Cüneyt HOCAOĞLU
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 9 Mart 2011
- Mesaj
- 1.358
- Tepki
- 1.439
- Şehir
- Ankara/Eryaman
- Bisiklet
- Trek
Birkaç yıldır, bugün yarın derken sonunda havalarında bence en müsait olduğu 6 Mayıs tarih de Alanya turuna çıkmaya karar verdim. Hava, bir tek son gün olan (Seydişehir-Alanya ) yolculuğumuzda biraz sıkıntı yarattı, Alacabel’e geldiğimizde etraftaki tepelerde olan karın soğuğu, cepheden aldığımız rüzgar hafifçe atıştıran yağmura rağmen yine de hava iyiydi.
Ankara-Alanya turu benim için ayrıca bir önemi vardı, zira hafta sonu Anneler günü olması bu turu benim için biraz daha fazla anlam yükledi. Anlatıma başlamadan önce benim yaşlarımda olan akranı olan asıl mesleği Diş Hekimliği olan (Sevgili Düş Hekimi’nin) çok güzel bir şiiriyle başlıyorum. Yıllar sonra tekrar bisiklete bir şekilde de dönmeme vesile oldu diyebilirim.
KÜÇÜK MUTLULUKLAR
Küçük derelerdir büyük nehirleri oluşturan
Küçük mutluluklar, küçük, küçücük derelerdir
Büyük nehri ararken üzerinden atladığın
Arkana dönüp de bakmadığın
Küçük mutluluklar
Çıtır çıtır Kızılay simitidir, çayın yanında
Aniden radyoda karşına çıkan şarkı
Kar yağınca tatil olan okul
Başarılı bir rejimin birinci günü
Sokakta sevebildiğin kedi
Yürüyen güvercinin kafası
Tenekedeki fesleğen
Kurumuş çamaşırlar, bir kış ikindisi
Geri gelen elektrik
Babanın hikayeleri
Annenin yemeği
Tamir ettiğin alet
Yeşil tişörtün, yatarken giydiğin
Bir dostun başarısı, neler çektiğini bildiğin
Elini sımsıkı tutan minik el
Dudağında ıslık yürüdüğün yol
Birden çıktığın yolculuk
Sana açılan kapılar
Sana kapıyı açanlar
Hoş gelenler
Hoş buldukların
Yalnız kalabilmek - dilediğinde
Kavuşabilmek - özlediğinde
.
.
.
(Gerisini ve milyonlarca satırı boş bırakıyorum;
kendi küçük mutluluklarını yazman,
bundan da küçücük bir mutluluk duyman dileğiyle...)
düş hekimi yalçın ergir (link)
Evet gerçekten küçük mutluluklar, her km’sinde terinizin olduğu, biri bitip biri başlayan rampalara vurduğumuzda bisikleti, belki de doğanın içinde bir zerre olan bizlerin doğayla mücadelesi, ha gayret son rampa dediğimiz, ancak bir başkasının başladığı, yılmadan ama çok yorularak çevirdiğimiz ayna kollar, belki de zorluklar çok sevdiğimiz bu uğraşın tuzu biberi.
İlk günü geleyim, 6 Mayıs sabahı saat 07.15’de Gölbaşı Çağdaş Marketin önünden hareket ettim. Bu yolu gidenler bilir, bilmeyenler içinde şöyle anlatayım, Gölbaşı çıkışı hafif bir çıkışla başlarsınız Konya istikametine harekete, ben saymadım ama Konya’ya kadar 30 tane iniş çıkış olduğunu söylerdi arkadaşlar sayayım dedim ama maalesef sayamadım. Havanında güzel olması baharın tam anlamıyla etrafımda olması harikaydı, bir tek sorun o gün için solumdan esen rüzgar biraz işi bozuyordu ama yapacak bir şey yok. Mümkün olduğunca resim çekmeye çalıştım, işte bazı kareler.
(link)
Gölbaşı Çağdaş Marketin önünden tura başlıyorum.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Yolların kenarları rengarenk çiçeklerle dolu.
(link)
Yol arkadaşım Trek 7.5
(link)
(link)
(link)
(link)
İlk molam TŞOF Kulu Tesisleri bir bardak çay ve bir tost takviyesiyle yola koyulacağım. Burada km saatinde bir problem oldu km saatini sıfırlamam gerekti, burayakadar olanlar
Gölbaşı- TŞOF Kulu Tesisleri,
Süre: 3.28.46
Toplam: 64.8 Km
Ortalama: 18.6 Km
Max : 51.40Km
Tekrar yola koyuluyorum Km saatindeki problem hal oldu.
(link)
Makastayım.
(link)
Öğle yemeği için Kulu'da mola verdim.
(link)
(link)
Kulu çıkış sanırım 6-7km lik tatlı bir rampa
(link)
Kulu geride kaldı.
