Scudo Sports

"Bisikletle giden birini vurdum"

@SerdarCYCoo2Bursa
"Sovyetler için değil..." demeniz benim için yeterli cevaptır.
Bugün Türkiye topraklarının bir kısmı Sosyalist ülkeler tarafından işgal edilmediyse bunu da sağcı Amerika'ya borçlu olduğumuzdandır.
 
  • Beğen
Tepkiler: SerdarCYCoo2Bursa
Scudo
@SerdarCYCoo2Bursa
"Sovyetler için değil..." demeniz benim için yeterli cevaptır.
Bugün Türkiye topraklarının bir kısmı Sosyalist ülkeler tarafından işgal edilmediyse bunu da sağcı Amerika'ya borçlu olduğumuzdandır.

Anlaştığımıza sevindim 😄 sosyalist ülke olarak Rusya ile zamanının türkiyesi arasındaki ilişkiler, malesef şu anki Türkiye - Rusya ilişkileri kadar kritik değildi, en azından dost/düşman ayrımı kolaydı..
 
Ülkeler arasında dostluk olamayacağını düşünüyorum. Tüzel anlamda ancak çıkar ilişkileri olabilir.
Dost ifadesinin kendisi bile bu stratejiyi destekler bir uslup 😁 kurumsal olarak tabi
 
İnsanlık yönetsel hiyerarşi oluşturmayı ve hiyerarşi içerisinde çıkar (genellikle kendi çıkarı) gözetmeyi, bunu yaparken altta kalanları ideolojilerle biçimlendirerek amaçlarına uygun yönlendirmeyi ilk çağlardan beri çok sevmiştir. Şu anda olanlar ve yaratılan kavramlarda bu ideolojileri dallanıp budaklandirarak anlaşılmaz hale getirmek ve sizi bir ideoloji cevresindeki gruba ait hissettirmek. Veya ait oldugunuz grubu bir şekilde / bu şekilde tanımlayarak kendisinin ne kadar ayrıcalıklı veya farklı oldugunu tanımlamak.
Kabaca böyle görüyorum olan biteni.

Zaten bu tanımlamaların coguda evrilip degiserek anlamları farklı yorumlanır hale gelirler.
En basit örneği bir kac konu yukarida baslayan sag ve sol kavramı. Fransiz ihtilalindeki devrimci gruplarin durumu tartisacakları meclisteki oturma düzeninden cıkmıştır bu kavram. Monarşi savunuculari sagda oturmuştur, cumhuriyetçilik savunucuları solda. Bu nedenle mevcut durumun korunması ve degişime sıcak bakmayan kesimler için ''sağcı'', yenilikçi ve devrimci kesimler için ''solcu'' yakıştırması kullanılmaya başlanmıştır. Ama günümüzde sağcı deyince ''din taraftarı'', solcu deyince ''komünizm destekçisi'' anlaşılıyor (en azından Türkiye'de).

Şimdi olan ise Rusya'nin komünist rejiminin prestroyka ile baltalanmış olmasından sonra içinde halen komunist yapıyı bir parca koruyabilmiş olması. Kapitalizm Rus oligarklara gelmiş olmasına ragmen ülkenin alt kesimlerinde komünist rejime yakın bir düzeni hala koruyabiliyor Rusya. Bu ayrıcalıklı kesimin kanunlarn üzerinde olmasını ve zenginleşmesini sağlıyor. Bunun değişmemesi için politikacılarda cömertçe nemalandiriliyor. Bakınız Putin'in mal varlığı ne kadar artmış, 20 yıldır boşuna durmuyor koltugunda. Bu kadar uzun süre mevkinizi koruyorsanız kendinizi kral gibi görürsünüz. Tabi bunlar bizim ulkemizde olmaz !?!?! Mevcutbl iktidarda 20 yili devirmis hali hazirda, tek adam rejimi diye bir kavram gelmis ve sadece tesaduf 😁
Ancak Rusya ile Ulrayna arasindaki son gelişme, NATO bahanesi ile Ukrayna üzerinden gelen askeri anlamdaki batılılaşma tehdidi gündeme gelince rahatsızlık hissetti Putin ve oligarkları. SSCB zamanında kendisinin olan ve dagılma sonrası hala kendi hakkı oldugunu düşündüğü topraklara bu nedenle saldırmakta sakınca görmedi. Sonucta Ukrayna petrol rezervleri, dogalgaz rezervleri, limanları ve bunlarin işletme yatırımları, zamanında SSCB yani kendisini SSCB nin mutlak devamı gören Rusya tarafından yapıldı olarak kabul ediyor.

