Scudo Sports

Bisiklet sürerken yaşagımız olaylar.

Gecen formda vardi havali bir korna.videolardan izledigin kadariyla epey ise yariyor.deneyebilirsiniz.
 
Scudo
@Defne Deniz

1. havalı korna.
2. petşoplarda satılan köpekler için etli pastil. çubuk gibi bişe. forumda paylaşmışlardı.
3. durup köpeğe " kaybol git döverim seni " gibi olmasada sert şekilde tepki göstermek.
4. durup bisikletten inip yürüyerek gitmek.
5. ultra sonik cihazlar köpekleri rahatsız ediyor ama zarar verip vermediğinden emin değilim.
 
Gecen formda vardi havali bir korna.videolardan izledigin kadariyla epey ise yariyor.deneyebilirsiniz.
 
forumda görmüştüm havalı kornayı,ama açıkçası emin olamadım. teşekkür ederim bilgilendirdiğiniz için.
 
Benim yoluma kirpi çıkmıştı asfalt yolda. Bisikletle yolun o kısmını kapatıp kirpiye yol kenarındaki yeşillik kısma kadar eşlik ettim :D
 
şehiriçinde köpek sürüsüne denk gelirseniz en güzeli bisikletten inip yürümek, bundan daha tutarlı bi formül görmedim duymadım..

kırsal alanlarda denk gelirseniz tam tersi, "run, you fools" (gandalf'dan alıntı)
 
@türkay yılmaz

Uzaktan gördüm indim yürüdüm tamam olur. Ama göremedim gerek araçlara, gerek yayalara ve yola dikkat ederken. Sağımdan çıktı bir köpek hızlıca kovalıyor. Durup inip yürümek ne kadar işe yarar? Durunca o köpekte durucak mı benimle birlikte?
 
@Berkay*

Evet, köpek de duruyor. Köpeğin kovalama nedeni genelde senin ondan kaçtığını düşünmesi, alanını terkedene kadar seni korkutup kaçırmaya devam ediyor. Sen durduğun zaman saldırmaya cesaret edemiyor ve seninle birlikte duruyor. Kovalayanların birçoğu zaten ısırmaya da yeltenmiyor sadece seni kaçırmak derdindeler. Ama yine de bisikletten düşmene neden olabilecek kadar tehlikeliler tabi.

Bu arada bu kadar eğlenceli bir spor yapıyoruz da herkesin başına mı kötü olaylar geliyor.
Geçenlerde yaşadığım trajikomik hikayeme gelecek olursak. Geçen Cumartesi, Fenerbahçe'deyim, saat 9 suları. Bir arkadaşımın, telefonda akşam oynanacak Brezilya-Hollanda maçının saat 10'da olduğunu söylemesi ile Pendik'teki evime hızla pedallama kararı almam bir oldu. Sonradan maçın 11'de olduğunu öğrendim tabi ama o başka bir hikaye.
Neyse efendim sahil yolundan dönüyorum. Bostancı'yı da geçince malumunuz, hazır iftar sonrası, mangalcı yoğunluğu maksimuma vurmuş. Sahil yolunun sağında 2 sıra araç park etmiş, yol 2 şeride düşmüş, onun sağını da ben alınca teke düşüyor, o aralarda makas atan Şahin'in Peugeot'un haddi hesabı yok. İnceden bir tırsmamla bisiklet yoluna çıktım, mangal sisini dağıta dağıta pedallamaya devam ediyorum. Tek motivasyonum maça yetişmek. Yola iki sıra park etmekten çekinmemiş vatandaşlar bisiklet yolunu hiç affetmemişler. Biraz ilerleyince önümde bir arkadaşın parketmiş arabalar nedeniyle bisikletini kaldırımdan indirirken "allah belasını versin bunların" diye serzenişte bulunduğuna şahit oldum. Ben de "çizmeden geçme, çizeceksin ki bir daha park etmesinler", deyiverdim. Yüzüme bakıp devam etti. İlerlerken ben maçın derdine arkadaşın biraz önüne geçtim ki tekrar park etmiş araba bloğuyla karşılaştık. Üzerime birden sorumluluk bindi tabi, az önce "çizeceksin" diye atıp tutuyordum. Bu sefer kaldırımdan inip önden geçme sırası bendeydi. Şimdi arabaya bir şey yapmasam yalandan atıp tutmuş gibi olacaktım. Dedim, bare şöyle vuruyormuş gibi yapayım. Gidonun sağını arabanın aynasına savuruverdim. Küt etti kırıldı.
Ben o aynaların çok daha sağlam olduğunu sanıyordum, hafif de vurmuştum halbuki. Ne bileyim, o kadar kolay kırılabileceği aklıma gelmezdi. Bir öncekinde yüzüme sakince bakan arkadaş, bu sefer yüzüme "lan olum sen naaptın" der gibi baktı. Ben de artık olayın olmuş bitmişliğiyle "eee böyle yapacaksın işte" der gibi kendisine baktım. Sonra kendisi etrafa bakınmaya başladı acaba gören oldu mu, diye. Ben tabi o dakikaya kadar koruduğum soğukkanlı yarı asabi tavrımı bozmamak için hiç etrafa aldırış etmiyormuş gibi yaptım. Sonra maç aklıma geldi yapıştırıp gittim, giderken göz ucuyla gördüğüm bir adam mangalların arasından o bölgeye koşuyor gibiydi ama bilemiyorum.

