Ankara-Alanya Turu 1. Gün

Birkaç yıldır, bugün yarın derken sonunda havalarında bence en müsait olduğu 6 Mayıs tarih de Alanya turuna çıkmaya karar verdim. Hava, bir tek son gün olan (Seydişehir-Alanya ) yolculuğumuzda biraz sıkıntı yarattı, Alacabel’e geldiğimizde etraftaki tepelerde olan karın soğuğu, cepheden aldığımız rüzgar hafifçe atıştıran yağmura rağmen yine de hava iyiydi.
Ankara-Alanya turu benim için ayrıca bir önemi vardı, zira hafta sonu Anneler günü olması bu turu benim için biraz daha fazla anlam yükledi. Anlatıma başlamadan önce benim yaşlarımda olan akranı olan asıl mesleği Diş Hekimliği olan (Sevgili Düş Hekimi’nin) çok güzel bir şiiriyle başlıyorum. Yıllar sonra tekrar bisiklete bir şekilde de dönmeme vesile oldu diyebilirim.

KÜÇÜK MUTLULUKLAR

Küçük derelerdir büyük nehirleri oluşturan

Küçük mutluluklar, küçük, küçücük derelerdir
Büyük nehri ararken üzerinden atladığın
Arkana dönüp de bakmadığın

Küçük mutluluklar
Çıtır çıtır Kızılay simitidir, çayın yanında
Aniden radyoda karşına çıkan şarkı
Kar yağınca tatil olan okul

Başarılı bir rejimin birinci günü
Sokakta sevebildiğin kedi
Yürüyen güvercinin kafası
Tenekedeki fesleğen

Kurumuş çamaşırlar, bir kış ikindisi
Geri gelen elektrik
Babanın hikayeleri
Annenin yemeği
Tamir ettiğin alet

Yeşil tişörtün, yatarken giydiğin
Bir dostun başarısı, neler çektiğini bildiğin

Elini sımsıkı tutan minik el
Dudağında ıslık yürüdüğün yol
Birden çıktığın yolculuk

Sana açılan kapılar
Sana kapıyı açanlar
Hoş gelenler
Hoş buldukların

Yalnız kalabilmek - dilediğinde
Kavuşabilmek - özlediğinde
.
.
.
(Gerisini ve milyonlarca satırı boş bırakıyorum;
kendi küçük mutluluklarını yazman,
bundan da küçücük bir mutluluk duyman dileğiyle...)

düş hekimi yalçın ergir (link)


Evet gerçekten küçük mutluluklar, her km’sinde terinizin olduğu, biri bitip biri başlayan rampalara vurduğumuzda bisikleti, belki de doğanın içinde bir zerre olan bizlerin doğayla mücadelesi, ha gayret son rampa dediğimiz, ancak bir başkasının başladığı, yılmadan ama çok yorularak çevirdiğimiz ayna kollar, belki de zorluklar çok sevdiğimiz bu uğraşın tuzu biberi.
İlk günü geleyim, 6 Mayıs sabahı saat 07.15’de Gölbaşı Çağdaş Marketin önünden hareket ettim. Bu yolu gidenler bilir, bilmeyenler içinde şöyle anlatayım, Gölbaşı çıkışı hafif bir çıkışla başlarsınız Konya istikametine harekete, ben saymadım ama Konya’ya kadar 30 tane iniş çıkış olduğunu söylerdi arkadaşlar sayayım dedim ama maalesef sayamadım. Havanında güzel olması baharın tam anlamıyla etrafımda olması harikaydı, bir tek sorun o gün için solumdan esen rüzgar biraz işi bozuyordu ama yapacak bir şey yok. Mümkün olduğunca resim çekmeye çalıştım, işte bazı kareler.

(link)
Gölbaşı Çağdaş Marketin önünden tura başlıyorum.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Yolların kenarları rengarenk çiçeklerle dolu.
(link)
Yol arkadaşım Trek 7.5
(link)
(link)
(link)
(link)
İlk molam TŞOF Kulu Tesisleri bir bardak çay ve bir tost takviyesiyle yola koyulacağım. Burada km saatinde bir problem oldu km saatini sıfırlamam gerekti, burayakadar olanlar
Gölbaşı- TŞOF Kulu Tesisleri,
Süre: 3.28.46
Toplam: 64.8 Km
Ortalama: 18.6 Km
Max : 51.40Km
Tekrar yola koyuluyorum Km saatindeki problem hal oldu.
(link)
Makastayım.
(link)
Öğle yemeği için Kulu'da mola verdim.
(link)
(link)
Kulu çıkış sanırım 6-7km lik tatlı bir rampa
(link)
Kulu geride kaldı.
(link)
Sonra ver elini Kulu, hafta içi olması sebebiyle yolda çok rahat, şehirler arası otobüs ve kamyonlardan başka fazlaca araç yok. Saat 14.17 Kulu’dayım. İlk yemek molam döner vs. atıştırdıktan sonra Cihanbeyli’ye varmak için hareket ediyorum. Kulu çıkışı 7-8 km civarında tatlı bir rampa var onu tırmandıktan sonra akşam 18 civarlarında Cihanbeyli’deyim. TŞOF’tan oraya kadar olan veriler ise şöyle,
TŞOF-Cihanbeyli,
Süre: 3.50.12
Toplam: 77.6 KM
Ortalama: 20.2 Km
Max: 48.10 bu akşam Cihanbeyli deyim, misafirhanede konakladım,

Allah yolunuzu açık etsin,büyüklerimizden öğrenmemiz gereken daha çok şey var

bizim orayı çoktan geçmişsiniz hocam mesajımı düzenledim yolunuz açık olur inşallah

Abi takipteyim. Hayırlı yolculuklar.

