Ali.K
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 25 Ocak 2012
- Mesaj
- 859
- Tepki
- 488
- Şehir
- ankara
Normal, satın alınabilir yol bisikletleriyle süper lüks yol bisikletleri arasındaki ağırlık farkı gün geçtikçe daralıyor. 2-3 bin lira civarında, 9kg'ın altında bisikletler rahatlıkla bulunabiliyor. Tabii hiç kimse ağırlık önemli değil diyemez ancak her şey de değildir. Uzun lafın kısası, paranız cebinizde kalsın ve sayacağım şu on şeye odaklanın.
1- Lastikler
Lastik seçimini yanlış yaptığınız zaman bisikletiniz ne kadar hafif olursa olsun, sürüş esnasında çeşitli sıkıntılar yaşamanız kaçınılmaz olacaktır. Sonuçta yer ile temasınızı sağlayan tek parça lastiklerdir ve fren mesafesinden hıza, yol tutuşundan patlaklara kadar birçok önemli konuda belirleyici bir rol oynamaktadır. Bu yüzden lastiğe verdiğiniz paraya acımayın ve güzel bir çift lastik alın kendinize. Özellikle yurt dışından, uygun fiyata gayet kaliteli lastikler alabilirsiniz.
2- Frenler
Lastiklerdeki mesele basitçe frenlerde de geçerlidir. Kötü fren = Kötü Sürüş. Eğer frenleriniz kötü, kartuşlarınız bitik durumdaysa kendinizi emniyette hissedemezsiniz ve diken üstünde bir sürüş gerçekleştirirsiniz. Bu yüzden, frenlerinizin düzgün çalıştığından emin olun ve fren kartuşlarını pabuçtaki demiri görene kadar kullanmayın
3- Kadro Boyu
Etrafınızda yanlış kadro boyu seçimi yapmasına rağmen halinden memnun insanlar görebilirsiniz. Çoğu insan kadro boyu seçiminin hissedilebilir, subjektif bir şey olduğunu düşünür amma velakin öyle degil
Özellikle küçük kadroların hakimiyetinin daha kolay olduğunda dair efsaneler dolaşır ortalıkta ama adı üstünde sadece efsanedir.(İlginç) Boyunuza küçük gelen bir kadroyu devasa uzunlukta bir gidon boynu takarak kendinize uygun hale getirmeye çalışmayın. Hele hele seleyi ileri ve geri olarak yerinden kesinlikle oynatmayın zira sele ayarı sadece aynakolun pozisyonuna göre yapılmalıdır. Yine de kimileri küçük kadrodan vazgeçemezler ve kullanmaya devam ederler ama siz siz olun, bisikletten soğumak istemiyorsanız küçük kadrolar neyse ama boyunuza göre büyük kadrolardan uzak durun
4- Aerodinami
Bu aralar sizin de bildiğiniz üzere revaçta olan konu aerodinami. Hafiflik için bir sürü para harcayıp bisiklette kendinizce fazla olan yerleri törpüleyeceğinize (bisikleti hafifletmek uğruna 2 vidayla tutturulan yerden, bir tanesi bunu tutar deyip vida söken mi dersiniz, suluk kulanmayan mı..) aerodinamik bir bisiklete yatırım yapmak çok daha mantıklı bir durum olsa gerek. Zira unutulmamalıdır ki, bir bisikletçinin birincil düşmanı rüzgardır.
5- Grup Sürüşü
Bu konuda aşağı yukarı aerodinamiyle aynı bağlamda incelenebilir. Grupla yapılan antrenmanlarda %20 ye varan enerji tasarrufu yapmak mümkündür. Her ne kadar gün sonunda harcadığımız enerji miktarı aynı olsa da sürüş sonunda sayacın "total trip" kısmında 80 yerine 96 değerini okumak daha bi mutlu olmamızı sağlayacaktır
6- Kendinizi Geliştirin
Bisikletin orasını burasını değiştirerek parayı sokağa atmak yerine kendinizi geliştirmenizde fayda var. Nasıl bisiklete yeni başlamış birisi 1000 liralık bisikletle 10000 liralık bisiklet arasındaki farkı ayırt edemiyorsa bizlerin de kompanentler arasındaki farkı hissedebilmemiz için kendimizi geliştirmemiz şart. Pedal çevirme, viraj, kontrollü fren tekniği ve aerodinamik sürüş pozisyonları, üzerinde çalışılması gereken başlıca konulardır.
