Scudo Sports

Birbirimize ve yayalara karşı davranışlarımız

Selam almayanlara niçin bu kadar kızıyorsunuz anlamıyorum. Bu kişisel bir tercih; kimse kimseyi sevmek, selamını almak, sıcak davranmak zorunda değil. Akrasından ahmak diye bağıran bile olmuş, vatandaş selam almamış diye bir de hakaret...
Not: Karşıdan gelen bisikletliye her zaman selam veririm.
 
Scudo
Yol üstünde,
Yer süpüren çöpçü görürsem kolaygelsin dayiiiiiii diye bagiririm.
Çöp kamyonu görürsem kolay gele abiler diye bagiririm.
Dükkanının önünü süpüren esnaf dükkan onu oturan esnaf vs kolaygelsin dayii
Tüm polislere selam verip iyi nöbetler derim.
Herhangi biriyle bir şekil göz göze gelirsem iyiaksamlar abim ablam derim.
Bisikletçilere hep selam veriyorum ama pek karşılık alamıyorum. Diğer tüm selam verdiklerim arkamdan sağol kardeşim vs bağırır. Polisler de yarı yarıya ya teşekkür eder ya da sallamiyorlar.
Başkası kötü diye kötü olamam.
Şerefsiz kaldırıma park etti diye ben de etmem.
Öbürü kırmızıda geçiyor diye ben de geçmem.
Herkes hata yapiyor diye ben de yapmam.
İsterse kimse almasın ben selamımı veririm.
 
Selam almayanlara niçin bu kadar kızıyorsunuz anlamıyorum. Bu kişisel bir tercih; kimse kimseyi sevmek, selamını almak, sıcak davranmak zorunda değil. Akrasından ahmak diye bağıran bile olmuş, vatandaş selam almamış diye bir de hakaret...
Not: Karşıdan gelen bisikletliye her zaman selam veririm.
Kimse kimseyi sevsin, sıcak davransın demiyoruz zaten. Altı üstü bir selam. Her spor dalına ait camianın kendine özgü yazılı olmayan kuralları vardır. Bizim camiamızın da kuralı bu. Ha tabi gördüğün o grup veya şahısla ayrı bir husumetin veya problemin olur o konu ayrı tabiki. Geçen hafta sonu 4-5 kişi Mudanya yaptık. Sahilde her zamanki yerimizde oturup kahvemizi içerken önümüzden 2-3 kez aynı bisikletli selam vermeden geçti. (Giyiniş ve bisikletinden sahil bisikletçisi olmadığı belliydi) 2. geçisinden sonra arkadaşlar "Kim bu?" "Tanıyan var mı?" diye birbirine sormaya başladı. Tabi selam da vermediği için formasından bisikletinden mimlenmiş oldu. Kalabalık gruplar tarafından mimlenip ağızdan ağıza namının yürümesi yerine elini kaldırıp basit bir selam vermek daha kolay bence.
 
Yolda yürürken, tanımadığınız insanlara sırf aynı ulaşım şeklini (yürümek) kullanıyorsunuz diye selam veriyor musunuz? Sırf bisiklet kullanıyor diye de kimse birbiri ile selamlaşmak zorunda değil.
 
Selamlaşma konusunda ben de şöyle düşünüyorum; selam verdiğimizde karşımızdaki alsın almasın bizim için pozitif bir duygudur. Karşımızda selam verdiğimiz kişiye bir lütufta bulunduğumuzu düşünmüyorum ki almak zorunda olsun. Almak da ilk veren olmak da herkesin kendi bileceği iş.

Ben selam vermede pek başarılı biri değilim neden bilemiyorum ama vermeyi başarsam da almadılar diye canımı sıkmam hiç.
Verdiğimiz selamın güzel hissiyatı yine bize döner alınsa da alınmasada.
 
Günlük moduma göre değişiyor ama genelde selam veririm. Ekipmansız bisiklet sürenleri ise pek sallamam. Gözlükten nereye baktığım anlaşılmadığı için yayaları iyice bir kesiyorum selam verilecek biriyse veriyorum :D sokakta çalışan belediye emekçilerine de her zaman bir kolay gelsinim vardır.
 
