İktidarın ABD ile rahip Bruson davası üzerinden bu denli inatlaşması ve restleşmesi, aklıma 2001'deki anayasa kitapçığı krizini getiriyor.
O dönemde de, ekonomik kriz artık önlenemeyecek noktaya gelince, krizin patlak vermesinin bütün suçu, Atatürk'ten sonra belki de bu ülkenin gördüğü en düzgün, dürüst ve namuslu cumhurbaşkanı olan Ahmet Necdet Sezer'in üzerine yıkılmıştı.
Şimdi de benzer bir durumla karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. Ekonomide geri dönülmez noktayı çoktan aştık. Önce finans sistemimizi, hemen ardından da reel sektörümüzü vuracak, binlerce şirketin iflasına, yüzbinlerce insanın işsiz kalmasına sebep olacak krizin önlenebilmesi mümkün gözükmüyor. İşte bu yüzden iktidar sahipleri, rahip Brunson davası üzerinden olayı bir milli mesele, milli mücadele, ABD'ye karşı dik durma gibi soslarla süsleyip, ekonomik kriz patladığında tüm suçu ABD'ye, dış güçlere yıkmaya ve kendi sorumluluklarını gizlemeye çalışacaklar.