Doğrusu benim için yeniden değildi..

İlk defa Eymir'e gittim. Can da öyle. Kabul etmek lazım Ankara'da öylesi yerler çok fazla değil. (Gitmeden önce ben de neden hep Eymir diyordum, hatta abartıldığını düşünüyordum, şimdi kesinlikle öyle düşünmüyorum.) Tabii alternatifler bulunup Eymir'i akıllarda bu kadar eskitmemek lazım diye de düşünüyorum.
Tabii bisiklet bilincinin yerleşmesi de lazım. Mesela Batıkentte arkadaşlar yeni katılanların performansından dolayı planladıkları geziyi kısa tutmak zorunda kalmışlar. Öncelikle bunun iyi tarafını vurgulamam lazım. Kendileri devam edebilecekleri halde arkadaşlar ile beraber dönmeleri çok iyi bir yaklaşım örneği, tebrik etmek lazım. Ancak bu yeni arkadaşların da çok çalışıp onlara ayak uydurmaya çalışmaları da gerek. Şimdi Beynam, Karagöl 1-2, çok yeşil olmasa da parkur olması açısından Güvenç Göleti, Kurtboğazı gibi çok alternatif var ancak bu bölgeler biraz daha uzak ve parkuru daha zorlu, herkesin performansının eşit olmadığı bu ortamda Eymir güzel alternatif. Tesislerin bulunuyor olması da bir avantaj. Bence herkesin elinden geleni yapıp performansını yükselterek, hatta gruplar birleşip ortak projelerle kalabalık gruplar halinde faaliyetler gerçekleştirmeli. Elbette her grup yerleşim yeri, ekonomi, zaman gibi sebeplerden dolayı bütün organizasyonlarda birlikte yer alamaz, ancak diyelim ayda bir yapılacak bir faaliyette bir araya gelmenin getireceği faydalar da kesinlikle yadsınamaz. Nitekim diğer zamanlarda gruplar kendi imkanları ve performansları ölçüsünde istedikleri faaliyetleri gerçekleştirebilirler zaten.
Ankara'daki belli başlı grupların hangileri olduğu belli. Buradan bu gruplar için organizasyon yapan arkadaşları birbirleriyle iletişime geçmeye ve katılacak bütün gruplardaki performansı en düşük arkadaşlara uygun bir parkurda pedallamak ve gittiğimiz yerde tanışmayı ve kaynaşmayı sağlayacak (en basiti piknik ve/veya bisiklet konusunda brifing olabilir) faaliyet organize etmeye davet ediyorum. Kolayı değil zoru gerçekleştirmeye çalışmalıyız.
Yeni başlayan arkadaşlar için de şunları söylemem lazım. Ben de yeni başladım (uzun bir aradan sonra) başladığımda Serdar kardeş şahittir, evden bir kilometre uzaklaşmadan çok fazla yorgunluk hissediyordum. Yaklaşık 4-5 hafta oldu bu cumartesi aralıksız 48 km (4-4,5 saat), pazar ise Eymir turunda fasılalı olarak 80 km(5 saatin üzerinde bisiklet üzerinde kaldım) katettim. Hatta TRT yokuşunun tamamını çıkmaya ramak kaldı. Bunu Anka grubumuzdaki küçük ve büyük arkadaşlarıma, Hakan YAZMAN, Ali AKTAŞ (herkesi saymam mümkün değil maalesef ama bu forumu çok okuduğumu ve bu türden yazı yazan herkesi kastettiğimin bilinmesini isterim) gibi tecrübeli arkadaşların makale ve sorulara verdikleri yanıtlara, kendi inatçılık ve azmime borçluyum. Sağolsun arkadaşların verdiği cesaret ve özellikle Serdar kardeşin arasıra beni alıp (kendisi için çok yavaş olmama rağmen) kısa turlara çıkarması sayesinde devam ettim ve gerçekten yapılabileceğini gördüm. Dikkat edin yaptım değil ama yapabileceğimi gördüm. Demek ki bisiklete binebilen herkes de yapabilir. Amacım kimseyle rekabet ya da yarışlara katılmak olmadığından bu konuda son derece rahatım.
Bu arada SDS ve halkına da çok teşekkür ederim. Uzaktan çok cool olan bu güruhun aslında çok arkadaş canlısı olduğunu gösterdiler ve göstermeye devam ediyorlar.
Bende bugün için kas ağrıları vs problemlerim var ama kesinlikle ilk 3-5 km lik turumdan sonra daha fazlasını yaşamıştım.
Neyse fazla uzatmayayım. Herkese mutlu bir hafta geçirmesini diliyorum.