Yolda yürürken, tanımadığınız insanlara sırf aynı ulaşım şeklini (yürümek) kullanıyorsunuz diye selam veriyor musunuz? Sırf bisiklet kullanıyor diye de kimse birbiri ile selamlaşmak zorunda değil.
Son 3-4 mesajdır Bursa gurubu olarak kendi aramızda yazıştık gibi oldu. Selam vermek, selam almak, almamak senin insiyatifinde olan bir durum. Selam verip, almazsan diğer bisikletliler tarafından tanınmazsın. En basitinden lastiğin patlasa, zincirin kopsa kimse de durmaz yanında. Önceki mesajlarımda dediğim gibi; Hizmet bisikletli yaşlı amcaya bile selam vermeye çalışırım. Belki senin bakış açından bir fark yaratmaz veya getirisi olmaz ama bana araba çarpıp hastaneye kalktığımda adını bile bilmediğim insanlar telefonla arayıp geçmiş olsun, yardım edilecek bir konu var mı dediler. Keza kaza sonrası yolda görüp çevirip hal hatır soran bisikletliler oldu.
 
@Mad Buddha sevgili dostum, Bursa nın bisikletlilere yaklaşımına veya insanına çok aşina olmadığım halde yine de bir ekleme yapayım izninle yanılıyor isem beni düzelt lütfen;

Bence yolda başına bir şey geldiğinde yardım edecek şahsiyete sahip bir insan zaten selam verip vermeyenlerden olduğuna bakmaz, yine de eder.
Yada öyle biri değilse yine de ilgilenmez diye düşünüyorum ama yanlışsam saygı duyarım
 
  • Beğen
Tepkiler: Hami Bulut
Son 3-4 mesajdır Bursa gurubu olarak kendi aramızda yazıştık gibi oldu. Selam vermek, selam almak, almamak senin insiyatifinde olan bir durum. Selam verip, almazsan diğer bisikletliler tarafından tanınmazsın. En basitinden lastiğin patlasa, zincirin kopsa kimse de durmaz yanında. Önceki mesajlarımda dediğim gibi; Hizmet bisikletli yaşlı amcaya bile selam vermeye çalışırım. Belki senin bakış açından bir fark yaratmaz veya getirisi olmaz ama bana araba çarpıp hastaneye kalktığımda adını bile bilmediğim insanlar telefonla arayıp geçmiş olsun, yardım edilecek bir konu var mı dediler. Keza kaza sonrası yolda görüp çevirip hal hatır soran bisikletliler oldu.
Yanlış anlaşılmasın, selam alıp verme konusunda şehiriçinde olmasa bile uzun turlarımda karşılaştığım bisikletlilerle selamlaşırım, konuşurum. Fakat dediğim gibi sırf aynı ulaşım aracını kullanıyor diye kimse kimseyle selamlaşmak zorunda değil. Selam almadı diye hakarete uğramak, mimlenmek, fişlenmek zorunda da değil. Yolda yardıma muhtaç birini görüp bu bana selam vermedi diyerek durmuyorsanız, sorgulamanız gereken şey selam alıp vermek değil.
 
@Mad Buddha sevgili dostum, Bursa nın bisikletlilere yaklaşımına veya insanına çok aşina olmadığım halde yine de bir ekleme yapayım izninle yanılıyor isem beni düzelt lütfen;

Bence yolda başına bir şey geldiğinde yardım edecek şahsiyete sahip bir insan zaten selam verip vermeyenlerden olduğuna bakmaz, yine de eder.
Yada öyle biri değilse yine de ilgilenmez diye düşünüyorum ama yanlışsam saygı duyarım
Bilinçli bir görmezden gelme durumu varsa ben acımam abi. Durup birde iki laklak arası dalga bile geçerim. Boşuna demiyorlar etme bulma Dünyası diye.

Bisikleti metrobüs gibi bir ulaşım aracı gibi basitize etmek ne kadar doğru bilmiyorum. Bisikleti basit bir ulaşım aracı olarak kullanan insanları zaten bu konunun dışında tutuyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Burak Celep
bisiklete binince biraz manik ve öforik mi oluyoruz ne.... bir selam verme sağa sola laf atma vs... o his herkeste oluyor mu bilmiyorum ama insan bir enerjik ve sevgi pıtırcığı oluveriyo sanki ben bisiklette mutsuz insan görmedim henüz
 
Bu arada ben herkese selam veriyorum fakat karşılık alma konusundaki hassasiyetim büyük ölçüde bisiklet sporuna gönül vermiş ve bu işi elinden geldiğince ciddiyeti ile yapmaya çalışan bisikletlilere karşı.
bisiklete binince biraz manik ve öforik mi oluyoruz ne.... bir selam verme sağa sola laf atma vs... o his herkeste oluyor mu bilmiyorum ama insan bir enerjik ve sevgi pıtırcığı oluveriyo sanki ben bisiklette mutsuz insan görmedim henüz
Bence antrenmanlarınızda kendinizi yeterince zorlamadığınızdan veya fotofest turculara rastladığınızdan dolayı olabilir. Takım halinde tempolu sürüşlerde nabız 190'a dayandımı yüzdeki o gülümseme birden siliniyor. ? ?
 
