Size bir fıkra anlatayım...
Eşek ile karga, uçakla seyahat ediyorlarmış. Oturdukları koltuklarda "hostes çağırma düğmesi" varmış. Karga basmış düğmeye. Hostes gelmiş, "Buyrun, ne istemiştiniz?" diye sormuş. Karga da "Hiçbir şey istemiyorum. İ.nelik olsun diye bastım düğmeye" demiş.
Aradan 5 dakika geçmiş, karga yine basmış düğmeye. Hostes gelmiş, "Buyrun?" Karga "Hiiiç, i.nelik olsun diye basmıştım". Üçüncüye yine aynı diyalog, "İ.nelik olsun dediydim..."
Hostes bu sefer soluğu pilotun yanında almış, demiş "Böyle böyle". Pilot da "Bir daha yaparlarsa bana haber ver, uçaktan atayım bunları".
Eşek de kargaya özenmesin mi? Bu sefer eşek basmış düğmeye. Hostes gelmiş, "Buyrun Eşek bey?" Eşek pis pis sırıtarak "Bir şey yok, i.nelik olsun diye bastım".
Bu sefer hostes pilota bir işaret çakmış, pilot da düğmeye basıvermiş. Eşekle karganın oturdukları koltukların altındaki kapak açılmış, iki kafadar da kendilerini boşlukta süzülürken bulmuş.
Tabii karga hemen başlamış kanat çırpmaya, ancak eşek serbest düşüşe devam... Can havliyle bağırmış eşek, "Karga kardeş, yardım et bana! Ne yapacağım ben şimdi?"
Karga hiç oralı olmamış, cevabı da yapıştırıvermiş: "Kanatların yoksa, i.nelik yapmayacaksın!"
Kıssadan hisse: Kanatların (Güçlü, üreten bir ekonomi, sağlam döviz rezervleri, yetişmiş insan kaynağı) yoksa, i.nelik yapmayacaksın. Sağda solda millete kabadayılık taslamayacaksın. Yarın müzakere masasına oturacağın, yüz yüze bakacağın, hatta borç istemek zorunda kalacağın adamlara racon kesmeyeceksin. Yaparsan, işte böyle serbest düşüşe geçersin ve kimse de seni kurtarmaz.