Bisikletten düşüş anılarınız

bende eskisehirde bisikletten karşıdan karşıya geçicektim adam acemi resmen ehliyeti kasaptan almış kenarda dururken arabasıyla bisikletimin arka tekerine çıktı ama neyseki bişey olmadı

Dün herşey güzel başlamıştı. 1200 metrelik zorlu bşr tırmanış yaptık. Dağ yolundan kendimizi bıraktık aşağı. Yol yağan yağmurlardan koca yarıklar, çatlaklar, çamur birikintileriyle doluydu. İnişe başlar başlamaz kazalar gelmeye başladı. 1 hafif bir ağır kaza oluştu.

Artık asfalta yaklaşmaya başladık. Hava kararmaya başladı. Bisiklet çok çabuk hılznıyordu. Elinizi frenden çeker çekmez altınızdan fırlayacak gibi oluyordu. Neyse bende 45 km ile toprak yoldan iniyordum. Yol engebesiz düzdü. Yolun tam ortasında yarım metrelik bir kum birikintisi vardı. Son anda farkettim. Ön tekeri kurtardım fakat arka teker kum birikintisine girdi. Sonrasını hatırılamıyorum. Kafamı çok sert yere çarptım ve metrelerce sürüklendim. ( Kask olmasaydı bunları yazamıyor olurdum ) Elimdeki deri eldivenler paramparça oldu. Sağ bacağım aşağıdan yukarı kadar ezikler ve çiziklerle dolu. Sağ el bileğim fena halde incindi, Şu an kullanamıyorum.

Kısaca ; üzerimdeki kask , eldiven ve diğer koruyucu ekipman olmasaydı çok daha ağır sonuçlar ortaya çıkcaktı. Allah hepimizi korusun böyle kazalardan. Yerden kalktığıma göre sorun yok. İyileşir iyileşmez . DEVAMMM

ilk kazamı 10 sene önce İzmir Dikili'de yaptım, o zaman eski bir yol bisikleti vardı elimde, hafif bir iniş sırasında teker çukura düşünce yarıldı ve dengemi kaybettim, neyse ki düştüğüm yer çalılıktı ve bacağımda ve kolumda sıyrıklarla atlattım.

2008 yılının 26 Temmuz günü, halen kullandığım Sedona 711-V ile parke taşı döşeli bir yoldan inerken, kasisi son anda farkedip panikledim, kasisi aşıp 1 metre kadar havalandım ve sol omzumun üstüne düştüm, sol köprücük kemiği kırıldı, başımda, kolumda ve dizimde büyük yaralar oluştu.

En son kazamı da geçen hafta Etimesgut şeker fabrikasının önünde yaptım, düz yolda giderken, muhtemelen asfalt yeni atılmışken bir araba geçmiş ve yolun kenarında bir lastik girecek kadar genişlikte şerit şeklinde bir çukur oluşmuş, benim ön teker bu çukura girdi, bir türlü çıkamadım, gidon dönmüyor, sabit kaldı öylece... işin kötü yanı bu şerit halindeki çukur, yolun sağına doğru yani kaldırıma doğru gidiyordu, dolayısıyla beni de kaldırıma doğru sürükledi ve sağ aynakol kaldırıma çarptı, ben kaldırım üzerine düştüm, neyse ki yaralanmadan kurtuldum, akşam akşam tepem attı sadece...

Ha bir de küçükken BMX'imle hamile bir kadına hafiften çarpmıştım, yanındaki kadın kaynanası mıydı, anası mıydı neydi, iyi bi sopa yemiştim ondan...

