Scudo Sports

Bir aşk anatomisi: bisiklet ve evlilik...

Scudo
Vallahi ben meseleyi işe bisikletle gidip gelmeklee bir nebzede olsa bastırmaya çalışıyorum.Her gün 15 km..Benim için çok az ama hiç olmamasından iyi:)Hafta sonları yada akşamları bisiklet sürmekmi??onu bırak akşamları bisikleti temizleme işi bile şakayla karışık laf iteleme ile son buluyor:)Garaja inerken ayrı çıkarken ayrı.Genelde çocuk silah olarak kullanılıyor."Baba ben seni çok özlüyorum.Hafta sonu parka sinemaya gitmek istiyorum".. Gelde hayır de:)Daha pazartesiden hafta sonunun planı yapılmaya çalışılıyor "aman herif bir yere kaçmasın" diye:)Kadına şiddete sonuna kadar karşıyız ama şu hiç dile getirilmiyor "Kadının erkeğe uyguladığı pskolojik şiddet" Mağduruz kardeşim:)
 
Evlilik durumlarında karşılıklı bir paylaşım olmalı bence. Siz spor vs ile ilgilenirken eşinizin pasif kalıp evde durmasıda işin özğnde hak değil. Çünkü sözüm meclisten dışarı, kadın evde yahut işte en kötü anında eşini düşünürken biz- ulan bi şıpılizatımız olmadı be, ya da mişlenin performance nasıl alırımda olabiliyoruz :)
Ha ben sanşlı kitledenim, üç yıldır beraberiz ve bisikleti kendisi istiyor, birşeyleri kabullenmesindeki etken benimde onu desteklemem. Ailesinden ve çevresinden görmediği desteği ben ona veriyprum. Dansa gitmek istiyor ondan önce adım atıp yönlendiriyorum :)
Şimdi ufaktan tur attım mı video ve fotoğraflar atıyorum, iyice istiyor hatta hanım efendinin çevresi bile özendi bulunduğumuz grupta bisiklet için kumbara yapıldı :)
(Öğrenci evindeyken, ev sahibinin kızının bisikletini terasa çıkarmıştık. Onu gördü yavru ceylan gii koşup bu bisiklet benim mi demişti :D)

Saygılar :)
 
Ben eşime bisikleti aşıladım sonrada ona bir katlanır aldım. Ee dedi çocuk ne olacak, ona da römork aldım. Bir kaç gezi yaptık çok eğlenceli oluyor ailecek. Fakat bizde de şöyle bir durum oldu, eşim sürekli bisiklete binmek istiyor fakat ben işten yorgun geliyorum. Durumlar bir anda tersine döndü anlayacağınız :D
 
Tabi işin adalet boyutuda var.Turlarda yeni evlenmiş arkadaşlara denk geliyorum adamlar her gece 9-12 arası tur yapıyorlar..Eşimle aram bozuk abi diyenlere çok denk geldim.İşi dengelemek gerekiyor.Evliler için her akşam 3 saatlik tur tabikide abartılı bir durum.Empatide yapmak gerekir.Bisiklet sürerken hepimiz keyif alıyoruz ama ailemizlede vakit geçirmeliyiz.Bisiklet aileden kesinlikle daha önemli değil.Evli arkadaşlara benim gibi işe gidip gelirken bisiklet kullanmayı tavsiye ediyorum.
 
Okuduğum kadarıyla bir iki istisna arkadaş dışında herkes şanslı tarafta :). Benim durum ise bayağı kompleks. Şöyleki eş hariç üç yaşında ikiz oğlullarım var. Benim haftasonu tatilim iki gün olmasına rağmen eşimin sadece pazar günü tatili olduğu için cumartesim çocuk bakmakla geçiyor. Pazar günüde doğal olarak tek tatil gününü eşim ailece geçirmemizi istiyor. Aslında eşim bisikleti çok sevmesine rağmen(üniversitede okurken bizim fakültede bisiklet kullanan nadir insanlardan biriydi) mevcut iş ve ev temposu bisiklet binmesine engel oluyor. Birde bulunduğumuz ilin engebeli yapısı düzenli sürüş yapamıyacak biri olarak ona hiç yardımcı olmuyor. Yoksa ben bisikleti ortak bir aktiviteye dönüştürmek için ona bir bisiklet, kadroya bağlanan çocuk koltukları filanda aldım ama tam randıman alamadık.(Açıkcası tın tın gitmek benide pek kesmedi, yoksa daha fazla zorlardım:D) Sonuç olarak benim bulduğum çözüm eşimde çocuklarla birlikte erken yattığı için akşamları 10:00'dan sonra çıkmak ki sabah evden 7:00 gibi işe çıktığım için bir saat ancak binebiliyorum. Ayda birde pazar uzun sürüşler için müsade istiyorum. Belki çocuklar biraz büyürse daha rahat olurum.
 
