Evet sevgili bisikletseverler önce sizinle ön bilginiz olması açısından çalıntı ilanımın olduğu linki paylaşayım: Fuji Absolute 1.3 marka bisikletim çalındı! (İzmir - Karşıyaka) Bisikletimin bulunmasının üzerinden yaklaşık 3 ay geçtikten sonra bu konuyu açıyorum. Polise intikal etmiş bir olay olduğundan, sular durulduktan sonra sizlerle yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum... İlanda da gördüğünüz üzere Fuji marka tur bisikletim Nisan ayının son haftası boks yaptığım spor salonunun önünden gece vakti çalınmıştı.
Ertesi gün bisikletimin çalındığı noktaya gidip etrafta tam olarak çalındığı noktayı gören kamera var mı diye baktım. Tam çalındığı noktayı gören yoktu; fakat sokak işlek bir sokak olduğundan ve çalındığı saat aralığı dar olduğundan giriş çıkışlardaki mobeselerden hırsızın bulunacağını tahmin ediyordum. Sonrasında karakola gidip ifademi verdim. İlgilenen memur bana kamera kayıtlarını incelemek için ekip yollayacağını söyledi, ben de ifademi imzalayıp çıktım.
Sonra öğrendim ki oraya hiç ekip yollanmamış; çünkü ifade verirken söylediğim: "Bisikletimin çalındığı noktayı gören kamera yok; ama sokak işlek olduğundan giriş çıkışındaki mobese kayıtlarını verdiğim saatler çerçevesinde incelerseniz hırsızı bulabilirsiniz." beyanatı aynen ilgili memur tarafından şöyle kayda geçirilmişti: "Kişi kamera kayıtlarına bakmış, bir veriye ulaşamamıştır." Hayatımda ilk kez karakola gittiğimden böyle yalan, yanlış bir şekilde memurun ifademi yazacağı aklıma hiç gelmediğinden okuma ihtiyacı bile hissetmeden imzalamıştım. Neyse... 1 hafta geçti telefonum ankesörlü bir telefondan arandı, açtığımda tedirgin bir sesle birisi: "Bisiklet ilanını gördüm, az önce Basmane Bit Pazarı'nda 17, 18 yaşlarındaki bir genç senin bisikletine benzer bir bisikleti 200-300 TL civarına Denizli'ye gidecek bir şahsa sattı, adam bisikleti satın aldı arabasına koydu." dedi.
Ben de yağmurda sırılsıklam olmak pahasına atlayıp hemen Basmane'ye gittim ve mıntıka araştırması yaptım. Hiçbir veriye ulaşamadım ve Basmane Polis Karakolu'na gittim. İlgilenen memur bana bu durumla ilgilenemeyeceklerini, ancak bisikletimi kendim bulursam gelip yardım edebileceklerini söyledi. Ve ekledi: Bit pazarı civarındaki kamera kayıtları için ifade verdiğim karakola gidip faks istemem gerekliymiş yoksa civar kameralara bakamazlarmış. Atlayıp ifade verdiğim karakola gittim ve faks istedim.
Neyse sonradan anladım ki gelen ihbar muhtemelen yanıltıcı ihbardı. Bisikletİmi çalan kişi olması muhtemel kişi beni ankesörlü telefondan aramış ve pazarlığı tarif etmişti. Pazarlığı bu kadar yakından duyan kişi Denizli'ye gidecek olan aracın plakasını nasıl alamamıştı? Neden beni ankesörlüden arıyordu? Fakstan da bir şey çıkmadı ve gelecek haftalarda 2, 3 kez büyük bit pazarına gittim; ama gene sonuç çıkmadı. Aynı zamanda bu işlerde tanıdık devreye girmesi gerekir prensibini uygulamak için tanıdık polisleri devreye sokmak istesem de "boşuna uğraşma, o bisiklet çoktan uçmuştur başka şehirlere" tarzında ifadelerle geçiştirildim...
