Scudo Sports

2012 Londra Olimpiyatları

Scudo
Çok teşekkür ederiim Aytaç bey,telsiz iletişimin olmadığını henüz öğrendim:) Hele hele bana amatörce bir hata gibi gelen,ve fakat olmayan;o yarışı tam bir yol yarışı yapan unsurları da...

Ne diyelim,canınız sağolsun.
 
  • Beğen
Tepkiler: ihtiyar
@Aytaç Biber Her biyikli hala amca olmaz!

Bu sorunun cevabi da maalesef tarihe gömülmüstür!
 
@Derya Keçeci

Yazınızdan yarış için hiç keyif almadığınızı düşündüğüm için o mesajı yazdım. Ben sadece düşüncelerimi paylaştım ve yarışı kendi bakış açımdan çok keyifli bulduğumu izah etmeye çalıştım. Siz aksini düşünüyor olabilirsiniz tabi ki bunda tuhaf olan bir yan yok. Herkesin seyir zevki farklı bu çok normal.
 
@ihtiyar

Doğru, gerçekten bıyıkları olan halalar görmüşümdür. :) Ancak ben o mesajda başka birşey ima ettim. Yarışlara Ali' nin tekeri patlamasaydı, Veli' nin gözüne böcük girmeseydi, delinin domestiği helölö olmasaydı şeklinde bakacak olursak zaten hiçbir sporcu bu yarışı haketmedi kısır döngüsüne gireriz. Cancellara tamamen kendi hatası ile düşmüş ve iddiasını kaybetmiştir ve olay bitmiştir. Düşmeseydi diye bir şey mi var? Tekerine çomak mı soktular? Kafasına odun mu vurdular? Vino neden düşmedi de o düştü? (Dikkati dağınık olsaydı o da düşebilirdi, her sporcu kendi hatası ile düşebilir ama bu şans değildir.) Ya da o kadar sporcu içinde o düştü. Nedeni açık, hata yaptı ve bugün kazanacak kadar dikkatli, uyanık ve zinde değildi. Olay bundan ibaret. Olmasaydı da kazanırmıydı? Kim %100 diyebilir? Öyle olsa girdiği her yarışı kazanırdı mantığı çıkıyor. Yarışı Vino kazandı ve bu şans ya da olağan dışı bir sonuç değildi. Vino nun ilk olimpiyat madalyası ya da kariyerindeki ilk büyük zafer değil bu, bunu unutmamak lazım. Kazsanma ihtimali her zaman olan bir sporcu ve bugün onun günüydü.
 
@Aytaç Biber
Bu soruların cevapları da tarihe gömülmüştür!:D:D:D:D
Yarışı kimin kazandığı benim için önemli değil. Her zaman çizgiyi ilk geçen birinci olur hakem heyeti sonucu değiştirmezse!;)
Vinokouruv' un kazanmasını taktir etmiyormuşum gibi yazmışsınız. Ben sadece elimdeki parkur detaylarına, sporcu verilerine ve şahsi tecrübelerime dayalı olarak Cancellara'ya büyük şans vermiştim. Vinokourov sadece Basayev' ten yardım görebilirdi, ama o da zaten sprintçi.
Netice itibariyle(geçmişi çok temiz olmamasına rağmen) kendisine yakışır bir şekilde kariyerini noktaladı. Eğer yine geri dönmezse :rolleyes::rolleyes::rolleyes:
 
@Derya Keçeci
Bence de çok amatörce bir hata. Cancellara gibi üç yardımcısı yanında olan birisinin düşmesi tamamen kendi dikkatsizliği.
Flandern Turu' nda da benzeri hatayı yaptı.
Ben amatör kelimesini Türkçe' de ki acemi :eek: manasıyla değil, gerçek manasıyla kullanıyorum.
Amatör yarış kavramını da Çorum' daki amatör yarış :eek: manasına değil!
 
  • Beğen
Tepkiler: Derya Keçeci
ülkemiz adına olimpiyatta yarışan mücadele veren ter döken sporcularımıza yürekten teşekkürler ediyorum ciddi bir tecrübeyi daha kazandılar inanıyorum ki gelecek yıllarda bu sporda çok daha iyi yerlere geleceğiz
 
@ReşitÇağırgan

tecrübe mi
dopingi az yapmışlardır... yarışı bile tamamlıyamadılar...
 
Bayanlar yol yarışı devam ediyor.

İzlemek isteyenler için link:

(link)
 
@ReşitÇağırgan
250 km biraz ağir geldi galiba,halbuki slovenyada ciddi hazırlanıyolar denınce ilk 20 ye sokarız felan dıyodum birisini.canları sağolsun ne yapalım..
 