dikkat ettim katlanır bisiklet kullanan veya böyle şehir içi yeni başlamış keyif turcularında bu selamlaşma daha bir yaygın ve çok güzel birşey takdir ediyorum her zaman.... yol veya yarış biiskletçileri bu konuda daha zayıf gibi bir izlenimim var... o da bana göre bir program dahilinde sürmeleri nabızlarının vs yüksek olması etrafı algılamaktan ziyade kendilerine odaklanmaları gibi gibi bazı unsurlar etkili oluyordur diye tahmin ediyorum
 
Belki söyleyeceklerim tuhaf gelecek ama ben artık böyleyim. Selam verirlerse alırım, vermezse hiç önemsemem. Ruh hali kimbilir ne durumdadır da etrafını görmüyordur diye düşünürüm. Çünkü ben de aynı durumda kimseyi görmüyorum. Bisiklet yolunda yürüyenleri anlamakta zorluk çekiyorum. Hele beş metre yanda daha kaliteli ve aynı uzunlukta yürüyüş yolu varken. Ben ne yapıyorum, büyük bir sabırla etrafından dolaşıyorum. Kalabalık olacaği bazı günlerde bisiklet yoluna girmiyorum. Asfalttan sürüyorum. Çünkü şunu farkettim : sizi sinirlendiren her şey aslında hayatınızdan eksiltiyor. Boşuna sinirlenip gününüzü mahvediyorsunuz. Ne gerek var, dikenliğin etrafından dolaşın, keyfinize bakın. İnsanlarla tartışarak onları asla değiştiremezsiniz. Zaten etrafından farkında olan insan kuralı çiğnemez çünkü kendine saygısı vardır. Kuralı çiğniyorsa sorunları vardır ve o şekilde tatmin oluyordur. Münakaşa etmek zevk veriyordur. O fırsatı vermeyin onlara. Toplum içinde hep alt seviyelerde dolaşsınlar. Siz hayattan zevk almaya devam edin. Pedallayın, gerisini boş verin...:):harika:
 
@Süper Dede bazen dediğiniz gibi sırf biri bana laf atsında tartışayım egomu tatmin edeyim modunda insan modelleri olabiliyor... artık tartışmalarda malesef çok kötü bitebiliyor insan öldürmek çok basitleşmiş bir halde... ben asla tartışmam hemen özür diler kaçarım ortamdan
 
ben genellikle hiçbir yerde yol vermiyorum. soğuttular çünkü.
 
SELAMÜN ALEYKÜM canlar. Harika bir konu başlığı açmışsiniz. Selam,teslim,İslam, müslim,selim Arapça aynı kökten gelen kelimeler, kökün bir önemi veya hangi dilde olduğunun yahut hangi dinde olduğunun bir önemi var mı? İnanın yok ,var dersek inanç yönünden boğulur gideriz. Müslüman isek verdiğimizde Efendimiz Muhammedin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sünnetine uymuş oluruz ki bu meselenin ibadet yönü. İnsani yönü ise benden sana zarar gelmez,muhabbete hazırım,bir derdin varsa dinlerim, yardımım dokunacaksa yardım edebilirim,hangi dinde olduğunun bir önemi yok,hangi dilde konuştuğunun da bir önemi yok. Ben topraktan yaratıldım ve tevazu sahibiyim , ateş gibi seni yakıp geçmem vesselam vesselam.

Bilin ki bu dünyada yaşayan bizler bizden öncekiler gibi gidip geçeceğiz. O zaman bu kibir niye. Kaldı ki emek sarf ediyoruz,yok zinciri yağla,yok lastiği değiştir veya yokuşa yukarı pedallamaya. Dünya da yaşamak demek haddini bilmek demek. Öyleyse bize düşen yaratılmış herşeye saygı duymak ve sevgi beslemek. Bu işe başlamak için insani olarak kurduğumuz iletişim yollarının hepsine selam desem yanlış olmaz herhalde.

