@Bisiklet sever 93 Kırmızı ışık konusunda haklısın fakat şöyle bir durum var: Ülkemizde akıllı trafik lambası olmadığından(var böyle bir şey) karşıdan karşıya geçen yaya yok, araç yok ön taraf bomboş ama akılsız lambalar kırmızı yanıyor. Böyle durumlarda bisikletle kırmızı ışıkta geçmek daha mantıklı oluyor çünkü bisiklet özellikle eğim yukarı doğruyken yeşil ışıkta bir otomobil kadar hızlı kalkamadığından arkadan kırmalı sıkıştırmalı tacizler uygulanıyor. Ön taraf boş değilse kırmızıda bekliyorum, yeşilde kalktıktan bir müddet sonra öndeki otomobile yetişebiliyorum. Ama arkadaki araç bazen öndeki araca yetişemeden taciz edebiliyor.
Konu başlığı ile alakalı olarak ben de bisikletçilerde şu davranışlara uyuz olurum:
1) Tüm bisikletçiler bu konuda aralarında anlaşmış da ben arada kaynamışım gibi ne zaman gece saatlerinde sahillerdeki bisiklet yollarına insem tüm bisikletlerin farları en uzun ayar+çakar modda yanar. Karşı yönden bu şekilde gelen bisikletler bana geçici körlük yaşatır. Lütfen yapmayın bunu, şehir içinde en kısa far gayet de yeterli. Bir de sürekli çakar modda farlar yandığı için arkadan gelen bisikletin yol istediğini sanarak yol veririm ama arkadaki bisiklet bir türlü geçmez, arkamdan sellektör yapa yapa gelmeye devam eder ben de içimden "Geç artık kodumun salağı" diye sinirlenirim. Farlarımıza sahip çıkalım lütfen.
2) Yol bisikletlerinde aerodinamik, terin atılması, totonun konforu gibi hususlar nedeniyle cinsiyet farketmeksizin tayt kullanılıyor eyvallah. Ama özellikle de erkekler lütfen taytla kafelere, restoranlara, AVM'lere falan girme durumunuz varsa taytın üstüne şort falan giyip insan içine öyle çıkın. Çünkü müstehcen bazı görüntüler oluşabiliyor, bu da çevreye rahatsızlık veriyor. Nasıl ki denize üstümüz çıplak girebilirken bu tür yerlerde üstümüz çıplak dolaşamıyorsak aynı husus taytlar için de geçerli.
3) 400 liralık market bisikleti de, 7400 liralık carbonfiber şaseli yol bisikleti de en nihayetinde A noktasından B noktasına gidebiliyor. Lütfen birbirimizi hakir görmeyelim; tüm bisikletler ve bisikletliler kardeştir, ayıran kalleştir.
4) Bisiklet bir taşıttır, taşıt yolundan gider. Çocuk veya acemiyseniz işlek caddelerin kaldırımlarında yürüme hızında sürmenize eyvallah ama ara sokakların iki insan yan yana yürüyemeyen kaldırımlarında bisiklet sürmeyin. Kaldırımlarda araba hızında yayaların arasında makas atanlara, ön kaldıranlara, bunny hop vb. artistik hareketler yapanlara, drift yapanlara çok fena söverim ki bunları yapabilenler zaten acemi olamaz, bisiklete gayet hakim olmak lazım bu hareketler için ve bisiklete bu kadar hakim bir kişi araç yolunda da sürebilir.
5) Bisiklet kilidine verdiğiniz paraya acımayın. Adamakıllı bir U kilitle veya Grade vb. kaliteli zincirlerle kilitlerseniz kimse bisikletinizi ellemiyor. Ben Aliexpresden aldığım 1 kg'lık U kilitle bisikletimi 3 saat boyunca Kadıköy'ün göbeğinde kilitli bırakıyorum, bisikletim hala benim altımda Allah'a şükür. Bunu şu yüzden yazıyorum: Kıç kadar restoranlara, cafelere, mağazalara bisikletle girip de insanların, bebek arabalarının vb. geçişini engellemeyin diye. Mekan sahipleri veya çalışanları da bisikletinizi içeri almazsa gelip bu konuda ağlaşmayın diye:
Bisiklet düşmanı işletmeler