İzlediğimiz ise ne kadarının tarafsız gerçek oldugunu henuz kavrayamadigimiz medya kavgasi. Ve her zamanki gibi olan sıradan vatandaşlara oluyor. Erkekler, kadinlar, çocuklar ölüyor ve öldürülüyorlar. Kimin öldürdüğü meçhul. Sırbistan savaşında elit özel lejyonların insan avlamak isteyen sapkın zenginlere eskortluk ettiği ve yaban keçisi avlar gibi insan avlamalarına yardımcı olduklarını, bunun içinde cok ciddi paralar aldıklarını duyanlarınız vardır.

Sebep ise her zaman sömürmek veya çıkarını korumak amaçlı başlayan, başkasını hükümranlık altına almak isteyen ve bunun karşiliginin kan ile ödenmesi.
Bir komutanın zamanında söylediği gibi;
''savaş politikacıların başlattığı, insanların kanları karşılığında yapılan toprak alış verişidir''

İnsanlık varoldugundan beri değişmeyen gerçek! Bu da halen ne kadar ilkel oldugumuzu gösteriyor. En traji komik tarafı ise aslında savasin milliyetci ve adil tarafı çok az görülür. Herkes yine çıkarının peşindedir.

2. dünya savaşında ABD askerleri Nazi Almanyasına karşı Avrupa'ya ayak bastığında, bazı ABD şirketleri hala Almanya ile ticaretine devam ediyordu.
Şu anda Avrupa ve dünya Ukrayna'yı destekliyor ancak herkes Rus doğalgazı kullanmak konusunda tereddüt etmiyor. Hatta ''ruble ödemesi ve fiyat artışı çok yanlış'' diyerek düzeni bozulmasın istiyor. Örnekler araştırılıp çoğaltılabilir.

Her zamanki gibi filler tepişir, karıncalar ezilir...
 
Öncelikle; savaş suçlarıyla ve insanlık trajedisiyle ilgili bir konuyu bisikletçi elitizmine indirgemek korkunç. O fotoğrafların altına "bisikletçi o be" anlamında şeyler yazarken düşünün. Egodan kör olmuşuz.

Sonralıkla; ne sağcı ne de solcu olan çekingen sağcıdır.

Teşekkürler.
İlk paragrafa yürekten katılsam da sonrakini çok yadırgadım. İnsanları etiketlemeye her şeyi de siyah-beyaz gibi keskin kontrastlar halinde görmeye pek bir meraklıyız. Sağ sol tartışmasıyla da başlık konusundan epey uzaklaşıyoruz.

@SerdarCYCoo2Bursa
“Ama öyle kafaları çok ezdim.. Artık uğraşmıyorum..”

Bu sözünüze takıldım biraz. O kadar idealist metinlerden sonra hepimizin içinde olan, sözlerimizle eleştirsek de doğamız gereği içimizde yaşayan ve sağ-sol veya başka türlü ilk çıktığında kulağa mantıklı gelen ideolojiler, inançlar, sosyal eğilimler, vs’nin zamanla güçlendikçe değişmesini sağlayan dinamikleri ele veriyor.

Bu haftasonu hava güzel, hem uzun geçen kışın yorgunluğunu atmak için, hem da savaşta olduğu için bisiklete binemeyen insanlar için de çıkıp pedallayalım.
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
Uzaylılar gelmeden bu dünyada savaş bitecek gibi görünmüyor.
 
Öncelikle; savaş suçlarıyla ve insanlık trajedisiyle ilgili bir konuyu bisikletçi elitizmine indirgemek korkunç. O fotoğrafların altına "bisikletçi o be" anlamında şeyler yazarken düşünün.
Size katılıyorum. Orada yaşanan trajedi için tek payda "insan" dır. Bisiklet, bisikletçi olmak vb çok çok zayıf kalır. Hatta esamesi bile olmaz.
 
@SerdarCYCoo2Bursa
“Ama öyle kafaları çok ezdim.. Artık uğraşmıyorum..”

