Corona virüsü (Covid-19)

(link) Bugün 107 vefat var.Önümüzdeki 3 günün ortalaması 110-130 arası gider tahminimce. Ben gargara yapıyorum, üstüne bir de deniz suyunu burnuma çekiyorum.

5G Teknolojisi Coronavirüs (Covid 19) mu yayıyor?


Covid-19 salgını pandemi yapmış, tüm dünyayı kasıp kavururken, 5G teknolojisinin bu pandemiye neden olduğu konuşuluyor. Aslına bakılırsa, dünyanın karşı karşıya olduğu takip ve tedavisinin henüz belirsizliğini koruduğu, tüm dünyanın hastalığın aşısını aradığı bu yeni tip virüse karşı komple teorileri de yaygın bir taraftar kitlesi toplayabiliyor. Koronavirüs'ün 5G teknolojisinin yardımıyla yayıldığı yönündeki komplo teorisini bilim insanları hiç bir gerçekliği olmayan bir saçmalık olarak tanımladılar.

Bu komplo teorisi ilk kez Ocak ayı sonlarında ABD'deki ilk koronavirüs vakalarının açıklandığı döneme rastlayan Facebook paylaşımlarında görülmeye başlandı.

Teoriyi dile getirenler kabaca iki kampa ayrılmış görünüyor:

• Bir grup 5G'nin insanların bağışıklık sistemini bastırdığını ve insanları virüs karşısında korumasız bıraktığını iddia ediyor
• Diğer grup ise virüsün bir şekilde 5G teknolojisi kullanılarak yayıldığı iddiasında

BBC'nin bu iddiaları sorduğu bilim insanlarından İngiltere'deki Reading Üniversitesi hücresel mikrobiyoloji uzmanı Dr Simon Clarke, bu savları "tam bir saçmalık" olarak nitelendirdi.

5G teknolojisi sağlık için tehdit oluşturuyor mu?
5G teknolojisinin sağlık tehdidi oluşturduğunu öne süren çok sayıda hikaye, daha henüz koronavirü salgını ortaya çıkmadan önce sosyal medyada yayılmaya başlamıştı.

Bu yılın başlarında, Uluslararası İyonlaştırıcı Olmayan Radyasyondan Korunma Komisyonu (ICNIRP) bir yıl süren kapsamlı bir araştırmanın sonucunda, 5G teknolojisinin sağlık tehdidi oluşturduğu iddialarını reddetti ve cep telefonu şebekelerinin kanser ya da başka hastalıklara yol açtığına ilişkin bir kanıt bulunmadığını açıkladı.

Ancak buna rağmen asılsız haberlerin yayılması daha da hızlandı.

Öyle ki söylentiler şirketleri kaygılandırmaya başladı ve İngiltere'de Dijital Teknoloji, Kültür, Medya ve Spor'dan sorumlu bakanlık da bir "böyle bir bağlantıyı kanıtlayan inanılır veri bulunmadığı" yolunda açıklama yaptı.

Virüsler insan ya da hayvanların hücrelerini ele geçirerek, bu yolla çoğalıyorlar. Buna enfeksiyon diyoruz.

Virüsler canlı olmayan zeminlerde uzun süre yaşayamıyorlar. O nedenle bir yolla başka bir canlı organizmaya atlamaları gerekiyor.

Bu da koronavirüste genellikle enfekte olmuş bir kişinin öksürük ya da hapşurukla havaya saçtığı zerrecikler yoluyla gerçekleşiyor.

Koronavirüsün gen yapısı onun hayvanlardan insanlara atladığını, oradan da insandan insana geçmeye başladığını gösteriyor.

Birer dal alır mıyız?

Azîz nesin i okurken lisede, amma geri zekalı bu herif bu saçmalıkları neresinden uyduruyor der kızardım kendisine. Onun yazdıklarının hepsi başıma geldi. Evet iyi bir yazar değil, kaynağı zengin.

Sonra bilim kurgu filmlerinde, bugünleri izlerken evet ama iyi sıkıyorlar diyordum.

İşin acısı ne, hepimiz birer istatistik birimiyiz. Ölenler yüzde bilmem kaçın içine girecek, kurtulan diğer tarafa, hiç bulaşmayan diğer sayıların içine. Şu satırlar yazılırken dünyada açıklanan 1.990.000 hasta vardı. Sadece 15 günde 1 milyondan 2 milyona çılan tespit edilmiş, rakam haline gelmiş hasta.