Haziran ayında Merzifonda arkadaşımla çay içiyordum tabi bisikletim yanımda iki tane bisikletçi karşıdan geçiyordu ki beni görünce yanıma geldiler. Hi (hello ,merhaba gavurcasi selamın) dediler ve bende gavurluk etmeyip hello dedim☺. Tabii parantez içi söylediklerim işin şakası. Almanya'dan tura başlamışlar ve Gürcistan'a kadar devam edeceklerini söylediler. Daha sonra diğer grup bisikletçi arkadaşları da yanımıza geldiler. Hatta beni de turlarına davet ettiler. Gönüllerini aldım az muhabbetten sonra pedaldaslarimi yolcu ettim. Onlarla konuştum veya onların selamina karşılık verdim diye bende bir eksiklik olmadı. Selamın dini veya milliyeti olmuyor Canlar . Yıllar önce İngilizce dersimize giren Avustralyalı bir bayan vardı. Sınıfa girdiğinde hi every body der ve banada Selamün aleyküm Necmeddin derdi? tabi ben de sınıfa girerken selam verip hi every body derdim. Arkadaşlar selam evrensel bir şey dille olduğu gibi işaretlede oluyor ve biz insanlara yeni ufuklar açıyor.

Diyeceğim o ki yaratılmış herşeye selam verin ister dille olsun ister bedenen . Biz bisikletçiler serseri yada emek hırsızı değiliz. Hoş görülü olmak zorundayız, kibirden uzak mütevazı olmak zorundayız, insan olarak doğduğumuz için insan kalmak zorundayız ve tabi ki selamı her ne olursa olsun hem vermek hemde almak zorundayız

Selam olsun Yüce Allah'ın tüm mahlukatına,
Selam olsun bugünün çocuklarına ve yarının büyüklerine,
Selam olsun bu vatanı bize emanet edenlere,
Selam olsun bizim bu vatanı emanet edeceğimiz nesillere,
Selam olsun önce yayalara sonra siz kıymetli bisikletçilere,
Selam olsun bu başlığı açan Can kardeşime,

Eskilerin dediği gibi tatlı dil tatlı kelam dostluk bakidir vesselam, haddim de yetmez ilmimde yetmez anlatmaya faydasını selamın, kalın selametle CANLAR!

SELAMÜN ALEYKÜM ve ALEYKÜM SELAM.
 
Yolda yürürken, tanımadığınız insanlara sırf aynı ulaşım şeklini (yürümek) kullanıyorsunuz diye selam veriyor musunuz? Sırf bisiklet kullanıyor diye de kimse birbiri ile selamlaşmak zorunda değil.
Demokrasi istediğini yapmaktan ziyade istemediğini yapmak zorunda olmamaktır. Kendi hesabıma selam verir ve alırım, ama herkesi buna zorunlu tutmak biraz garip geliyor bana. Toplum bireyleri biraz rahat bırakmalı. Selam almak vermek iyidir, mutlu da eder, ama yapmamak cezalandırılacak bir suç değil.
 
Herkes yasadigi yerden ornek vermis, ben de yasadigim yerden ornek vermeye calisayim sonra da selam mevzusunda bir seyler soyleyecegim, benim neyim eksik??

Bizim buralarda bisiklet kullanimi cok yaygin oldugu icin, bisikletci kavrami da kendi arasinda bir kac gruba ayrilor. Biraz burada tarf etmeye calistim.

Bisikletçi türleri

Konu bisikletcilerin birbirlerine ve yayalara karsi davranislari, o detaya gelirsek butun bisikletcilerin burada nefret ettigi tek grup var o da scooter kullananlar. Max hizi 40 km ile limitlendirilmis, mavi plaka sahibi scooterlar bisiklet yolunu kullanabiliyor ( sehir ici icin kisitlama geldi sonunda ) insanlar bu arkadaslardan tiksinmis durumda. Kullananlar genellikle apaci gocmen ya da 25 yas alti kokos kizlar, bunlarin kimseye saygisi olmadigi icin 7den 70'e herkesi kendilerinden nefret ettirmeyi basarmis durumdalar.

Bu arkadaslardan sonra en tehlikeli 2. grup elektirkli bisikletler ile teslimat yapan arkadaslar, bunlar da Istanbul'daki kuryeler gibi. Biraz daha medeniler, kaldirimdan yayalarin arasindan kullanmaya cesaret edemeseler de yasak olmasina ragmen surekli telefonla oynamalari saga sola donerken sinyal vermemeleri gibi sebeplerle bunlar da tepki goruyor.