Bu sözünüze takıldım biraz. O kadar idealist metinlerden sonra hepimizin içinde olan, sözlerimizle eleştirsek de doğamız gereği içimizde yaşayan ve sağ-sol veya başka türlü ilk çıktığında kulağa mantıklı gelen ideolojiler, inançlar, sosyal eğilimler, vs’nin zamanla güçlendikçe değişmesini sağlayan dinamikleri ele veriyor

Kardeşim, açıkçası korkup susmak ya da laçkalık mı diyeyim, saygısızlık mı senin kavrama gücüne güveniyorum, bir insanı kasıtlı yapmadığı sürece aşağılamak, yermek, toplum içinde küçük düşürmeye çalışmak (bu anlamlara gelen ne kadar kavram varsa) karşısında en az onun kadar saygısız, nobran olunabilmeli. Biz silahlı kuvvetlerde bir tabir vardır. "misliyle karşılık vermek" diye.. Biraz bunun gibi düşün. Adam sana bir havan ile taciz ateşi atıyorsa, sen 2 tane atarsın. Adam sana 5 el sıktıysa, sen şarjör boşaltabilmelisin. Bu, gaddarlıktan, öfkeli nefret dolu bir insan olduğundan değildir. Tıpkı Atamızın söylediği gibi, "savaş, ulusun yaşamı tehlikeye düşmedikçe, cinayettir." yani ben de kalp kırmaya, tad kaçırmaya, huzur bozmaya karşıyım ancak böyle mevzularda geri duramıyorum.
 
Savaşın insanları nasıl değiştirebileceği üzerine anılar içeren güzel bir sohbet izlemek isterseniz.

 
İlk paragrafa yürekten katılsam da sonrakini çok yadırgadım. İnsanları etiketlemeye her şeyi de siyah-beyaz gibi keskin kontrastlar halinde görmeye pek bir meraklıyız. Sağ sol tartışmasıyla da başlık konusundan epey uzaklaşıyoruz.
Ben kararlı çizgiler çekmedikçe kötülüğe engel olunamayacağı taraftarıyım. Tüm dünyada sağ ideolojiler terör estirirken, progresif ve ilerlemeci olan solken bireyin çıkıp da "bence iki tarafın da iyi/kötü yanları var" deme lüksü yok. Diyorsa ya apolotiktir ya da sağ ideolojileri desteklediğini söylemekten çekiniyordur.

Siyah-beyaz kadar keskin de değil zaten ayrım.

Dolayısıyla insanları etiketlemede problem yok. Kalıcı etiketler değil ama. Birinin fikrini değiştirmek için onla tartışabiliriz. Bu neden önemli? "Ne sağ, ne sol" olarak gelen ve zamanla otoriter ve acımasız bir mekanizmaya dönüşen şeyi hepimiz yakından biliyoruz çünkü. "Sol" olmayanlar bu sürece çanak tuttu.
 
  • Beğen
Tepkiler: SerdarCYCoo2Bursa
Ben kararlı çizgiler çekmedikçe kötülüğe engel olunamayacağı taraftarıyım. Tüm dünyada sağ ideolojiler terör estirirken, progresif ve ilerlemeci olan solken bireyin çıkıp da "bence iki tarafın da iyi/kötü yanları var" deme lüksü yok. Diyorsa ya apolotiktir ya da sağ ideolojileri desteklediğini söylemekten çekiniyordur.

Siyah-beyaz kadar keskin de değil zaten ayrım.

Dolayısıyla insanları etiketlemede problem yok. Kalıcı etiketler değil ama. Birinin fikrini değiştirmek için onla tartışabiliriz. Bu neden önemli? "Ne sağ, ne sol" olarak gelen ve zamanla otoriter ve acımasız bir mekanizmaya dönüşen şeyi hepimiz yakından biliyoruz çünkü. "Sol" olmayanlar bu sürece çanak tuttu.
Belki de en sol olduğunu iddia edenler daha sağcıdır, kim bilir?
Ben artık bu tartışmaya devam etmek istemiyorum, herkese iyi akşamlar.
 
İnsan bilmediğinden korkar!
Tarih boyunca da hep böyle oldu. Gerek tanrısal, göksel anlamlar yükleyerek bilmedinden hem korkmuş, hem saygı duymuş .
Diğer bir yandan da bu bilinmezlik, gizem o nu daha da araştırmaya sevk etmiş. .
Tarih boyunca yaşanan evreler, çağlar, insanın gelişimini, düşünce yapısını, olaylar karşısındaki potansiyel davranışları ortaya koymuştur.