@Mehmet Metin Levent kaynağın zengin olması değil, kaynağı okuyabilen önemli... Yaşar Kemal. Aziz Nesin, Fakir Baykurt..... Bunlar kaynağı iyi okuyup aktarabilen yazarlar

@Mehmet Metin Levent , Aziz Nesin çok iyi bir mizah ustası ve çok önemli bir aydındır.
Yüzlerce ülkede okunur, bizden sonra da okunacak, dünya edebiyatında yerini zaten almıştır.
Yerelden evrensele çok zekice bir kurgu ve yalın bir dille yazmıştır.
Ki en zor olan en sade olabilmek, herkesin anlayabileceği tarzda yazabilmektir..
Madımakta onu yakmaya çalışan zihniyeti aklayanlar bugün hangi aymazlık içindedir acaba ?
Bugün mizaha tahammül edemeyenlere karşı bir Aziz Nesin, bir Levent Kırca neden çıkmıyor ?
Çünkü korku salgın hastalığı en efektif virüstür....İnsanlar gölgesinden korkar hale geldi, ne yazık ki sindirildiler..
Aziz Nesin, toplumun en sevdiği komedyen olan Kemal Sunal'ı meşhur eden metinlerin yazarıdır.
Onu hep insanımızın zekası üstünden yaptığı alegori ile anımsamak isteyenler, boyunca yazdığı kitapları da görmezden gelme kolaycılığına düşüyor...
Onu ve tüm gerçek edebiyatçıları ( iktidar yalakalığı yapmayan, ikbal peşinde olmayıp halkın yanında olanları ) saygı ve özlemle anıyorum....

(link)

Hala maske yok... Delirmemek elde değil bir de başarı gibi itiraf ediyorlar...

metinnitem1 demiş ki:

Hepsini görüntüle...

(link)

Aklı başında bir ülkede bu adamın tutuklanması ve hapse atılması gerekirdi.

bankadaki işlemim için bütün evraklarım tam olmasına rağmen yapılmadı ve kendi şubeme gitmem söylendi sağlık ocağı kuyruğundaki insanlar küfürlü kavga ettiğine şahit oldum sessiz huzurlu mahallede korna sesleri yankılanmaya başladı ve ilk defa bir araca vurup kaçıldı sahilde hafta içi yürüyen birinin polisi parmağını sallıyarak azarladığını gördüm yine sahilde hafta içi oturanları uyaran polisi kimsenin umursamadığını insanların psikolojilerinin sınandığı bu dönemde umarım polis anlayışını yitirmez

metinnitem1 demiş ki:

Birer dal alır mıyız?

https://twitter.com/x/status/1249713002330415106

Hepsini görüntüle...

Geçenlerde adı "Salgın" ya da "Virüs" olan bir film izledim. Amerikan yapımı, iyi oyuncular var. Bu korona olayıyla benziyormuş diye hanım aradı, buldu, açtıydı. Benzeyen yerleri var, doğrudur. Hatta bu dayı gibi bir adamda "bilmem ne çiçeği virüsü iyi ediyor" diye zengin oluyordu. Sonra adamın hiç hasta olmadığı anlaşılıyor 😅.

Anonim demiş ki:

https://twitter.com/x/status/1250793465769844737

Hepsini görüntüle...

bu salgın bünyesi güçlü değilde aklı kıt olanları etkilese keşke,

Anonim demiş ki:

https://twitter.com/x/status/1250793465769844737

Hepsini görüntüle...

Açıkcası bu iyi mi kötü mü bilemiyorum. Mesafeye biraz dikkat edilse aslında iyi bile olabilir.
Düşünüyorum da insanlar 1-2 ay eve tıkılınca kilo,kolesterol,kalp-damar,şeker,tansiyon vs. den şikayetler hatta ölümler artacak.
Özellikle evden çıkmaları tamamen yasak olan yaşlıların ölüm oranı ciddi derecede artacak. 20 yaş altı gençlerin sağlığı belki ömür boyu bozulacak.
Özellikle 10-13 yaş arası çocukların kilosu geri kalan ömürlerindeki yağ hücrelerinin sayısını belirliyor bu da ne kadar hızlı/yavaş kilo alacaklarını etkileyecek.
İşe gidememe yüzünden intihar edenler veya bunalıma girenlerin sayısı fırlayacak.
Şuan yeterli bilgi yok ama corona 1 öldürecekse, eve tıkılmak 3-5 öldürecek.

resmi kayıtlara göre 2 nisan 2020 tarihinde, toplam enfekte kişi sayısı 18135...
bunlar kuluçka dönemi geçmiş, semptomları gösterdiği için testleri gerçekleştirilmiş ve resmi olarak hasta ilan edilmiş kişi sayısı...

