Ahmetgitar
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 13 Ağustos 2015
- Mesaj
- 1.281
- Tepki
- 5.388
- Yaş
- 45
- Şehir
- Ankara
- İsim
- Ahmet
Merhaba arkadaşlar, son yıllarda ülkemizde de fazlaca görülen, çoğu zaman tüketim çılgınlığı gibi isimlerle anılsa da aslında teşhisi konabilen bir rahatsızlık mevcut. Maalesef çoğu insan alışveriş sevgisini normal karşılasa da tüketim için yaşamak, iş dışı zamanların tamamına yakınını alışveriş merkezlerinde geçirmek, ihtiyaç olmasa da borçlanma pahasına tüketimi dizginlememek Oniomani olarak biliniyor. İnsan kelimelerle düşünür. Bu rahatsızlığın isimlendirilmesi ve farkındalık da üzerine düşünmemiz için faydalı olabilir.
Nette aşağıdaki yazıyı buldum.
Enes Bülbül isimli uzmanın yazısını alıntılıyorum:
Psikiyatri Literatürü'nde 1900'lü yılların başında 'Oniomania' olarak tanımlanmış olan bu bozukluk, son yıllarda 'kompulsif alışveriş' şeklinde de ele alınmaktadır. Kompulsif satın alma bir çeşit dürtü kontrol bozukluğu olarak değerlendirilmektedir. Kompulsif satın almanın yalnız başına bir semptom olarak bulunmaktan çok Depresyon, kaygı bozuklukları, madde kullanımı, Antisosyal, borderline, histrionik ve narsist kişilik bozuklukları ile birlikte daha sık görülür. Psikodinamik açıdan bakıldığında, kompulsif satın alma; narsistlik, zedelenme, psikolojik bağımlılık, öfke, utanç, umutsuzluk boşluk ve yetersizlik hissi gibi çeşitli duygulara karşı bir savunma olarak işlev görür.
Kompulsif satın alma davranışı sergileyen bireyler satın alma ya da alışverişi streslerini ve ilişkili anksiyetelerini azaltmanın bir yolu olarak kullanırlar.

Kişilerin alışverişten sonra gerginlikte çözülme ve memnuniyet duymalarına rağmen ilk başta yaşanan bu olumlu duygular sonradan suçluluğa, sinirliliğe, mutsuzluğa veya hiçbir değişiklik olmamış gibi hissetmeye dönüşebilir. Kişiler kompülsif alışverişi tıbbi veya psikiyatrik bir sorundan çok finansal problem olarak gördükleri için, etkilenenler ruhsal sağlık profesyonellerinden çok bankacılara ve finansal danışmanlara yönelebilirler.
Kişiler birden bire bir saate yakın süren bir alış veriş yapma ihtiyacı hissederler. Günün her anında ortaya çıkabilen bu ihtiyacı durdurabilmek için çaba sarf etseler de tıpkı bir kumarbazın kumar oynaması gibi kendilerini alışverişte bulurlar. Ve ardından üzüntü ve suçluluk hissederler.
Çarşılarda çok uzun zaman geçirirler, ihtiyaç duymadıkları şeyleri alırlar, bütçelerinin sınırlarının çok üstüne çıkarlar, Mali durumları sarsılır, iş hayatları tehlikeye girer, evlilikleri altüst olur. Boşanmayla sonuçlanan vaka sayısı çoktur. Ekserisi de borç içinde debelenir. Türlü türlü kredi kartları vardır. .Çoğunlukla kendileri için öteberi alırlar. Ancak gereksiz şeyler aldıkları için eşe dosta dağıttıkları çok sık görülür. Az sayıda pahalı eşya almak yerine çok sayıda ucuz mal almayı tercih ederler.
Davranışının aşırı ve mantıksız olduğu bilinir ama değiştirmek için yapılan çabalar çoğu zaman boşa gider.

