Scudo Sports

Bisikletle işe giden kadının hayatını kaybetmesi

Ben bu videoda iki o. Çocuğunun bisiklet ile işine giden naif bir hanımefendiyi ortalarına alıp imha etmelerini görüyorum. Biri kapıyı tam zamanında açmış diğerine üzerinden geçmiş. Bildiğin taksirli cinayet.
 
Scudo
Offf moralim alt üst oldu. Çok çok üzgünüm bisikletli kardeşimiz için.

Başta kapıyı açan olduğunu anlamadım videodan, bisikletli kamyonete dengesini kaybedip çarpıyor ve o şekilde düşüyor sandım ama kapıyı açan öküz olayın en büyük faili. Midibüs şoförünün de ceza alması lazım, bisikletli gördün yavaşla, uzağından git, gerekirse o dar yere birlikte girme bekle önce o geçsin...

Bazı şoförler cidden bisiklet sindiremiyorlar, ben onun hızına ulaşınca saçma sapan hareketler yapan, gaza abanan, üstüme doğru süren o kadar fazla ki. Yahu ne istiyorsunuz bizden!?
 
Bir ara Yedpa da staj yaparken işe geç kaliyordum.
taksiye bindim.
Full ekipman gayet düzgün motosiklet kullanan bir motorcuyu taksinin şoförü 3-4 kez tehlikeye atacak hareket yaptı. Motorcu haklı olarak korna çaldı vs.

Şoföre Dedim ki;
abi o adam da can taşıyor,
onunda sevenleri vardır,
bak onu koruyan bir kafes yok, dikkat et vs.
Herifin umuru değil,

En son dedim ki abi bak herife birşey olursa hapse girersin,
Değer mi?

Taksici gayet lakayit
" Yatar çıkarız " dedi

Size tırnakları kadar değer vermiyorlar
Bunu bilerek gözünüzü 44 açın
 
Bu ölümün bir anlık dalgınlıktan değil, umursamazlıktan kaynaklandığını algılayacak bir toplumda yaşamıyoruz. Arkadan gelen araç bir bisikletlinin yanından geçerken dikkatli olması gerektiğini bir an bile düşünmemiş. Kapıyı açan dangalağa zaten bir şey demiyorum.

Makro politikaya bu kadar gömülmüş toplumlarda insan hayatına yönelik bilinç edinmek, çevremize incelik katacak detaylar üstünde düşünmek hep boş iş görülür.

Ne yazık ki bu son olmayacak.
 
Allah rahmet etsin, maalesef son olmayacak hakikaten.. :( başka da birşey yok diyecek çok feci..
 
Bunu ehliyet kurslarında kesinlikle öğretmeliler. Sağ el ile kapı açma ve dolayısıyla arkayı gözlemleme olayını.. Hatta direksiyon sınavında kapı açmaya bile bu yönde değerlendirilmesi lazım. Eğitim öyle böyle bir yerden başlamalı..
 
@ssleepless çok iyimsersiniz. Daha önceden güzergahta bisiklet yolu diye itiraz edildi burada. 2. çoğu emniyet kemerini bağlamayı öğretmiyor, cezalar ve yorumların bir kısmı çok romantik. Herkes ülkesinin bir ortadoğu ülkesi olduğunu unutuyor maalesef.
 

Adam illa geçecek. O araba illa Son hızında gidecek. Gazdan ayağını bile cekmemistir emin olun.

Kafada 50 liralık kask olsaydı belki yaşardı. 19-20 li yaşlarda bir kamyon bana sıfır geçti yanımdan ondan sonra 10 sene binmedim bisiklete. Rüzgarına kapıldım tekerle aramda 1-2 Cm vardı.

Hı-viz gezmeli sağlam zil korna. Surekli tetikte. Kapılara yaklaşma. Gerekirse şeridi kapatmak lazım böyle durumda.

Büyük olan pahalı olan hızlı gider. İçgüdüsel yaşamaya başlayan toplumda bunlar oluyor olacak. Ağır ceza lazım.

Kamerâ kayıtları olmasa kapıyı açan bilmiyorum gormedim derdi. Çarpan da önüme atladı derdi olay kapanırdı. Hoş yine fazla cezası yok.

