Ehlikeyif
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 17 Ağustos 2014
- Mesaj
- 600
- Tepki
- 773
- Şehir
- İstanbul
- Bisiklet
- Diğer
Bu başlığa bir sürü yazmıştım, sonra hepsi silindi :evil: neyse...
Bu konuda birkaç kelime edeyim müsaadenizle... Bilinçsiz spor ve beslenmenin çok yıkıcı olduğuna kendim bir örnek teşkil edebilirim.
2 sene öncesine kadar sporun s'i ile alakası olmayan, son derece sedanter bir hayatım vardı. Başta tatlı olmak üzere her türlü pilav, ekmek, şekerli ve unlu gıdalar, ve üstüne alkol tüketimim had safhada idi. Kilo 96-97 göbeğim önde ben arkada takılıyorduk. En nihayet iki adım yürüsem dilim dışarda yorgunluk olunca bu gidişata bir dur demenin vakti geldiğini düşündüm.
Bu noktada kitabını tesadüfen gördüğüm Karatay diyeti kitabı devreye girdi. Kitabı okuyup uygulamaya başladım. Sağlıklı beslenme düzenine geçmek, özellikle şeker ve tatlılara elveda demek çok zor oldu ama sonuçlarını gördükçe de moralim düzelmeye başladı. Kilo verdikçe gaza geldim ve s'sini bilmediğim spora yavaş yavaş yanaşmaya başladım. Önceleri hafif tempolu yürüyüşler uzun tempolu koşulara, ip atlamaya vs. dönüştü. Kilo verme sürecim daha da hızlandı...
95 kilolardan önce 70'lere sonra 70'in de altına indim ve birşeylerin ters gittiğini geç de olsa anladım. Doktorda kan değerlerim vs. çok iyiydi ama spor yaparken karbohidrat desteği olmadığı için çok kas kaybı yaşadığımı söyledi. Yani diyet yapalım derken yağları yakmışız ama "bonus" olarak kasları da yakmışız iyi mi... Doktor hemen protein takviyesi ile ağırlık çalışması reçete etti. Bol protein beslenmesi, ancak spor yaparken de nasıl karbohidrat takviyesi yapılması gerektiğini anlattı.
Bu şekilde 1 seneyi aşkın ağırlık ve fitness sporu yapmaya başladım. Özellikle kompleks karbohidrat tüketimi ile protein ağırlıklı beslenme dengesi neticesinde 5 kg kadar almayı başardım ama benim bünye kısmen ektomorf tipi olduğu için kas yönünde kilo almak çok kolay olmadı. Ağırlık antrenmanlarına ramazan dolayısı ile ara vermiştim ama şimdilerde yavaştan tekrar başladım. Hafta içi bisiklet sürmek pek mümkün olmuyor, o yüzden mümkün mertebe ağırlık çalışmaya çalışıyorum.
Özetle, önceki mesajlarda bir arkadaş bahsetmiş; Karatay diyeti kitabı mevcut haliyle daha çok "ortalama Türk insanı"na, yani tuvalete bile arabayla giden hareketsizliği ilke edinmiş insanlara hitap ediyor (kilo verme anlamında söylüyorum, sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırması yönü ile değil yanlış anlaşılmasın). Karatay hocanın "spor" dediği, günde 30 ila 60 dk tempolu yürümek oluyor. Bundan daha fazlası ve tempolusu olacaksa, ilgili sporun gereksinimlerine uygun beslenme şart. Baklava börek yemek değil ama doğru ve dengeli bir şekilde karbohidrat, protein ve yağ alarak doğru beslenmek... Bu şekilde olursa yapacağımız spordan en doğru verimi alırız diye düşünüyorum.
Bu konuda birkaç kelime edeyim müsaadenizle... Bilinçsiz spor ve beslenmenin çok yıkıcı olduğuna kendim bir örnek teşkil edebilirim.
2 sene öncesine kadar sporun s'i ile alakası olmayan, son derece sedanter bir hayatım vardı. Başta tatlı olmak üzere her türlü pilav, ekmek, şekerli ve unlu gıdalar, ve üstüne alkol tüketimim had safhada idi. Kilo 96-97 göbeğim önde ben arkada takılıyorduk. En nihayet iki adım yürüsem dilim dışarda yorgunluk olunca bu gidişata bir dur demenin vakti geldiğini düşündüm.
Bu noktada kitabını tesadüfen gördüğüm Karatay diyeti kitabı devreye girdi. Kitabı okuyup uygulamaya başladım. Sağlıklı beslenme düzenine geçmek, özellikle şeker ve tatlılara elveda demek çok zor oldu ama sonuçlarını gördükçe de moralim düzelmeye başladı. Kilo verdikçe gaza geldim ve s'sini bilmediğim spora yavaş yavaş yanaşmaya başladım. Önceleri hafif tempolu yürüyüşler uzun tempolu koşulara, ip atlamaya vs. dönüştü. Kilo verme sürecim daha da hızlandı...
95 kilolardan önce 70'lere sonra 70'in de altına indim ve birşeylerin ters gittiğini geç de olsa anladım. Doktorda kan değerlerim vs. çok iyiydi ama spor yaparken karbohidrat desteği olmadığı için çok kas kaybı yaşadığımı söyledi. Yani diyet yapalım derken yağları yakmışız ama "bonus" olarak kasları da yakmışız iyi mi... Doktor hemen protein takviyesi ile ağırlık çalışması reçete etti. Bol protein beslenmesi, ancak spor yaparken de nasıl karbohidrat takviyesi yapılması gerektiğini anlattı.
Bu şekilde 1 seneyi aşkın ağırlık ve fitness sporu yapmaya başladım. Özellikle kompleks karbohidrat tüketimi ile protein ağırlıklı beslenme dengesi neticesinde 5 kg kadar almayı başardım ama benim bünye kısmen ektomorf tipi olduğu için kas yönünde kilo almak çok kolay olmadı. Ağırlık antrenmanlarına ramazan dolayısı ile ara vermiştim ama şimdilerde yavaştan tekrar başladım. Hafta içi bisiklet sürmek pek mümkün olmuyor, o yüzden mümkün mertebe ağırlık çalışmaya çalışıyorum.
Özetle, önceki mesajlarda bir arkadaş bahsetmiş; Karatay diyeti kitabı mevcut haliyle daha çok "ortalama Türk insanı"na, yani tuvalete bile arabayla giden hareketsizliği ilke edinmiş insanlara hitap ediyor (kilo verme anlamında söylüyorum, sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırması yönü ile değil yanlış anlaşılmasın). Karatay hocanın "spor" dediği, günde 30 ila 60 dk tempolu yürümek oluyor. Bundan daha fazlası ve tempolusu olacaksa, ilgili sporun gereksinimlerine uygun beslenme şart. Baklava börek yemek değil ama doğru ve dengeli bir şekilde karbohidrat, protein ve yağ alarak doğru beslenmek... Bu şekilde olursa yapacağımız spordan en doğru verimi alırız diye düşünüyorum.


