Vakti zamanında "Bisiklet Taytı?" başlıklı konuya bir açıklama yazmıştım. Buradaki tartışmayı da açıkladığından copy-paste yapıyorum.
Bisiklet Taytı?
...Bir konuya da açıklık getireyim. Birçok konuda tartışmalarda "ahlaken uygun değil" vb. şeyler görüyorum. Anladığım kadarıyla ahlakın ne olduğu ve ne olmadığı tam bilinmiyor, toplumsal normlarla karışıyor.
Stephen Covey'in tabiriyle yazayım:
Bir insanın kendisini koruması, ihtiyaçlarını gidermesi ve soyunu sürdürmesi temel içgüdüleri olup varlığının zorunlu bir parçası ise, diğer insanlarla ve canlılarla sosyalleşebilmesini sağlayan ahlaksal ilkeleri de varlığının zorunlu bir parçasıdır. Ahlak ilkeleri evrenseldir (tüm insanoğlunda vardır), zamandan bağımsızdır (insanlık tarihimiz boyunca varolmuştur) ve basittir (2+2'yi hesaplamak daha zordur, çünkü ahlak ilkeleri beyin soğancığında yer alan genetik alışkanlıklardır, düşünmeyi gerektirmez). (sevgi, saygı, doğruluk, dürüstlük, iyilikseverlik, eşitlik, hakkaniyet,...) Bu nedenle ahlak ilkelerini bir inanç sistemine, felsefeye, insan ırkına veya başka bir şeye atfetmek konu hakkında cahil olmakla eş anlamlıdır. Temel içgüdüleriyle ahlak ilkelerini dengeleyerek yaşayan insanlara olgun insan diyoruz.
Mesela evlilik kurumu toplumsal normdur, ahlak ilkesi değildir. Kadın ve erkeğin evlenmeden birarada yaşaması ahlak açısından ne doğru ne yanlıştır. Benzer şekilde ne giydiğiniz de toplumsal normdur ahlakla ilgili değildir. Toplumsal normlar, adı üzerinde, toplumdan topluma değişir. Avustralya Aborijinleri anadan doğma çıplak yaşarken ahlaksal bir hata yapmazlar ve toplumsal normları açısından da doğrudur, ancak başka toplumlarda yanlıştır (artık orjinal yerliler günümüzde kalmadığı için benzetmeler de geçmişe ait oluyor). Kısacası elmayla armutu karıştırmadan yaşamayı öğrenmeye gayret edelim, ben elimden geldiğince böyle yapmaya çalışıyorum.