" İnsan tanım yapamadığından, sınır çizemediğinden hep korktu. Bu korku onu temkinli davranmaya da itti..
Hatta öyle ki yukarıda da belirttiğim gibi belirsizliklere hep tapındı..
Lafı fazla uzatmadan, en sonunda tanrı yada bir tanım yaparak işini daha da kolaylaştırmıştır.
Artık tanrı yada tanrı kavramı da tehdit oluşturmaz insan için. .
Buna tanrı kavramı demem şunun için; bazen semavi duygularla yaratıcı olurken, bazen güç, bazen maddiyat, bazen makam mevki. .
Örnekler çoğaltılabilir..
Bunların hepsi de insan da olan özellikler!
Olaylara karşı, tutum ve davranışlar farklılık gösterir.. Bu farklılıkları açıklamak için de dahiyane bir çözüm=bahane si var.
Konu çok dağılmasın, insanları etiketlemek, ilkel benliğin tanım arzusundan gelir. Tanım yaparsa daha rahat davranır.
Aklını, vicdanını, sağ duyusunu çok daha rahat örter."
Günümüz de ne kadar da popüler oldu değil mi?
Taraf olmayan bertaraf illa siyah-beyaz vs..

Oysa ne demişti Atatürk;
"Yurtta sulh, cihan da sulh"
Mustafa Kemal gibi dahiyane bir zekanın sadece kabuk anlamda sözler edeceğine, derinliği olmayacağına inanıyorsan, sen bilirsin. .

Sen kendinle barışamadıysan, toplumla da barışamassın..
O ilkel benliğini var etme çabası ile etiketler takar durursun ne için?

Savaş insanın kendisiyle, kendini bir anlasa savaşmak yerine her şey çok kolay 🙂

Asıl olan insan dır. Elbet surette değil..
Gerisi teferruat

Sözün özü bütün renkler bizim için hepsi
 
  • Beğen
Tepkiler: SerdarCYCoo2Bursa
Belki de en sol olduğunu iddia edenler daha sağcıdır, kim bilir?
Ben artık bu tartışmaya devam etmek istemiyorum, herkese iyi akşamlar.
Solun değerleri çok net belli olduğu için bunu anlamadım doğrusu. Türkiye'den örnek verirsek mesela, TİP nasıl "daha sağcı" olabilir ki.

İyi akşamlar.
 
İnsanlık yönetsel hiyerarşi oluşturmayı ve hiyerarşi içerisinde çıkar (genellikle kendi çıkarı) gözetmeyi, bunu yaparken altta kalanları ideolojilerle biçimlendirerek amaçlarına uygun yönlendirmeyi ilk çağlardan beri çok sevmiştir. Şu anda olanlar ve yaratılan kavramlarda bu ideolojileri dallanıp budaklandirarak anlaşılmaz hale getirmek ve sizi bir ideoloji cevresindeki gruba ait hissettirmek. Veya ait oldugunuz grubu bir şekilde / bu şekilde tanımlayarak kendisinin ne kadar ayrıcalıklı veya farklı oldugunu tanımlamak.
Kabaca böyle görüyorum olan biteni.

Zaten bu tanımlamaların coguda evrilip degiserek anlamları farklı yorumlanır hale gelirler.
En basit örneği bir kac konu yukarida baslayan sag ve sol kavramı. Fransiz ihtilalindeki devrimci gruplarin durumu tartisacakları meclisteki oturma düzeninden cıkmıştır bu kavram. Monarşi savunuculari sagda oturmuştur, cumhuriyetçilik savunucuları solda. Bu nedenle mevcut durumun korunması ve degişime sıcak bakmayan kesimler için ''sağcı'', yenilikçi ve devrimci kesimler için ''solcu'' yakıştırması kullanılmaya başlanmıştır. Ama günümüzde sağcı deyince ''din taraftarı'', solcu deyince ''komünizm destekçisi'' anlaşılıyor (en azından Türkiye'de).

Şimdi olan ise Rusya'nin komünist rejiminin prestroyka ile baltalanmış olmasından sonra içinde halen komunist yapıyı bir parca koruyabilmiş olması. Kapitalizm Rus oligarklara gelmiş olmasına ragmen ülkenin alt kesimlerinde komünist rejime yakın bir düzeni hala koruyabiliyor Rusya. Bu ayrıcalıklı kesimin kanunlarn üzerinde olmasını ve zenginleşmesini sağlıyor. Bunun değişmemesi için politikacılarda cömertçe nemalandiriliyor. Bakınız Putin'in mal varlığı ne kadar artmış, 20 yıldır boşuna durmuyor koltugunda. Bu kadar uzun süre mevkinizi koruyorsanız kendinizi kral gibi görürsünüz. Tabi bunlar bizim ulkemizde olmaz !?!?! Mevcutbl iktidarda 20 yili devirmis hali hazirda, tek adam rejimi diye bir kavram gelmis ve sadece tesaduf 😁
Ancak Rusya ile Ulrayna arasindaki son gelişme, NATO bahanesi ile Ukrayna üzerinden gelen askeri anlamdaki batılılaşma tehdidi gündeme gelince rahatsızlık hissetti Putin ve oligarkları. SSCB zamanında kendisinin olan ve dagılma sonrası hala kendi hakkı oldugunu düşündüğü topraklara bu nedenle saldırmakta sakınca görmedi. Sonucta Ukrayna petrol rezervleri, dogalgaz rezervleri, limanları ve bunlarin işletme yatırımları, zamanında SSCB yani kendisini SSCB nin mutlak devamı gören Rusya tarafından yapıldı olarak kabul ediyor.

