Scudo Sports

Arabayı sattım 1 yıldır elektrikli bisiklete biniyorum

Kask takmıyor diye eleştirilmiş ama kask şart değil.
Oturma pozisyonu, sele yüksekliği, lastik basıncı, v fren, disk fren, hidrolik disk fren.........

Yeter yahu. Bırakın da insanlar bisikleti bir profesyonel gibi bilmesinler, ne var bunda, sürsünler yeter.


Kask konusunu ise bisiklet cenneti güzel ülke Hollanda'dan birkaç foto ile anlamaya çalışalım.
amsterdam-bikes-family-tandem.jpg



motherbike-holland.jpg

dutch_bike2_edited.jpg

nijmegen2016-4.jpg

Kask olmazsa olmaz değildir arkadaşlar.

@S-Works
Bisiklet yalnız adam aracıdır hocam. Ailen, sevdiğin varsa arabaya muhtaçsın. Ben de bu yıl yaklaşık 5000 yaptım. Sene sonu 8000'i bulabilir. Ama eşim-çocuğum vs. olmuş olsa araba şart olurdu.
 
Scudo
şu kadına biri selesinin çok aşağıda olduğunu söylesin yoksa dizlerine yazık edecek.
 
Ünlü yada değil kadınlar bisiklete binmezse toplum bisiklete binmez.
 
@UtkuSener ikisi bir değil tabi . Bisikletle en fazla kendini götürürsün (9 kişi binenler istisna )arabanla 5 kişi gider . Bence ikisi de şart . Ailemle giderken araba tek giderken bisiklet kullanırım . Bu zamana kadar öyle de oldu .

Hanım efendiyi tebrik ediyorum . Çok güzel toplumsal mesaj vermiş .
 
@07yusuf
Kask şart değil doğru fakat hangi koşullarda? ;)
Kendiniz demişsiniz, "bisiklet cenneti Hollanda" diye. Türkiye' nin bisiklet cenneti olmadığı çok açık. Bizler yine de kasksız çıkmamalıyız. (trafiksiz bölgeler hariç)

Kask, sele ölçüsü gibi konuları geçersek şimdilik kötü bir başlangıç sayılmaz :)
 
@Mustafa Zeybek
Kask ile ilgili çok güzel şu yazıları okumanızı öneririm.

"
Geçtiğimiz aylarda Yale Universitesi’nden Howie Chong’un bisiklet kaskı kullanımı hakkında yayınladığı yazı bir çok farklı kanalda paylaşıldı ve tartışıldı.
Howie, bisiklet kullanımını özendirmek için şehir içinde sürekli bisiklet kullanıyor ve bilinçli olarak kask takmıyor. Howie hayatı boyunca ‘kafasına’ yatırım yapmış ve yine de çok kıymetli kafasına ısrarla kask takmamasının nedenlerini sıralamış. Çünkü olası bir kaza anında kask takmak aslında yaralanma ihtimalini arttırıyor.
Sonsuz konvaylarda birer tonluk metal yığınlarıyla paylaştığımız yollarda bisiklete binerken bedenimizi tehlikelerden koruyan metal kafesimiz yok ve kendimizi güvende hissetmek için kask takıyoruz. Kafa yaralanmaları konusundaki korkularımızı masaya yatırıp kaza istatistiklerini incelediğimizde aslında hayatımız boyunca bisiklete binmekten daha tehlikeli aktiviteler yaptığımızı ancak hiçbirinde kask kullanmadığımızı görüyoruz.
ABD’de yapılan (link)baş yaralanmalarına neden olan ulaşım araçları incelendiğinde çıkan sonuç:
%58 motorlu araçlar
%16 yaya
%10 motor
%6 bisiklet
Bisiklet Kaskı Takmak