Cüneyt bey ne zamandır haberini aldığımız turunuzun fotoğrafları ve yol yazılarını bekler olmuştuk. Tura ait veriler oldukça iyi. Bu bana şunu gösterdi ki bisiklet diğer spor branşlarında olduğu gibi kişiyi orta yaşlarının başlarında terk etmiyor. Bu arada merak ettiğim bir iki hususuda soracağım. Bisiklet aşağı yukarı turdaki yüklü ağırlığı ne kadardı, Yolda bahsettiğiniz molalar dışında başka bir duraklamanız oldumu. Birde çadırlı bir tur gerçekleştirmediniz sanırım. Akşam nerelerde konakladınız.
Yanınıza almış olduğunuz eşyalardan da bahsederseniz çadırsız bir uzun tura çıkmak isteyen bisikletseverlerede yol göstermiş olursunuz.

Pedalınıza kuvvet Cüneyt Abi akmışsınız ilk gün

Hayırlı yolculuklar... Bende babam ile tur malzemelerini tamamlayıp Mersin-Bodrum yapacağım, sabırsızlanıyorum.

İyi yolculuklar dilerim.

iyi yolculuklar dilerim, devamını dört gözle bekliyoruz

Cüneyt Abi güzel bir tur gerçekleştirdiniz... Kulu'dan sonra rahat etmişsinizdir... Ankara - Konya yolu düz derler ama Kulu'ya kadar alakası bile yok... 30 civarı iniş çıkış... )

@mehmetsunu

Mehmet Bey, bisikletin boş ağırlığı 11kg civarında. Fakat arka bağaj 550 gr. heybe de o civarlarda birde hafite olsa birkaç tişort, falan derken 14kg civarını buldu. Yolda yemek haricinde ufak tefek dinlenmeler (ayaklar için) oldu mesela su içerken durup içtim enazından. Çadırlı bir tur olmadı benimki. Kalacağım yerleri önceden ayarladım, gittiğim yerlerde birde onun telaşına düşmedim. Gittiğim yerlerde hemen gidip duşumu alıp dinlenme imkanım oldu.

@M.Ozkul

Sevgili Mustafa kardeşim dediğin gibi Konya'ya kadar yol düz deniyor ama Kuluya kadar bir sürü iniş çıkış var. Onlarıda yok saymak olmuyor.

Evet Cüneyt Nihayet...Tebrik ediyorum.Sayısal veriler de çok çok iyi.Ayaklarına sağlık.Yorumu sonra yaparız.Şimdilik tebriklerimizi iletelim.

@Derya Keçeci
Toplamda 30 saat pedal bastım, ortalama 18 civarında oldu benim için iyi ortalama biraz daha az yük olsa azıcık daha yukarıda olabilirdi ama yinede iyi sayılır.

Bugün turunuzu okumaya başladım, ayağınıza sağlık.....

Cüneyt abi ilk önce saygı ve selamlarımı iletiyorum..
Yapmış olduğunuz turun size en güzel şekilde dönmesini ve 1. çıkış etabının en güzel yerlerini sunumlarını yaptığınız içinde teşekkürler...
İnişli,çıkışlı bol maceralı özellikle yemek iştahımı açtı ..
1. gün için güzelin ötesinde bir tur..
İnsanlar hep şunu bilir..
1000 metre rakımdan aşağı sal gitsin..
yada 100 yada düz yolda pedal bas ne kadar kolay gözükür..
Fakat 1000 metreyi 10 m 100 metre in..
Sonra düzleş sonra biraz çık azcık in böyle devam eder ki ta ki ..
Bir dik eğim ras gelene kadar..
2.bölüme geçiyor ve selamlarımı tekrar iletiyorum..

Cüneyt abi sizi merakla takip etmekteyim, şans yanınızda olsun bol pedallar

keyifli bir tur gerçekleştirmişsiniz.
ayaklarınıza sağlık...

@SerkanNamazcı

Serkan kardeşim öncelikle iyi dileklerin için teşekkür ediyorum. Ankara-Konya arası yol hep düz sanılır, oysa 30 civarında iniş çıkış var, gerçi büyük rampalar değil ama yinede dümdüz yol değil. Gerçi dümdüz yolda bir süre sonra insanı sıkıyor, zira 10km ötesinde yolu görüyorsun kendine bir nirengi noktası seçiyorsun git git o nokta gelmiyor. Birde Ankara-Konya yolunun bir eksi tarafı daha var ova olduğu için bir taraftan hep rüzgar esiyor bazen sert bazen yavaş ama hep var. Konya çıkışından sonra Seydişehire kadar san 20 km hariç o yolda iniş çıkış arabayla gidip gelirken orayı gözardı etmişim. O yoluda iyice öğrenmiş olduk. Zaten işin en heycanlı tarafı Seydişehir-Alanya etabı o yol 1100'lerden 1850'ye çıkıyor oradan da sahile iniyor, zor fakat çok zevkli zira doğanın içindesin etrafın çam ormanı, taşların içinden çıkmış asırlık çamlar, doğası bambaşka bence zor olmasına rağmen turun en güzel etabı oraydı. Birgün önce daha dinlenmiş olsaydık bizler için daha iyi olurda ama böyle oldu. Kardeşim senin turlarınıda büyük bir zevkle okuyorum, sanada iyi turlar diliyorum.
Sevgiyle kal.

Osman kardeşim biraz geriye doğru gitseydin turu bulabilirdin. Tur Mayıs ayındaydı. Bu 1.gün.