Benim başımdan kaza olayı geçmedi ama
ikiz biraderim
küçükken hamile bir bayana çarpmıştı. bayanın eşinden az dayak yemişti..
ama bayana birşey olmamıştı . tabi ki bebek önemliydi
bebektede bir sorun yoktu. anne karnında bebek olan şimdi 15 yaşında kız çocuğu ve hiç bir sorunu yok

@Ultimate33

Ucuz Atlatmışsınız

1998 de Niğde elmalı yaylasına eski yoldan gittik.
Sabah geri dönüşte,son pozantı inişinde çakılalrın üzerinde en az 8 mt süreklendim.ellerim ve bacakalrım param parça oldu.3 ay kadar vücudum yaralar geçmedi.Unutulmaz bir kazaydı.Kazasız sürüşler.İyi Bayramlar.

Arkadaş bisikleti sürüyor, bende arkada bagaj koyma kısmına oturuyordum ve yolda ki tümsekten dolayı bisiklet zıpladı ve benim sol ayağım jantların arasına daldı.Jantlar yamuldu, göbek dağıldı, benim ayağım ise nerdeyse sinirlere kadar bi kısmı kesilip gitti...Sonuç mu?
3 ay yürüyemedim ve o korkuyla 5 yıl bisiklet kelimesini bile ağzıma almadım

Yaklaşık 3 hafta önce 5 arkadaş (Ersoy, Ferit Abi , Ahmet Abi ,Burak ben ve Kemal Abi )Kadıköyden Anadolu Kavagı turuna çıkmıştık. Baya bir yokuş çıktıktan sonra artık sahile inen son inişe gelmiştik . E tabi biraz da koyvermiştik kendimizi . Ben hızımızın yaklaşık 45-50 km oldugunu anlayınca hızımı düşürmek istedim ama anlaşılan arka frene daha fazla yüklenmişim. Frene basınca arka teker kaydı ve yolun dışına dogru sürüklendi , artık düşeceğimi biliyordum ve dua edicek zaman bulamadan yandaki kaya ve çalılık birikintisi içine uçmuştum .
İlk olarak kafayı yol kenarındaki kaya parçasına çarptım sonrasını pek hatırlamıyorum.Futbol oynarken devamlı çıkan sol dirseğim tekrar çıkmıştı , taytın sol tarafı yırtılmıştı sol baldırda açık yaralar oluşmuştu.Çıkan dirseği daha önceki tecrübelerime dayanarak yerine takmak isterken omuzda bir tıkırtı duydum ve bıraktım . Anlaşılan sol köprücük kemiğim de kırık vardı .
Tam bunlar yaşanırken arkamdan gelen sevgili Ahmet Ersöz abim de beni görünce frene asılıp aynı şekilde o da yolun kenarına uçmuştu , kendisinin yüzü yol kenarındaki böğürtlen dalları ve dikenleri nedeniyle baya bir deforme olmuştu . En son Haydarpaşa ' da acil de beraberdik. Benim bacagıma dikiş atılırken onun da yüzüne sayısız dikiş atılıyordu.Kendisine tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Bu kaza sırasında bizi yanlız bırakmayan tüm bisiklet dostlarına teşekkürlerimi tekrar iletiyorum , tek tek isim yazmıyorum çünkü buraya sığmaz

SONUÇ:Kasksız bisiklet sürmek mi ASLA , Kontrolsüz hızla ilerlemek mi ASLA !

2008 yılının eskişehirinde avatardaki bisikletle evimin hemen önündeki sokak arasında yeni hızlanan peugeot 205 in ön camına sinek gibi yapıştım ufak berelenme dışında ön lastik patladı. Arabanın ön cam patladı kafada kask yoktu az kalsın kaldırım taşına çarpacaktım kafayı Allah korudu diyelim özellikle sokak aralarının çok olduğu Bağlar gibi semtlerde kalkış yarışı düzeyinde kalkıyorlar bizim burdaki insan müsvettesi sürücüler.