(link)
Sonra ver elini Kulu, hafta içi olması sebebiyle yolda çok rahat, şehirler arası otobüs ve kamyonlardan başka fazlaca araç yok. Saat 14.17 Kulu’dayım. İlk yemek molam döner vs. atıştırdıktan sonra Cihanbeyli’ye varmak için hareket ediyorum. Kulu çıkışı 7-8 km civarında tatlı bir rampa var onu tırmandıktan sonra akşam 18 civarlarında Cihanbeyli’deyim. TŞOF’tan oraya kadar olan veriler ise şöyle,
TŞOF-Cihanbeyli,
Süre: 3.50.12
Toplam: 77.6 KM
Ortalama: 20.2 Km
Max: 48.10 bu akşam Cihanbeyli deyim, misafirhanede konakladım,
Ankara-Alanya turu benim için ayrıca bir önemi vardı, zira hafta sonu Anneler günü olması bu turu benim için biraz daha fazla anlam yükledi. Anlatıma başlamadan önce benim yaşlarımda olan akranı olan asıl mesleği Diş Hekimliği olan (Sevgili Düş Hekimi’nin) çok güzel bir şiiriyle başlıyorum. Yıllar sonra tekrar bisiklete bir şekilde de dönmeme vesile oldu diyebilirim.
KÜÇÜK MUTLULUKLAR
Küçük derelerdir büyük nehirleri oluşturan
Küçük mutluluklar, küçük, küçücük derelerdir
Büyük nehri ararken üzerinden atladığın
Arkana dönüp de bakmadığın
Küçük mutluluklar
Çıtır çıtır Kızılay simitidir, çayın yanında
Aniden radyoda karşına çıkan şarkı
Kar yağınca tatil olan okul
Başarılı bir rejimin birinci günü
Sokakta sevebildiğin kedi
Yürüyen güvercinin kafası
Tenekedeki fesleğen
Kurumuş çamaşırlar, bir kış ikindisi
Geri gelen elektrik
Babanın hikayeleri
Annenin yemeği
Tamir ettiğin alet
Yeşil tişörtün, yatarken giydiğin
Bir dostun başarısı, neler çektiğini bildiğin
Elini sımsıkı tutan minik el
Dudağında ıslık yürüdüğün yol
Birden çıktığın yolculuk
Sana açılan kapılar
Sana kapıyı açanlar
Hoş gelenler
Hoş buldukların
Yalnız kalabilmek - dilediğinde
Kavuşabilmek - özlediğinde
.
.
.
(Gerisini ve milyonlarca satırı boş bırakıyorum;
kendi küçük mutluluklarını yazman,
bundan da küçücük bir mutluluk duyman dileğiyle...)
düş hekimi yalçın ergir (link)
Evet gerçekten küçük mutluluklar, her km’sinde terinizin olduğu, biri bitip biri başlayan rampalara vurduğumuzda bisikleti, belki de doğanın içinde bir zerre olan bizlerin doğayla mücadelesi, ha gayret son rampa dediğimiz, ancak bir başkasının başladığı, yılmadan ama çok yorularak çevirdiğimiz ayna kollar, belki de zorluklar çok sevdiğimiz bu uğraşın tuzu biberi.
İlk günü geleyim, 6 Mayıs sabahı saat 07.15’de Gölbaşı Çağdaş Marketin önünden hareket ettim. Bu yolu gidenler bilir, bilmeyenler içinde şöyle anlatayım, Gölbaşı çıkışı hafif bir çıkışla başlarsınız Konya istikametine harekete, ben saymadım ama Konya’ya kadar 30 tane iniş çıkış olduğunu söylerdi arkadaşlar sayayım dedim ama maalesef sayamadım. Havanında güzel olması baharın tam anlamıyla etrafımda olması harikaydı, bir tek sorun o gün için solumdan esen rüzgar biraz işi bozuyordu ama yapacak bir şey yok. Mümkün olduğunca resim çekmeye çalıştım, işte bazı kareler.
(link)
Gölbaşı Çağdaş Marketin önünden tura başlıyorum.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Yolların kenarları rengarenk çiçeklerle dolu.
(link)
Yol arkadaşım Trek 7.5
(link)
(link)
(link)
(link)
İlk molam TŞOF Kulu Tesisleri bir bardak çay ve bir tost takviyesiyle yola koyulacağım. Burada km saatinde bir problem oldu km saatini sıfırlamam gerekti, burayakadar olanlar
Gölbaşı- TŞOF Kulu Tesisleri,
Süre: 3.28.46
Toplam: 64.8 Km
Ortalama: 18.6 Km
Max : 51.40Km
Tekrar yola koyuluyorum Km saatindeki problem hal oldu.
(link)
Makastayım.
(link)
Öğle yemeği için Kulu'da mola verdim.
(link)
(link)
Kulu çıkış sanırım 6-7km lik tatlı bir rampa
(link)
Kulu geride kaldı.
(link)
Sonra ver elini Kulu, hafta içi olması sebebiyle yolda çok rahat, şehirler arası otobüs ve kamyonlardan başka fazlaca araç yok. Saat 14.17 Kulu’dayım. İlk yemek molam döner vs. atıştırdıktan sonra Cihanbeyli’ye varmak için hareket ediyorum. Kulu çıkışı 7-8 km civarında tatlı bir rampa var onu tırmandıktan sonra akşam 18 civarlarında Cihanbeyli’deyim. TŞOF’tan oraya kadar olan veriler ise şöyle,
TŞOF-Cihanbeyli,
Süre: 3.50.12
Toplam: 77.6 KM
Ortalama: 20.2 Km
Max: 48.10 bu akşam Cihanbeyli deyim, misafirhanede konakladım,