Ardindan sehir icinde bisiklet kullananlarin bas belasi turistler. Ne kadar iyi bisiklete binerseniz binin, sehrin bisiklet kulturune 2 saatte uyum saglamak mumkun degil malesef. Bu arkadaslar da bisiklet romantizmi yapacaklar diye tum duzeni alt ust ediyorlar. Yolun ortasinda durup selfie ceken 10 kisilik bisiklet konvoylariyla butun yolu bloke eden yoldaki isaretlerin anlamini bilmeden gecis ustunlugunu dinlemeyip ortaligi karsitiran bu arkadaslar icin yerlilerin buyuk tepkisi var.
Olur da Amsterdam'a gelirseniz mumkunse bilindik yerlerden bisiklet kiralamayin, bisikletleri ayni tip oldugu icin turist oldugunuz kabak gibi belli olur, en ufak hatanizda tepki gorursunuz. Mahalle bisikletcilerinden kiralayin daha ucuz olur. Olmadi bana haber verin, ben veririm size odunc bisiklet :)

Bisikletcilerin bu 3 grup disinda birbirlerine olan davranislarlari gayet medenice, is giris/cikis saatleri haric. O saatler guclu olanin yol hakkini kazadigi, kan/ter/gozyasi dokulen saatler. Hele bir de yagmur yagiyorsa mad max ortami yasanabilyor.

Yol bisikletcileri ozelinde ise benim tecrube ettigim kadariyla Turkiye'den en buyuk farki insanlarin toplu sekilde hareket edebilmesi.
Cok kullanilan rotalarda yolda sizinle ayni tempodaki insanlarla hemen peloton olusturabiliyorsunuz. Insanlar bu konuda tecrubeli olduklari icin hemen hemen herkes rotasyon nasil yapilir, yol durumu icin isaret nasil verilir biliyor. Tek basima suruse cikip 10 kisilik grup halinde devam ettigim pek cok ornek var. Insanlarin rotasina uymuyorsa, gruba tesekkur edip ayriliyorlar kendi yollarina gidiyorlar.
Ben bunu Turkiye'de hemen hemen hic yasamadim. Birisinin arkasina takilip iki nefes alayip desem insanlar tedirgin oluyordu. Yarismaya ya da tempoyu dusurup gecmemi bekliyorlardi. Ya da var olan gruplarin arkasina takilsam "git burdan arkadasim" diye kibarca kovuldugum dahi oldu. Bu yol bisikletciligi acisindan benim gordugum en buyuk fark.

Selam konusuna gelirsek, insanlarin birbirlerine selam vermesi gayet olagan. Bisiklet ustunde olsun ya da olmasin. Ben surus sirasinda pek cok insana selam verip aliyorum fakat arada benim selam vermeyi kacirdiklarim ya da selamimi almayan pek cok surucu oluyor.
Bisiklet ustunde 40 km tempo tutturmaya calisan, buna konsantre olmus fiziksel olarak efor sarfeden insanlarin dikkatlarini baska seylere de verebilmeleri zor bence. Selam almadi diye birisine soylenmek, arkasindan bagirmak burada en kibar tabirle garip olarak karsilanir. Bundan sikayet edenler ise bazi hassas arkadaslar tarafindan fasitlik ile dahi suclanabiliyor ( efsane duyarlar, evet ) . Sonucta kimse sizin selaminizi almak zorunda degil, bu bir tercih. Insanlari rizasi olmayan bir seye zorlamak anlamsiz.
Insanlar yolda kalan bisikletcilere yardim ederken de bu tarz ayrimlar siniflandirmalar yapmiyor. Eger yol kenarinda durup elinizi kaldirirsaniz durmayan bisikletci hemen hemen yok ( yine forumda yardim istenmedigi halde durmayanlara soylenmislerdi epey ). Duran insanlar da "bu adam benim selamimi aldi" diye kosul da aramiyor, yardim etme sebepleri selamlarinin alinmasi degil birisinin yardima ihtiyac duymasi sadece.

Yol bisikletciliginin en guzel yanlarindan birisi hem bireysel hem de grup halinde farkli hazlar verebilmesi bana gore. Bireysel olarak izolasyon istemek gayet dogal, grup halinde surus yapmak icinse (link) sahane bir alternatif. Bir suru farkli bisiklet grubu var. Gruplar da surus tempolari, grup kurallari, rotalari vs. hepsi gayet net yaziyor, disinize gore olan birisini bulup suruslere katilabiliyorsunuz. Turkiye'de ise gruplar biraz daha kapali, kaynasmak biraz daha emek ve zaman istiyor.
 
Geri