Evet arkadaşlar uzun bir süreden bu konuyu tekrar açayım istedim bisikletten düşmüşlüğünüz vrdır büyük bir ihtimal bugün ben düştüm mesela yağmur yağıyordu çok hafif atıştırıyordu yolda baya ıslak kaldırıma çıkayımdedim fakat kaldırımla tekerliğin çapı en fazla 15 derece vardı çıkayım derken teker bir aydı (yerde ıslak zaten) kollarımın üstüne düştüm ufak sıyrıklarla atlattım Allah kimseyi bisikletten düşürmesin
sizde anılarınızı bizimle paylaşın

Geçmiş olsun.
İkincisi de benden olsun.
Küçükken sağ elimle su içiyordum önümdeki engeli görür görmez frene basmak zorunda kaldım(Malum sol fren ön fren) arka teker tam tepemden takla atarak önüme düştü. Ben dahil çevremdeki herkes güldü. Allah'tan yavaştım ufak sıyrıklarla atlattım.

Benim ki traji komedi:=) 3 yıl önce çok isteyerek disk frenli bisiklet aldım(mekanik) Aldığımada bin pişman olmuştum.Frene var gücümle basıyordum lastik bile kitlenmiyordu( rampa iniyorum ağırlığımı öne verip arka frene basıyordum lastik yine kitlenmiyordu).Neyse havanın soğuk olduğu bir günde bisikletin üstünde ayağa kalktım böyle ön amortisörü olabildiğince zorluyordum üzerinde zıplayarak,en sonunda ön frene bi bastım lastikler kitlendi.Evet yanlış duymadınız lastikler kitlendi,ben soğuktan dolayı balatalar yapışmıştır sandım ama Mersinde oturmam sebebiyle o şıkkı eledim.Yerde 3 4 metre sürüklenmiştim,bisikletin gidon,pedal nevarsa çizilmişti.Şuan yine aklıma geldi acaba o gün neden böyle bir şey oldu.

Ben de birkaç ay önce bisikletimi topladıktan sonra deneme sürüşü yaparken kaza benzeri bir olay yaşadım. Yolda giderken arka tekerden tuhaf sesler geliyordu, sürüş halindeyken kafamı eğip arka tekere baktım ve havasının iyice inmiş olduğunu fark ettim. Kafamı kaldırdığımda ise hemen bir iki metre önümde yüksekçe bir kasis ile göz göze geldik, hızlıca ve düşünmeden sol elimle freni sıkmışım. Nasıl olduysa gidonun üzerinden atladım ama bisikleti bırakmadım, ellerim hala gidonda, bisikletin arka tekeri havada neredeyse sırtıma değecek şekilde şahlanmış benim küheylan.. komik bir durumdu Etrafta bir kaç kişi vardı, bozuntuya vermedim hemen uzaklaştım olay mahallinden Allah kimseye büyük kazalar yaşatmasın..

Can arkadaşım gerçekten disk frenin azizliğine uğramışsın geçmiş olsun

Geçenlerde klasik pedalları çıkarı spd leri taktım yokuş aşağı iniyorum ızgaralar var dedim üzerinden geçmiyeyim teker dalarsa kötü olur sonum derken bir baktı aşağıdan bir araba geliyor hızla bekliyim de geçsin derken frenledim ama spd leri çıkarmayı unuttum hoooopp yana devrildim kimse yoktu etrafta hemen kalktım bozuntuya vermden kaçtım oradan

tahminen 7 8 yaşlarındaydım. ufak bisikletimin yan tekerlerini dedemin takım sandığından bulduğum anahtarlarla söküp bizim evin önündeki rampada deneme yapıyordum yama aşşağı. henüz düz yolda süremiyordum 2 teker sonra o rampanın alt tarafı bahçeydi ben tam oraya geldiğimde ön frene sıkıca bastım ve baya uçtumk ancak toğrağa iniş yaptığım için pek bişey olmadı.

Anımın bol olduğu bir alan ; düşüş kazaları...
Bisiklet fanatikliği aile boyu olduğu için bir gün kardeşimle geziye çıkmışken nasıl olduysa arkamızdaki belediye otobüsünün yanımızdan hışımla geçmesi sebebiyle afallayan ikili olan bizim bisikletlerin boynuzları birbirine girer ve bisikletlerİ açmaya çalışırken birden kendimizi yerde gülüşürken buluruz.