16 nisan itibarı ile;
2 nisandan 16 nisana kadar ölüm sayısı : 1287
şu an mevcut iyileşen hasta sayısı : 7089
mevcut entübe sayısı : 1040
yoğun bakımdaki hasta sayısı :1854

yani hakkında bilgi sahibi olduğumuz toplam kişi sayısı : 11270

2 nisanda resmi olarak hasta olan 18135 kişiden 11270 kişi hakkında resmi olarak kayıt var. ki bu resmi kayıtların bazıları daha sonraki hastalar için de olabilir, ama tamamını 2 nisanda hasta olanlar içinmiş gibi düşünüp olabildiğince sayıyı azlatmaya çalışalım.

peki aradaki 6865 hastaya ne oldu??? bu kişiler 14 gündür iyileşmedi, entübe veya yoğum bakımda da değil... ölüm de gerçekleşmedi...
en düşük sayı olarak, semptomları gösterip hastaneye test yapılan 6865 hasta hakkında şu an için bir bilgi yok... 14 gün sonunda, bu kişiler halen hasta ve hastanede tedavi mi görüyorlar, evlerinde karantinada mı? yoksa iyileştiler ama kayıt altına mı alınmadılar?

sayılar arttıkça, bu hakkında bilgi olmayan kişi sayısı da artıyor...

( yoksa ben hesapta hata mı yapıyorum? )

@Noldor Bu soruyu bende çok defa kendime soruyorum... ama şöyle bir örnekte söz konusu, şu tv programcısı, 20 gün yoğun bakımda kalmış uyutularak.
Hastalıkla alakalı hala yeterli tecrübeye sahip değiliz yada sunulan tedavi herkeste aynı etkiyi yaratmıyor.
4 günde iyileşende var 20 günde de ama bugün mesela taburcu olan hasta sayısı 1000 in üstündeydi.
Bu plazma tedavisiyle birlikte ilerleyen dönemde günlük bazda taburcu olma sayısında ciddi yükseliş bekliyorum...

Aşı için laboratuara kapanmış bilim insanımız 1 saat kadar önce bir ilaçtan bahsetti sosyal medyadan. Bu ilaç zaten kullanılan bir ilaç. Dornaz alfa etken maddeli, pulmozym piyasa ismi olan bir ilaç. Bu ilacı yakından biliyorum. Akciğerlere gerçekten iyi gelen bir ilaç fakat bu ilaç akciğerlere doğrudan verilir. Entübe hastalara uygulanıyor yani öyle eczaneden alıp mideye gönderilemez. Bir de yetişkinde nebülizatörle kullanılabiliyor sanırım. Umarım iyi gelir covid li vakalara. Fakat bizim aşıyı üretmesi için beklediğimiz Ercüment beyden, kısmi işe yarayabilecek ilaç duymak tıp camiasını hiç tatmin etmedi. Zaten bahsedilen ilaçtan çok daha etkili ilaçlar zaten şu an aktif olarak kullanılıyor sahada.

Yukarıda rakamlar var. Hergün 5 bin 6 bin yeni vaka tespit ediliyor. Bu rakam hiç az değil. Lütfen evde kalalım. Kendimiz riskli grupta olmayabiliriz, fakat taşıyıcı olarak bir çok insanın hayatına mal olabiliriz. Bu açıdan da olaya bakmalıyız. Sabır biraz daha sabır diyorum.

@efaruk 1 ayın sonunda aşını keşfedip ertesi güne hastalara uygulamasını mı bekliyorsunuz? Kaldı ki aşı bulunsa bile bunun kullanıma başlatılması en az 6 ay..

Bu hastalıgı vücut sistemi kuvvetli olanlar yatarak bile hastalıgı atlatabiliyor zaten veya plazma tedavisiyle, şuan görünen o. Kronik hastalıgı veya yaşı fazla olup bağışıklık sistemi güçsüz olanlar için hala tedavi bulunamadı. Maksatlarıda bu, virüsü kontrol altına alıp sonrasında bitirebilmek.

