BASIN BİLDİRİSİ ve KAMUOYUNA DUYURU
“2012 İstanbul Spor Başkenti” iddiasında bulunan İstanbul Büyük Şehir Belediyesi ve ilgili tüm kurumlara 6 Kasım Dünya Şehircilik Gününde şehircilik projemizi sunuyoruz!
BİSİKLETLİLER İNİSİYATİFİ
BİSİKLET, MEDENİYETTİR
Bisiklet bir kültürdür, bir medeniyettir. Dünyanın bütün medeni şehirlerinde, bisiklet çok önemli bir ulaşım aracıdır. İnsanlar evlerinden işlerine bisikletleriyle gider. Böylece, saatler süren ofis hayatının hareketsizliğini de üzerlerinden atmış olurlar. Bu ülkede yerel yönetimler bir türlü bisiklete hak ettikleri değeri vermedi.
NORVEÇ’DEN BİR ÖRNEK
Molde, Norveç'in 30 bin nüfuslu kasabalarından biri. Molde, İskandinavya'nın büyük bir bölümünde olduğu gibi, bisikletin yoğun olarak kullanıldığı bir kent. 1995 yılında, Norveç'in iç piyasasında, akaryakıt fiyatlarının düşmesi, otomobil kullanımını artırıyor. Birkaç yıl içinde, şehirde hava kirliliği, gözle görünür oranda artıyor.
Belediye, bisiklet kullanımını yeniden teşvik etmek için bir proje başlatıyor. Bisiklet yolları yenileniyor, bisiklet kullananlara yıllık destek veriliyor ve şehrin cazibe noktaları bisikletle ulaşılabilir hâle getiriliyor. 10 yıl süren projeye, toplamda 20 milyon Euro harcanıyor.
2010 yılında, proje ilk meyvelerini vermeye başlıyor. Ölçülen hava kirliliği, 10 sene öncesindeki rakamların bile altına iniyor. Bu hepimizin beklediği bir durum. Ama asıl şaşırtıcı gelişme, devletin sağlık harcamalarında yaşanıyor. Molde şehrinde, sağlık harcamalarında yüzde 18 düşüş gözleniyor. Yani pedallar çevrildikçe; ilaca, doktora, hastaneye harcanan para azalıyor.
Haklısınız, bisiklet popülerleştikçe, milyarlarca dolar harcadığımız o motorlu taşıt taşımacılığına rağbet azalacak. Belki yatırımlar daha zor amorti edecek kendini.
Kentlerimizi emanet ettiğimiz yöneticilerimize sesleniyoruz!
Bir bisiklet yolunun yapım maliyeti, normal bir karayolu maliyetinin yüzde 10'una, otoyol maliyetinin ise yüzde 2'sine eşit. Yakıt ve motor yağı gibi hava kirliliğine yol açan maddelere ihtiyaç duymayan bisiklet, doğaya saygılı bir ulaşım aracı olmasının yanısıra, günlük yaşamda ve koşturmacada, işe gidip gelirken, yeterince kımıldatamadığımız hareketsiz bedenlerimizin sağlığına kavuşmasını da sağlıyor.
Bisiklet, otomobilin ulaşımda kapladığı alanın 1/4'üne,otomobilin kapladığı park alanının 1/8'ine,otomobilin satın alma fiyatının 1/80'ine, otomobil bakım masraflarının 1/100'üne denk geliyor.
Bisiklet, altın yıllarını 1930 ve 1950 yılları arasında yaşadı. Fransa'da iş tatilleri başlar başlamaz, yüz binlerce insan sahil kasabalarına ve kırlara kaçışı bisikletle yapıyordu. Bisiklet yıllarının bu yoğunluğunu daha sonra otomobil izledi ve dünyanın her yerinde otoyol yapımlarına başlandı. Otomobilin ön sıralara geçtiği zamanlarda bisiklet, sadece bir çocuk oyuncağı ya da nostaljik bir gezi aracı oldu fakat enerji krizi ile birlikte, bir taşıtın kullanışlı olmasının yanısıra ekonomik olmasının da önemi anlaşıldı.
Ancak bisikletin yeniden atağa geçmesi için, 70'li yılları beklemek gerekti. 1974 enerji krizinden sonra, zamanın ABD başkanı Jimmy Carter, ulaşım ekonomilerinin araştırılması amacıyla bir komisyon kurdu. Araştırmaların hedeflerinden biri de, bisikletin kentlerde daha yaygın bir biçimde kullanılmasının sağlanmasıydı.