Yaya olarak başınızdan darbe alma olranı bisikletle başınızdan darbe almanızdan daha yüksek. Fransa’da 2006’da yapılan araştırma yine benzer bir sonuç ortaya koyuyor: yayalar, bisikletlilere oranla 1,5 kat daha fazla başlarından yaralanma riski taşıyorlar.
Kask takılmasını savunanlar madem kafalarından yaralanmak konusunda bu kadar endişeliler neden o zaman gün boyunca sürekli kask kullanmıyorlar (arabada, otobüste vb). Bisiklete binerken kask kullanımını zorunlu hale getiren otoriteler neden otomobil sürücüleri ve yayalara da aynı zorunluluğu getirmiyorlar.Çocukları kask takmaya zorlayan yasalar, çocukların bisiklete binerken değil aslında otomobil kazalarında başlarından yaralandıklarını unutuyorlar.
Bisiklete binerken kask kullanmayı savunmanın altındaki neden baş bölgesine alınan darbeler ise o zaman ayrımcılık yapılmadan yayaların ve otomobil şoförlerinin de kask kullanımına teşvik edilmesi hatta kullanımının zorunlu hale getirilmesi gerekir.
CPH-bike-lane.jpg

Başınızdan darbe alıp yaralanmak konusunda çok endişelisiniz ve kendinizi güvend hissetmek istiyorsunuz. Peki kask kullanımının yaralanma riskini arttırdığını biliyor musunuz?
(link) otomobil sürücülerinin bisikletleri sollarken kask takan bisikletlilere kask takmayan bisikletlilere oranla daha az mesafe bıraktıkları görülmüştür. Kask takan bisikletlilerin yanlarından yeterince mesafe bırakmadan geçen otomobiller hem kaza oranını arttırıyor hem de bisikletçiyi tamamıyle yolun dışına çıkmaya zorlayabiliyor. (link) göre kask kullanımı bazı boyun yaralanmalarını beraberinde getirmektedir.Ayrıca kafanızda plastik bir objenin olduğunu bilmek kaza anında kafanızı normalde çarpmaktan kaçınacağınız bir şeye çarpma riskini arttırıyor. Kask takmanın verdiği güvende olma hissi normalde alınmayacak kaza risklerinin alınmasına neden olmaktadır.
Kask kullanmamanın kafa yaralanmarını azaltmadığına dair diğer bir araştırma kayak ve snowboard dünyasından. 2003’den beri ABD’de kask kullanımı üç kat artmış olsa da kafa yaralanmalarında herhangi bir azalma görülmemiştir.
Kask kullanımının zorunlu hale getirilmesi ile bisiklete binen kişi sayısında azalma görülmektedir. Yollarda az sayıda bisikletlinin olması otomobil sürücülerini istedikleri herşeyi yapma özgürliğine davet ediyor ve yollardaki bir avuç bisikletli ise bu sürücüler yüzünden yaralanıyorlar.
Bisikletlilerin bir yerden başka bir yere güvenli bir şekilde gidebilmesi garanti altına alınmalıdır. İnsanları bisikletten soğutmaya değil bisiklete binmeye teşvik etmeliyiz.Kasksız bisiklet binen kişilere kendilerini güvensiz hissetmelerini empoze etmek yerine bisiklet kültürünü yaygınlaştırıcı faaliyetler yapmalıyız.
Dünyanın en bisiklet dostu şehirleri Kopenhag ve Amsterdam’da kask kullanımı hemen hemen hiç yaygın değildir.
Bisiklete binmek özendirilmeli, bisiklete binen kişi sayısı artmalı, yollarda bisikletliler olmalı. İşte o zaman güvenli bir şekilde pedal çevirebiliriz.
7ce65-protect-ourselves-car-helmet-785x450.jpg