Yine bilmem kaç yıl öncesinde D )kardeşin arkasına binmiş gezerken galiba kendimi birden Hazerfen Ahmed Çelebi sanmamla( hızı kaç km hatırlayamayacağım) yerde birkaç metre sürünürken bulmuştum.

Bisikletimi alalı 2,dahası 3 yıl olmamıştı sene 1979 veya 1980.( Bisan 3 Vites) Bisikletime binmeye kıyamezken gerçi aynı mahalle arkadaşımız araba sürmeyi öğrenirken,ben direk gidiyordum birden ara yola giriş yapmazmı (Beni arabanın arkasından kaçar zannetmiş süratim fazlada değildi) arabanın sağ arka çamurluğuna ( Murat 124 )vurunca Bisikletle beraber kendimi yerde buldum üstüm başım yırtık ellerim çizik olmasıyla beraber bu durumu unutmuş ne olduğumu anlayamazken şoka girmiş bir durumda Bisikletimin derdine düşmüştüm!. Bir baktımki kadro eğilmiş,maşa eğilmiş,ön lastik yarılmış bir haldeydi..

Sonra,evin bir köşesinde duran bisikletimi öylece kömürlüğe koydum.Askerden gelince yaptırmaya karar verdim.tamirci kadroyu düzeltemeyiz demişti evet kadro arkaya doğru yamuktu,yalnız ön maşa iç dış lastik değişmesiyle beraber bayağı bindikten sonra 1993-1994 gibi bizim yeğenlere verdim.bisiklet dağılmıştı sonunda ne yaptılar bilmiyorum,öğrendiğime göre hurdacıya satmışlar ve böylece efsane bisiklet gitmiş oldu.

Şimdi 2012,19 sene sonra Whistle Guıpago 1160 aldım,kullanıyorum.ALLAH olmayanlara Hayırlısıyla en iyisini versin,kazadan beladan korusun.Bol Pedallar...

Saygı ve Sevgilerimle.Hoşça Kalın...

Geçenler de, ikindin üzeri arkadaşlarla alelacele araziye çıkmıştık.Lastik patladı.Kimse de pompa yok.Hava kararmak üzere.Ne yapacağız diye düşünürken Serdar Kılıç ın dağ bisikleti vidyosundaki dış lastiğin içine ot doldurma işlemi arkadaşın aklına geldi.Dolduralım mı? Tamam olur .Bulduğumuz kuru otları doldurduk içine.Bazı kısımları tam orantılı dolduramamışım.Ayrıca doldurduğumuz otların çok kuru olmasından dolayı yavaştan tekerin içindeki otlar saman olarak tozuyarak tekerlek dışına çıkmaya başladı.Derken önüme küçük bir engel çıkmasıyla beraber direksiyonu çok hafif kırdım.Dış lastik birden yana doğru kaydı ve kontrolü kaybettim.Birde ne göreyim.Karşımda kocaman çam ağacı.İçimden hapı yuttun kelimeleri geçerken ağaca giriyorum.Kask ve gözlük yardımıyla kazayı burunda zedelenme göz altında gözlük camının verdiği küçük bir kesikle atlatıyorum.

edirnenin yağmurlu bir günüydü.her neyse yağmur dindikten sonra çıkar gezerim dedim.çıktım geziyorum herşey güzel.migrosun arkasındaki kavşaktan dönecektim ama yerler ıslak olduğundan ve bende bayağı yere doğru yattığımdan haliyle düştüm.1-2 metre ben bi tarafa bisiklet ayrı yarafa sürüklendik.sol düzüm çizildi ve 1 hafta dizimi bükemedim.neyse bi teyzenin "ayyy" demesini hatırlıyorum .ondan sonra hiç bozuntuya vermeden kafamda da o teyzenin bağırması ile güle güle gezmeye devam ettim ama allahtan düştüğüm sırada arkamda araç yoktu