Bisiklet Dünyasından Haberler

cazci demiş ki:

@Anonim , harika rotalar seçmişsiniz. Uzun erimli oluşu ve zorlukları bir yana sizde bıraktığı izler ne kadar müthiştir kimbilir..
Sorunsuz yolculuklar dilerim...

Hepsini görüntüle...

suyunsesi demiş ki:

Eşimle birlikte sizleri severek takip ediyoruz.
Harikasınız, yolunuz açık, her şey gönlünüzce olsun.

Hepsini görüntüle...

retrower demiş ki:

Yolunuz açık olsun, bizler de severek takip ediyoruz 🙏

Hepsini görüntüle...

Clal demiş ki:

katıl yapmadım ama abone oldum

Hepsini görüntüle...

Çok teşekkür ederiz. BisikletForum'dan takip edildiğimizi bilmek bizi çok mutlu ve motive ediyor. Herkese çok selamlar.

Çok ağır küfürler etmek istiyorum da artık edecek küfür, kelime vs bulamıyorum. Bu gibi insanlara içimde nefret var sadece. Bisikletçi bir arkadaşımıza İstanbul'da magandanın biri arabasıyla çarpıyor ve öldürüyor. Çok üzgünüm. Bu nasıl bir ülke ya? Bir olur, iki olur... Bu kaçıncı? Bir çözüm bulmak zorundayız artık. Protesto mu ederiz sürücülere dayak mı atarız bilmiyorum ama bir şeyler yapmak zorundayız. Yeter artık!

(link)

Dayak atmak dedim ama şiddet asla onayladığım bir davranış değildir. Lütfen yanlış anlaşılmasın. Artık kendimi ifade etmekte zorlanıyorum. Anlamışsınızdır umarım.

Şu başlıkta hakkında az biraz konuşulmuş ama internette biraz baktıktan sonra üstüne tam bir başlık açmaya karar verdim.

(link)

Üstteki linkten olay hakkında genel bir bilgi edinebilirsiniz.
Soydan Karasinan habere gore tecrubeli bir turcu
1 yıldan beri kayıp kayıp olmasına rağmen daha yeni Türkiye'de gündem olmuş. Cidden çok ilginç

Burda daha çok haberlerde tutarsız olan bilgilerden bahsetmek istiyorum.

2022 Mayıs'ta Alaska'ya doğru yola çıkıyor.Ama nereden yola çıktığı yazmıyor. Annesi her yere bisikletle gittiğinden bahsediyor. Ama Bursa'dan tur bisikletiyle 1 ayda Alaska'ya varmak imkansız.
2022 Mayıs'tan 2022 Haziran'a kadar ailesiyle iletişim halinde kaldığı haberde yazıyor. Bu bir ayın sonunda Alaska'ya varmak üzere olduğunu ailesine söylüyor. Alaska'ya geçince arayacağım sizi diyor. Ondan sonra sırra kadem basıyor.
Burda ilginç olan nokta annesine şöyle bir cümle kurmuş olması
"BANA EN SON 'YAŞIM 50 OLDU, SON OLARAK ALASKA'YI GÖRECEĞİM' DEDİ" Tam anlamıyla Into the Wild filmi gibi. Alaska'ya gidip kayboluyor.

Soydan Karasinan'ın annesinin elinde tuttuğu rotada ise Alaska'nın güneyinden Anchorage şehrinden başlayıp doğuya Kanada tarafına doğru gidip bi daha Bering boğazı civarlarına doğru dönüyor.
Tam bu noktada Kanada polisinin kayıp ilanına denk geldim.
(link)


29 Kasım'daki Kanada polisinin kayıp ilanına göre Dawson'la Alaska arasında bi yerde kaybolduğundan her iki yöne de doğru da hareket etmiş olabileceğinden bahsediyor.Annesinin de video da dediği gibi altın çıkarılan yerleri gezmek istiyormuş. Dawson City'de altın çıkarılan eski bölgelerden biri.

Hemen üstte olan harita, ünlü bi Gold Rush Rotası. bu harita annesinin elinde tuttuğu haritayla ciddi anlamda uyuşuyor. Gold Rush denilen şey Amerika'da altın var haberleri üstüne bütün milletin kazma kürek altın aramaya gitmesi. İlgili makaleler için aşağıdaki linklere bakın.
(link).
(link)

Araştırınca öğrendim ki bu Gold Rush rotalarında bisikletle dolaşanlar varmış. Aşağıdaki linklerdeki gibi.

(link)
(link)

Son olarak şunları yazıp bitirmek istiyorum.
Muhtemelen Alaska'ya uçakla gitti ve oradan tura başladı.
Çok yüksek ihtimal Gold Rush rotası yapmak isterken kayıplara karıştı.
Soydan Karasinan'a ait hiç bir sosyal medya hesabı bulamadığımdan dolayı ne yapmış olabileceğine dair yorum da yapamıyoruz. Kendisini tanıyan biri bu forumda çıkarsa Soydan Karasinan hakkında detaylı bir yazı kaleme alırsa çok iyi olur.
Keşke bisikletinin üstünde gps olsaydı da son görüldüğü yer hakkında bir bilgimiz olsaydı.
Kendisini bu haberde tanıdım. Bu tarz çok sessiz dolaşan insanlar da var. İnşaAllah en kısa zamanda bulunur.
Muhabir arkadaşa olayı gündeme getirdiği için teşekkürler ama genel hikaye akışı çok eksik. Annesi de çok eksik bilgi veriyor. Keşke yaptığı yolculuk hakkında daha bilgili biri konuşsaymış.