kafa yaralanmalarının 1/2 sı motorlu araçların içinde yaşanıyor
Howie Chong’un amacı kask takmanın tehlikeli olduğunu kanıtlamak ve kask üreticisi firmalara savaş açmak değil. Altını çizmeye çalıştığı şey: diğer ulaşım araçları ile karşılaştırıldığında bisikletçilerin kafa yaralanmalarının oranının gerçekte gösterilmeye çalışılandan daha düşük olduğu. Kask ile bisiklet kullanmak isteyen herkes bunu yapmakta özgürdür.
Bisikletçiler için trafikte güvenli bir şekilde yol almayı öğrenmek ve uygulamak kafalarına kask takmaktan daha etkili olacaktır.
– Güvenliğiniz için şeridin en sağından değil oratasından gidin. Bu şekilde otomobil sürücüleri varlığınızın farkında olacaklar (link)
– Yolları paylaşın. Yollarda otomobiller kadar bisikletin de kullanım hakkı var.
– Kafanıza kask taktığınız için ölümsüz olduğunuzu düşünmeyin. bu yanlış bir yargı. Kasksızken almayacağınız riskleri kasklıyken de takmayın.
Yollarda daha fazla bisikletli görmek için ben İzmir sokaklarında kasksız pedal çevirmeye devam edeceğim. Bir kadının bisikletle çiçekli elbisesi ile evinden işine, okula, alışverişe gittiğini gören erkekler, kadınlar ve çocuklar belki bu ulaşım alternatifini denemek için heveslenirler
Daha fazla bilgi için: Howie Chong (link)
Bisiklet kaskı konusunda sürekli güncel araştırmalara yer veren ecf.com ve (link)‘u takip etmenizi öneririm.
(link)


İkinci yazı-------------------------------------------------------------------------------------------------
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Dün facebook sayfamda işe bisikletle giderken çekilen aşağıdaki fotoğrafımı paylaştım ve paylaşımdan sonraki 3 saat boyunca 30 küsür yorum aldım.
bisiklet-bisikletizm-izmir-768x515.png

Bu yorumlardan beni en çok şaşırtanlardan iki tanesini paylaşmak istiyorum:
“ bisiklet sürerken kask tak”
“ topuklu ayakkabı ile bisiklete binme”
Bütün gün bu yorumların nedenini anlamaya çalıştım. Neden sivil kıyafetlerle bisiklete binmem bu kadar tepki almıştı? Thinking Fast and Slow (Daniel Kahneman) kitabını hatırladım. Tepkilerimizin ve kararlarımızın otomatik yapılmasının altındaki neden aslında düşünme tembeli olmamızdan kaynaklanıyormuş. Kahneman, hızlı düşünme ve yavaş düşünme olarak ikiye ayırdığı sistemlerden hızlı düşünmenin içgüdüsel ve otomatik bir yaklaşımken; ikinci sistemin yani yavaş düşünmenin ise soruna çözüm bulma, idrak etme, kurgulamak, odaklanmak, verileri değerlendirmek gerektiriyor ve hızla sonuca varmamak anlamına geldiğini belirtiyor. İyice düşünmek beyin kaslarını kullanmayı gerektirdiği için birçoğumuz kendini yormak istemiyor ve birinci sistemi tercih ediyor.
Bisiklet ve bisiklet kullanımının yaygınlaşması konusunda ingilizce, almanca ve italyanca başta olmak üzere hemen hemen tüm yabancı yayınları ve araştırmaları takip ediyorum. Özellikle (link) , (link) yelek , (link) vs konusunda son bir yıldır yazı yazmadığımı fark ettim. Dün aldığım tepkiler ise bu konuda güncel bir yazının daha faydalı olacağı düşüncesini tetikledi. Bisiklet kullanırken kask kullanma konusunda bir karara varmadan önce Kahleman’ın ikinci düşünme sistemi olan yavaş düşünmeyle son yapılan araştırmaların sonuçlarına birlikte bakalım.