Bu araştırmaların sonucunda ortaya çıkan sonuçlar çarpıcıydı:
Büyük kentlerde iş, ticaret, okul gibi günlük ulaşımların, aktif kentli başına oluşturduğu mesafe ortalama 6,4 km. idi ve bu kent içi ulaşım, tüm ulaşımın yüzde 40'ını oluşturuyordu. Bu durumda, aynı mesafe otomobil yerine bisikletle alınsaydı ne kadarlık bir benzin tasarrufu olurdu diye merak edildi ve yapılan hesaplara göre:
Toplam ulaşımın sadece üçte biri dahi bisikletle yapılmış olsaydı, bir yılda 9,5 milyar litre benzin tasarrufu sağlanacaktı. Ve yine aynı araştırmalar sonucunda anlaşıldı ki enerji kullanımı açısından bisikletle boy ölçüşebilecek yegane ulaşım aracı, trenler ve büyük gemilerdi. Elde edilen bu verilere yol maliyetleri de eklenirse sonuç daha da çarpıcı hale geliyor:
Bir bisiklet yolunun yapım maliyeti, normal bir karayolu maliyetinin yüzde 10'una, otoyol maliyetinin ise yüzde 2'sine denk geliyor. Bu olumsuzluklara ayrıca, hava kirliliği ve taşıtların her yıl doğaya attıkları, 60 milyon ton kullanılmış motor yağı gibi başka olumsuzlukları da eklemek mümkün. Bu insanoğlu için gerçek bir karabataklık durumu.
Bugün bisiklet, sadece rekreatif amaçlı kullanılmıyor. Bisiklet, günlük yaşamda ve koşturmacada, işe gidip gelirken, yeterince kımıldatamadığımız hareketsiz bedenlerimizin -bütün bu bahanelerle- sağlığına kavuşmasını sağlıyor.
Yeryüzünde bisikletiyle yolculuk yapan insanların sayısı da gün geçtikçe artıyor ve bisiklet, çağımızın vazgeçilmez ekolojik ulaşım aracı olarak hak ettiği yeri almaya başlıyor.
Bisikletin yaygınlaşması için ne yapılabilir?
Kentlerde bisiklet ulaşımını desteklemek üzere ilgili birimlerce, bisiklet yollarının analizi, teknik alt yapı ve yapım işlemleri uygulamasına hız verilebilir. Mevcut bisiklet yollarının tanıtımı yapılabilir ve bu yolların periyodik olarak bakımı sağlanabilir.
Bir karayolu yapılırken, yanına sadece 1,50 m. lik bir genişlik ilavesiyle ekolojik ulaşım desteklenebilir.
Mümkün mesafedeki yerlere bisikletle gidilebilir.
Otopark düzenlemelerinde, bisikletler için de özel park yerleri yapılabilir. Aynı uygulama kamu kuruluşları, okullar ve özel şirketlerin park yerleri içinde de oluşturulabilir.
Bisikletin avantajları otomobille karşılaştırılarak bisiklet ulaşımı özendirilebilir.
Bisiklet kullanarak önleyebileceklerimiz;
Motorlu taşıtların sayısı arttıkça karayolu yapımı da artıyor ve bu yollar, verimli toprakların da içinden geçerek, tarım ürünlerine, peyzaja ve faunaya zarar veriyor.
Fosil ve diğer yakıtların kullanımı atmosferi asitlendirerek, ağaçların yok olmasına neden olan asit yağmurlarının oluşumuna katkıda bulunuyor.
Motorlu taşıtların üretimi için, geriye dönüşümü çok zor ya da masraflı olan çelik, alüminyum ve sert plastik gibi malzemeler kullanılıyor ve fabrikalarda taşıt üretimi için çok fazla miktarda enerji tüketiliyor.
Otomobil üreticileri bilinen nedenlerden dolayı uzun ömürlü araç üretmiyorlar, yıpranmış araçlar çevreyi tehdit ediyor ve büyük otomobil çöplükleri oluşturuyor.
Elektrikli, bilyeli ve katlanabilen bisikletler;
Elektrikli bisiklet, 12 voltluk bir batarya, iki küçük jeneratör motoru ve tekerleklere takılan bir makaranın sağladığı enerjiyle çalışan, yarı elektrikli yarı pedallı bir bisiklet modeli, saatte 35 km. hızın üzerine çıkabiliyor. Ağırlığı 8 kg.