Bana hayatla bağını koparmak isteyen, "bu dünya'dan pek bi tat almadım, artık ölebilirim" diyen biri gibi geldi. Kendi hayatıdır, ne zaman sonlandıracağını da kendi bilir elbette. Ama keşke yaşlı anneciğinin son zamanlarını kederle üzüntüyle geçirmesine sebep olabilecek bu turu annesi göçtükten sonra yapsaydı...

Can Çelik demiş ki:

Bana hayatla bağını koparmak isteyen, "bu dünya'dan pek bi tat almadım, artık ölebilirim" diyen biri gibi geldi. Kendi hayatıdır, ne zaman sonlandıracağını da kendi bilir elbette. Ama keşke yaşlı anneciğinin son zamanlarını kederle üzüntüyle geçirmesine sebep olabilecek bu turu annesi göçtükten sonra yapsaydı...

Hepsini görüntüle...

Adam bekar biri değil abi. Çoluk çocuk sahibi. Bu arada onceden yogun tur tecrubesi de var

Ülkemizden mutlu ayrılan bisikletli gezginlerin çoğalması umuduyla...

(link)

1 cümle de olsa sorundan bahsetmiş.

Artık ülkemizi ziyaret edeceklere kuduz aşısı olmalarını ve trafik yoğunluğunun az olduğu yer/saatleri öneren ülkeler var...

cazci demiş ki:

Ülkemizden mutlu ayrılan bisikletli gezginlerin çoğalması umuduyla...

(link)

Hepsini görüntüle...

Yolda onlarca tur bisikletçisi ile tanıştık. Hala da tanışmaya devam ediyoruz. Aslında hemen hemen tamamına yakını Türkiye'den çok memnun ayrılıyor. Turunu tamamlayanların genelde misafiperverlik ve memnuniyet sıralaması İran - Türkiye ve Orta Asya ülkeleri oluyor. İran'ın misasfirperverlik konusunda eline kolay kolay hiçbir ülke su dökemez. Hemen arkasından da Türkiye geliyor. Türkiye bisiklet turu yapmak için tedarik konusunda en kolay ülkelerden. İçme suyuna erişim (çeşmeler), market (BİM, ŞOK, A101) ve WC (benzin istasyonları ve camiler) konusunda turcuların en rahat ettikleri ülke. Görülecek yerler konusunda da üst sıralarda. Tek sıkıntı trafik ve buna bağlı güvenlik sorunu. Sürücülerin kurallara uymaması, maalesef insanımızın toplumsal ahlak ve saygı konusundaki eksikliği tek dert. O kadar ülkede pedalladık, bu konuda (trafik, sürücüler) en kötüsü İran ve Türkiye.

Anonim demiş ki:

Yolda onlarca tur bisikletçisi ile tanıştık. Hala da tanışmaya devam ediyoruz. Aslında hemen hemen tamamına yakını Türkiye'den çok memnun ayrılıyor. Turunu tamamlayanların genelde misafiperverlik ve memnuniyet sıralaması İran - Türkiye ve Orta Asya ülkeleri oluyor. İran'ın misasfirperverlik konusunda eline kolay kolay hiçbir ülke su dökemez. Hemen arkasından da Türkiye geliyor. Türkiye bisiklet turu yapmak için tedarik konusunda en kolay ülkelerden. İçme suyuna erişim (çeşmeler), market (BİM, ŞOK, A101) ve WC (benzin istasyonları ve camiler) konusunda turcuların en rahat ettikleri ülke. Görülecek yerler konusunda da üst sıralarda. Tek sıkıntı trafik ve buna bağlı güvenlik sorunu. Sürücülerin kurallara uymaması, maalesef insanımızın toplumsal ahlak ve saygı konusundaki eksikliği tek dert. O kadar ülkede pedalladık, bu konuda (trafik, sürücüler) en kötüsü İran ve Türkiye.

Hepsini görüntüle...

Türkiye çok güzel ülke de insanı tehlikeli. Ankara'da yaşadığımızda birçok bisikletli gezgini konuk etmiştik. Bir Alman kadın bisikletli gezgine, Kastamonu civarından geçtiği sırada herifin biri tecavüz etmeye kalkmış. Tesadüfen arabasıyla oradan geçen birisi kadını kurtarmış. İki Alman kadın arkadaş bisikletçi de Trakya'da bir yerlerde taciz edilmiş, kadınları taciz eden ya da edenler bunların çadırlarına girmeye çalışmış ama kadınlar bir şekilde kendilerini kurtarmışlar.

