ki " eger anlamaz isen baskalarindan yardim al " filan )
Kafanda beni bi profile oturttun ama ben o degilim. Hayalindeki de degilim. Ben gayet cagdas bi sekilde seni elestirdim ve asla net bi yanit alamamistim bu konularda simdi net yanit aldim dostum.

@mehmetsunu ben ahmete küstüm gel bi cay icelim caylar yine benden
 

murat85

Üye
Kayıt
3 Ağustos 2016
Mesaj
79
Tepki
68
Şehir
İstanbul
Bisiklet
Carraro
Bu tür ciddi konuları tartışmak fikir alışverişi yapmak bence yerinde. Kimse kimseye darılmasın herkesin bakış açısı yaklaşımı farklı. Tabi bunları paylaşırken de kırıp dökmemek lazım.
Malesef bilinçsiz nesiller yetiştiren, hak hukuk tanımayan, duyarlılığı olmayan insanların çoğunlukta olduğu bir toplum haline geliyoruz. Bunları söylerken çoğunlukla kendi tecrübelerimden yola çıkıyorum. Bunun yanında demokrasi insan hakları hukuk devleti hak adalet kavramlarının içi boşaltıldı. Güçlünün haklı olduğu bir düzen söz konusu yıllardır Türkiye'de. Bunu değiştirmek için neler yapılabilir bunları da tartışabiliriz.
Türkiye'nin yanında dünya da büyük sıkıntılar var yanı başımızdan başlayarak, savaş çanları çalmaya başlıyor. Malesef pek olumlu bir hava göremiyorum.
Böyle bir ortamda ve mevcut domestik ve global yapıyla dünyamızı iyi şeylerin beklediğini söylemek poliyannacılık olur. .
 

Fat1h

Forum Demirbaşı
Kayıt
4 Nisan 2013
Mesaj
491
Tepki
592
Şehir
İstanbul
İsim
Fatih ÇAKMAKCI
Başlangıç
1998—99
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Single Speed
Dünya 4,5 milyar yaşında, insanlık 7000 yıldır misafir. Bu kadar zaman sayısız misafiri ağırlamış ve doğallığını korumuş dünyanın geleceğini en küçük misafirler olarak tehlikeye soktuk. Ne acayip yaratıklarız ya. :)
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
788
Güzelim konu nerelere gelmiş. Hep aynı terane, hep aynı hüsran.

Tüketim deyince akla gelmesi gereken isimlerden biri, Thorstein Veblen. 1929'daki büyük krizi bizzat görmemiş ama öngörmüş bir iktisatçı. 1899'da yayımlanan The Theory of the Leisure Class (Aylak Sınıfın Teorisi adıyla Türkçeleştirildi) adlı eseriyle tanınıyor, en çok. Veblen, tüketimin gösteriş amacıyla da yapıldığını ileri sürerek, üst sosyal sınıfın ve bu sınıfa benzemeye çalışan diğer sınıfların sırf gösteriş amaçlı alışverişe yöneldiğini belirtir. Bizim burada kıyasıya eleştirdiğimiz aşırı tüketim üzerine ta 19. yüzyıldan sıkı bir eleştirel bakış sunar.

Veblen'in fikirlerini tanımak için kolayca okunabilecek şu makalenin linkini verip, metninden bazı aktarımlar ve alıntılar yapayım.

(link)

Gösterişçi tüketim, kişinin, çevresine statüsünü veya prestijini göstermek amacı ile yaptığı alışveriş şeklinde tanımlanabilir. Temel saiki, tüketilen ürünlerin sosyal çevre nezdinde prestij göstergesi olarak algılanmasıdır. Markalar, modeller, tasarım ayrıntıları ve teknik özellikler, prestij artırıcı unsurlar olarak tüketim sürecinde öne çıkarlar ve elbette rekabeti artırırlar.