ben yenıevlıyım nerdeyse 1 ay oldu eşim karısmıyor suanlık ama pek te uzun tur yapamadım daha kendımı toparrlayamadım ama dengeyı koruduktan sonra sıkıntı olmayacagını dusunuyorum dugun arıfesınde okadar borcun ıcınde para bırıktırıp beraber bana ( merıda reacto bıle aldık ) bısıklet bıle aldık onun destegı ıle ama sabah o uyurken kalkıp bısıklet surmek en mantıklısı bana gore
 
Tamda benim durumumun üstüne konu oldu.Eşim bisiklet konusunda beni fazla sıkmıyor.Ne zaman binmek istesem gezmeye gitsem fazla ses çıkarmıyor.Nişanlı olduğumuz zamanlardan kendisine bisiklet borcum vardı ve geçen cumartesi günü bisikletini aldım.Arkadaşın arabasına atıp eve getirdim.Kapıdan içeri girince "Bu neee! Götür aşağıya eve sokma" dedi. Boynum bükük bodruma kitledim.Daha sonra kendisine topladığımı söyleyince özür diledi ve bisikletine binip biraz turladı.Şimdiden seni geçicem diyor artis artis :).
 
Son dönemlerde keyifle okuduğum güzel bir konu..

Düşünüp de konuyu açan @Baki KAYAN arkadaşımdan Allah razı olsun.. Tebessümle defalarca okudum...

Hobilerin aile yapısına uyarlanması çok kolay olmaz genelde. Ben de bunu başardığımı düşünenlerdenim.. Evimin bir odası hala atölye, haftada akşamları iş çıkışı en az 2 gün masa tenisi oynayabiliyorum. Bisiklet çok yeni hayatımda şimdilik hafta sonu bir gün 07:00 - 10:00 arası sorun olmadan binebiliyorum.. :)
 
Benim iş çok yaş. Kızımın bir voleybol takımında olması, ligde mücadele etmesi, haftanın beş günü antrenmanı olması işin zaten külfetli bir yanıyken; antrenman yapmam lazım diyerek bulabildiğim her fırsatta bisiklet sürmem çok kolay değil. Hafta sonu için en fazla öğlene kadar iznim var. Sabah en erken kaçta gidebilirsem öğlene kadar yapabildiğimi yaparım. Öğleden sonraya kalması gibi bir şansım yok. Çünkü öğleden sonrası voleybol antrenmanı ve diğer aile işleri için gerekli. Hafta içi durum biraz karışık. İlkbahar ve yaz döneminde hafta içi sabah 5'te kalkar antrenmanı yapar işe giderim ama sonbahar-kış dönemi bu zor olduğundan, hafta içi akşam en fazla bir gün bisiklet sürebilirim, çok istisna ise iki gün sürmektir ama bu evin durumuna bağlı. Bulduğum bir diğer çözüm ise; madem hafta içi sabah olmuyor akşam olmuyor, öyleyse öğlen mesai arası neyime yetmiyor diyerek, kış dönemini öğlen keyfinden feragat ederek ağırlık antrenmanı, spin bike, koşu gibi şeylere ayırmaya başladım. Performansın kaynağı bisiklet değil de bacaklarımız ve nefesimiz olduğuna göre, her ortamda bunlara ona yatırım yapmak gerektiğine inanırım. İş saatlerimde kendimden feragat edince, bu bir nebze olsun aileyle barışık kalmama da yardımcı oluyor.
 
IMG_20151019_215914.jpg IMG_20151102_225945.jpg @dincer_colak

ve hatta ben 2 bisikletim var bırım mtb digeri ise yol eşime yol bisikletimi eve koymak ıstıyorum dedıgımde bıle sııntı yapmadı yatak odası ve salon harıç koyabilirsin dedi bana ( ev 1+1 baska oda yok bır hol var bızde oraya ozel portmanto yaptırdık uste bısıkletimi koyuyorum ama onteker cıkarınca koyuluyor ve ekipmaın b kıyafetlerım ıcın de bır dolabım var :) suan hersey guzel gıdıyor valla :)

47523 dosyayı görüntüle 47524 dosyayı görüntüle 47523 dosyayı görüntüle 47524 dosyayı görüntüle
 