Belki kendisi okuyordur, ihale sana kaldıysa, başına iş açtıysam çok özür dilerim. Maça yetişmem gerekliydi.
 
@Berkay*

bahsettiğiniz şekilde aniden önünüze/yanınıza köpek çıkarsa yine durun, köpek ne taraftaysa bisikletin diğer tarafından inin..
bisikleti köpek ile aranızda güvenlik duvarı gibi düşünün..
köpekler genellikle kaçanı kovalamayı sever, siz kaçmayınca herşey normale döner..
bisikletten indikten sonra %90 peşinizi bırakacaktır ama bazıları ısrarla havlamaya devam ediyor, işte o zaman yapacak birşey yok direkt B planına geçeceksiniz :)
 
Bu arada bu kadar eğlenceli bir spor yapıyoruz da herkesin başına mı kötü olaylar geliyor demiş bir arkadaşımız.
Hayır tabii ki. Pedal çevirmek başlı başına güzel bir şey zaten. Sadece yardım almak,biraz da kötü olayları iyi hale çevirmek için,başımızdan geçen kötülükleri anlatıyoruz.Yani en azından ben öyle.
 
Yaklaış 5 gün önce Ankara' da Tunalı Hilmi' den Esat dört yola çıktım yukarı. Kocatepeye döndükten sonra tatlı bir eğim verdır orda aşağı doğru. Dedim hava sıcak, zaten orucuz, güneşte tepede, biraz yükleniyim burda rüzgar gelsin. Hızlandım böyle yaklaşık 40 km hız civarlarına kadar. Ablanın birisi sağdan trafik aktığı halde soluna baka baka par eden aracın arkasından önüme zebellah gibi çıktı. Allahtan daha önceden yağtığım kaza vesilesiyle panik fren durumunu çalışmıştım yoksa yokuş aşağı o hızda frene limon sıkar gibi değilde cart diye bassaymışız hadi geçmiş olsun. Neyse kadına çarpmama böyle 30-40 cm kaldı. 'Yahu ablacım sen ne yaptığının farkında mısın?' diyince hiç bir cevap vermeden taksiye bindi ve gitti. Ama taksiye gidene kadar ki o gururlu yürüyüşü, yüzündeki umursamazlığı bir görmeniz lazım. Hayran kaldım. Eğer olursa piyango tutturmaktan daha zor olan bir ihtimalle bu yazıyı okuyorsa çok çok selamlarımı söylüyorum kendisine.
 
@türkay yılmaz

B planı da tekrar binip pedallamak mıdır? :eek:ha:
 
Ne yazık ki bu tarz yayalar,sürücüler vs. çoğunlukla kadınlardan oluşuyor.İnsanın yeter be diyesi geliyor.Bazen de kadınlığından utandırıyor insanı..
 
Bugün başıma meteorolojik bir olay geldi; yağmur.

Bir bölümünü kamera ile kaydettim:


Hiç yol bisikleti kullanmadığı halde ince tekerlerin yağmurda kayacağını iddia edenlere selam olsun...
 
Haci abi sen nasil kaymadin o lastiklerle:))tü tü masaallah allah kaza bela vermesin.:)
 
arkayı çeken kamera görüntülerini izlemek sıkıcı oluyormuş az önce farkettim :rolleyes:
 
Tranvaya ters binmis gibi oldum.
 
@Murat B.

Şu arkadan sıçrayan sulardan hiç hoşlanmıyorum. Yağmurda bisiklet sürmeyi sevmememin bir nedeni de o..
Geçen sene işe giderken çok sağlam bir yağmura yakalanmıştım, saçım başım hep çamur olmuştu..
Hatta o günün anısı olarak taytımda hala çamur izleri var.. Bin kere yıkadım ve hala çıkmadılar..
 
eurosportta bisiklet yarışında dağ inişlerinde yağmur başladı evet viraja bisikletçi hızlı girdi ve arka bi anda kaydı ve aynen güm yağmurlu havalarda inişler son derece risklidir ama benim 700 x 32 de durum hiç öyle değildir.maxxis over driver 240 lira toplamı tabi artık almayacağım ,çok kereler sağanakta kullandım ama bunun bi zevki yok tabi üstelik kış aylarında kullandım ama aksesuarlarınız tam olmalı ,ayakkabı kılıfı tabi su geçirmeyecek eldiven kışlık asla su geçirmeyecek bisiklet kışlık forma ve uzun kışlık taytlar asla su geçirmeyecek kask asla su geçirmeyecek bir bisiklet parası verirsiniz bunlara yuro artık uçtu ...

benim yaşadığım olay ne diye düşündümde,valla pek olay yaşamadım ben ,çünki benim olaylar istanbul dışı oluyor açıkça istanbul dışı medeniyet var yollarda oralar kartepe yolları ve tavşanlı-boyalıca yolları istanbuldan kaçan kurtulur ...istanbul içinde bisiklet sürmek ise belaya davet çıkarmaktır ,bu nedenle antreman saham istanbul dışı 140 km şile -tekedir ,bi allahın kulu yok orada, tek tük araç vardır, oralar köy yolları..
 
Geri