Trafikte kullanım için kaykay kaski öneriyorum ve sarı turuncu fosforlu kiyafet
 
yaptırım yok maalesef. yaptırım olmadığı için böyle acı olaylar herkesin başına gelebilir. allah yardımcısı olsun o babanın ve çocuğun. çok zor bir durum.
 
  • Beğen
Tepkiler: makifir
Canımız bu kadar ucuz mu? Neden başkalarının insafına veya dikkatli/dikkatsiz olmasına emanet etmek istiyorsunuz hayatınızı? Araçların yanından geçerken açıktan geçeceksiniz, başka kesin çözümü yok bu işin.
 
Asla ve asla bsey olmaz diye dalmamak lazım ,ne olursa olsun artık genetik bilimi gelişti, laboratuar ortamında tarımsal hibrit tohum uretebildikleri gıbı , artık bu dijital araçlar sayesinde kafası bi karış havada ,beynini kiraya vermiş davarlar üretilmeye başladı. Ne olursa olsun; araçların dibinden gecmeyin Allah rızası icin!!!
 
Allah rahmet eylesin. Mekani cennet olsun....

GT-I9500 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
az önce akşam haberlerinde atv'de izledim yine üzüldüm mekanı cennet olsun :agla:
 
trafikte farklı hacim ve ağırlıktaki araçlardan,büyük(güçlü) olan,küçükleri ezer(büyük balık,küçük balığı yutar).alternatif yollar yoksa,bisiklete binmeyelim.ulaşım aracı olarak değil,hobi olarak uygun yol ve zamanlarda kullanalım.
bu da kamyona çarpan çocuk.
(link)
 
Allah rahmet eylesin. Hayatımız pamuk ipliğine bağlı. Egitimsizlik en büyük problemimiz.
Herif kolunu koymus uyuyor. Yürüyüşe çıkmış adami ezip geciyor. 2 bucuk ay once ayni şekilde bir araba bisikletimle giderken bana carpti. Bilegimdeki kırık henüz iyilesmedi doktor doktor geziyorum. Bu haberleri gördükçe tekrar binmekten cok korkar oldum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Çağdaş78
Cinayetten yargılanması gerekiyor bu hayvanın.
 
