Bütün şartları aynı olan karbon ve alü bisikletin birbirinden farkı nedir?

Ağırlıkları, üzerindeki donanımları, jant seti, kadro açıları aklınıza gelebilecek her türlü özelliği aynı olan kalite olarakda aynı markanın ürünü olan (yani malzemesine göre eşdeğer kalitelere sahip) karbon ve alüminyum iki bisiklet arasında normal bir sürücü için hissedilebilir fark varmıdır. Yani biri diğerine göre dahamı hızlıdır, dahamı rijittir, dahamı konforludur, dahamı uzun ömürlüdür.
Bunu şu açıdan soruyorum. Belli bir yaşın üzerinde yarış bisikleti alacağım. Bisikletin hızı yanısıra her darbe karşısında aklımın bisiklette olmasınıda istemiyorum. Yani alü bir bisiklet karbondan görece bir farkı yoksa bizim gibi amatörler için pek gerekli değil. Ama birisi çıkarda şu şu nedenlerle senin gibi amatörler için bile avantajı karbon bisikletin büyüktür derse düşüncemi değiştiririm. Artık alü teknolojiside karbon kadar hafif ve rijit bisikletler ortaya çıkarıyor. Canyonun alü bisikletleri 8 kg nin altında.

Sadece kadro farkı olan (Alü vs Carbon) aynı ağırlıkta olmaz.

Kendimin 15 senelik alü, karbon kullanım testime göre en bariz farkı şöyle: 120km antreman yaptığınızı varsayalım, alü kadro ile daha yorucu oluyor. Karbon'la ise bir 120km daha yaparım hissi var. Aralarında teknik, kullanım, vs... olarak bir çok fark var ama bence etkileyici olan yönü budur.

darbe emebilme yeteneği aynı malzemede de olsa kadrodan kadroya (marka model) farkeder bu da yoruculuğu etkiler

karbon alüminyuma göre daha hafif, daha esnemez bir materyal. testlerini gördüm
ben sporcu olmadığım için konfor olsun diye kadronun bir miktar esnemesini isterim sonuçta en fazla 1 cm esner. aynı endurance yol bisikletleri gibi.
sonradan boya uygulamak istediğimizde karbonun alüminyuma göre sıkıntısı daha büyük
geometrileri aynıysa sürüşte fark olacağını sanmıyorum. sporcular için 1000'de 1 fark bile önemlidir. ama benim için hayır
karbon çok az daha hızlıdır, alüminyum ise çok az daha konforlu
***
her şeyi aynı hatta ağırlıkları aynı diyorsunuz. bu zor ihtimal
bu durumda ben fiyata bakarım
daha uygunsa alüminyum alırım. fiyatlar birbirine yakınsa karbon alırım :in:

İlk olarak, yol bisikletinde ağırlık ilk sırada gelmez. Rijitlik ve rahatlık bundan çok daha önemlidir. (normalde sıralama böyledir fakat, ağırlık takıntılı olanların öncelikleri farklı oluyor. En sonunda da ellerinde lastik gibi esneyen 6kg'lık bir bisiklet kalıyor.)

Cannondale SuperSix ve CAAD10'u karşılaştırabiliriz.

Aynı açılara sahip 2 bisiklet. Bildiğim kadarıyla aynı maşayı kullanıyorlar.
İkisi de çok çok rijit, güç aktarımı muhteşem. Fakat CAAD10 "ölümüne" rahatsız. Öyle böyle değil. Bu da uzun antrenmanlarda size yorgunluk olarak geri dönüyor. Ne kadar rahatsanız, performansınızı o kadar uzun süre koruyabilirsiniz.

Alüminyum kadronun avantajı ise, aynı performansa çok daha ucuz bir şekilde ulaşabilmeniz. Yarışta kırdığınız kadroyu yerine koymak bi servet tutmuyor. O nedenle, kriteryumda da yarışanların genelde 2. bir kriteryum bisikleti oluyor.

Malzemenin gücü konusunda;
Karbon alüminyumdan çok daha güçlü ve dayanıklı bir malzeme. Karbon kadroyu kırmaktan korkuyor çoğu kişi; fakat karbonu kıracak bir güç, alüminyum kadroya çok çok daha fazla zarar verir. Önce alüminyum kadro gider kısacası. O nedenle bu sorun da yok.

Ben üretim de olacak hatalar sebebi ile kırılabilecek karbon kadro düşüncesine sahip olduğum için arazi bisikletlerin de karbona temkinli bakıyorum. Sizler de biliyorsunuz örnek bol bu konuda..

Yorulma kısmı için bir şey diyemeyeceğim ama eğer ki yarışmıyorsanız hafiflik pek önemli değil.