"Veblen “aylaklığı”, zamanın üretici olmayan tüketimi olarak tanımlar. Bu bağlamda anlaşılmak istenen temel sorun, çalışmadan yaşayan bir sınıfın toplumun iç dinamikleri tarafından nasıl yaratıldığıdır. Veblen’e göre bazı toplumlar, barışçıl (ilkel), barbar (yağmacı toplumlar) ve parasal olmak üzere üç evre geçirir. Aylak sınıfın henüz oluşmadığı düşük gelişmişlik düzeyine sahip toplulukların gelenekleri ve kültürel özellikleri bu sınıfın, barışsever yapıdan savaşçı yapıya geçiş sürecinde ortaya çıktığını göstermektedir. Bu geçiş, yağmacılığın grup üyeleri için genel bir alışkanlık ve kabul gören bir tavır hâline gelmesi, insanın ve diğer varlıklara dair algılayışın savaşla şekillenmesi ve savaşmanın değerli görülmesi ile birlikte gerçekleşmiştir."

Üstteki paragrafta anlatılan toplum size de tanıdık geliyor mu? Devam edelim...

"Veblen’e göre geçinme, tüketimin hayatın sürdürülmesi amacıyla yapılmasıdır. Dolayısıyla, çalışmak geçinmek için zorunlu olarak görüldüğünden toplum açısından yararlı ve üretken bir faaliyet olarak vurgulanmıştır. [...] Ancak Veblen tüketimi, hayatta kalma boyutundan ileri bir noktaya gittiğinde toplumsal bir sorun olarak ele almıştır. Bireysel tatminin toplumsal bağlamda bir statü arayışı olması Veblen’in eleştirdiği noktalardan bir tanesidir. Zenginliğin, toplum yararına kullanılması yerine israfa yönlendirilip, bu davranışın her kesim tarafından da taklit edilmesi Veblen’in tepki gösterdiği bir husus olmuştur."

"Veblen, tüketimin amacının hiçbir zaman sadece biyolojik ihtiyaçların tatmininden ibaret olmadığını ileri sürmüştür. [...] Veblen, kültürel evrimin bir sonucu olarak “aylak sınıfın” ortaya çıkmasını mülkiyetin ortaya çıkışı ile ilişkilendirir. Varlığın “ekonomik özelliği çalışmamak olan ve zamanını üretken olarak kullanmayanların” yani aylak sınıfın ellerinde birikmesi, bu grubu el ile iş görmek zorunluluğundan kurtarır. Bu sınıftan olmak ve bu aidiyetle birlikte varlığa sahip olmak şerefli bir şey olarak görülür. Zira, emekten kaçış hem şerefli bir hareket sayılmakta, hem de terbiyenin gereği ve servetin kanıtı haline gelmektedir. Aylak sınıf, bu şerefli sınıftan olmalarını ve sahip oldukları varlığı ve gücü, farklılaşmış bir tüketim şekli ile gösterirler ki, Veblen bunu “conspicuous consumption” yani “gösterişçi tüketim” olarak tanımlamıştır. Bu gösterişçi tüketim, aynı zamanda varlığın ekonomik olmayan şekilde harcanması ile aylak sınıfın yerini ve statüsünü belirtmektedir."

"Veblen’e göre bir ürünün gösterişli olabilmesi ürünün nispi pahalılığının söz konusu olması gerekmektedir. Buna göre, toplumsal saygınlık hangi ürünleri satın aldığınızla ölçülmektedir. Veblen bunu “saygınlığın parasal ölçüsü” olarak ifade etmiştir. Bununla beraber [...] ürünün hem tüketici hem de diğer bireyler nazarında cazip ve estetik olduğunun kabul edilmiş olması önemlidir. Gösterişçi tüketime konu olan mal ve hizmetlerin, faydasından daha değerli olmalarının nedeni, onların “güzel ve pahalı” olmalarıdır. Örneğin, el yapımı altın bir kaşığın fiyatı on dolar olabilir. Fakat bu kaşık, fiyatı on ya da yirmi sent olan metal kaşıktan daha kullanışlı değildir. Temelde her iki kaşığın da kullanım amacı aynı olsa da, altın kaşığın kullanım amacı ile beraber değeri kat kat artmaktadır. Bu kaşığın değerinin artmasının nedeni, altının güzellik duygusu vermesi ve toplumsal saygınlık kazandırması olarak yorumlanmaktadır."