Herkes bisiklete binerken kafasına ne takacağına kendisi karar vermelidir

2009 yılında Avrupa Bisiklet Federasyonu -ECF- başlattığı (link) ile daha çok insanın bisikletli ulaşımı tercih etmesi için önlerine engeller ve cezalar koymak yerine onları teşvik etmek gerektiğini savunarak “ bana neden kask takmadığımı sor” yazılı bir yaka rozeti hazırlamıştı. Ben bu 2013 yılında (link)’da denk gelmiştim ve elbette rozeti yakama takmadan önce güçlü argümanlarını dinlemiştim; sonuçta aynı soru bana da yöneltilecekti:
“ECF olarak bisiklet kasklarına karşı değiliz. Bazı insanlar kask taktıklarında kendilerini daha çok güvende hissediyorlar. ECF olarak karşı olduğumuz şey, bisiklete binmenin olduğundan daha tehlikeli bir şey olarak gösterilmesi ve bisiklet kaskının olduğundan daha fazla güvenli olduğunun iddia edilmesi. Bisiklete binmek sağlıklı ve eğlenceli bir ulaşım şeklidir- kasklı veya kasksız.” ECF’in kask konusundaki bilgilendirme brosürü için (link).
Bisiklet Kaskının Tarihi

1880’li yıllarda asfalt yolların artması ve bisikletlilerin bu yollarda düşme sonucu yaralanmaları ile doğan ilk bisiklet kaskı modelleri, 1970’li yıllarda bisiklet yarışlarındaki sporcular arasında kullanımının artması ile çeşitlendi. Bugün dünya çapında bisikletliler arasında kask kullanım oranı %4,2. Otomobil yarışçıları için kask üreten Bell Otomobil Yedek Parça şirketi (Giro markasının sahibi) bugün dünyanın en büyük kask tedarikçisi. 2003 yılında bisiklet yarışlarında kask kullanım zorunluluğu getirildi. Kaynak: Bicycle Helmet Safety Institute
Bisiklet Kaskı ve Bisikletli Ölümleri

Bisiklet ölümlerinin %90’ının nedeni motorlu taşıtların karıştığı kazalar.
İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri bisiklete yeni başlayanların kask takmasını tavsiye ediyor ancak bisiklet kaskının ancak bisikletli kendi kendine bisikletten düşerse başı koruyabileceğini ekliyor.
Hollanda ve Danimarka’da bisiklete binmek yürümek gibi normal bir davranış olarak kabul ediliyor ve bisiklete binmek için herhangi bir özel kıyafet veya aksesuarın gerekli olmadığı savunuluyor. Amsterdam’da bisikletlilerin %0,1’i kask kullanıyor. Danimarkalılar bisikletlilerden çok yayaların daha çok risk altında olduğunu ve illa birilerinin hayatı kask ile kurtarılacaksa, yayalara kask kullanma zorunluluğu getirilmesini belirtiyor.
Dünyayı “kopenhaglaştırabilmek” için çalışan Mikael Colville-Andersen ise kask lobisinin gücünden ve onların yarattığı “korku kültürü”nden bahsediyor. Bisiklet tehlikeli birşey, öldürür, kask tak, hayatını kurtar…. “hadi canım bunları yutmayın” diyor.
“Kask takmazsan ölürsün” mesajı vermek yerine bisikletli ulaşım için güvenli yolların inşa edilmesine ve yolları kullanan herkesin eğitim almasına yoğunlaşılması bana daha mantıklı geliyor.
Oregon Üniversite’sinden psikolog Paul Slovik, insanların kontrollerinin dışında kalan durumlarda riske karşı daha hassas olma eğiliminde olduğunu söylüyor. Sosyal çevrenin de risk algısındaki etkisi büyük. Otomobil kazalarının bu kadar çok olduğu ülkemizde hala ısrarlar otomobil kullanılmasının altında yatan nedenlerden birisi bu: otomobil kullanmak normal birşey ve kabul gören bir ulaşım şekli. Bu kabullendiğimiz ölüm riski, bisikletli ulaşımı tercih eden birisini gördüğümüzde birden bire kabul edilemez hale geliyor.
Bence şehir içinde ulaşım amaçlı bisiklet kullanan bir kişinin kask takıp takmaması tamamen kişisel tercihidir. Blogumda ve sosyal medya hesaplarımda kasksız fotoğraflarımı paylaşmamın nedeni “çocuklara kötü örnek” olmak değil; bisiklete her şekilde binilebileceğini aktarmak…

Neden bazen kask takmıyorum?