Allah rahmet eylesin genç yaşta gitti Allah ailesine yar yardımcisi olsun
 
Hakim Necati Dastan'ın güzel bir yazısı:
Türkiye neden suç cenneti?
İnsanların Kırmızı ışıkta geçmesini önleyemiyorsanız yaşadığınız ülkenin bir suç cennetine dönüşmesini de önleyemezsiniz.
Nasıl mı? Yakından görelim.
Kırmızı ışık bir sembol,kurallara uymayı belirleyen bir
sembol. Aslolon şudur: Bir ülkede devlet tarafından konulan kurallar rahatlıkla ihlal edilebiliyorsa o ülkede suç işlemek alelade bir alışkanlık ve üstün bir davranış haline gelir. Zira sarsılan devlet otoritesidir akabinde dejenere olan bilinçaltımızdaki kurallara saygı duygusudur... Otoritesini koruyamadığınız devletin hiçbir fonksiyonunu da koruyamazsınız. Güvenlik ve kanunlar buna dahildir.
KIRIK CAMLAR TEORİSİ
"Suçlarla mücadeleyi nasıl başardın" sorusuna New York'un efsane Belediye Başkanı Giuliani'nin cevabı şöyle olmuştu..
"Metruk bir bina düşünün. Binanın camlarından bir tanesi kırıldığında, o camı hemen tamir ettirmezseniz, kısa sürede, yoldan geçen herkes eline bir taş alıp, binanın tüm camlarını kırar. Benim yaptığım şey ilk cam kırıldığında onu hemen tamir ettirmek oldu. Bir elektrik direğinin dibine ya da bir binanın köşesine, biri, bir torba çöp bıraksın. O çöpü hemen oradan kaldırmazsanız, her geçen, çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir. Ben ilk konan çöp torbasını kaldırttım."
Çünkü siz bunu yapmadığınızda insanlar o bölgede düzeni sağlayan bir otorite olmadığını düşünüyor, diğer camları da kırıyorlar. Ardından daha büyük suçlar geliyor; bir süre sonra o sokak, polisin giremediği bir mahalleye dönüşüyor.
Bunu anlayan New York polisi, önce küçük suçların peşine düşmüş. Metroya bilet almadan binenleri, apartman girişlerini tuvalet olarak kullananları, kamu malına zarar verenleri, hatta içki şişelerini yola atanları bile yakalayıp haklarında işlem yapmış.
Kırık Cam Teorisi" ABD'li suç psikologu Philip Zimbardo'nun 1969'da yaptığı bir deneyden ilham alınarak geliştirilmişti.
Zimbardo, suç oranının yüksek olduğu, yoksul Bronx ve daha yüksek yaşam standardına sahip Palo Alto bölgelerine birer 1959 model otomobil bıraktı.
Araçların plakası yoktu, kaputları aralıktı. Olup bitenleri gizli
kamerayla izledi.
Bronx'taki otomobil üç gün içinde baştan aşağıya yağmalandı. Diğerine ise bir hafta boyunca kimse dokunmadı.
Ardından Zimbardo ile iki öğrencisi, sağlam kalan otomobilin yanına gidip çekiçle kelebek camını kırdılar. Daha ilk darbe indirilmişti ki çevredeki insanlar (yani zengin beyazlar) da olaya dahil oldular.
Birkaç dakika sonra o otomobil de kullanılmaz hale geldi. "Demek ki" diyordu Zimbardo, "İlk camın kırılmasına, ya da çevreyi kirleten ilk çöpe, ilk duvar yazısına izin vermemek gerek. Aksi halde kötü gidişatı engelleyemeyiz
SUÇ CENNETİ NASIL OLUŞUR
Kırmızı ışıkta geçilmesini önleyemiyorsanız küçük suçlara
mani olamazsınız. Küçük suçlara mani olamazsanız, büyük suçları engelleyemezsiniz.. Sonuçta ülkeniz sanıkların suç işlemekten endişe duymadığı bir suç cennetine dönüşür. Bunun akabinde suçlularla mücadelede yılgınlığa düşen kanun koyucu sanıklara taviz/af anlamına gelen lehe kanunlar çıkararak adalet denklemindeki erozyonu hızlandırır.
Küçük suçların görüldüğü ceza mahkemelerine bakalım.
Sürekli HAGB (Hükmün Açıklanmasını Geri Bırakma) kararları verdiğimiz sanıkların bir çoğu yeniden suç işleyerek mahkeme huzuruna gelmiyor mu? Hatta bu olay yargıçların şuuraltındaki adli dejeneresyon algısı nedeniyle sanığın kişiliğine bakılmaksızın tüm suçlar için HAGB uygulanması bir hakmış gibi algılanır ve onuncu kez HAGB kararı vermek alışkanlık halini alır.
Buna karşın mağdur ise adalete olan güveni sarsılmış ve kaderine boyun eğmek zorunda kalmıştır. Artık önünde iki seçenek vardır. Ya intikamını kendisi almalı yahut ateşi içine gömmelidir.
Sanık, ise hukuk sistemini test ettiği ilk eylemden büyük
bir zaferle çıkmış ve suç işlemenin korkulacak bir şey olmadığının idraki ile yeni suçlar için yola koyulmuştur. İşlediği her suç kendine güven tazeletmiş ve bu statünün verdiği korku ile de topluma yönelik bir sindirme hareketine başlamıştır..
Mafya ve çeteleşmenin yolunu açan işte bu tablodur.
Bu yüzden diyoruz ki devlet yani kamu otoritesi bir kural koymuşsa onun takibini dört koldan yapmak zorundadır. Bundan daha önemlisi devlet, koyduğu kuralların takibini yapmayan kamu görevlisini takip etmekle işe başlamalıdır. Takibin takibini yapmazsınız devlet muz cumhuriyetine döner. Okulda, iş yerinde, sokakta, yolda veya deniz kenarında… İnsanlar kamu otoritesinin kendi koyduğu kuralları büyük bir titizlikle takip ettiği kanaatine varmalı ve bunu şuuraltına adeta kazımalıdır. Şuuraltına yerleşen bu algı insanların karakteri olur ve kurullara saygı bilinci gelişir. Olması gereken de budur zaten.
Bu sayede insanlar en küçük sorunlarda dahi kanunları
ihlali etmeyi ve suç işlemeyi değil hukuk önünde hesaplaşmayı ilke edinirler. Ancak tatbik edilen cezaların mağdurlar için tatmin edici bir nitelik arz etmesi şartıyla…
Unutmayın… Küçük hataları görmezden gelmişseniz bilin ki daha büyükleri yoldadır.
 
Geri