Almanın hazzını hemen yaşamaya olanak sağlaması ve ödeme güçlüğünün yaşatacağı acıyı ve sıkıntıyı ertelemesi yönüyle kompulsif alışverişte kredi kartı kullanımı oldukça fazladır. Kişi kredi kartını kullandığında alışverişin reel sonuçlarıyla o an yüzleşmemiş olur ve o anda yaşadığı kendisine acı veren duygularla anlık da olsa baş etmiş olur. Bu açıdan baktığımızda alışveriş esnasında ne verdiğimize değil de ne aldığımıza odaklanmamızı sağlaması yönüyle kredi kartları kompulsif alışveriş rahatsızlığı olan birisi için ‘sıkıntı duyma- alışveriş yama- üzüntü ve pişmanlık duyma – tekrar sıkıntı duyma ve tekrar alışveriş yapma’ şeklinde giden döngüsünü kolaylaştırıcı bir etken olduğunu söyleyebiliriz. Araştırmalar kompulsif satın alma davranışı gösteren ve kendi bütçelerini rahatça aşabilen kişilerin nakit para yerine daha çok kredi kartı kullandığını göstermektedir.
Çoğu psikiyatrik bozuklukta olduğu gibi kompulsif satın alma rahatsızlığı da Gelişimsel, kültürel,genetik, nörobiyolojik gibi çoklu nedenlerin birlikteliğiyle oluştuğu söylenebilir. Rahatsızlığın giderilmesinde bir takım ilaçlar ve özellikle de uygulanmakta olan bir takım psikoterapi teknikleri oldukça etkili sonuçlar vermektedir.
Kaynak: (link)
Nette aşağıdaki yazıyı buldum.
Enes Bülbül isimli uzmanın yazısını alıntılıyorum:
Psikiyatri Literatürü'nde 1900'lü yılların başında 'Oniomania' olarak tanımlanmış olan bu bozukluk, son yıllarda 'kompulsif alışveriş' şeklinde de ele alınmaktadır. Kompulsif satın alma bir çeşit dürtü kontrol bozukluğu olarak değerlendirilmektedir. Kompulsif satın almanın yalnız başına bir semptom olarak bulunmaktan çok Depresyon, kaygı bozuklukları, madde kullanımı, Antisosyal, borderline, histrionik ve narsist kişilik bozuklukları ile birlikte daha sık görülür. Psikodinamik açıdan bakıldığında, kompulsif satın alma; narsistlik, zedelenme, psikolojik bağımlılık, öfke, utanç, umutsuzluk boşluk ve yetersizlik hissi gibi çeşitli duygulara karşı bir savunma olarak işlev görür.
Kompulsif satın alma davranışı sergileyen bireyler satın alma ya da alışverişi streslerini ve ilişkili anksiyetelerini azaltmanın bir yolu olarak kullanırlar.

Kişilerin alışverişten sonra gerginlikte çözülme ve memnuniyet duymalarına rağmen ilk başta yaşanan bu olumlu duygular sonradan suçluluğa, sinirliliğe, mutsuzluğa veya hiçbir değişiklik olmamış gibi hissetmeye dönüşebilir. Kişiler kompülsif alışverişi tıbbi veya psikiyatrik bir sorundan çok finansal problem olarak gördükleri için, etkilenenler ruhsal sağlık profesyonellerinden çok bankacılara ve finansal danışmanlara yönelebilirler.
Kişiler birden bire bir saate yakın süren bir alış veriş yapma ihtiyacı hissederler. Günün her anında ortaya çıkabilen bu ihtiyacı durdurabilmek için çaba sarf etseler de tıpkı bir kumarbazın kumar oynaması gibi kendilerini alışverişte bulurlar. Ve ardından üzüntü ve suçluluk hissederler.
Çarşılarda çok uzun zaman geçirirler, ihtiyaç duymadıkları şeyleri alırlar, bütçelerinin sınırlarının çok üstüne çıkarlar, Mali durumları sarsılır, iş hayatları tehlikeye girer, evlilikleri altüst olur. Boşanmayla sonuçlanan vaka sayısı çoktur. Ekserisi de borç içinde debelenir. Türlü türlü kredi kartları vardır. .Çoğunlukla kendileri için öteberi alırlar. Ancak gereksiz şeyler aldıkları için eşe dosta dağıttıkları çok sık görülür. Az sayıda pahalı eşya almak yerine çok sayıda ucuz mal almayı tercih ederler.
Davranışının aşırı ve mantıksız olduğu bilinir ama değiştirmek için yapılan çabalar çoğu zaman boşa gider.

Almanın hazzını hemen yaşamaya olanak sağlaması ve ödeme güçlüğünün yaşatacağı acıyı ve sıkıntıyı ertelemesi yönüyle kompulsif alışverişte kredi kartı kullanımı oldukça fazladır. Kişi kredi kartını kullandığında alışverişin reel sonuçlarıyla o an yüzleşmemiş olur ve o anda yaşadığı kendisine acı veren duygularla anlık da olsa baş etmiş olur. Bu açıdan baktığımızda alışveriş esnasında ne verdiğimize değil de ne aldığımıza odaklanmamızı sağlaması yönüyle kredi kartları kompulsif alışveriş rahatsızlığı olan birisi için ‘sıkıntı duyma- alışveriş yama- üzüntü ve pişmanlık duyma – tekrar sıkıntı duyma ve tekrar alışveriş yapma’ şeklinde giden döngüsünü kolaylaştırıcı bir etken olduğunu söyleyebiliriz. Araştırmalar kompulsif satın alma davranışı gösteren ve kendi bütçelerini rahatça aşabilen kişilerin nakit para yerine daha çok kredi kartı kullandığını göstermektedir.
Çoğu psikiyatrik bozuklukta olduğu gibi kompulsif satın alma rahatsızlığı da Gelişimsel, kültürel,genetik, nörobiyolojik gibi çoklu nedenlerin birlikteliğiyle oluştuğu söylenebilir. Rahatsızlığın giderilmesinde bir takım ilaçlar ve özellikle de uygulanmakta olan bir takım psikoterapi teknikleri oldukça etkili sonuçlar vermektedir.
Kaynak: (link)