1- Bisiklet kaskı takıp takmamaya odaklanılması, bisikletle güvenli sürüş ve ulaşım konularından uzaklaştırıyor. Bisikletli kazalarının ve ölümlerinin nedeni kask takmamak değil.
2- Bilimsel araştırmalar kask kullanımının etkinliği üzerinde henüz kesin bir sonuca varmış değil. En azından ben ikna olmadım.
3- Bisiklet kaskı kullanımı üzerindeki baskının olumsuz sosyal etkileri var. Bisiklet kullanırken kask takmayan bir kişiye yapılan baskı kişiyi bisiklete binmekten soğuttuğu için bisiklet kullanımının azalması gibi sonuçlar doğuruyor. Bisiklete binmenin tehlikeli bir ulaşım şekli olduğunun vurgulanmasının kimseye bir faydası olduğunu düşünmüyorum.
Bisiklet kaskı takmak ve takmamak arasında bir seçim yapmak zorunda olduğumu sanmıyorum. Bisiklete dilediğim gibi dilediğim zaman dilediğim yerde binmeye devam edeceğim; kasklı ve kasksız.
Kask Pro vs Contra

Bisiklet kaskı düşme sırasındaki başa gelen darbeyi biraz azaltıyor. Başta çiziklerin olmasını engelliyor. Motorlu taşıtlar bisiklet kaskı kullanan bisikletçilerin yanından daha süratli geçerken, kasksız bisikletlinin yanından daha yavaş geçiyor çünkü onun korumasız olduğunu düşünüyor. Kask takan bisikletli kendini fazlasıyla güvende hissettiği için sürüş sırasında daha fazla risk alıyor ve kaza ihtimalini arttırıyor.
1990’larda ABD’de kask kullanımının yaygınlaşması ile birlikte baş yaralanmaları %51 arttı (Kaynak: NY Times).
Ve unutmamak gerekiyor: Bisiklet kaskı kazaları önlemiyor, bisiklete binerken dikkatli ol. Kafanda kask olması otomobillerin sana çarpmasını önlemiyor.
Bisiklete binmek özendirilmeli, bisiklete binen kişi sayısı artmalı, yollarda bisikletliler olmalı. İşte o zaman güvenli bir şekilde pedal çevirebiliriz
Kaynaklar:
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)


(link)
 
@soneryen
bu tarz mesajlar siyasi içerik nedeniyle ban sebebi :) bende uyarması :koptum:
 
  • Beğen
Tepkiler: Road_Runner
@07yusuf paylaşım için teşekkürler. Katıldığım noktalar var fakat katılmadığım noktalar daha çok.

Trafikte tek tarafın dikkatli olması yetmez. Ben şerit ortalayarak, arabaların kapılarının açılma ihtimalini düşünerek, manyağın birinin sokaktan arabanın burnunu yolun yarısına kadar çıkartacağını düşünerek sürsem dahi karşımdaki benim gibi dikkatli değilse kaza yapabilirim. Yaptığım kaza arabada oturana değil, bana zarar verir.

