Öncelikle sporcu tişörtleri, formalar, çantalar, gözlükler, markalar falanlar filanlar bütün spor dallarında karşımıza çıkıyor. Almamak, kişinin kendi elinde. 20 yılı uzun yolda olmak üzere, 30 yıla yakındır bisiklet kullanıyorum, onbinlerce km yol yaptım; kask, tayt, forma, gözlük, pahalı çantalar vs hiçbir şeyim olmadı. Bir kere, formanın hakkını vermek diye bir söz vardır; ben profesyonel sporcu değilim ki üzerinde bilmem ne yazan formalar giyerek bisiklete bineyim. Profesyonel olsaydım, sponsorum olurdu ve ekipman derdim olmazdı, formam da olurdu. Profesyonel sporcu olmak istiyor muyum? İstemiyorum. Bana dünyanın en hafif bisikletini de verseler, Tour de France koşamam. E, o zaman kafadan karbonu eledim. Gelelim ayakkabılara... SPD kilitli pedala daha geçen sene geçtim. Dechatlon'dan geçen sene 60'ar liraya Shimano'nun ayakkabısını ve M520 pedalını aldım. Pahalı mı? Değil... SPD, yarış ayakkabısı kadar performansıma katkı sağlamasa da, bisiklete binmediğim zamanlarda yürüyebildiğim için tercih ettiğim bir ayakkabı. Çok pahalı yarış ayakkabılarını da eledim. Kask sevmiyorum, taytla da rahat etmiyorum; bunları da eledim

Bir şort ve penye tişört işimi görüyor, Lacoste'u ve Polo'yu da eledim

Geriye binmek kalıyor arkadaşım. Bu ülkede Ferrari sahibi olsan, düzgün olarak bineceğin kaç kilometre yol var? Tarabya, Bebek, Emirgan, Ortaköy civarında az Ferrari, Maserati sollamadım bisikletle

Adamlar sadece arabaları bağırtıyorlar, gidemiyorlar ki

Ya trafik kalabalık oluyor, ya da yollar bozuk... Geçen sene, Ultegra donanımlı bir Cannondale Cad10/3 aldım... Bu bisikletle sadece Ankara-Eskişehir, Ankara-Afyon gibi düzgün yollarda binebiliyorum. Şehirde binmek mümkün değil ki... İncecik lastiklerle, magandaların, trafik canavarlarının olduğu, cam kırıklarıyla dolu pis bir şehirde gezmek hiç de keyifli değil. O zaman, başlangıç için böyle bir bisiklete de gerek yok. Şehirde, her yerde kullandığım, Avrupa'ya bile gittiğim, bit pazarından alınma 17,5 kilogramlık bisikletimi kullanıyorum. Üzerinde Shimano'nun en alt modeli parçalar var ama çok keyif alarak biniyorum. 600-700 liraya çok güzel bisikletlet var piyasada. Bu rakam yüksek diyorsan, ikinci ellere bakarsın, yine yüksek diyorsan bit pazarlarına bakarsın. Bit pazarından 70-80 liraya alınacak bir bisiklete, zaman içinde ufak tefek değişiklikler yaparsan hem bisikleti tanımış, hem de en kötü yollarda bile korkmadan binmiş olursun.
Uzun lafın kısası; pahalı ürünler, üst düzey donanımlar çok çekici görünebilir ama, bence çok da önemli değil.
Senin sorunun cevabını da diğer cevap yazanlar vermişler zaten. Bu ülkede vergi yüksek. O kadar vergi veriyoruz ama hala düzgün bir sokak, sağlıklı bir altyapımız yok. Devletten de bisiklete binenleri desteklemesini asla beklemesin kimse; burası Hollanda, Norveç falan değil.