Bilyeli bisiklet, akssız ve ispitsiz tekerlekleri, iki çelik jantın arasına yerleştirilen bilyalarla dor ve tekerlek rayonlarının olmaması sayesinde aero-dinamik yapısıyla hızlı sürüşü kolaylaştırıyor.
Katlanabilen ve taşınabilen bisikletin katlandığı zaman ölçüleri, 1m/1.25 m/0.48 m oluyor ve bu bisiklet modelinin ağırlığı 10 kg'a kadar inebiliyor.
Sporu günlük yaşamınızın bir parçası haline getirmek, işe gidip gelmek, park sorununuzu kökünden çözmek, doğada sesleri, kokuları, görüntü ve ayrıntıları daha iyi farkederek gezintiler yapmak ya da hepsini birden yapmak için bisiklet kullanmak ve bisiklet kullanımını arttırmak gerekiyor.
İstanbul BüyükŞehir Belediyesi ve Tüm Yerel Yönetimlere;
Yönetici olduğunuz şehirleri insanların yaşaması için düzenlenmesi gerektiğini gözden kaçırmayın.
Yolları, Kaldırımları otomobillere teslim ederek yayaların, bisikletlilerin ve bedensel engellilerin ulaşım hakları önündeki engelleri kaldırın.
Bisikletli yaşamı şehirlerde yaygınlaştırın, Bisiklete önem gösterin.
Bisiklet Yolları Şehir içi Ulaşımı içindir;
Bisiklet yolları adı altında yapılan birçok uygulama sahil kenarlarında yaya yürüme yolları ile birlikte yapılarak çok büyük yanlışlıklar yapılmıştır.
Bisiklet hafta sonları sahil kenarında gezi aracı değil tam aksine şehir içi ulaşımı sağlayacak, işe gidip gelmek, alış veriş yapmak için kullanılmalı ve bisiklet yolları bu amaçlara hizmet etmelidir.
Bisiklet yollarını şehir içi ana arterlere yönelik oluşturulsun.
Belediyelerin Spor Müdürlükleri ve Spor A.Ş. hangi amaçla kurulmuştur?
Belediyelerin varoluş sebepleri o şehirde yaşayan halkın ihtiyaçlarını karşılamak olarak bilmekteyiz.
Bu sebeple konularına göre ayrılan müdürlüklerin ve A.Ş’lerin yerel halkın ihtiyaçlarını karşılamak doğrultusunda kar amacı gütmeyen kurumlar olması gerekmektedir.
Spor sadece futbol değildir. Bisiklet her yaş gurubundan ve herkesin yapabildiği en yaygın spor türü olmasına rağmen İstanbul Belediyesi bünyesinde Bisiklet Sporu branşı bulunmaması çok ilginçtir.
İstanbul Belediyesi Spor Müdürlüğü ve Spor A.Ş. nin kendi spor takımlarını veya kendi spor anlayışlarını yürütmek yerine her yaştan herkesin spor yapması yönünde çalışmalar yürütmesini beklemekteyiz.
Olimpiyatlar gündeme geldiği her dönemde Olimpiyatların İstanbul’da yapılmasını talep edebilmek için önce çok düşük maliyete yapılabilecek Velodrom (bisiklet pisti) gerçekleştirmeli.
Gençlik ve Spor Bakanlığı Ne İş Yapar?
Avrupanın en genç nüfüsuna sahip olmamıza rağmen adı ile var olup kendisini göremediğimiz Gençlik ve Spor Bakanlığı ve İl Müdürlüklerini görevlerine çağırıyoruz.
Spor herkes içindir. Ülkemizin hangi bölgesine giderseniz gidin; Konya, Adana, Iğdır, Muğla, vs... bisikletin ne kadar yaygın kullanıldığını göreceksiniz. Buna rağmen ülkemizde bisiklet sporuna önem verilmemesi düşündürücüdür!
Bisiklet Federasyonu Nerede?
Evet ülkemizde Bisiklet Federasyonu var. Ama bisiklet adını almış bu federasyonun “Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Yarışları” organizasyonu dışında bisikletin gelişmesi yönünde çalışma yapmadığı ve bisikletçilerin sorunlaroyla ilgilenmediği aşikardır.