Takdir edersiniz ki en önemli organımız kaskın altında kalan beyindir. Beyin zarar görünce kalbin çalışmasının - benim için- manası yok. Zaten bu yüzden kask takıyoruz. Kemikler iyileşir ama hasar gören beyin hayatımızı kökünden değiştirebilir. Bu yüzden Iron Man zırhı yerine sadece kaskla sürüş yapıyoruz :D

Kask takmasını söylememin düşünme tembelliğiyle ilgisi yok. Bir şey yaşadım ki konuşuyorum. Basketbol potasına eş( daha yüksek de olabilir) bir noktadan bir şekilde uçup hem kolumu hem ayağımı sakatladım ama başımı yerdeki taşlara çarpmama rağmen sağlam kalmasını bilin bakalım neye borçluyum? İşte buna:DSC_0304.JPG
Sanmayın ki ben sürekli kaskla sürüyorum. Rotam "arazide 2 saat tırman 20 dakikada in" şeklinde olduğu için tırmanırken kaskımı takmıyorum. Keza araziye ulaşana kadar bisiklet yolu olduğundan dolayı araziye ulaşana kadar zaman zaman takmadığım oluyor.

Nasıl kasksız hareketler yaparak youtube' a yükleyenleri yanlış buluyorsam bu davranışı da yanlış buluyorum. Tekrar söyleyeyim; "boş yolda bile kask takacak!!!" değil, biz dikkatli olsak bile, karşımızdakinin dikkatsizliği sonucu yaşayabileceğimiz bir kazada bizi bitkilerden ayıran organımızı koruması için kask takmalıyız diyorum. :)

trafik yoktur, bisiklet yolundadır, kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdedir, istediğini yapsın. Ama hem bisiklete özendirip hem kasksız dolaşmak da bir garip. o_OHobi olarak yine dolaşsın ama fotoğrafta bari kask taksın ki en azından insanımız için kask normalleşsin. Kasklı bisikletçiye uzaylı görmüş gibi bakmasınlar.
 
Devlet bisiklete olan ilgiyi farkedip inşallah bisiklet vergisi koymaz (%40 ).
 
  • Beğen
Tepkiler: Road_Runner
@deadlistcach
Giant görünümlü Salcano olmasın...!!! :D:D
 
@deadlistcach
Benim de o yazıları yazan kadının da temel itirazı, kask takmayanların çok kötü bir iş yapıyorlarmış gibi, bazı bisikletçiler tarafından dışlanmaları. Bu forumda da çoğu zaman bisiklet kullanmaya yeni başlayanlara direkt kask önerisi yapılıyor. Yani bisiklet almadan önce kask alın deniyor resmen.
Bu anlamsız kask baskısı bazı insanları bisikletten bile soğutuyor.
Kask takın veya takmayın. Zaten kimse kask takmayın demiyor, sadece, kask takmayanlara "sen ne biçim bisikletçisin" demeyin diyoruz.
 
Bu kask meselesine bende değinmek istiyorum.Yaklaşık 4 sene önce başımdan bir kaza geçti ve ölümden döndüm.Bir tane öküz ,satılık dairelere ailesi ile bakmak için anayolun kenarına arabasını durdurmuş, bende o esnada bisikletim ile sağ şeride çıkmak zorunda kaldım ve şoför mahallindeki kapının yanından tam geçeceğimde kapı açıldı,bisikletim kapıya çarptıktan sonra 4 metre havada kuş gibi süzüldüm yüz üstü yere yapıştım.Düşerken kafamın arka tarafını ellerimle bağlayıp dirseklerimle çarpmanın etkisini azalttım ama yinede zemine kafamı çarpmaktan kurtaramadım.Belki beyin kanamasından dolayı ölebilirdim.Ambulans felan geldi hastaneye kaldırdılar tomografi çektiler 3-5 sıyrıkla atlattım.Yani sevdiklerinizi arkanızdan ağlatmak istemiyorsanız gerekli güvenli sürüş için donanımlarınızı yanınızdan ayırmayın.
 