Güzel bir konunun üstü çizilmiş. Zor işler, dengeyi kurmak lazım :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Baki KAYAN
@Baki KAYAN mütiş bir yazı, bu konu sabitlenmeli ve pratik bilgiler güncel olarak paylaşılmalı:)
Özellikle bisikleti size karşı kullanma konusu aynen uyuyor. Ben de eşime katlanır aldım bitane, pek binmiyor ama koz olarak görevini yapıyor katlanır:)
Bir de @Edip Dinçer in çok önce yazdığı bir eşitlik vardı, '' sahip olduğunuz bisiklet sayısı=n-1 (n=boşamanıza sebep olacak bisiklet sayısı gibi bişiydi:)), onu da buraya eklerse sevinirim:)
 
@Kazuya

Sahip olmanız gereken bisiklet sayısı; n +1 (n: şu anda sahip olduğunuz bisiklet sayısı) veya n - 1 (n: boşanmanıza neden olacak bisiklet sayısı) :D
Bu arada n+1 formülü (link)'den geliyor.
 
bisikletin keyfini ancak işe gelip giderken çıkarabiliyorum. çalışma saatlerim çok uzun ve sadece pazar günü izinliyim. o günü de aileme, özellikle de kızıma ayırmak durumundayım. eşim bisiklet konusunda pek sorun çıkarmıyor hatta bisikletli-bisikletsiz eve gelişlerimde surat ifademdeki farkı çok iyi bildiğinden bisikletle geldiğime memnun bile oluyor :) tek sorunumuz kazalar, aslında onu da sorun etmiyor, kaza arabada da başımıza gelebilir yolda yürürken de; bunun bilincinde. sorun olan kısım ise doktora gitmeyi sevmemem, o ısrar ediyor ben gitmiyorum. işin kötüsü daha bugün taze bir kaza yapıp sol omzumun üzerine düştüm. şu an kolumu kaldıramıyorum. umarım akşama kadar geçer ve ben ona bunu belli etmem :D
 
hep müzmin bekardık,korkarım öyle olacak,çocuklarımda yok,annemi 2006 'da kaybettim,ama beni annem yetiştirdi,babam emekli albaydı onu 1966 'da kaybettim ,çocuktum daha,kanser babamı benden aldı,annem 1973 'de yazlık aldı ve bana açıkça yemek yapmasını öğretti,senenin 6 ayı ben annemsiz kalırdım,iyikide öyle oldu,bekarlık sultanlıkmı?
bu soruya cevap vermeden önce iki kez düşünmeli,açıkça ev temizliği çok ağır,bulaşık fazla olmaz bende, nedeni dolaplar dolusu mutfak eşyası yok , herşeyin yedeği var ,iki tencere iki kaşık,iki çatal vs vs ayrca hiç sevmem eşyayı,bina yıkılıyor,yeni bir büro geliyor,büyük olasılık satacağım ve anında ya yalova ya da güney,40 m2 bana yeter 100 m2 'yi ne yapacağım,atmı koşturacağım içerde :)japonlar 40 m2'de 4 kişi yaşıyorsa ben tek yaşamışım çokmu.insan ne ister kısa ömrü boyunca barınak ve aş varmıki başka ,ikisi varsa dert yok,ha üçüncü kafa dengi hatun bulmak bu benim için zor.istanbuldan kartepeye gitmek benim için kolayda kafa dengi hatun bulmak imkansız.
 
Konu ve yazı oldukça güzel olmuş, dikkat çeken arkadaşa teşekkür ederim. Ben en az 4-5 ay bisikletimle işe gidip geliyorum hafta içi bu sürede rahat olabiliyorum. Cumartesileri yarım gün çalışıp yarım gün uzun turlara ayırıp tam gün pazarı eşlerine ailelerine ayıranlardanım. Burada sıkıntı bir çok organizasyonun pazar günleri olması ve maalesef katılamama ya da katılma konularında eşimle inatlaşma durumlarının doğmasıdır. Öncelikli olarak eşlere bisikleti sevdirmek ve onunla kısa turlara çıkmak biraz buhranlarımızı azaltabilir fakat bize tam manasıyla ayak uydurmakta zorluk da çekebilmekteler. İkinci ve benim genellikle uyguladığım taktik genelde ben bir tur ve organizasyondaysam eşime de en çok hoşlandığı ya da sevdiği bir proğram yapmasının telkininde bulunmak,üçüncü olarak da bisikletli fotoğraflarımı sosyal mecralarda paylaşırken dikkat etmek gerekir ki bu eşimin hem kıskanmasına hem de tepkisinin artmasına neden olabiliyor. Hülasası bisiklet bir tutkudur ama aile herşey...
 
Geri