Artık bisikletimden umudu kesmiştim. Mayıs ayının sonlarına doğru bir akşam telefonum çaldı. Erdal X. isimli bir kişi beni İstanbul'dan aradığını söyledi. Çalıntı ilanımı bisikletforum.com'da gördüğünü ve yeni aldığı bisikletin benim bisikletim olduğundan şüphelendiğini söyledi. Benden bisikletimin kadro numarasını istedi. Ben de tamam eve gidince kadro numarasını yollarım diyip telefonu kapadım. Telefon görüşmesinden 3, 4 saat kadar sonra eve gittim ve umutsuzca kadro numarasını kişiye yolladım.
5 dakika sonra geri dönen Erdal X. isimli kişi elindeki bisikletin bana ait olduğunu söyledi ve bisikletimi geri yollamak için benden adres istedi. Adresimi verdim ve 1 hafta sonra bisikletim koliyle geri geldi. Bisikletimi aldıktan sonra geri dönüp kendisine teşekkür ettiğimde ise olayın iç yüzünü iyice öğrendim. Erdal Bey bisikleti sahibinden.com üzerinden kargo ücreti dahil 1350 TL'ye İzmir'den bir satıcıdan aldığını söyledi. Kişi bisikletimin aksesuarlarını öncesinde sökmüş ve çıplak halde ilana koymuş. Bisikletin kısa süreli olarak ilanda olduğunu, bisikletin Almanya'dan geldiğini, o yüzden fiyatının ucuz olduğunu söylemiş.
Erdal Bey'de böyle bir bisikleti bu fiyata görünce açıkçası çok da sorgulamadım ve hemen satın aldım dedi. Erdal Bey bisiklet geldikten sonra montajını yapmış. Ancak arkadaşlarının "fiyatı çok ucuz, çalıntı olabilir." tarzı sözleri üzerine şüphelenmiş ve satan kişiden faturasını istemiş veya bisikleti geri almasını talep etmiş. Satan kişi ise yurt dışından geldiği için faturasının olmadığını ve henüz 1, 2 gün geçmesine rağmen parasını geri yollayamayacağını; ancak yarısını yollayabileceğini söylemiş. Bunun üzerine Erdal Bey'de parasını istemekten vazgeçmiş.
Sonrasında ise bisikletforum.com'da çalıntı ilanlarını incelerken benim ilanıma rastlamış ve beni aramış. Vicdanen rahatsız olduğunu, bisikletin çalıntı olduğunu öğrendikten sonra henüz 100 metre sürdüğü bisikletime elini sürmediğini ve benimle iletişime geçtiğini söyledi. Ben de bu sözler karşısında satan kişinin tüm bilgilerini Erdal Bey'den istedim. (2 adet sabit numara, cep telefonu numarası, adres, bisikletin parasının havale yapıldığı banka bilgileri, sahibindencom ilan numarası, satan kişi ile gerçekleştirdiği mailleşmeler.) Ertesi gün bisikletim kolide geldiği için toplatmak için bisikletçime gittim ve olayı ustaya da anlattım. Hayretle dinledi ve satan kişinin adını ben söylemeden tahmin etti: "Oğuzhan Y. olabilir mi senin bisikletini satan kişi?" dedi.
Ben de şaşkınlıkla ustanın nasıl kişiyi ben söylemeden bildiğini sordum. O da sahibinden.com'dan yüksek fiyatlı bisikletleri ucuz fiyata Oğuzhan Y. isimli kişinin sürekli sattığını ve kendisinin sürekli ilanları takip etmesinden dolayı bu kişinin gözüne çarptığını söyledi: "Bu adamdan şüpheleniyordum zaten." dedi. Usta bunu diyince zaten gideceğim karakola vakit kaybetmeden hemen gittim. Karakolda abartmıyorum yaklaşık 6 saat geçirdim. 2 kez ifadem alındı, sivil polisler gelip beni dinledi, sorular sordular. Usta'nın ifadelerini de söyledim ve Usta'nın da ifadesi alındı.
