Başka başlıklar altında bir iki defa ufak anektodlar olarak belirtim, ama buraya da ufak bir not olarak yazmak istedim. Onkoloji üzerine branşlaşmış bir beslenme uzmanıyım, aktif bisiklete binen biriyim; hem ulaşım amaçlı hem de sportif olarak.
Öncelikle her makale veya isminin önünde her prof. veya dr. ibaresi olan kişinin söylediği doğru değildir. Yurt dışında bunlar ile alakalı olarak çok ciddi yaptırımlar söz konusudur. Ayrıca her bilimsel makale de anlamlı değildir. Yayınlandığı dergiye bakmak gerekir. Dergilerin impact değerleri o dergide yayınlanan yazının saygınlığını ve bilimselliğini gösterir.
Buradaki başlıkların hepsi yok bisikleti ile alakalı. Bu nedenle tempo düzeyi zikzaklı değil dalgalıdır. Dolayısı ile enerji harcaması da bu şekildedir. Olay sadece enerji kaynağı değildir. Enerji kaynağının kullanımını etkileyecek hormonlar, sitokinler ve oluşan inflamatuar/antiinflamatuar yanıtlar, detoksifikasyon, vitamin ve mineral mekanizmaları, kas kontraktiletesi, oksijenlenmesi vs. vs. gibi bir çok faktör devreye girer.
Yeterli ve dengeli beslenmediğinizde ( sadece enerji öğeleri için konuşuyorum) amino asit dengesi, glikolisis/glikoneogenesis gibi bir çok enerji yolağı, üre döngüsü gibi hem enerjiyi hem atımı etkiyen yolaklar bir süre sonra bozulmaya başlayacaktır.
Bence öncelikle her spor için beslenme ayrıdır. Ama öncelikle temel beslenmeyi bilerek işin baseline'ının oturtmak gerekir. Karatay hoca her ne kadar iyi bir kardiyolog olsa da bahsettiği hiç bir yazıda bisikletçi bu şekilde yapsın diye bir ibare yoktur ( yazdıklarının doğru olduğunu savunmuyorum
ama tamamen yanlış da değil; bambaşka bir tartışma konusu ama bence bisiklet platformunda değil).Daha sonra bu sporların alt dallarına göre de bakmak lazım. Örneğin 5000 metre koşucusu ile 100 metre koşucusu aynı şekilde beslenmez. Ya da dağ bisikleti yarışına katılacak birisi ile yol bisikleti yarışına katılacak kişi aynı şekilde beslenmez.; kas gruplarının çalışma mekanizmaları çok faklıdır.
Türkiye'de sporcu olarak sadece futbolcular görülmektedir. Bunun konuyla bağlı olan en güzel örneği de yakın zamanda TFF'nin spor kulüpleri için beslenme uzmanlığı kursu ve kulüplerin yetişmiş/sertifikalı beslenme uzmanı çalıştırma zorunluluğudur. Ancak baktığınızda bisiklet federasyonu bırakın bu tarz uygulamaları yarış parkurlarında yolu bile kapatmıyorlar( en son dün bir kamyonla finişe girilen yarış finish'i gördüm
İşin özü sizi sıkmayayım;
Önce vücudunuzu ve yaptığınız sporun durumu tanıyın. "Beslenme bireye özgüdür" cümlesi önemlidir ; ufak nüans farklılıkları performansta ciddi değişikliklere neden olacaktır. Bir ağabeyimiz var ( yaş olarak ileri galiba
kendini çok iyi tanımış uzun yol öncesi parkura yönelik beslenme seçimi (kıymalı makarna) ona fayda sağlamış ve uzun vadede biyokimyasal ya da metabolik bir sıkıntı yaşatmamış. Mucize peşinde koşmayın, sağlam performans düzenli egzersiz ve yaşam tarzı değişikliği ile olur ( sadece gıdanızı değil varsa sigara, uyku problemleri gibi sorunlar onları da aşmanız lazım).