@Mustafa Zeybek
Kask ile ilgili çok güzel şu yazıları okumanızı öneririm.
"
Geçtiğimiz aylarda Yale Universitesi’nden Howie Chong’un bisiklet kaskı kullanımı hakkında yayınladığı yazı bir çok farklı kanalda paylaşıldı ve tartışıldı.
Howie, bisiklet kullanımını özendirmek için şehir içinde sürekli bisiklet kullanıyor ve bilinçli olarak kask takmıyor. Howie hayatı boyunca ‘kafasına’ yatırım yapmış ve yine de çok kıymetli kafasına ısrarla kask takmamasının nedenlerini sıralamış. Çünkü olası bir kaza anında kask takmak aslında yaralanma ihtimalini arttırıyor.
Sonsuz konvaylarda birer tonluk metal yığınlarıyla paylaştığımız yollarda bisiklete binerken bedenimizi tehlikelerden koruyan metal kafesimiz yok ve kendimizi güvende hissetmek için kask takıyoruz. Kafa yaralanmaları konusundaki korkularımızı masaya yatırıp kaza istatistiklerini incelediğimizde aslında hayatımız boyunca bisiklete binmekten daha tehlikeli aktiviteler yaptığımızı ancak hiçbirinde kask kullanmadığımızı görüyoruz.
ABD’de yapılan (link)baş yaralanmalarına neden olan ulaşım araçları incelendiğinde çıkan sonuç:
%58 motorlu araçlar
%16 yaya
%10 motor
%6 bisiklet
Bisiklet Kaskı Takmak
Yaya olarak başınızdan darbe alma olranı bisikletle başınızdan darbe almanızdan daha yüksek. Fransa’da 2006’da yapılan araştırma yine benzer bir sonuç ortaya koyuyor: yayalar, bisikletlilere oranla 1,5 kat daha fazla başlarından yaralanma riski taşıyorlar.
Kask takılmasını savunanlar madem kafalarından yaralanmak konusunda bu kadar endişeliler neden o zaman gün boyunca sürekli kask kullanmıyorlar (arabada, otobüste vb). Bisiklete binerken kask kullanımını zorunlu hale getiren otoriteler neden otomobil sürücüleri ve yayalara da aynı zorunluluğu getirmiyorlar.Çocukları kask takmaya zorlayan yasalar, çocukların bisiklete binerken değil aslında otomobil kazalarında başlarından yaralandıklarını unutuyorlar.
Bisiklete binerken kask kullanmayı savunmanın altındaki neden baş bölgesine alınan darbeler ise o zaman ayrımcılık yapılmadan yayaların ve otomobil şoförlerinin de kask kullanımına teşvik edilmesi hatta kullanımının zorunlu hale getirilmesi gerekir.
Başınızdan darbe alıp yaralanmak konusunda çok endişelisiniz ve kendinizi güvend hissetmek istiyorsunuz. Peki kask kullanımının yaralanma riskini arttırdığını biliyor musunuz?
(link) otomobil sürücülerinin bisikletleri sollarken kask takan bisikletlilere kask takmayan bisikletlilere oranla daha az mesafe bıraktıkları görülmüştür. Kask takan bisikletlilerin yanlarından yeterince mesafe bırakmadan geçen otomobiller hem kaza oranını arttırıyor hem de bisikletçiyi tamamıyle yolun dışına çıkmaya zorlayabiliyor. (link) göre kask kullanımı bazı boyun yaralanmalarını beraberinde getirmektedir.Ayrıca kafanızda plastik bir objenin olduğunu bilmek kaza anında kafanızı normalde çarpmaktan kaçınacağınız bir şeye çarpma riskini arttırıyor. Kask takmanın verdiği güvende olma hissi normalde alınmayacak kaza risklerinin alınmasına neden olmaktadır.
Kask kullanmamanın kafa yaralanmarını azaltmadığına dair diğer bir araştırma kayak ve snowboard dünyasından. 2003’den beri ABD’de kask kullanımı üç kat artmış olsa da kafa yaralanmalarında herhangi bir azalma görülmemiştir.
