Süleyman Şatır
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 22 Mart 2005
- Mesaj
- 1.151
- Tepki
- 2.733
- Şehir
- Fatih / İstanbul
18 Kasım 2005'de gösterime giren ve yönetmenliğini Çağan Irmak'ın üstlendiği Babam ve Oğlum, sinemaseverlerin en çok bilgi indirdiği IMDB İnternet sitesinin Drama Bölümü Box Office listelerinde de başarısını perçinledi. Babam ve Oğlum, seyircisinden 10 üzerinden aldığı 8.7 başarı ortalaması ile dünyada en çok beğenilen 50 drama filmi listesine 13. sıradan girdi. Aşağıdaki linkten ulaşabileceğiniz listenin incelenmesinden görüleceği gibi şu anda 2005 yapımı hiçbir film 6 haftalık kısa süre içinde bu başarıya ulaşabilmiş değil...
(link)
Filmin konusu :
Böyle gollarımı açeydim iki yana… Tuteydim onu. Tuteydim onu ben… Gitme deyeydim, gitme. Onbeş sene evvelsi… Dureydim böyle Nuran… Tuteydim. Sarıleydim böyle evlâdıma, gitme deyeydim. Gitmezdi o vakıt… Galırdı… Ağzım dilim lâl oleydi.. Git deyen dilim kopeydi… Benim yüzümdeeeeeeeeeen…
Babam ve Oğlum, daha ilk sahnelerde sokakta doğum sahnesiyle seyirciyi koltuklarına mıhlıyor. İlerleyen karelerde 80'li yıllarda siyasi yazılar yazan Fikret Kuşkan'ın canlandırdığı gazeteci Sadık'ın, cezaevinde işkence görmesini, uykusunda gördüğü kabuslarla anlıyoruz... Sadık, yıllar sonra küçük oğluyla birlikte baba evine dönüyor... Çetin Tekindor'un canlandırdığı Hüseyin Efendi'nin oğluyla arası açıktır. Çünkü onu çiftliğin başına geçmesi için üniversiteye, İstanbul'a Ziraat okuluna göndermiştir. Ancak o babasını dinlememiş gazeteci olmuş, üstüne üstlük siyasi olaylara karışmıştır...
Sadık, şimdi küçük oğlu Deniz'le baba ocağındadır... Annesi, kardeşi, teyzesi ve çiftlik halkı onların gelişine çok sevinirler. Hüseyin efendi oğluyla konuşmak istemez ama, torunu Deniz'i çok sevmiştir. Küçük Deniz, kısa süre sonra dedesi ile babası arasındaki buzları eritir... Buzları eritir, eritmesine ama...
Babam ve Oğlum, küçük oyuncu Ege Tanman'dan, usta oyuncu Çetin Tekindor'a kadar, tüm oyuncuların mükemmel oynadığı, konusuyla, yönetimiyle son yıllarda izlediğimiz en güzel Türk filmi... Bu filmi mutlaka izleyin, ama sinemaya giderken de yanınızda mendil götürmeyi ihmal etmeyin...
(link)
Filmin konusu :
Böyle gollarımı açeydim iki yana… Tuteydim onu. Tuteydim onu ben… Gitme deyeydim, gitme. Onbeş sene evvelsi… Dureydim böyle Nuran… Tuteydim. Sarıleydim böyle evlâdıma, gitme deyeydim. Gitmezdi o vakıt… Galırdı… Ağzım dilim lâl oleydi.. Git deyen dilim kopeydi… Benim yüzümdeeeeeeeeeen…
Babam ve Oğlum, daha ilk sahnelerde sokakta doğum sahnesiyle seyirciyi koltuklarına mıhlıyor. İlerleyen karelerde 80'li yıllarda siyasi yazılar yazan Fikret Kuşkan'ın canlandırdığı gazeteci Sadık'ın, cezaevinde işkence görmesini, uykusunda gördüğü kabuslarla anlıyoruz... Sadık, yıllar sonra küçük oğluyla birlikte baba evine dönüyor... Çetin Tekindor'un canlandırdığı Hüseyin Efendi'nin oğluyla arası açıktır. Çünkü onu çiftliğin başına geçmesi için üniversiteye, İstanbul'a Ziraat okuluna göndermiştir. Ancak o babasını dinlememiş gazeteci olmuş, üstüne üstlük siyasi olaylara karışmıştır...
Sadık, şimdi küçük oğlu Deniz'le baba ocağındadır... Annesi, kardeşi, teyzesi ve çiftlik halkı onların gelişine çok sevinirler. Hüseyin efendi oğluyla konuşmak istemez ama, torunu Deniz'i çok sevmiştir. Küçük Deniz, kısa süre sonra dedesi ile babası arasındaki buzları eritir... Buzları eritir, eritmesine ama...
Babam ve Oğlum, küçük oyuncu Ege Tanman'dan, usta oyuncu Çetin Tekindor'a kadar, tüm oyuncuların mükemmel oynadığı, konusuyla, yönetimiyle son yıllarda izlediğimiz en güzel Türk filmi... Bu filmi mutlaka izleyin, ama sinemaya giderken de yanınızda mendil götürmeyi ihmal etmeyin...