(link)

Linki inceleyin lütfen. Psikolojik etkiler dışında hafiflik standart kullanım da çokta etkili değil.

verdiğiniz linkteki yazıyı okudum ve çok beğendim. :alkis: yazılanlara aynen katılıyorum.
amortisörlü bisikletimle ve amortisörsüz daha ince daha hafif bisikletimle aynı yolu yaptığımda aradaki farkın hakikaten çok cüzi olduğunu gördüm.
bu cüzi farkın yanında amortisörlünün geometrisiyle beraber ciddi manada rahat olduğunu söyleyebilirim
***
aerobar kullanıp %30 fark alınabileceğini, aynı janta takılan daha ince lastikle daha uzun yol gidileceğini, Deore yerine SLX takıp daha hızlanılacağını, bisikleti 1 kilo hafifletmek için 1000 tl para harcayıp kar ettiğini zannedenler dikkatle okumalı. öyle abartılı yazılar okudum ki hiç bir teste tabi tutmadan adam 35 lastikten 28'e geçtiğini ve çok çok hızlandığını iddia ediyor, yüzde bilmem kaç diyor. kazın ayağı öyle değil. bir test ette görelim diyemiyorsun.

Arkadaşların değerli yorumlarından şartlar eşit dahi olsa karbon malzemenin bisiklette boşuna kullanılmadığını anlaşılıyor. Onur ali beyin vermiş olduğu link çok bilgilendirici oldu.

Sadece karbon ve aluminyum farkı değil karbonun kendi arasında bile gercekten ciddi farklar var
Gecen sene Kasım ayında bir fuar için Almanyadayken XXLFahrrad maüazalarından birini gezdim. 2 saat içerisinde sanırım 16 civarında yol bisikleti test ettim. Mağaza içersinde bir parkur vardır ve istediğiniz bisikleti alarak test edebiliyodunuz. Farklı marka ve malzemeleri bir yana bırakırsak Trek 300-400-500 ve 6.9 serilerine bindim. Hepsi donanım olarak bir birine yakın bisikletler olmalarına karşın karbon seviyesi yükseldikçe rijitliğin arttığını ve bisiklete aktardığınızın gücün size daha fazla geri döndüğünü hissediyorsunuz. 300 serisi trek ile 6.9 arasındaki farkın sıradan bir spor araba ile bir ferrari arasındaki fark kadar olduğunu söylemek geröekten yanlış olmaz.

Basit cevap olarak herşey aynı iken karbon kalitesi ne kadar yüksek ise bisiklet o kadar iyi...

Bilgim sınırlı olmakla beraber yardımcı olacağını düşünerek şunu iletebilirim.

Mekanik açıdan karbon kadro, alüminyum bir kadrodan daha katı (rijit) dır.Yani daha fazla yük taşır.Fakat bu katılık arttıkça kırılganlık da artar.

Örneğin; Alüminyum kadro fazla yük altında şekil değiştirir, abi burda sakat bi durum var mesajı verir size Karbon kadro ise daha katı olduğundan birden kırılır altınızda anlayıp dinleyene kadar.

Sözün özü, karbon kadro her durumda iyidir dersek yanlış olur, kullanım amacına göre değerlendirmek en doğrusu.

http://i57.tinypic.com/210mxc8.jpg

Sirrus elite bisikletimle (25 lastik,alü,düz gidon,11kg) yaptığım rotalardan birini ayda bir test rotası olarak kullanıp zamana karşı kendi kendimle yarışıyorum. Birgün caad10 kiraladım aynı rotayı zamana karşı gittim ve % 12-15 gibi daha kısa zamanda parkuru bitirdim. Sonrasında bisikletimi karbon synapse modeli ile değiştirdiğimde eski sirrus ile yaptığım tüm rotalarda belirgin zaman farkları yakaladım. En büyük fark geometride oldu. Karbon ise bana rahat yumuşak ve gücü aktardığımı hissettiren bir sürüş sundu. Hatta ben bu aynakol dişli oranı ile bu dik yokuşları nasıl çıkacağımı düşünürken daha büyük oranlar ile daha hızlı çıktım. Caad10 alü ile synapse karbon arasında ise (caad10 kiralık olduğu için sadece 2 gün kullandım) konfor farkı gördüm ve 2 günlük sürülşe kıyasladığımda bir miktar zaman farkı ama belli belirsizdi..

@Alper Yılmaz

Burada bakınca, karbonun çok daha yüksek kuvvetlere dayandığını görüyorsunuz. Alüminyumun uzamaya başladığı güçte karbonda herhangi bir deformasyon yok.
Alüminyum önce gider demek istediğim bununla ilgiliydi. Aynı miktar gerilme kuvvetinde alüminyum bozulmaya başlarken karbonda herhangi bir sorun yok.