Kask kullanımının zorunlu hale getirilmesi ile bisiklete binen kişi sayısında azalma görülmektedir. Yollarda az sayıda bisikletlinin olması otomobil sürücülerini istedikleri herşeyi yapma özgürliğine davet ediyor ve yollardaki bir avuç bisikletli ise bu sürücüler yüzünden yaralanıyorlar.
Bisikletlilerin bir yerden başka bir yere güvenli bir şekilde gidebilmesi garanti altına alınmalıdır. İnsanları bisikletten soğutmaya değil bisiklete binmeye teşvik etmeliyiz.Kasksız bisiklet binen kişilere kendilerini güvensiz hissetmelerini empoze etmek yerine bisiklet kültürünü yaygınlaştırıcı faaliyetler yapmalıyız.
Dünyanın en bisiklet dostu şehirleri Kopenhag ve Amsterdam’da kask kullanımı hemen hemen hiç yaygın değildir.
Bisiklete binmek özendirilmeli, bisiklete binen kişi sayısı artmalı, yollarda bisikletliler olmalı. İşte o zaman güvenli bir şekilde pedal çevirebiliriz.
kafa yaralanmalarının 1/2 sı motorlu araçların içinde yaşanıyor
Howie Chong’un amacı kask takmanın tehlikeli olduğunu kanıtlamak ve kask üreticisi firmalara savaş açmak değil. Altını çizmeye çalıştığı şey: diğer ulaşım araçları ile karşılaştırıldığında bisikletçilerin kafa yaralanmalarının oranının gerçekte gösterilmeye çalışılandan daha düşük olduğu. Kask ile bisiklet kullanmak isteyen herkes bunu yapmakta özgürdür.
Bisikletçiler için trafikte güvenli bir şekilde yol almayı öğrenmek ve uygulamak kafalarına kask takmaktan daha etkili olacaktır.
– Güvenliğiniz için şeridin en sağından değil oratasından gidin. Bu şekilde otomobil sürücüleri varlığınızın farkında olacaklar (link)
– Yolları paylaşın. Yollarda otomobiller kadar bisikletin de kullanım hakkı var.
– Kafanıza kask taktığınız için ölümsüz olduğunuzu düşünmeyin. bu yanlış bir yargı. Kasksızken almayacağınız riskleri kasklıyken de takmayın.
Yollarda daha fazla bisikletli görmek için ben İzmir sokaklarında kasksız pedal çevirmeye devam edeceğim. Bir kadının bisikletle çiçekli elbisesi ile evinden işine, okula, alışverişe gittiğini gören erkekler, kadınlar ve çocuklar belki bu ulaşım alternatifini denemek için heveslenirler
Daha fazla bilgi için: Howie Chong (link)
Bisiklet kaskı konusunda sürekli güncel araştırmalara yer veren ecf.com ve (link)‘u takip etmenizi öneririm.
(link)
İkinci yazı-------------------------------------------------------------------------------------------------
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Dün facebook sayfamda işe bisikletle giderken çekilen aşağıdaki fotoğrafımı paylaştım ve paylaşımdan sonraki 3 saat boyunca 30 küsür yorum aldım.
Bu yorumlardan beni en çok şaşırtanlardan iki tanesini paylaşmak istiyorum:
“ bisiklet sürerken kask tak”
“ topuklu ayakkabı ile bisiklete binme”
Bütün gün bu yorumların nedenini anlamaya çalıştım. Neden sivil kıyafetlerle bisiklete binmem bu kadar tepki almıştı? Thinking Fast and Slow (Daniel Kahneman) kitabını hatırladım. Tepkilerimizin ve kararlarımızın otomatik yapılmasının altındaki neden aslında düşünme tembeli olmamızdan kaynaklanıyormuş. Kahneman, hızlı düşünme ve yavaş düşünme olarak ikiye ayırdığı sistemlerden hızlı düşünmenin içgüdüsel ve otomatik bir yaklaşımken; ikinci sistemin yani yavaş düşünmenin ise soruna çözüm bulma, idrak etme, kurgulamak, odaklanmak, verileri değerlendirmek gerektiriyor ve hızla sonuca varmamak anlamına geldiğini belirtiyor. İyice düşünmek beyin kaslarını kullanmayı gerektirdiği için birçoğumuz kendini yormak istemiyor ve birinci sistemi tercih ediyor.
