Katılan ve katılmayan, konuyu takip eden arkadaşlara çok teşekkür ederim ama katılanlara ikinci kez teşekkür ediyorum.
Tüm arkadaşlarım gibi ben de turdan çok keyif aldım. Başa gelen aksilikler, yağan yağmur bile tad verdi inanın.

Tur yazısı yazmayı beceremem ama denemekten zarar gelmez.
12 Nisan 2014, Cumartesi günü sabah 11:30'da Sekapark Marina Cafe'de buluşmak üzere sözleştik ve herkes programını ona göre yaptı.
Berksan, Yusuf Ziya Özen ve ben saat 10:15'te Gölcük'ten hareket edip buluşma noktasına geldik. Berksan ve Yusuf Ziya Özen çamurluk kullanmadığından gece yağan yağmurun etkilerini tepeden tırnağa hissettiler. Bununla alakalı foto var ama arkadaşlarımızı madara etmeyeyim burada şimdi.

Buluşma noktasına geldikten bir süre sonra ekip yavaş yavaş toparlanmaya başladı. Herkes geldikten sonra çekilen bir foto var Berksan'da, kendisinden buraya atmasını rica ediyorum.
Kahvaltı, demlikte çay ve hurma ikramı derken vakit baya ilerledi. Saat 13:00'dan sonra oturduğumuz yerden kalkıp tur için son hazırlıkları yapmaya başladık. Lastiği patlayan Berksan lastiğini tamir ederken ve geliş yolunda ufak bir kaza geçiren Büşra toparlanmaya çalışırken şehir dışından gelen arkadaşlarımızı bisikletle Sekapark'ta tur attırmayı kendime görev bildim. Grup olmanın zorluğunu ilk anda gördük tabii, Kürşat abiyi ve Cihan'ı göremedim çıkarken ve onları geride bırakmış olduk. (Tekrar özür dilerim kendilerinden)
https://i.hizliresim.com/glnPB5.jpg
Foto 1: Seka Park Gezisi
Saat 14:00'a gelmeden bisikletlere atlayıp İzmit Şehir Merkezi'ne doğru yola koyulduk bisiklet yolundan. Bu arada kazayla geride kalan Cihan bize yetişti ve Şehir içerisinden çıkıp yolumuza koyulduk. Şehir içi trafiği bitti dediğimiz yerde Melih dahil oldu sağ olsun. Önümüzdeki güzel ve uzun bisiklet yolunun tadını çıkarayım diye hevesle Oktay abinin yanına geldim. İkili vaziyette ilerlerken karşımıza çıkan ıslak virajın doğuracağı tehlikeyi fark ettiğimde çok geçti. Bisikletiyle birlikte önüme uzanan Oktay abiye çarpmamak için bisikletten ayrılıp Oktay abinin üstünden atmalaktan başka çare kalmadı. Ufak tefek darbelerle atlattığım bu kazadan Oktay abi de sağ çıktı çok şükür.

Biraz daha ilerleyip D100'e çıktığımız noktada yol bisikleti süren zıpkın gibi bir delikanlı eklendi gruba. Ula bu da kim derken, Yakup abi olduğunu öğrendik kendisinin. Zeynep ile birlikte grubun sevk ve idaresinde çok büyük rol oynadılar. Kendilerine teşekkür ediyorum. Yolun sonlarına doğru bir kamyoncu lokantasında mola verip yemekleri gömdükten sonra kalan yolu da geçip Seka Kamp'a geldik. Sapanca Gölü'nün batı yakasında kalan bu mesire alanını gelip görmenizi hepinize tavsiye ediyorum. Gayet hoş bir mekan.
http://img834.imageshack.us/img834/5859/nc73.jpg
Foto 2: Herkes kendi halinde fotoğraf çekmeye çalışıyor. (Arkada ön kameraya poz veren Barış abiyi görebilirsiniz

)
http://img835.imageshack.us/img835/6269/58nr.jpg
Foto 3: İlk toplu çekim denemesi, yoksa Selfie mi diyeydim.
http://img838.imageshack.us/img838/22/o5hu.jpg
Foto 4: Ve sonunda toplu foto çekmeyi becerdik. Yakup abi ve Zeynep fotonun dışında kaldılar ama gönlümüzdeler.
Bundan sonra Seka Kamp içerisinde biraz gezme ve dönüş yolu var. Saat 17:00 gibi geçtiğimiz dönüş yolunda arada grupta kopmalar olmadı değil, her zamanki gibi gaza gelip arayı açan cevval gençler aşağıda: Berksan, Cihan ve Melih; Çağlayan abiyle ben de aralarına karışıvermişiz nasıl olduysa
http://img845.imageshack.us/img845/263/w0ns.jpg
Foto 5: Geride kalan grubu ışıklarda beklerken.
Kazasız belasız İzmit'e geldik derken Şehir İçi'ndeki meşhur ama pek de işlevsel olmayan bisiklet yolunda Büşra ufak bir aksilik sonucu yer ile bütünleşti. E ne yapalım, uzun bir turda bu kadar tecrübe fena sayılmaz. Seka Park'a geldiğimizde saat 19:15'i gösteriyordu. Bisikletlerin arabaya bağlandıktan sonra "Ha geyret son bir kare daha alalım" dedik.
http://img845.imageshack.us/img845/968/g45h.jpg
Foto 6: Son kare...
Bundan sonra Büşra grubu alıp evine götürdü, ama bisiklet önde otomobil arkada nasıl gittiler inanın haberim yok; yalnız Büşra'nın çok iyi bir ev sahibesi olduğu kanaati uyandı bende, kesin bir gün dolmasını yemem lazım. :islik:
Marina Cafe'de Çağlayan abi ve Yusuf Ziya Özen ile birlikte çay muhabbetinden sonra eve vapur iskelesi yolunda son kez yere düşeyim derken alt yağmurluğun dizini delmişim. E bir günde iki kere düşmek bana az bile...
Sabırla okuduğunuz için teşekkürler.