Daha ileri gidiyoruz. Alüminyum uzuyor, uzuyor, en sonunda kırılıyor. Hala karbon fiber sağlam. Bu tabloda 650N/mm^2'ye denk geliyor yaklaşık. Alüminyum kadro kırıldı.
Devam ediyoruz, ne zaman kuvvet 750 üstüne geliyor, o zaman karbon bozulmaya başlıyor.

Sizin dediğiniz gibi olması için, alüminyum ile karbonun aynı kuvvetlerde deformasyona başlayıp, alüminyumun daha uzun süre dayanması gerekirdi. Fakat öyle bir şey yok.
Daha az kuvvete, daha çok dayanıyor. Fakat o daha az kuvvet karbona zarar bile vermiyor.

@alpdilgen

Burada aslında biraz da, firmanın o bisikleti nasıl tasarlamak istediği giriyor.
Aynı geometriye, aynı karbon liflerini, aynı miktarda fakat farklı doğrultuda yerleştirdiğiniz zaman kadronun tepkilerini değiştirebiliyorlar.

Ek olarak, aynı sınıfta olmayan bisikletler var. Endurance, tırmanış ve aero yol bisikleti şeklinde ayrılmış 3 bisikletin tepkileri çok çok farklı oluyor. Firmanın istediği o zaten.

İşin içine buradan sonra biraz da pazarlama kaygıları giriyor. Aynı alandaki üst seviye ve alt seviye kadrolarını aynı yapmak istemiyor hiç bir firma.

alü kadrodan, çakma da olsa karbon kadroya geçtim. bir kere aradaki fark kadrom çakma olmasına rağmen inanılmaz. yani, karbon kadro ile yolda giderken yer sarsıntısını neredeyse hissetmiyorum, çok konforlu. pedal çevirirken neredeyse çevirdiğimi hissetmiyorum. ilginç bir tadı var ve hala zorluk çekiyorum.

arkadaşlar detaylı açıklamaları yapmış. karbon gerçekten çok farklı bir materyal.

Her gönül ister karbon kadroya sahip olmayı. Olayı bir de şu açıdan değerlendirin, aralarındaki fiyat farkı çok fazla. 32km/s ortalama ile 38km/s ortalama arasında fark görmüyorsanız çok da gerek yok. (Karbon hakkında pek tecrübem yok, yanlış anlaşılmak istemem, misalen veriyorum örnekleri). Ama uzun yol yapıyorsanız arap atına binmek varken Merzifon eşşeğini tercih etmek de ne derece makuldür tartışılır. Tur konusunda tecrübeli arkadaşlar zaten karbondan yana fikir beyan etmişler.

İmkanlarınız doğrultusunda tercih yapmak gerekiyor. Öyle karbon kadro kırıldı felan diyenlere de itimat etmeyin. Gerçek bir karbon kadroyu kıracak kadar ciddi bir kazada kadroyu düşünmeyeceğinizi garanti ederim.

konunun uzmanı değilim ama bisikleti alırken biraz araştırmıştım.

aşağıdaki videoyu bisikleti araştırırken bulmuştum. 7:30 dk.dan itibaren kadronun tamamlanışı ve stres testinden bahsediliyor.

esneklik ve sağlamlıkla ilgili fikir verebilir.

her nedense karbon daha kolay kırılacakmış gibi hissediyorum. "malın iyisi ağır olanıdır" mantığı var herhalde

Açıkçası konuyu pek sevdim,diyeyim.

Fizik ve kimya hocalarım ile konuştum. Üretim de o kadar çok farklılık var ki bir şey diyemediler.

Gökhan Toros,güzel bir yere değinmiş ama ben kendi şahsıma bana alarm vermesini isterim kadronun. Evet karbon daha dayanıklı olabilirç ama "pat" diye gidebilme durumu arazide hoşuma gitmiyor. Yol bisikletleri için ise oyum karbon malzemeye.

Geçenler de karbon bir ktm bisiklet ile zaman geçirdim. Arka çatal da geniş bir parça var.. parmaklarım ile baya esnettim çıt çıt sesler duyarak. Ne kadar elektrik testi yapılsın stres testi yapılsın ne bileyim ısınamıyorum.

