@Berkay*
Evet, köpek de duruyor. Köpeğin kovalama nedeni genelde senin ondan kaçtığını düşünmesi, alanını terkedene kadar seni korkutup kaçırmaya devam ediyor. Sen durduğun zaman saldırmaya cesaret edemiyor ve seninle birlikte duruyor. Kovalayanların birçoğu zaten ısırmaya da yeltenmiyor sadece seni kaçırmak derdindeler. Ama yine de bisikletten düşmene neden olabilecek kadar tehlikeliler tabi.
Bu arada bu kadar eğlenceli bir spor yapıyoruz da herkesin başına mı kötü olaylar geliyor.
Geçenlerde yaşadığım trajikomik hikayeme gelecek olursak. Geçen Cumartesi, Fenerbahçe'deyim, saat 9 suları. Bir arkadaşımın, telefonda akşam oynanacak Brezilya-Hollanda maçının saat 10'da olduğunu söylemesi ile Pendik'teki evime hızla pedallama kararı almam bir oldu. Sonradan maçın 11'de olduğunu öğrendim tabi ama o başka bir hikaye.
Neyse efendim sahil yolundan dönüyorum. Bostancı'yı da geçince malumunuz, hazır iftar sonrası, mangalcı yoğunluğu maksimuma vurmuş. Sahil yolunun sağında 2 sıra araç park etmiş, yol 2 şeride düşmüş, onun sağını da ben alınca teke düşüyor, o aralarda makas atan Şahin'in Peugeot'un haddi hesabı yok. İnceden bir tırsmamla bisiklet yoluna çıktım, mangal sisini dağıta dağıta pedallamaya devam ediyorum. Tek motivasyonum maça yetişmek. Yola iki sıra park etmekten çekinmemiş vatandaşlar bisiklet yolunu hiç affetmemişler. Biraz ilerleyince önümde bir arkadaşın parketmiş arabalar nedeniyle bisikletini kaldırımdan indirirken "allah belasını versin bunların" diye serzenişte bulunduğuna şahit oldum. Ben de "çizmeden geçme, çizeceksin ki bir daha park etmesinler", deyiverdim. Yüzüme bakıp devam etti. İlerlerken ben maçın derdine arkadaşın biraz önüne geçtim ki tekrar park etmiş araba bloğuyla karşılaştık. Üzerime birden sorumluluk bindi tabi, az önce "çizeceksin" diye atıp tutuyordum. Bu sefer kaldırımdan inip önden geçme sırası bendeydi. Şimdi arabaya bir şey yapmasam yalandan atıp tutmuş gibi olacaktım. Dedim, bare şöyle vuruyormuş gibi yapayım. Gidonun sağını arabanın aynasına savuruverdim. Küt etti kırıldı.
Ben o aynaların çok daha sağlam olduğunu sanıyordum, hafif de vurmuştum halbuki. Ne bileyim, o kadar kolay kırılabileceği aklıma gelmezdi. Bir öncekinde yüzüme sakince bakan arkadaş, bu sefer yüzüme "lan olum sen naaptın" der gibi baktı. Ben de artık olayın olmuş bitmişliğiyle "eee böyle yapacaksın işte" der gibi kendisine baktım. Sonra kendisi etrafa bakınmaya başladı acaba gören oldu mu, diye. Ben tabi o dakikaya kadar koruduğum soğukkanlı yarı asabi tavrımı bozmamak için hiç etrafa aldırış etmiyormuş gibi yaptım. Sonra maç aklıma geldi yapıştırıp gittim, giderken göz ucuyla gördüğüm bir adam mangalların arasından o bölgeye koşuyor gibiydi ama bilemiyorum.
Belki kendisi okuyordur, ihale sana kaldıysa, başına iş açtıysam çok özür dilerim. Maça yetişmem gerekliydi.