İzlediğimiz ise ne kadarının tarafsız gerçek oldugunu henuz kavrayamadigimiz medya kavgasi. Ve her zamanki gibi olan sıradan vatandaşlara oluyor. Erkekler, kadinlar, çocuklar ölüyor ve öldürülüyorlar. Kimin öldürdüğü meçhul. Sırbistan savaşında elit özel lejyonların insan avlamak isteyen sapkın zenginlere eskortluk ettiği ve yaban keçisi avlar gibi insan avlamalarına yardımcı olduklarını, bunun içinde cok ciddi paralar aldıklarını duyanlarınız vardır.

Sebep ise her zaman sömürmek veya çıkarını korumak amaçlı başlayan, başkasını hükümranlık altına almak isteyen ve bunun karşiliginin kan ile ödenmesi.
Bir komutanın zamanında söylediği gibi;
''savaş politikacıların başlattığı, insanların kanları karşılığında yapılan toprak alış verişidir''

İnsanlık varoldugundan beri değişmeyen gerçek! Bu da halen ne kadar ilkel oldugumuzu gösteriyor. En traji komik tarafı ise aslında savasin milliyetci ve adil tarafı çok az görülür. Herkes yine çıkarının peşindedir.

2. dünya savaşında ABD askerleri Nazi Almanyasına karşı Avrupa'ya ayak bastığında, bazı ABD şirketleri hala Almanya ile ticaretine devam ediyordu.
Şu anda Avrupa ve dünya Ukrayna'yı destekliyor ancak herkes Rus doğalgazı kullanmak konusunda tereddüt etmiyor. Hatta ''ruble ödemesi ve fiyat artışı çok yanlış'' diyerek düzeni bozulmasın istiyor. Örnekler araştırılıp çoğaltılabilir.

Her zamanki gibi filler tepişir, karıncalar ezilir...


Hatırlayamadığım yabancı bir yazar,Sovyetler Birliği'nin dağılmasının dünya için hayırlı bir olay olmadığını yazmıştı.Çarlık Rusyasına dönüş olmuşsa durum daha da vahim olabilir belki.Tahliller yerine oturmuyor.Yaşayıp göreceğiz.İdeolojiler ölmez,biçim değiştirir.Önemli olan ülkene,çağa uygun şablonsuz yönetim modelini yaratmak.Atatürk bunu başarmıştır,ama devam edememiştir.Hollanda'dan izne gelen bir türk tanıdığım,Holanda'da gizli kominizm olduğunu söylemektedir.Bu ne kadar yerine oturur bilemem.Uzmanların inceleme ve görüşü lazım.Bu ülke sosyal devlet olmuş bir ülkedir.Bu Çin ülkesinin adı komünist ekonomisinin kapitalist olması gibi düşünebiliriz.Bazı arap ülkelerinde sosyalizm denemeleri olmuştur.İslamla sosyalizm bazı konularda özdeşir.Fakat araya siyasal İslamın girmesi işi bozmuştur.Peygamber efendimizin ölümünde ortaya çıkan bu durum Kerbela olayında da faciayla ortaya çıkmıştır.Baş neden olan kabilecilik anlayışı İslam ülkelerinin önünde en önemli engeli teşkil etmiştir.
Sonradan buna mezhepçiliğin de eklenmesiyle İslam dünyasını batı ,arap baharı yoluyla tarumar etmiştir.Şİmdi batı(A.B.D) yeni planlar peşindedir.Son hedef Çin'dir.Biz de bağımsız olamazsak başka ülkelerin oyuncağı olmaya aday bir ülkeyizdir.Tek adam rejimlerinin artması da ayrı bir sorundur.Enerji savaşları,para savaşları,dijital savaşlar,göç savaşları bu hegomanya savaşının perdeleridir.Umarım diünyayı fazla kaos ortamına sürükleyip atom savaşına yol açmazlar.Çünkü bu savaşın da galibi olmayacaktır.Selamlar,saygılar..
 
Geri