Şimdi bisikletlerimize ve bisiklet kültürüne bir de Veblen'in gözünden bakalım.
 

Ahmetgitar

Forum Bağımlısı
Kayıt
13 Ağustos 2015
Mesaj
1.284
Tepki
5.634
Yaş
44
Şehir
Ankara
İsim
Ahmet
@Candan Biberci
Sözünüze dair diyorum ki, gittiğim güzergahların bir kısmına toplu taşıma aracı yok. Yani Çayyolundan İncek e gitmek istiyorsanız dolmuş, otobüs, metro bulamazsınız.
Buralar da 1-2 km yollar değil. 10-15 km mesafelerdir. Bakın tekrar ediyorum, toplu taşıma yok. Yıllardır orada evler yerleşim var ama toplu taşıma yok. Ama Eryaman Ayrancı dersek işimiz kolay. Kızılay a kadar metro kalanını katlanır bisiklet ya da istersek yine otobüs ile gidebiliriz.
Bununla ilgili defalarca twit attık, Twitter mevcut. Uğraşıyoruz, Melih Gökçek bunu sağlamıyor.

@mariokaldato sizin gibiler derken ikide bir ama sen de araban sahibisin diyenlerdir. Cevap veriyorum bir ay sonra yeniden ne olacak senin o araba diye yine bir ileti geliyor. Net cevap almamış şimdi almışsınız. Oysa ki ben aynı cevabı verdim. Şimdi anlamış olmanız defalarca aynı şeyi okumuş olmaktan ileri gelmiş olabilir.
İki aydır bu başlıklar mevcut. Bir anda mı rahatsızlık verdi yol bisikleti ki bunu da anlattım, bisiklete spor olsun diye başladım ama ulaşım olarak hayatıma sokunca yol anlamsız geldi ve satacağım dedim. Ama sosyalistsin versene birine demek anlamlı mı? Sadaka kültürü demek değil ki sosyalizm. Ona rağmen eski telefonumdan, kullanmadığım gereçlere kadar, kimi zaman tanımadığım iş yerimdeki dar gelirli çalışanlara kışlık giyecek hediyesi alarak elimden geleni yapıyorum ki bunları burada yazdığım için bile şu an utanç içerisindeyim.

Geçen ön kamerası daha iyi diye elinde iphone 6 varken iphone 7 alacak işsiz arkadaşımla tartıştığımda bana sen de peynir yiyorsun hayvanlar nasıl koşullarda yetişiyor biliyor musun diyerek bana eleştiri yaptı.

Geçen samimi görüp otomobili neden satmakta zorlandığımı anlattım. Şimdi bana araban var eki ekii :)))) diyerek sorduğun soru sonrası ama arabayı babanlar iş durumu sebebiyle sana acıdığı için satmayı düşünmediğini yazmıştın diyorsun. Madem sebebini biliyorsun neden soruyorsun?
Ayrıca babam kalp hastasıdır 73 yaşındadır. Annem Her telefon edişinde yerimden sıçrarım, evlerimiz arası 24.1km ve acil durumda araba gerekiyor.
Arada bir araba onlarda duruyor acil durumlar için.
Özür diliyorum arabayı elimde tuttuğum için.

Bundan dolayı tüketim.karşıtı ve çevreci tüm yazılarımın da çöp olduğunu biliyorum.
Biraz saygıyı hak ettiğimi düşünüyordum.
Olmuyor ama.
Mehmet sunu geçen sordu aynı soruyu cevap verdim uzun uzun. Yanıt olarak benim gibi efendi adamın sorum karşısında sinirlenip sinirlenmeyeceğini merak etmiş sakin ve efendi kalmışım bunu görmüş cevap vermeme aslına gerek yokmuş.

Aynı soruyu bugün yine görüyorum.
Kimsenin karşısında denek hayvanı yok.
Ne yapmalıyım yaf bisikletine mercedes yazdın demek ki özenti adamsın eki eki ehehe mi diyeyim bu düzeyde mi yürüsün paylaşımlar???
Yazıyoruz alan alır almayan almaz, fikri olan yazar, rahatsız olan engel koyar.