Karbonun mukavemetinin yüksek olduğunu youtube a konmuş videolardan ve malzeme mühendisliği ile ilgili okumuş olduğum yazılardan biliyordum. Değerli arkadaşların bu konuda yapmış olduğu yorumlar düşüncemi pekiştirdi. Şu varki karbon teknolojisi ile ilgili en azından bisikletle alakalı kısmı için yapılmış yorum ve yayımlar hala çok az. Bu konu hakkındaki bilimsel yayınların çoğu yabancı kaynaklı.
Yapılan yorumlardan şunu öğrendimki konfor, dayanıklılık vede gücün yere aktarımı noktasında karbon malzeme açık ara önde. Şu anki alü bisikletimi turlardan vazgeçemediğim için elimden çıkaramıyorum. Sanırım ya elden çıkarmadan bir karbon yol bisikleti alacağım yada elden çıkaracağım.
Arkadaşlar şu sorumada cevap verebilirlermi. karbon bir bisikletle tura çıkılırmı. Yani arkasına römork bağlayarak.
Birde kırılım için bir sınır olan (tabi altıda üstüde olabilir karbon örümü ve kalitesine bağlı olarak) 750 newton bölü milimetrekarelik bir gücü bir misal ile anlatabilirlermi.

karbonla tura çıkılır mı?diyorsunuz
bir zamanlar İstanbul'un çok akıllı ve çok kültürlü belediye başkanlarından biri Kız Kulesini imara açar. evet İstanbul'un tarihi dev simgelerinden biri inşaat olacaktır. bunun üzerine edebiyatçılar ve sanatseverler Kız Kulesini işgal ederler. bu şaklabanlığı durdurmak için Kız Kulesi'nde şiir dinletileri yapılır, resim sergileri açılır. Şiir dinletilerinde espri amaçlı üst araması yapılır. yapılan üst aramasında nesire (düzyazı) rastlanırsa kişi adacığa alınmaz. hatta şair İlhan Berk orası için bir şiir yazar. şiirinin bir kısmında şöyle der:
''ağır ol bakalım bay düzyazı
sen ancak uçağa binebilirsin''
karbonla turu yan yana duyunca insanın şöyle diyesi geliyor:
''ağır ol bakalım bay karbon
tura çıkmak senin harcın değil''
***
ben şimdiye kadar karbon bisikletlerde arka ve ön bagaj yeri görmedim. ayrıca karbon tur bisikleti de görmedim. tabiki bütün bisikletlerle tur yapılabilir. ancak işin en doğrusuna bakmak lazım. tura çıkan bir bisiklette çalınma kaygısı olur. bu yüzden tur bisikletleri göze batmayacak renkte genelde siyah olurlar. karbonlar ise afilli görünümleriyle doğrusu uğursuzlar için iştah açıcıdır. öte yandan tura çıkan biri kaza da atlatsa yoluna devam edebilmek ister. çelik ve alüminyum kaynak yapılabilir. karbon? hayır. tura çıkan biri hızdan daha çok konfor ister. uzun süre pedal basabilmelidir. kadro bir miktar esnemeli ve darbe emebilmelidir ki rahat sürülebilsin. bu noktada rijitlik şampiyonu karbon sınıfta kalır. tura çıkan biri tasarruflu da olmalıdır. her zaman otelde kalamaz, doğada kalmak için bir sürü ekipman alması gerekir. karbona dünya para verdikten sonra mı? hayır.
karbonla tur yan yana hoş durmuyor kanaatindeyim

Forumda nadiren denk geldiğim kelam erbabı, belagat sahibi mehmet alibeye teşekkürler. Mehmet alibey bir şairimiz belki on yıllar öncesinden şöyle bir söz etmişti: bu ülkede kültürlü olmanın karşılığı varmıdır. Ne yazıkki ülke uzun bir süredir vasata teslim olduğundan yine bir aydının tabiriyle paçozluk dalgası bütün bir ülkeyi kapladığından bizlerde bırakın eski bilgilerimiz üzerine yeni bilgiler eklemeyi varolanıda unutuyoruz. Yoz, yabani adamla tutup İlhan berk imi konuşacaksın. Yine sahillerde bir kültür ortamı iyi kötü vardır, içerlerde artık esamesi okunmuyor.

@Alper Yılmaz

Bu grafikteki malzemelerin hepsi çelik. Ne aluminyumla ne de karbonla (fiber glass) alakası yok. Paylaşım yaparken bir miktar daha dikkatli olmakta fayda var.

Ayrıca yanlış bilinen ve aktarılan bir diğer konu da yüksek rijitliğinden dolayı karbon'un aluminyum'dan konforsuz olması. Bu kesinlikle yanlış bir bilgidir. Çünkü karbon istenilen yönde tabakalar halinde üretilebilen bir malzeme olduğu için istenilen doğrultularda esnemezlik (rijitlik) ve istenilen doğrultularda da darbe sönümlemesine olanak sağlar. O yüzden karbon kadro'da pedala yüklendiğinizde güç daha yüksek oranda tekerleklere iletilirken yoldan gelen titreşimler sizi daha az rahatsız edecektir. Bunun en önemli kanıtlarından birisi de günümüzde yol bisikletlerinin neredeyse hepsinde karbon maşa kullanılmasıdır...