(link)
(link)

Microshift Sword - Microshift firmasının gravel bisiklet için çıkarmış grup set. Grup sette 1x 10 veya 2x 10 olmak üzere 2 seçenek bulunuyor. Dişil oranları da düşünüldüğünde gravel modeller için uygun oranlar seçilmiş. Ne yol serileri gibi ne de ekstrem mtb rublesine sahip gravel bisikletler gibi değil tam ortasında ve kararında olmuş. Genel anlamda daha uygun bütçeye sahip gravel bisikletlerin üzerinde gelme ihtimali olduğunda bahsedilmiş.

Tasarım olarak STI kollar önceki modellere göre daha kibar ve şık olmuş. Shimano GRX Di2 kollarını hatırlatmıyor değil. Ayrıca 1x set için sol kolda 2 seçenek sunulmuş. Ya düz sadece frene sahip kol yada kablolu dropper için kontrol kolu şeklinde.

Parça-----------------------------Ağırlık-----Fiyat
Sword Dropbar STI Sağ 10 Hız -----------256g--------$94.99
Sword Dropbar STI Sol 2li ----------------256g--------$94.99
Sword Dropbar STI Sol--------------------170g--------$64.99
Sword Dropbar Dropper Kontol (Sol)-----250g--------$89.99
Sword Arka Aktarıcı 1x medium cage-----308g--------$79.99
Sword Arka Aktarıcı 2x long cage---------329g--------$79.99
Sword Ön Aktarıcı braze-on---------------108g--------$28.99
Sword Ön Aktarıcı band clamp 34.9---------/----------$28.99
Sword Crankset 1x (40t, 172.5mm)--------790g--------$114.99
Sword Crankset 2x (46t/29t, 172.5mm)----925g--------$114.99
Sword G-Series cassette (11-38)-----------336g--------$69.99
Sword H-Series cassette (11-38)-----------453g--------$44.99
Advent X G-Series cassette (11-48)-------424g--------$64.99
Advent X H-Series cassette (11-48)-------575g--------$44.99

H serisi kasetler - Çelik gövde yapısına sahip
G Serisi kasetler - Alüminyum gövde yapısına sahip

Gezgin çiftimiz ile güzel bir söyleşi:
(link)

(link)

Spartiat demiş ki:

307374 dosyayı görüntüle
(link)

Hepsini görüntüle...

Videosunu izledim. Çok üzücü. Şaşırmadım. 2011 senesinde apartmanımızın bahçesindeki ağaçları kesmesinler diye nazikçe yaptığım uyarı sonunda kapıma silahlı adam göndermişlerdi. Polis çağırdım. Polisi arayıp silahlı biri tarafından tehdit ediliyorum deyince polisler kalabalık gelmişlerdi. Adam her kimse artık, polislerin bir tanesi bile bana yardım etmemişti. Sonra o silahlı adamla teketek konuşup olayı çözmüştüm.

can onur demiş ki:

Sonra o silahlı adamla teketek konuşup olayı çözmüştüm

Hepsini görüntüle...

Merakımı mazur görün, o şahıs müzakere esnasında da silahlı mıydı, nasıl bir çözüm buldunuz?

Bisikletiyle İpek Yolu’nda...
(link)

emir yakup bulut demiş ki:

Merakımı mazur görün, o şahıs müzakere esnasında da silahlı mıydı, nasıl bir çözüm buldunuz?

Hepsini görüntüle...

Polislere dedim ki silahlı bir adam var, kapımızı ısrarla çaldı, açmayınca da üst kata gitti. Polisler de üst kata gittiler ve sonra öyle biri yok diye çıktılar apartmandan. Herif ya asker ya da polisti; polisler de adamın tarafında oldular. Yani, güveneceğim kimse yoktu. Neyse, apartmanda bağırış, gürültü, ayılmalar, bayılmalar esnasında bu silahlı herif ortaya çıktı ama silahı cebindeydi. Gürültü esnasında, çık dışarı konuşalım dedim. O da tamam dedi, çıktık, bahçede oturduk. Epey bir konuştuk... Ya ben dedi seni böyle evli barklı, düzgün bir insan olduğunu bilmiyordum dedi, yengemin dolduruşuna geldim, kusura bakma dedi. Ya silahla eve mi girilir dedim? O benim beylik tabancam, cebimden çıkarmıyorum, alışkanlık vs dedi. Adam bana silahı doğrulmamıştı ama kıç cebinden görünüyordu ve kapımızı ısrarla çalmıştı. Endişelenmem için yeterliydi.

Bakalım kaçı kullanılıp, kaçı satışa çıkacak?

(link)

Tanesini 2-3 bin lira gibi bi fiyattan aldığın bisikletleri 8-10 bin lira gibi bi fiyata satsan mesela belediyeye, 3 bin bisiklette en az bi 15-20 milyon lira kalır temizinden. Bugün de bir canikosu daha boş geçmeyecek rabbim nasip kısmet ederse.

İşin en güzel yanı, taş atıp kolun bile yorulmuyor. Yani lojistik bir harcaman bile olmuyor bakın, aldığın yerden belediye gidip alıyor, dağıtımı da zaten belediye yapacaktır muhtemelen şöyle güzel fotoğraflar motoğraflar eşliğinde.

Ülkemizin ne hale geldiğine dair trajik bir örnek: (link)