7- Konfor
Bu kategori altında birçok konu listelenebilir. Eğer sele üstünde rahat hissetmiyorsanız, sürüşünüzden zevk alamazsınız ve dolayısıyla efektif bir sürüş gerçekleştiremezsiniz. Kadro boyu, fren-vites ayarları, lastik seçimi v.b bu kategori altında sıralanabilir ancak kıyafet kısmına ayrı bir parantez açmak gerekebilir. Kıyafet seçimi de en az bisiklet seçimi kadar önemlidir. Teri dışarı atmak yerine emen, üzerinize tam oturmayan kıyafetler, kalitesiz pedler sürüşünüzü ızdıraba çevirebilir. Bu yüzden, kıyafete verilen paraya da fazla acımamak gerek vesselam
8- Vücut Ağırlığı
Hoşunuza gitsin veya gitmesin en önemli konulardan biridir bu da. Yağlarınızdan kurtuldukça kanınız daha fazla ve de daha efektif bir biçimde oksijen taşıyabilecektir. Ayrıca yolda giderken, bisikletin ağırlığı haricinde kendinizi taşımanız gerektiğini de unutmayın. Bu yüzden, sağlıklı olarak vereceğiniz her kilo performansınıza pozitif olarak yansıyacaktır.
9- Beslenme
Yoksa siz hala, kahvaltıdan sonra mataraları doldurup yanınıza hiçbir şey almadan, bir sonraki kafede bir şeyler yemeyi planlayarak yola mı çıkıyorsunuz? Mümkünse öyle yapmayın. Enerji jelleri ve barlar sürüş esnasında enerji ihtiyacınızı karşılamak için biçilmiş birer kaftan adeta. Gerek hızlı kana karışması gerekse de ağza yapışmayıp kolayca yenilmesi cazip kısımları ancak fiyat konusunda aynı şeyleri söylemek mümkün değil, biraz tuzlu gelebilir. Bu yüzden alternatif yollar aranabilir. Fındık, fıstık, kuru üzüm, muz başlıca aklıma gelenler. Mümkünse sürüş esnasında her daim yanınızda yiyecek bir şeyler bulundurun ve antrenman tipine göre belirli aralıklarla bunları tüketin.
10- Ruh Haleti
İnsanlar bazen iyi bazen de kötü günler geçirebilir. Bu da performansımızı doğrudan etkiler. Eğer iyi günümüzdeysek problem yok ancak kötü bir gün geçiriyorsak kendimizi bir şekilde motive etmemiz gerekir. Bunun da en basit yolu, sağlıklı olduğumuzu ve dışarıya çıkıp bisiklete binebilecek durumda olduğumuzu hatırımıza getirmekle olur.
Kaynak: Nil Yangınoğlu Şaka şaka: (link) Ufak tefek ben de ekledim bir şeyler ama daha çok çeviri niteliğinde bir yazı, kolay gelsin.
1- Lastikler
Lastik seçimini yanlış yaptığınız zaman bisikletiniz ne kadar hafif olursa olsun, sürüş esnasında çeşitli sıkıntılar yaşamanız kaçınılmaz olacaktır. Sonuçta yer ile temasınızı sağlayan tek parça lastiklerdir ve fren mesafesinden hıza, yol tutuşundan patlaklara kadar birçok önemli konuda belirleyici bir rol oynamaktadır. Bu yüzden lastiğe verdiğiniz paraya acımayın ve güzel bir çift lastik alın kendinize. Özellikle yurt dışından, uygun fiyata gayet kaliteli lastikler alabilirsiniz.
2- Frenler
Lastiklerdeki mesele basitçe frenlerde de geçerlidir. Kötü fren = Kötü Sürüş. Eğer frenleriniz kötü, kartuşlarınız bitik durumdaysa kendinizi emniyette hissedemezsiniz ve diken üstünde bir sürüş gerçekleştirirsiniz. Bu yüzden, frenlerinizin düzgün çalıştığından emin olun ve fren kartuşlarını pabuçtaki demiri görene kadar kullanmayın
3- Kadro Boyu
Etrafınızda yanlış kadro boyu seçimi yapmasına rağmen halinden memnun insanlar görebilirsiniz. Çoğu insan kadro boyu seçiminin hissedilebilir, subjektif bir şey olduğunu düşünür amma velakin öyle degil
Özellikle küçük kadroların hakimiyetinin daha kolay olduğunda dair efsaneler dolaşır ortalıkta ama adı üstünde sadece efsanedir.(İlginç) Boyunuza küçük gelen bir kadroyu devasa uzunlukta bir gidon boynu takarak kendinize uygun hale getirmeye çalışmayın. Hele hele seleyi ileri ve geri olarak yerinden kesinlikle oynatmayın zira sele ayarı sadece aynakolun pozisyonuna göre yapılmalıdır. Yine de kimileri küçük kadrodan vazgeçemezler ve kullanmaya devam ederler ama siz siz olun, bisikletten soğumak istemiyorsanız küçük kadrolar neyse ama boyunuza göre büyük kadrolardan uzak durun
4- Aerodinami
Bu aralar sizin de bildiğiniz üzere revaçta olan konu aerodinami. Hafiflik için bir sürü para harcayıp bisiklette kendinizce fazla olan yerleri törpüleyeceğinize (bisikleti hafifletmek uğruna 2 vidayla tutturulan yerden, bir tanesi bunu tutar deyip vida söken mi dersiniz, suluk kulanmayan mı..) aerodinamik bir bisiklete yatırım yapmak çok daha mantıklı bir durum olsa gerek. Zira unutulmamalıdır ki, bir bisikletçinin birincil düşmanı rüzgardır.