Sonrasında satan kişinin tüm bilgilerini de o gün içinde dosyalayıp ifademe ekledim. Çok sağlam deliller içeren ifadem karşısında polisler Oğuzhan Y. isimli şahsa hakettikleri cezayı vereceklerini söylediler; çünkü delillerim çok kuvvetliydi. Soruşturma gizli yürütülecekti; kişinin bir kişi değil, şebeke olduğundan şüpheleniyorlardı. Ben bisikletime kavuşmuştum ve artık bisiklet hırsızlarının da cezalarını çekmelerini istiyordum sonuç alacağımdan emin bir şekilde karakoldan çıktım. Aradan 1, 2 ay geçti eve bir kağıt geldi...
Savcı soruşturmayı durdurmuş, yeterli delil yokmuş. Kan beynime sıçradı! Oğuzhan Y. isimli kişi bisikleti başkasından aldığını ve sonrasında sattığını, kendisinin hırsız olmadığını söylemiş. Eğer tekrar dava açarsam tüm masrafları üstleneceğim yazıyordu ayrıca. Şaşkınlık içerisindeydim! Usta'nın ifadesi, Oğuzhan Y.'nin bisikleti satarkenki yalan ifadeleri bile işe yaramamıştı! Hışımla polise gidip bu nasıl mümkün olur dedim, bana: "Adalet" dediler... Ben de usulca bu olayın defterini kapadım... Size yaşadığım bu olayı anlatmak istedim çünkü;
1- Polise bisiklet hırsızlığı gibi durumlarda güvenmeyin, sizi takmıyorlar.
2- Her ihbara itibar etmeyin, hırsızlar forumları aynen bizler gibi inceliyor.
3- Erdal Bey'e ne kadar teşekkür etsem az, böyle insanlar kalmış mı dedirtecek bir davranış sergiledi ve benden tek kuruş talep etmeden bisiklerimi geri yolladı. O yüzden hepinizin huzurunda kendisine tekrardan çok teşekkür ediyorum.
4- Oğuzhan Y. tahminen bu yazdıklarımı okuyacaksın... Tüm bilgilerin, adresine kadar elimde; ama dua et sana şimdilik bir şey yapmayacağım. Satırlarımın başında söylediğim gibi boksörüm; eğer öyle ya da böyle bir yerde çalıntı bisiklet sattığını görür, duyar veya şüphelenirsem adeleti polise bırakmam, gelir seni bulurum. Ve iki elimi de yüzünde kırar, seni komaya sokarım!
5- Umudunuzu kesmeyin çalınan bisikletlerinizin bulunacağı varsa bulunuyor...
6- Bisikletimin bulunmasını sağlayan ilana, kısacası bisikletforum.com'a sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum...
Ertesi gün bisikletimin çalındığı noktaya gidip etrafta tam olarak çalındığı noktayı gören kamera var mı diye baktım. Tam çalındığı noktayı gören yoktu; fakat sokak işlek bir sokak olduğundan ve çalındığı saat aralığı dar olduğundan giriş çıkışlardaki mobeselerden hırsızın bulunacağını tahmin ediyordum. Sonrasında karakola gidip ifademi verdim. İlgilenen memur bana kamera kayıtlarını incelemek için ekip yollayacağını söyledi, ben de ifademi imzalayıp çıktım.
Sonra öğrendim ki oraya hiç ekip yollanmamış; çünkü ifade verirken söylediğim: "Bisikletimin çalındığı noktayı gören kamera yok; ama sokak işlek olduğundan giriş çıkışındaki mobese kayıtlarını verdiğim saatler çerçevesinde incelerseniz hırsızı bulabilirsiniz." beyanatı aynen ilgili memur tarafından şöyle kayda geçirilmişti: "Kişi kamera kayıtlarına bakmış, bir veriye ulaşamamıştır." Hayatımda ilk kez karakola gittiğimden böyle yalan, yanlış bir şekilde memurun ifademi yazacağı aklıma hiç gelmediğinden okuma ihtiyacı bile hissetmeden imzalamıştım. Neyse... 1 hafta geçti telefonum ankesörlü bir telefondan arandı, açtığımda tedirgin bir sesle birisi: "Bisiklet ilanını gördüm, az önce Basmane Bit Pazarı'nda 17, 18 yaşlarındaki bir genç senin bisikletine benzer bir bisikleti 200-300 TL civarına Denizli'ye gidecek bir şahsa sattı, adam bisikleti satın aldı arabasına koydu." dedi.
