Konu hız ve uzun mesafe olunca oldukça dikkatimi çekti. Son 2 aydır yol bisikletine ve performanslı sürmeye heves saldım. Ama işin özünde ben bir turcuyum. Benim gibi düşünenler varsa fikir verir diye deneyimlerimi paylaşayım. Bu arada hayatının merkezinde bisiklet olan bir insanım, o yüzden bir çok şeyden kısıp bisiklete harcama yapıyorum. 3 tane bisikletim var. Biri kendi restore ettiğim fixie, Cipollini NK1K Disk kadro yol bisikletim ve hepsinden vazgeçip ondan asla ondan vazgeçemeyeceğim Merida Speeder 200 kadro üzerine topladığım gravel bisikletim. Gravel kültürü ülkemizde bilindik değil, hala yol mtb tartışması yapılıyor. Ha bir de her disk frenli yol bisikletinin cyclocross sanılması var, o ayrı dert. Bisikleti yol, mtb, şehir olarak 3 ana kategoriye ayırırsak yol kategorisinde incelemek yapısı gereği daha doğru.
Öncelikle gravel bisikletimden beklentim ne?
Hafif olması, seri olması, konforlu olması, dayanıklı olması.
Konfor kişiden kişiye değişir, bisikletimi çok rahatsız bulan epey arkadaşım var. Ama ben üzerinde 1 gün içerisinde 19 saat oturup 400 km yol yapmış birisi olarak çok konforlu buluyorum. Seri olması geometrisinde saklı, hafiflik ve dayanıklık ise tamamen bütçeyle alakalı.
Ne amaçla kullanıyorum?
Her gün evden işe, hafta sonları kamplı turlar ve hafif arazi (orman, toprak yok) turları, yıllık izinlerde uzun soluklu (1500-2000 km) turlar.
Malum çalışan olunca izinler sınırlı, hal böyle olunca bu kısa zamanda daha uyun mesafeler gidip daha fazla yeri gezmek istiyorum. Şehir içinde de trafikle birlikte seri şekilde gidebilmem gerekli.
Bisikletimin parçalarını ve bu parçaları neden seçtiğimi aktarayım.
Kadro: Merida Speeder 200 D kadro. Öncelikle açıları gravel olabilmesine oldukça müsait. Yüksek alın borusu, 40c'ye kadar lastik kalınlığını desteklemesi, daha iyi frenleme için disk fren uyumu, kaliteli, hafif ve dayanıklı alü malzeme.
Jantlar: DT Swiss Spline 24 D, daha önce Shimano'nun 105 serisi cycrocross göbeklerini ve Alexrims çemberlerini kullandım, çok başımı ağrıttılar. Sonra DT Swiss'e geçtim. Rulmanlı göbekler çok akıcı, harika bir hub sesi var. 14.000 km geride kaldı, daha en ufak sıkıntı yok, üstelik ne yollardan gittiler.
Vites Sistemi: Kollar ST-RS685 Ultegra sınıfı olarak geçiyor, aktarıcılar, aynakol, rube ve zincir 105. Hem drop gidon hem de hidrolik fren olsun isteyince bütçe kabardı ve 105 setle tanıştım. Çok dayanıklı ve stabil bir set, hakkını veriyor. Sadece daha önce ST-RS505 olan kolları ST-RS685 yükseltim, daha konforlu.
Frenler: RS785 kaiperler, RT99 rotorlar ve J04C metal balatalar. Disk fren benim için olmazsa olmaz. Bir de IceTech olunca tadından yenmiyor. Uzun turlarımda yüklü halde (bikepacking set, bisiklet ile 35 kg'yi buluyor) kimi zaman 30 km iniş yaptığım oluyor, konfor ve güç esas.
Sele Borusu, Gidon Dirseği: Pro LT serisi, Pro markasını oldukça kaliteki buluyorum.
Gidon: Easton EA70 AX gravel gidonu. Droplar dışarı doğru açılı, bu durum arazide daha iyi kontrol ve uzun yolda konfor sunuyor.
Lastikler: 3 çeşit lastiğim var. Shwallbe G-One 38c, arazin zor olduğu turlarda kullanıyorum. Wtb Exposure 32c, hafif arazi ve turun çoğunluğu soğuk asfaltsa kullanıyorum, Shwallbe Spacer 28c, şehir içi ve sıcak asfalt turlarda kullanıyorum.
Gidon Bandı: Kesinlikle Zipp Service Course CX. Konfor ve kontrol için şart.
Sele: Sele kişisel bir üründür. Asıl meselesi selenin leğen kemiğini doğru desteklemesi. Kullandığım Selle Royal'den memnunum.
Gravel bisikletimle 21.000 km'yi geride bıraktık. Onu kullanmaktan büyük zevk alıyorum. Yol bisikletimi almadan önce peletonlarada katıldık, geride kalmadı. Gelidonya Feneri patikasından indik, Orta Karadeniz'i, Akdeniz'i, Ege'yi dolaştık. Benim kafamda olanlara gravel bisikleti şiddetle tavsiye ederim.