Selamlar
Tarafsız bir gözle,gözlem ve deneyimlerimden oluşan bir perspektiften konuyu irdeleyecek olursam,bisiklet Türkiye'de bir hayli ilerlemiş ve gelişmiş durumda. Bizim zamanımızda (35 yaşı yeni bitirdim) bulabileceğimiz bisiklet çeşidi bir elin beş değil,belki iki parmağını geçmiyordu.(Spook,nick name'ini o günleri-hatıraları yâd etmek için aldım) Bugün gerek internet olsun,gerekse gelişen bisiklet piyasası ve bisiklet montajı yapan türk firmalar,(salcano,sedona,kron vb) sayesinde istediğimiz tür bisikleti rahatça elde edebiliyoruz.
Cumhurbaşkanlığı bisiklet turu,Türkiye'de bisiklet sporunun tanınması ve yaygınlaşması adına bulunmaz bir fırsat. Keşke benzer başka türler de yapılabilse,sporculara devlet tarafından fonlar oluşturulabilse.
Malesef ülkeminizin genelinde siyasi bir kamplaşma-ötekileştirme sorunu mevcut. Tüm spor branşları da bu elzem durumdan nasibini almakta. örneğin: Salcano markası hakkında çok kötü yorumlara-şikâyetlere denk geldim. Sonra bu şikâyetlerin çok azının teknik-bir çoğunun siyasi nedenlere bağlı olduğunu duydum. Yanlış anlaşılmasın, "firmayı savunmuyorum ben sıradan bir hobisever,bisikleti spor maksadı ile kullanan tüketiciyim. arazi şartlarında salcano aldım,yol ve şehir bisikleti klasmanında tercihimi başka tür bisikletten yana yapacağım."
demek istediğim şudur ki: bisiklet kullanıcılarının bir çoğu entelektüel gelişim açısından farkındalık yaratan insanlar,en azından avrupa'da öyle. Türkiye'de neden olmasın ? Bisiklete binen insan sporu,doğayı seviyordur,gençler kötü alışkanlıklar edinmek yerine bisikleti tercih etmiştir,bu yüzden siyaset bu spordan uzak dursun. Yapılan her organizasyonu desteklemeliyiz. Yıkıcı eleştirilerden çok Yapıcı eleştiriler bizlere daha çok fayda sağlar.
Bu coğrafyadan çıkan büyük lider,Atatürk'ün, Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim deyişinden yola çıkarak tek kriterimizin ahlâk ve zekâ olmasını temenni ederim.
saygılar