Ben de yağmurda sırılsıklam olmak pahasına atlayıp hemen Basmane'ye gittim ve mıntıka araştırması yaptım. Hiçbir veriye ulaşamadım ve Basmane Polis Karakolu'na gittim. İlgilenen memur bana bu durumla ilgilenemeyeceklerini, ancak bisikletimi kendim bulursam gelip yardım edebileceklerini söyledi. Ve ekledi: Bit pazarı civarındaki kamera kayıtları için ifade verdiğim karakola gidip faks istemem gerekliymiş yoksa civar kameralara bakamazlarmış. Atlayıp ifade verdiğim karakola gittim ve faks istedim.
Neyse sonradan anladım ki gelen ihbar muhtemelen yanıltıcı ihbardı. Bisikletİmi çalan kişi olması muhtemel kişi beni ankesörlü telefondan aramış ve pazarlığı tarif etmişti. Pazarlığı bu kadar yakından duyan kişi Denizli'ye gidecek olan aracın plakasını nasıl alamamıştı? Neden beni ankesörlüden arıyordu? Fakstan da bir şey çıkmadı ve gelecek haftalarda 2, 3 kez büyük bit pazarına gittim; ama gene sonuç çıkmadı. Aynı zamanda bu işlerde tanıdık devreye girmesi gerekir prensibini uygulamak için tanıdık polisleri devreye sokmak istesem de "boşuna uğraşma, o bisiklet çoktan uçmuştur başka şehirlere" tarzında ifadelerle geçiştirildim...
Artık bisikletimden umudu kesmiştim. Mayıs ayının sonlarına doğru bir akşam telefonum çaldı. Erdal X. isimli bir kişi beni İstanbul'dan aradığını söyledi. Çalıntı ilanımı bisikletforum.com'da gördüğünü ve yeni aldığı bisikletin benim bisikletim olduğundan şüphelendiğini söyledi. Benden bisikletimin kadro numarasını istedi. Ben de tamam eve gidince kadro numarasını yollarım diyip telefonu kapadım. Telefon görüşmesinden 3, 4 saat kadar sonra eve gittim ve umutsuzca kadro numarasını kişiye yolladım.
5 dakika sonra geri dönen Erdal X. isimli kişi elindeki bisikletin bana ait olduğunu söyledi ve bisikletimi geri yollamak için benden adres istedi. Adresimi verdim ve 1 hafta sonra bisikletim koliyle geri geldi. Bisikletimi aldıktan sonra geri dönüp kendisine teşekkür ettiğimde ise olayın iç yüzünü iyice öğrendim. Erdal Bey bisikleti sahibinden.com üzerinden kargo ücreti dahil 1350 TL'ye İzmir'den bir satıcıdan aldığını söyledi. Kişi bisikletimin aksesuarlarını öncesinde sökmüş ve çıplak halde ilana koymuş. Bisikletin kısa süreli olarak ilanda olduğunu, bisikletin Almanya'dan geldiğini, o yüzden fiyatının ucuz olduğunu söylemiş.
Erdal Bey'de böyle bir bisikleti bu fiyata görünce açıkçası çok da sorgulamadım ve hemen satın aldım dedi. Erdal Bey bisiklet geldikten sonra montajını yapmış. Ancak arkadaşlarının "fiyatı çok ucuz, çalıntı olabilir." tarzı sözleri üzerine şüphelenmiş ve satan kişiden faturasını istemiş veya bisikleti geri almasını talep etmiş. Satan kişi ise yurt dışından geldiği için faturasının olmadığını ve henüz 1, 2 gün geçmesine rağmen parasını geri yollayamayacağını; ancak yarısını yollayabileceğini söylemiş. Bunun üzerine Erdal Bey'de parasını istemekten vazgeçmiş.