Hergün 4 5 bin yeni vaka tespit ediliyor evet az bir rakam değil ama, kişiye göre doğru tedaviyle birlikte, ne zaman taburcu edilen hasta sayısı, yeni vaka sayısını geçer ozaman biz bu hastalığa karşı 1-0 önde deriz.

efaruk demiş ki:

https://twitter.com/x/status/1250889637171810304

Aşı için laboratuara kapanmış bilim insanımız 1 saat kadar önce bir ilaçtan bahsetti sosyal medyadan. Bu ilaç zaten kullanılan bir ilaç. Dornaz alfa etken maddeli, pulmozym piyasa ismi olan bir ilaç. Bu ilacı yakından biliyorum. Akciğerlere gerçekten iyi gelen bir ilaç fakat bu ilaç akciğerlere doğrudan verilir. Entübe hastalara uygulanıyor yani öyle eczaneden alıp mideye gönderilemez. Bir de yetişkinde nebülizatörle kullanılabiliyor sanırım. Umarım iyi gelir covid li vakalara. Fakat bizim aşıyı üretmesi için beklediğimiz Ercüment beyden, kısmi işe yarayabilecek ilaç duymak tıp camiasını hiç tatmin etmedi. Zaten bahsedilen ilaçtan çok daha etkili ilaçlar zaten şu an aktif olarak kullanılıyor sahada.

Yukarıda rakamlar var. Hergün 5 bin 6 bin yeni vaka tespit ediliyor. Bu rakam hiç az değil. Lütfen evde kalalım. Kendimiz riskli grupta olmayabiliriz, fakat taşıyıcı olarak bir çok insanın hayatına mal olabiliriz. Bu açıdan da olaya bakmalıyız. Sabır biraz daha sabır diyorum.

Hepsini görüntüle...

Valla eğer "laboratuvara kapanmak" derken Journal of Experimental Medicine'ın 16 Nisan'da yayınladığı şu aşağıdaki araştırma sonuçlarını Türkçe'ye çevirmeyi kastediyorlarsa eğer, kendilerini tebrik etmek lazım. Ne alaka ise "aslında bayram günü açıklayacaktık ama erken açıklıyoruz" dedikleri ilacın ismi, daha doğrusu etken maddenin ismi, aşağıda neredeyse tamamı ABD'li araştırmacılardan oluşan (aralarında malesef Türk yok) ekibin 7 Nisan tarihinde dergiye gönderdiği araştırmanın içerisinde, Covid-19 hastalarının akciğerlerinde biriken mukozayı temizlemek için potansiyel bir ajan olarak tavsiye ediliyor. Neyse ki aralarında ingilizce bilenler varmış ki bu dergiyi laboratuvara kapanıp okuyorlar. Bu da bişey. Bu arada link:

(link)

Keşke "biz bulduk" diye masal anlatmadan gerçekten bir şeyler bulmaya çalışsak ve bulunca "biz bulduk" diye bütün dünyaya duyursak. Başkasının çalışmasını çalıp ana haber bültenlerinde şov yapmasak.

Kaldı ki bilimsel bir araştırmanın/çalışmanın ilerleme veya sonuç kısmına dair verilerin, hele ki bir “hipoteze” dair verilerin açıklanma yeri sosyal medya kanalları değildir -her ne kadar ilerleme kaydetmişlerse dahi- ve bu yöntem bilimsel çalışmanın basamakları arasında da değildir. Kara borsası, sahte ilaç üreticisi (maskelerde bunu gördük), umut bezirganları ortalıkta yeterince geziyor, bu tür detayların vereceği hasarın iyi hesap edilmesi gerekiyor. Bir profesyonelin heyecanı anlaşılabilir belki ama bu denli bir hata yapması en hafif tabirle üzücü.

Dr.Ercüment Ovalı'nın 3 Nisan'da "Plasma tedavisi ve aşı ile ilgili" açıklamaları aşağıdaki linkte...
Bu açıklamalarından sonra,bazı Üniversitelerden "virüsü izole ettik vb.gibi" açıklamalar ard arda gelmişti.Böyle yoğun bir salgın ortamında bile, Covid-19 tedavi yöntemleri geliştirme-araştırmaları ile ilgili,ülkemizdeki çalışma grupları arasında garip? bir rekabet var...

Burada; 5 ayrı çalışmaları olduğundan bahsediyor.Sanırım bir tanesi de "Dornaz alfa" etken maddesi içeren ilaçla olan çalışma .Son attığı mesajında: "Bu ilaç bizdeki-özellikle-yoğun bakım aşamasındaki hastalara da uygulansa,çok kısa sürede iyi sonuçlar alınır"gibi bir açıklama yapsaydı daha uygun olurdu...Mesajı; yanlış anlaşılmalara açık, eksik ve acele yapılmış gibi...
Aşağıdaki başlık daha doğru olmuş...
(link)