Ulaştırma Bakanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğü’ne;
Otomobil üretici ülkelerden ister Avrupa ülkelerini ister Uzakdoğu ülkelerine baktığınız zaman bile bisikletin ne kadar gelişmiş olduğunu göreceksiniz.
Bisikleti ulaşım aracı olarak kabul edilmesi ve yolların düzenlenmesi gerekmektedir.
Özellikle İstanbul’da yaşayanlar için Avrupa ve Asya yakasını birbirine bağlayan Boğaz Köprülerinde gerekli düzenlemelerin yapılarak bisiklet geçişine açılması bir zorunluluk haline gelmiştir.
Çevre ve Orman Bakanlığına;
Hava, Su, Toprak ve Ateş tarih boyunca insanlığın temel varlıkları olmuş ve öylede kalmak zorundadır.
Özellikle İstanbul’da nefes alacak az yerlerden biri olan Belgrad Ormanı ve diğer orman arazilerinin özel şirketlere tahsis edilerek girişlerde yüklü bedeller alınmasını kaldırın.
Sahil şeritlerini özel işletmeler ve hatta Sosyal Tesisler adı altında işgal edilerek halka kapatılmasına dur deyin.
Şehir Planlamacıları, Mimarlar ve Müteahhitlere;
Şehir planlarını, Toplumsal ve Kamusal alanları, Toplu Konut yerleşim yerleri, Mahalle ve Sokakları, Binalar ve Otoparkları bisiklet kullanımına yönelik düzenlenmeli.
Emniyet Müdürlüklerine;
Bisikletçiler Çevrecidir, İnsana ve Doğaya Saygılıdır.
Trafikte gördüğünüz tek veya toplu bisikletçilere yardımcı olun.
Otomobil, Toplu Taşıma ve Taksi Şöförlerine;
Bisikletçilerin kaportası insan vucüdudur. Sizlerin ufak kazalarınızda araçlarınızın çizilmesine bile tahammül edemezken bisikletçinin yapacağı ufak bir kazada nasıl hasarlar alabileceğini ve bu hasarların kolay telafi edilemeyeceğini düşünün.
Bisikletler Trafik sıkışıklığına sebep olmaz, Trafik sıkışıklığını oluşturan otomobillerdir. Bu sebeple bisikletçilere daha tahammüllü olun.
Sağlık Bakanlığı’na;
Sağlık harcamalarını düşürmek, Halkın sağlını korumak, Halk Sağlığını İlaç sektörü ve Özel Hastanelere teslim etmemek adına bisikletli yaşamı destekleyin.
YEREL YÖNETİMLER VE DEVLET KURUMLARINDAN TALEPLERİMİZ
• Ülke ekonomisinin gelişmesi ve dışa bağımlılığı en aza indirmek için Bisiklet kullanımını arttırmak yolunda çalışmalar yapılsın.
• Modern Şehirler yapmak, şehiriçi trafiğini azaltmak, gürültü ve çevre kirliğine son vermek için şehir planlarında bisiklete önemli yer ayırılsın.
• Bisiklet yollarını tecrit edilmiş yerlere değil şehir içi ulaşımının sağlanabileceği, halkın rahatlıkla işe gidip gelebileceği ana bölgelerde icra edilsin.
• 2012 yılını İstanbul Spor Başkenti diye ilan etmeden önce İstanbul Büyük Şehir Belediyesi bünyesinde Bisiklet Branşı açılsın. Spor A.Ş bünyesinde bisiklet sporuyla alakalı çalışma başlatılsın.
• Avrupada olduğu gibi Toplu taşıma araçlarında bisiklet taşınması konusunda çalışmalar yapılsın.
• İDO ve Trenlerde bisiklet için para alınmasını kaldırarak bisikletin yaygınlaşmasını desteklensin.
• ABD ve Avrupada olduğu gibi Boğaz Köprüsünün yan bölümünü bisiklet geçişine açılsın.
• Trafikte bisikletlilere öncelik tanınsın. Trafik polisleri ve sürücüler bu konuda bilgilendirilsin.
• Şehiriçi ana arterler araba trafiği ve park yerleri işgalinden kurtarılarak bisikletli ulaşım için gerekli adımlar atılsın.
• Bisiklet park yerleri yapılsın.
BİSİKLETLİLER İNİSİYATİFİ