@tesla42
Arkadaşlar yanlış anlaşılmasın, kask gereksizdir demiyorum. Yani kask alsam mı almasam mı diye buraları okuyan varsa, alsın.
Zaten bu kask konusunda ne zaman konuşsam içimi bir korku kaplıyor. 'Lan acaba şimdi yarınki sürüşte düşer de kafamı çarparsam, "kask neymiş şart değil falan diye atıp tutuyordun, al bakalım gerekli mi değil mi?" der miyim acaba' diye bir korku geliyor.
Hani vardır ya, çok güldük bugün kesin ağlarız diye düşünürüz bazen :komik: onun gibi... ya da büyük konuşmak gibi. tam çıkaramadım şimdi hangisine daha çok uyduğunu :kötü::p

ama yine de bu kask konusunu lütfen çok büyütmeyelim. bireysel bir mesele olarak kalsın. mesela grup sürüşü yapanların neredeyse hepsi, katılmak isteyenlere kaskı şart koşuyor.
yahu vitesler, frenler, lastikler, zincir sağlam ve çalışır durumda olsun diye şart koşun, niye kaskı şart koşuyorsunuz? ben koca insanım, risk varsa bu riski göze alan benim.:eek:ops:
 
  • Beğen
Tepkiler: el_Aksa_1903
Bütün argüman sürücülerin kask takanlara daha yakın geçtiği..
Neye göre kime göre..
Ortada istatistik yok, araştırma yok..
Otomobilde kemer ile ilgili de benzer iddialar söz konusu..
Ben takmadan çıkmam abi..
 
Umarim bisiklete binmeye devam eder.
Umarim suruculer yollarda her gecen gun daha fazla bisikletli gordukce bazi seyleri anlar.
Umarim kamera onundeki insanlar bisikletle daha cok gorunup bisikletin her kesimden insan icin ortak bir payda oldugu mesajini bilmeden de olsa verir :)

İyiye gidiyoruz arkadaslar. Bisikletli sayisi hizla artiyor, insanlar bisikletin kiymetini anliyor. Bundan 10 yil once yollarda neredeyse bisikletli gormezdim.

Kaska ve inik arka lastige fazla takilip asil noktayi kacirmayalim ;)

Bir Serdar Ortac degil tabi :cool:

images (43).jpg
images (42).jpg
:eek:
 
@emrahozkan

Hocam yalnız sadece hexagonun nüfusu 2,6 milyon. Fransa'daki şehir anlayışıyla bizimki çok farklı. Adamların sadece Paris olarak kabul ettikleri yer İstanbul'da tarihi yarımada gibi bir şey. 105 km^2'lik bir yer yani. İstanbul ya da Ankara ile karşılaştıracaksak Paris'in metropolitan nüfusuna bakmak gerekir ki bu da 12 milyonluk bir nüfusa denk geliyor. Yine aynı şekilde Amsterdam nüfusunu 850 bin olarak almak mantıklı değil. 2,5 milyondur Amsterdam'ın nüfusu ve yine benzer şekilde Londra nüfusu da 12 milyon civarında.

Bu saydığım üç şehirde de bisiklet kullanım oranlarını bisiklet forumda anlatmama gerek yok, büyükşehirlerde yaşıyor olmak, mesafelerin uzun olması falan bizlerin bahanesi. Çocukla bir yere gitmek, bir şey taşımak, aileyle arada bir gezmeye çıkmak, acil bir yere gitmek v.s gibi şeyler gibi ihtiyaçlar için ömür boyu taksi kullansanız imkan yok bir otomobil parası etmez, hele Türkiye'deki vergilerle o otomobilin kendini amorti etmesi imkansız. Bizler biraz rahata, şaşaya düşkün insanlarız. O araba kapının önünde olacak kafası var bizlerde, geri kalan her şey bahane.
 
@furkantrojkaYanlış düşünüyorsunuz. Benim arabam 125.000 km de . Km si 1 tl den 125 000 tl yapar ticari taksi. Arabamı 22 000 tl ye aldım. Yakit kasko bakım lastik vergi . 50 000 tutmadı. Araba lüks değil benim için...

SM-N920C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Geri