Sonrasında ise bisikletforum.com'da çalıntı ilanlarını incelerken benim ilanıma rastlamış ve beni aramış. Vicdanen rahatsız olduğunu, bisikletin çalıntı olduğunu öğrendikten sonra henüz 100 metre sürdüğü bisikletime elini sürmediğini ve benimle iletişime geçtiğini söyledi. Ben de bu sözler karşısında satan kişinin tüm bilgilerini Erdal Bey'den istedim. (2 adet sabit numara, cep telefonu numarası, adres, bisikletin parasının havale yapıldığı banka bilgileri, sahibindencom ilan numarası, satan kişi ile gerçekleştirdiği mailleşmeler.) Ertesi gün bisikletim kolide geldiği için toplatmak için bisikletçime gittim ve olayı ustaya da anlattım. Hayretle dinledi ve satan kişinin adını ben söylemeden tahmin etti: "Oğuzhan Y. olabilir mi senin bisikletini satan kişi?" dedi.
Ben de şaşkınlıkla ustanın nasıl kişiyi ben söylemeden bildiğini sordum. O da sahibinden.com'dan yüksek fiyatlı bisikletleri ucuz fiyata Oğuzhan Y. isimli kişinin sürekli sattığını ve kendisinin sürekli ilanları takip etmesinden dolayı bu kişinin gözüne çarptığını söyledi: "Bu adamdan şüpheleniyordum zaten." dedi. Usta bunu diyince zaten gideceğim karakola vakit kaybetmeden hemen gittim. Karakolda abartmıyorum yaklaşık 6 saat geçirdim. 2 kez ifadem alındı, sivil polisler gelip beni dinledi, sorular sordular. Usta'nın ifadelerini de söyledim ve Usta'nın da ifadesi alındı.
Sonrasında satan kişinin tüm bilgilerini de o gün içinde dosyalayıp ifademe ekledim. Çok sağlam deliller içeren ifadem karşısında polisler Oğuzhan Y. isimli şahsa hakettikleri cezayı vereceklerini söylediler; çünkü delillerim çok kuvvetliydi. Soruşturma gizli yürütülecekti; kişinin bir kişi değil, şebeke olduğundan şüpheleniyorlardı. Ben bisikletime kavuşmuştum ve artık bisiklet hırsızlarının da cezalarını çekmelerini istiyordum sonuç alacağımdan emin bir şekilde karakoldan çıktım. Aradan 1, 2 ay geçti eve bir kağıt geldi...
Savcı soruşturmayı durdurmuş, yeterli delil yokmuş. Kan beynime sıçradı! Oğuzhan Y. isimli kişi bisikleti başkasından aldığını ve sonrasında sattığını, kendisinin hırsız olmadığını söylemiş. Eğer tekrar dava açarsam tüm masrafları üstleneceğim yazıyordu ayrıca. Şaşkınlık içerisindeydim! Usta'nın ifadesi, Oğuzhan Y.'nin bisikleti satarkenki yalan ifadeleri bile işe yaramamıştı! Hışımla polise gidip bu nasıl mümkün olur dedim, bana: "Adalet" dediler... Ben de usulca bu olayın defterini kapadım... Size yaşadığım bu olayı anlatmak istedim çünkü;
1- Polise bisiklet hırsızlığı gibi durumlarda güvenmeyin, sizi takmıyorlar.
2- Her ihbara itibar etmeyin, hırsızlar forumları aynen bizler gibi inceliyor.
3- Erdal Bey'e ne kadar teşekkür etsem az, böyle insanlar kalmış mı dedirtecek bir davranış sergiledi ve benden tek kuruş talep etmeden bisiklerimi geri yolladı. O yüzden hepinizin huzurunda kendisine tekrardan çok teşekkür ediyorum.
4- Oğuzhan Y. tahminen bu yazdıklarımı okuyacaksın... Tüm bilgilerin, adresine kadar elimde; ama dua et sana şimdilik bir şey yapmayacağım. Satırlarımın başında söylediğim gibi boksörüm; eğer öyle ya da böyle bir yerde çalıntı bisiklet sattığını görür, duyar veya şüphelenirsem adeleti polise bırakmam, gelir seni bulurum. Ve iki elimi de yüzünde kırar, seni komaya sokarım!
5- Umudunuzu kesmeyin çalınan bisikletlerinizin bulunacağı varsa bulunuyor...
6- Bisikletimin bulunmasını sağlayan ilana, kısacası bisikletforum.com'a sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum...