Başka da sözüm yok.
Dediğim gibi paylaşım yapmayacağım. Rahat olabilirsiniz.
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
788
@Ahmetgitar Hocam, ben sizi desteklemek, çağrınıza katkıda bulunmak için makale tarıyorum, okuyup alıntılıyorum, siz moralinizi bozuyorsunuz. Yapmayın, buradayız, yanınızdayız.
 

mariokaldato

En yeniden bir önce kayit olan adam
Kayıt
1 Ağustos 2015
Mesaj
10.978
Tepki
34.471
Şehir
Bursa
İsim
Raşit Cumhur Çakın
Başlangıç
1980—81
Bisiklet
Merida
Bisiklet türü
Şehir - Tur
@Ahmetgitar ahmetcim biraz gerginiz sanirsam. O kadar ofkelenecek bi durum yok bence ama bu bile senin hassasiyetinden kaynakli oldugundan anliyorum ve ozur diliyorum. Ama her zaman ciddiyet ve dert iyi degil. Bazen kafan esince " mercedes yazmiş bisiklete ehehe eki eki " de demek guzeldir
 
  • Beğen
Tepkiler: murat85

mehmetlevent

Forum Demirbaşı
Kayıt
20 Mayıs 2016
Mesaj
530
Tepki
927
Yaş
49
Şehir
ankara
İsim
mehmet levent
Bisiklet
Sedona
latin amerikanın kesik damarları adlı bir kitap var. ispanyol ve portekizliler talan etmiş amarigayı ama ordan gelen altınlan gidip ingiliz kumaşı alaman bişeysi, hollanda başkabişeysi almışlar, har vurup harman savurmuşlar. geriye kala kala bir rio karnavalı kaldı yadigar. hemi ispanyolu hemi portekizi hemi berezillası ingilize amarigana dahi hollanda keferesine hala el açıyor.

gözü doymayan adamın şimdi gözünü ancak toprak doyurur. misal patagonyanın başkentinde bir belediya başkanı var. al len sana başkentin tapusu desek zaten benimki oolum başkent dicek o derece, al o zaman dünyanın tapusu desek gözünün göğe dikip ay yakın o da cepte de marsı da venüsü de isterim diye mızmız edecek. gördüm ben böyle adamlardan çok. tek kızı var 9 dairesi, al babam al ediyor. halbusi damat sürecek sefasını. ben biriktirmesin demiyorum ama paylaşmadıktan sonra biriktirmeye kenz etmek diyorlar ki bu kenz mevzuu islam da haram.

ben çıkamadım işin içinden. aç gözlüyü doyurmak zor, bildiğim bu.

eski kız arkadaşım da sosyalist komünist ateist bir sürü güzel özelliği bünyesinde taşımakta zorlanan biriyken bile biriyle bişi paylaşmaya ödü kopardı. üniversite öğrencilerine ver giysin dediğimde delik deşik yırtık pırtık şeyleri verirdi. halbuki, ölümün pasaportu hepimizin cebinde, azrail ha dese çıkarıp göstermek zorundayız (inanmayanları tenzih ederim, sizlere saygım sonsuz cidden), bu kadar biriktirmek neye.
 
  • Beğen
Tepkiler: mariokaldato

Kaan.Özçelik

Forum Bağımlısı
Kayıt
5 Ağustos 2014
Mesaj
774
Tepki
2.025
Yaş
53
Şehir
İstanbul
Bisiklet
b'Twin
O değil de başlık öyle bir hal aldı ki, paylaşımlarından halim selim bir Ankara beyefendisi olduğunu düşündüğüm @Ahmetgitar bile neredeyse çileden çıktı. Zor bizim işimiz.

ps. Başlık içinde bir polemik ya da tartışma konusu da ben olmak istemem, bu nedenle gelebilecek herhangi cevaba cevap vermekten kaçınacağımı şimdiden söylemeliyim. Herkese keyifli bir forum diliyorum.
 

mariokaldato

En yeniden bir önce kayit olan adam
Kayıt
1 Ağustos 2015
Mesaj
10.978
Tepki
34.471
Şehir
Bursa
İsim
Raşit Cumhur Çakın
Başlangıç
1980—81
Bisiklet
Merida
Bisiklet türü
Şehir - Tur
Sanki kazandigimiz paralar yetiyormus gbi nasil biriktirceksek artik anlamadim. Zulaci zihniyet tuhaf olur
Konuyla alakali degil ama ömrünü bi seyler biriktirmeye ( dolar altin avro vs ) adayan nice insanlar var hayati bu ugurda kendine zehir etmislerdir...
 