Bisiklet ve bisiklet kullanımının yaygınlaşması konusunda ingilizce, almanca ve italyanca başta olmak üzere hemen hemen tüm yabancı yayınları ve araştırmaları takip ediyorum. Özellikle (link) , (link) yelek , (link) vs konusunda son bir yıldır yazı yazmadığımı fark ettim. Dün aldığım tepkiler ise bu konuda güncel bir yazının daha faydalı olacağı düşüncesini tetikledi. Bisiklet kullanırken kask kullanma konusunda bir karara varmadan önce Kahleman’ın ikinci düşünme sistemi olan yavaş düşünmeyle son yapılan araştırmaların sonuçlarına birlikte bakalım.
Herkes bisiklete binerken kafasına ne takacağına kendisi karar vermelidir
2009 yılında Avrupa Bisiklet Federasyonu -ECF- başlattığı (link) ile daha çok insanın bisikletli ulaşımı tercih etmesi için önlerine engeller ve cezalar koymak yerine onları teşvik etmek gerektiğini savunarak “ bana neden kask takmadığımı sor” yazılı bir yaka rozeti hazırlamıştı. Ben bu 2013 yılında (link)’da denk gelmiştim ve elbette rozeti yakama takmadan önce güçlü argümanlarını dinlemiştim; sonuçta aynı soru bana da yöneltilecekti:
“ECF olarak bisiklet kasklarına karşı değiliz. Bazı insanlar kask taktıklarında kendilerini daha çok güvende hissediyorlar. ECF olarak karşı olduğumuz şey, bisiklete binmenin olduğundan daha tehlikeli bir şey olarak gösterilmesi ve bisiklet kaskının olduğundan daha fazla güvenli olduğunun iddia edilmesi. Bisiklete binmek sağlıklı ve eğlenceli bir ulaşım şeklidir- kasklı veya kasksız.” ECF’in kask konusundaki bilgilendirme brosürü için (link).
Bisiklet Kaskının Tarihi
1880’li yıllarda asfalt yolların artması ve bisikletlilerin bu yollarda düşme sonucu yaralanmaları ile doğan ilk bisiklet kaskı modelleri, 1970’li yıllarda bisiklet yarışlarındaki sporcular arasında kullanımının artması ile çeşitlendi. Bugün dünya çapında bisikletliler arasında kask kullanım oranı %4,2. Otomobil yarışçıları için kask üreten Bell Otomobil Yedek Parça şirketi (Giro markasının sahibi) bugün dünyanın en büyük kask tedarikçisi. 2003 yılında bisiklet yarışlarında kask kullanım zorunluluğu getirildi. Kaynak: Bicycle Helmet Safety Institute
Bisiklet Kaskı ve Bisikletli Ölümleri
Bisiklet ölümlerinin %90’ının nedeni motorlu taşıtların karıştığı kazalar.
İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri bisiklete yeni başlayanların kask takmasını tavsiye ediyor ancak bisiklet kaskının ancak bisikletli kendi kendine bisikletten düşerse başı koruyabileceğini ekliyor.
Hollanda ve Danimarka’da bisiklete binmek yürümek gibi normal bir davranış olarak kabul ediliyor ve bisiklete binmek için herhangi bir özel kıyafet veya aksesuarın gerekli olmadığı savunuluyor. Amsterdam’da bisikletlilerin %0,1’i kask kullanıyor. Danimarkalılar bisikletlilerden çok yayaların daha çok risk altında olduğunu ve illa birilerinin hayatı kask ile kurtarılacaksa, yayalara kask kullanma zorunluluğu getirilmesini belirtiyor.