5- Grup Sürüşü
Bu konuda aşağı yukarı aerodinamiyle aynı bağlamda incelenebilir. Grupla yapılan antrenmanlarda %20 ye varan enerji tasarrufu yapmak mümkündür. Her ne kadar gün sonunda harcadığımız enerji miktarı aynı olsa da sürüş sonunda sayacın "total trip" kısmında 80 yerine 96 değerini okumak daha bi mutlu olmamızı sağlayacaktır
6- Kendinizi Geliştirin
Bisikletin orasını burasını değiştirerek parayı sokağa atmak yerine kendinizi geliştirmenizde fayda var. Nasıl bisiklete yeni başlamış birisi 1000 liralık bisikletle 10000 liralık bisiklet arasındaki farkı ayırt edemiyorsa bizlerin de kompanentler arasındaki farkı hissedebilmemiz için kendimizi geliştirmemiz şart. Pedal çevirme, viraj, kontrollü fren tekniği ve aerodinamik sürüş pozisyonları, üzerinde çalışılması gereken başlıca konulardır.
7- Konfor
Bu kategori altında birçok konu listelenebilir. Eğer sele üstünde rahat hissetmiyorsanız, sürüşünüzden zevk alamazsınız ve dolayısıyla efektif bir sürüş gerçekleştiremezsiniz. Kadro boyu, fren-vites ayarları, lastik seçimi v.b bu kategori altında sıralanabilir ancak kıyafet kısmına ayrı bir parantez açmak gerekebilir. Kıyafet seçimi de en az bisiklet seçimi kadar önemlidir. Teri dışarı atmak yerine emen, üzerinize tam oturmayan kıyafetler, kalitesiz pedler sürüşünüzü ızdıraba çevirebilir. Bu yüzden, kıyafete verilen paraya da fazla acımamak gerek vesselam
8- Vücut Ağırlığı
Hoşunuza gitsin veya gitmesin en önemli konulardan biridir bu da. Yağlarınızdan kurtuldukça kanınız daha fazla ve de daha efektif bir biçimde oksijen taşıyabilecektir. Ayrıca yolda giderken, bisikletin ağırlığı haricinde kendinizi taşımanız gerektiğini de unutmayın. Bu yüzden, sağlıklı olarak vereceğiniz her kilo performansınıza pozitif olarak yansıyacaktır.
9- Beslenme
Yoksa siz hala, kahvaltıdan sonra mataraları doldurup yanınıza hiçbir şey almadan, bir sonraki kafede bir şeyler yemeyi planlayarak yola mı çıkıyorsunuz? Mümkünse öyle yapmayın. Enerji jelleri ve barlar sürüş esnasında enerji ihtiyacınızı karşılamak için biçilmiş birer kaftan adeta. Gerek hızlı kana karışması gerekse de ağza yapışmayıp kolayca yenilmesi cazip kısımları ancak fiyat konusunda aynı şeyleri söylemek mümkün değil, biraz tuzlu gelebilir. Bu yüzden alternatif yollar aranabilir. Fındık, fıstık, kuru üzüm, muz başlıca aklıma gelenler. Mümkünse sürüş esnasında her daim yanınızda yiyecek bir şeyler bulundurun ve antrenman tipine göre belirli aralıklarla bunları tüketin.
10- Ruh Haleti
İnsanlar bazen iyi bazen de kötü günler geçirebilir. Bu da performansımızı doğrudan etkiler. Eğer iyi günümüzdeysek problem yok ancak kötü bir gün geçiriyorsak kendimizi bir şekilde motive etmemiz gerekir. Bunun da en basit yolu, sağlıklı olduğumuzu ve dışarıya çıkıp bisiklete binebilecek durumda olduğumuzu hatırımıza getirmekle olur.
Kaynak: Nil Yangınoğlu Şaka şaka: (link) Ufak tefek ben de ekledim bir şeyler ama daha çok çeviri niteliğinde bir yazı, kolay gelsin.