C.Biberci

Tulpar
Kayıt
1 Kasım 2015
Mesaj
1.864
Tepki
5.477
Yaş
43
Şehir
Bursa
İsim
Alp Tigin
Başlangıç
1991—92
Bisiklet
Trek
Bisiklet türü
Triathlon
@mehmetsunu
Seni bulacam:D
Erciyes'e maraton yapacağım desem inanırmısın ?? Seninde dediğin gibi ben bir Fiberciyim ve gözüm kara
Evet Allah'ın izniyle oraya gelecem ve seni bulacam:D
 

Ahmetgitar

Forum Bağımlısı
Kayıt
13 Ağustos 2015
Mesaj
1.284
Tepki
5.634
Yaş
44
Şehir
Ankara
İsim
Ahmet
@Candan Biberci merhaba, yeni geldim eve. Mesele eleştiriye kızmak bundan dolayı forumu terk etmek meselesi değil, tam tersi eleştiriye açık bir insanım.
Ancak buradaki olayın geçmişi var. @mariokaldato gibi yazarların eleştirilerine ben daha önce cevap verdim. Hatta beni savunan bir arkadaşıma da eleştiri gayet normal ben de kendimi eleştiriyorum diye yazmışlığımı da bu arkadaşlar görmüştür.
Ama senin de araban var bisikletlerin var sözüne karşı ben yazmıyorum foruma küstüm demedim gayet olgunlukla sebeplerini bir dosta anlatır gibi yine de iğneyi kendime batırarak anlattım. Tüketim karşıtı çevreciler başlığında iki kere aynı insanların eleştirisine aynı şekilde cevap verdim. Hatta yaf ben efendiliğini bozar mısın denemek istedim sözüyle bile karşılaştım. Sonra aynı tarzda eleştiriye sanki cevap vermemişim gibi kendin yap gönüllüleri başlığında cevap vermek zorunda kaldım. Siz görmediniz bunları belki de. Hatta bir seferinde yav ben de kendimi çevreci bilirdim emisyon bu kadar çıktı diye kendimi eleştirdiğim yerde bile alaya alındım.
Şimdi bir de bu başlıkta aynı sorularla karşılaşıyorum. Şimdi cevap vermesem soruyu ilk kez gören bir insan karşısında doğa düşmanı millete masal anlatan kişi haline geleceğim. Cevap verince de bir daha bir daha aynı kişiler aynı soruları soruyor. Bu sorulara aynı cevapları vermek bıktırıyor.
Düşünsenize geçen palamut başlığı açarken bile acaba biri gelir de şimdi oooo balık yiyor millete tutumlu olun diyor der mi diye düşünmedim değil. Tamam espri şaka iyidir ama espriye karşı karşındaki ciddi ciddi cevap veriyor ise o espriyi ikinci kez yapmayı doğru bulmam.
Mesela @mariokaldato mercedes yazmışsın diye gülebilirsin diyor evet gülerim. Ama karşımdaki insan ciddi ciddi cevap veriyorsa ben onun her mesajı altına aynı kendimce komik mercedes sözünü yapıştırmam. Yani ensede pis bir nefes gibi bir şey bu. Her paylaşımda espri mi yapalım? Sonra da ama sen de gül. Gülmek zorunda değilim. Gülmek amaçlı internet kullanacak olsam karikatür bakarım.DSC_1546.JPG