Dünyayı “kopenhaglaştırabilmek” için çalışan Mikael Colville-Andersen ise kask lobisinin gücünden ve onların yarattığı “korku kültürü”nden bahsediyor. Bisiklet tehlikeli birşey, öldürür, kask tak, hayatını kurtar…. “hadi canım bunları yutmayın” diyor.
“Kask takmazsan ölürsün” mesajı vermek yerine bisikletli ulaşım için güvenli yolların inşa edilmesine ve yolları kullanan herkesin eğitim almasına yoğunlaşılması bana daha mantıklı geliyor.
Oregon Üniversite’sinden psikolog Paul Slovik, insanların kontrollerinin dışında kalan durumlarda riske karşı daha hassas olma eğiliminde olduğunu söylüyor. Sosyal çevrenin de risk algısındaki etkisi büyük. Otomobil kazalarının bu kadar çok olduğu ülkemizde hala ısrarlar otomobil kullanılmasının altında yatan nedenlerden birisi bu: otomobil kullanmak normal birşey ve kabul gören bir ulaşım şekli. Bu kabullendiğimiz ölüm riski, bisikletli ulaşımı tercih eden birisini gördüğümüzde birden bire kabul edilemez hale geliyor.
Bence şehir içinde ulaşım amaçlı bisiklet kullanan bir kişinin kask takıp takmaması tamamen kişisel tercihidir. Blogumda ve sosyal medya hesaplarımda kasksız fotoğraflarımı paylaşmamın nedeni “çocuklara kötü örnek” olmak değil; bisiklete her şekilde binilebileceğini aktarmak…
Neden bazen kask takmıyorum?
1- Bisiklet kaskı takıp takmamaya odaklanılması, bisikletle güvenli sürüş ve ulaşım konularından uzaklaştırıyor. Bisikletli kazalarının ve ölümlerinin nedeni kask takmamak değil.
2- Bilimsel araştırmalar kask kullanımının etkinliği üzerinde henüz kesin bir sonuca varmış değil. En azından ben ikna olmadım.
3- Bisiklet kaskı kullanımı üzerindeki baskının olumsuz sosyal etkileri var. Bisiklet kullanırken kask takmayan bir kişiye yapılan baskı kişiyi bisiklete binmekten soğuttuğu için bisiklet kullanımının azalması gibi sonuçlar doğuruyor. Bisiklete binmenin tehlikeli bir ulaşım şekli olduğunun vurgulanmasının kimseye bir faydası olduğunu düşünmüyorum.
Bisiklet kaskı takmak ve takmamak arasında bir seçim yapmak zorunda olduğumu sanmıyorum. Bisiklete dilediğim gibi dilediğim zaman dilediğim yerde binmeye devam edeceğim; kasklı ve kasksız.
Kask Pro vs Contra
Bisiklet kaskı düşme sırasındaki başa gelen darbeyi biraz azaltıyor. Başta çiziklerin olmasını engelliyor. Motorlu taşıtlar bisiklet kaskı kullanan bisikletçilerin yanından daha süratli geçerken, kasksız bisikletlinin yanından daha yavaş geçiyor çünkü onun korumasız olduğunu düşünüyor. Kask takan bisikletli kendini fazlasıyla güvende hissettiği için sürüş sırasında daha fazla risk alıyor ve kaza ihtimalini arttırıyor.
1990’larda ABD’de kask kullanımının yaygınlaşması ile birlikte baş yaralanmaları %51 arttı (Kaynak: NY Times).
Ve unutmamak gerekiyor: Bisiklet kaskı kazaları önlemiyor, bisiklete binerken dikkatli ol. Kafanda kask olması otomobillerin sana çarpmasını önlemiyor.
Bisiklete binmek özendirilmeli, bisiklete binen kişi sayısı artmalı, yollarda bisikletliler olmalı. İşte o zaman güvenli bir şekilde pedal çevirebiliriz
Kaynaklar:
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)