Şimdi fotoğraf koyuyorum,
Burası Anadolu Bulvarı. Dört şerit yol. Emniyet şeridi yok, bariyer sebebiyle ani durumda kaçabileceğiniz yer de yok. Bu yol 5-6km. Ankara inşaatı çok olan bir yer. Dev hafriyat kamyonları yanınızdan hızla geçer, geniş geniş yolda adeta yarışırlar. Yol dört şerit olmasına rağmen öyle dardır ki sürekli arabalar birbirine sürter. Hatta otomobille geçen yıl bir kamyon bana çok kötü bir şekilde çarptı bu yolda. Hani diyor ya insanlar, bisiklet yolu var ama araba park etmiş. Bisiklet yolu var ama şişe kırılmış. Ankara da bisiklet yolu yok. Şöylesi yolda bariyer olmasa yeter, acil durumda kendimizi dışarı atmak için, öpüp başımıza koyacağız. O derece. Ve yine bu yolda toplu taşıma yoktur. Bakın tekrar ediyorum TOPLU TAŞIMA YOKTUR. Ankara da birçok noktada olmadığı gibi. Olmadığı gibi hadi yürüyelim desen yürüyecek yer bile yok karayolunda yürürsün. Belediye herkesi otomobil almaya zorlar. Otomobil yoksa belirli yerlere asla gidemezsin. Mesela otomobilin yoksa Çayyolundan İncek e 10-15km yolu gidemezsin. Diyorsunuz ya toplu taşım kullanmalı, yok ki kullanalım! @Yusufclp anlatmış yukarıda. Ben işte en azından yağmurda zorunlu olarak kullanmak zorunda olduğum bu yolda yanımda 100km hızla giden kamyonların çamurunu yememek ve ani savrulmada onların altına girmemek adına otomobil tercih ediyorum.
Bu fotoğrafı bir saat kadar önce trafiğin olmadığı bir zamanda çektim.

Konumuz mariokaldato arkadaşımızın ama senin de araban var şeklindeki daimi sorusu sebebiyle bu hale geldi. Kendisi benden değil başlık sahibi ve paylaşımcı diğer arkadaşlardan özür dilesin.
 

mariokaldato

En yeniden bir önce kayit olan adam
Kayıt
1 Ağustos 2015
Mesaj
10.978
Tepki
34.471
Şehir
Bursa
İsim
Raşit Cumhur Çakın
Başlangıç
1980—81
Bisiklet
Merida
Bisiklet türü
Şehir - Tur
@Ahmetgitar Ahmetcim senden ve konu basligindaki herkesten ozur dillerim. Bi anlik dangarozluguma geldi takilayim dedim sonra basladik didismeye :) kusura bakma. Bi daha bu konu asla gundeme gelmeyecek zira ben.kosloca bir mersedes sahibiyim ehehehe :D
 
  • Beğen
Tepkiler: Yusufclp

mehmetlevent

Forum Demirbaşı
Kayıt
20 Mayıs 2016
Mesaj
530
Tepki
927
Yaş
49
Şehir
ankara
İsim
mehmet levent
Bisiklet
Sedona
35 yıl evvel pazardan muzu ayda bir yarım kilo anca alabilir o muzu da filenin en altına gözükmesin diye saklardık. Alan vardı alamayan vardı çünkü. Ayıp olmasın diye bir ar damarı vardı. Çatlayan o damar. Daha abartılısını edinmek ve bunu ulıortalamak güncel tabirle in ne
@Ahmetgitar


Ankaranin otobanlaşmasına canlı şahitim. Sebebi kişi ise aligopterlen geziyor havadan. Ayrancı dan çıkar eskişehir yolundan odtü ye girer 1 tur atar geri dönerdim bisikletle. Ne zamana kadar , 1071 köprüsü yapılana kadar. O yolun imarı 1999 öncesine dayanır yani chp zamanına. Bazen de Eskişehir yolu anadolu bulvarı istanbul yolu Tandoğan kızılay ile uzun bir tur atardım. Artık ankara otoban. Bisiklet yolu değil banket bile yok. Sanki arabalar yaşasın diye düzenlenmiş bir şehir. İnsanların tek anlamı o arabaları ordan oraya götürmek. Çok yazık
 

Kuzey Ege

Forum Bağımlısı
Kayıt
30 Temmuz 2015
Mesaj
3.596
Tepki
10.276
Şehir
İstanbul
İsim
Murat Gökhan
Başlangıç
1980—81
Bisiklet
Diğer
Bisiklet türü
Dağ bisikleti
Harika paylasimlar ve yorumlar var. @Ahmetgitar ve @mariokaldato arkadaslarimizin ise takip ettigimiz tatli bir atismasi var :) sahsim adina konusuyorum, her ikinizin de degeri farklidir ve paha bicilemez.
Tartisabilmek de ayri bir yetiskinlik gostergesidir.
Konu planli tuketim kulturu ile ile ilgili baslik ile paralel seyretmeye basladi. Konularin birbiri ile ilintili olmasi da sanirim bu sonucu dogurdu. Su bir gercek ki sorunun kokeni belli ve hepimiz bu konuda ufak tefek nuans farkliliklari olsa da hem fikiriz.

Aslinda basligi acmamdaki amac, bir gun evsiz kaldigimizda, bombalar yagmaya basladiginda, daglara saklanmak zorunda kaldigimizda yani o taslarla sopalarla yapacagimiz savastan bir onceki savasta bir sekilde hayatta kalabilmek ve yakinlarimizi koruyabilmek icin dogayla daha barisik olmamiz gerektigini vurgulamakti. Ve bunun bir gereklilik oldugunu, dogal selleksiyon surecinde hayatta kalan ve neslini devam ettirebilen canlilarin bu adaptasyona sahip olanlar oldugunu ifade etmekti.
Bu konuda neler yapabiliriz, toprak ana ile butunleserek gercek evimizdeki dogal hayata adapte olmayi nasil ogrenebiliriz bu konuda sanirim hepimizin bilgiye, teoriye ve pratige ihtiyaci bulunmakta. Gerci insan zeki bir varlik, zor durumda kaldiginda ortamdaki doneleri kendi lehine cevirebilecek hareket kabiliyetine farkinda olmasa da sahip, ancak surecin kisalmasi adina sanirim arasira kendimizi test etmekte fayda var.

Hayatimin 15 yillik kadar kismi isim geregi ege bolgesinin dag koylerinde gecti. Bu bolgede ben sarp kayaliklarin arasinda, dik tepelerin yamaclarinda, ulasimi zor kus ucmaz kervan gecmez köyler gördüm. Buralarin halklariyla konustugumda bu köylerin buralarda konumlanmis olmalarinin, yuzlerce yildir bolgede yasanan savaslar, soykirim riskleri, merkezi yonetimin turkmen nufusa olan baskilari sonucunda yore halkinin mecburen buralarda yasamlarina devam etmeyi tercih etmeleriyle alakali oldugunu ogrendim. Sanki bu durum bu insanlarin genlerine islemiş. Belki de buralarda yasamayi ogrendikleri icin hayatta kalabildiler.
Ayni durumun karadeniz ve akdeniz bolgelerinin daglik kesimlerinde de gecerli oldugunu dusunuyorum.
Sanirim daglik bolgelerde yasayan halklarin töre ve gecmislerine daha bagli olmalari ve hayata karsi daha sert ve dik olmalari bu etkenler ile baglantili.
 

C.Biberci

Tulpar
Kayıt
1 Kasım 2015
Mesaj
1.864
Tepki
5.477
Yaş
43
Şehir
Bursa
İsim
Alp Tigin
Başlangıç
1991—92
Bisiklet
Trek
Bisiklet türü
Triathlon
@Ahmetgitar
Diğer konulardada sizi taktir ve desteklediğimi belirttim.
Keşke herkrs sizin gibi bir tutum içerisinde olsa.

Kullandığınız yollar sıkıntılı bunuda anlıyorum ve iş gereği vasıta sıkıntısı sebebiyle araç kullanımıda vacib oluyor.

Değerli hocam hepimizin görüşü bir şeylerin iyi olması ve sürdürülebilir olması ama bazen farklı bir yorum konunun gidişatını değiştiriyor.
Ben kırıcı olduysam özür dilerim.
Daha evvelki başlıklarda yazılanları tam anlamıyla okumamış olmamda benim eksiğimdir.
Saygılar.