Özel olarak ya da kişilere yönelik bir yanıt vermek istemiyorum;zira polemik uzayıp gidiyor,bazen de insanlar kırılıyor.Kendi adıma Uran'ın hatasını,olimpiyat gibi çok üst düzey bir organizasyon için "Affedilmez" Cancellara'nın düşüşünü ise,heyecana gark olmuş bir amatörlükle yaşanmış bir kaza olarak gördüğüm için,kısa ve mizahi bir yazı yazdım.Yanlış anlaşılmazsa,hayli olimpiyat,hayli tur ve yarış izleyip kendimce değerlendirdim.Bir adım öteye götürelim,80'lerden 2000 lerin ortalarına kadar basında bisikletin "B" sinden bahsedilmez ve internet te ülkemiz için portakalda vitaminken,yurtdışından dönen akrabalarımızdan rica minnet getirttiğimiz dergiler sayesinde büyük yarışlarla ilgili bilgi sahibi olurduk.Zoetemelk, Hinault,İndurain, Figon ve daha niceleri vardı.Ülkemizde malesef bu bisikletçilerin pek çoğunu izleyemedik.Son yıllarda gerek Eurosport,gerek internet gerekse TRT biraz kıpırdadı da,futbolun dışında olimpik spor izlemeye başladık.

Bisiklet gibi kutsal bir sporu yapmayı,desteklemeyi bir kenara bırakın,izletmeyi bile insanımıza çok gördüler;hem de yıllar yılı.İhtilalciler,cuntacılar ve iktidar tutkunları,gücü ellerine ilk geçirdiklerinde,derhal toplumun atar damarlarına yöneldiler.70 li yıllarda bir çok yelken ve kürek kulübü ve sayısız sporcu vardı.80 ihtilali ile hepsi kapatıldı.Şimdi olimpiyatlardaki Sekiz tek,dört tek,tek çifte kürek yarışlarını izlerken elbette öfkeden kuduruyorum.

Üç tane bisikletçimiz bugün yarışı tamamlayamadıysa,bunun hesabını 60 yıldır ülkeyi sözüm ona yönetenler vermelidir.

son olarak şunu ekleyeyim.Biz bu coğrafyanın insanları,aldatılarak,dövülerek,horlanarak,itilip kakılarak büyüdük.Batılının analitik algı ve pragmatik çözümlemelerinin aksine,olaylara yüzeysel ve duygusal yaklaşmamız doğaldır.Ancaaak,bir algımız,bir sezgimiz vardır ki,doğal evrimleşme ürünü,adamın göz bebeğine bakar beyin tomografisi de çekeriz hani.İşte batılı saflığına karşın,Anadolu ve Akdeniz coğrafyasına özgü açık gözlülüktür bu.Kısaca:Kül yutmayız."Bu yarış normal değil" demişse birimiz,değildir.50 li yıllarda çoğu vücuduna neyi zerkettiğini dahi bilmiyordu.Zafer sarhoşluğuyla ve hamasi etkenlerle yapılıyordu.50 yıl geçti;şimdi herkes kaslarına neyi enjekte ettiğini de,mideye neyi indirdiğini de gayet iyi biliyorsa da vazgeçmek yok.Altı haneli dolar kazanacaksan varsın adın doping yaptı olsun.Kim yapmıyor ki? Bunu da ben demiyorum.Bisikletin Ordinaryus u'nun sözü.

Uzattık,bazen dertler depreşir...Kusura bakmayın.Bisikletten ziyade,kürek işi canımı sıktı,tutamadım kalemimi
 
@Serkan.ÇABAŞ
Yarışın ilk 30 km. sini sallana sallana gittiler. Son ortalama 43,5 km/h civarında. Yani ilk 30 km. deki 35 ortalamayı 43,5 ğa çıkarmak için nasıl bir tempoyla gittiklerini hesap etmek lazım.
Düzeyimiz meydanda, ama D. Keçecinin yazdığı gibi, ayıplar kime, onu sormak lazım.
 
Olimpiyatlara gitmek için yabancı sporcuların toplayacağı puanlara muhtaçsan sonuç böyle oluyor.
 
Bir iftar turu yaptım geldim ortalık yine karışmış :) işin şakası bir tarafa arkadaşlar konunun özüne dönebilmek adına tartışma mesajlarını sildim karşılıklı restleşme telefon verme başlamış umarım anlayışla karşılarsınız .mesajlarınız komple silinmedi duruyor istenildiği zaman ortaya çıkar merak etmeyin .Umarım bu mesajdan sonra konu özünde devam eder.herkese iyi forumlar.....
 
  • Beğen
Tepkiler: Derya Keçeci
@ihtiyar

Derya bey , ihtiyar abimiz, ferhat köse ve bu konuda birkaç bilgi sahibi arkadaş dışında diğerlerine sözüm

Doping ; eşşekten İngiliz safkanı çıkarmaz . Eşşek yine eşşektir . Doping yapmak da her babayiğidin harcıda değildir . Bilimsel bir iştir . Öyle attım ilacı , iş bitti değildir olay . Arkanda güçlü bir ekip olması lazım .

Ve en büyük şartıda , antremanda en üst seviyeye ulaşmış olman gerekir .Antreman biliminde en üst seviyeye ulaşmamış adam , doping de yapsa hikayedir.

Ben bu adamlar , dopingli dediğimde , bu adamların başarısını küçümsemiyorum . Ama bu işin raconu , o seviyede budur. NBA'de de böyledir , Dünya Kupasında da böyledir . Gerçekler acıdır :)

Basketbolda NBA neyse , Futbolda Şampiyonlar Ligi neyse bu adamların seviyesi de budur . Ahmet de var , Mehmet de yok demek komiktir . Çünkü hepsi aynı sistemin , aynı mantığın ürünü sporculardır.

Eski Milli bisikletçi bir kardeşimin , bir gazeteye verdiği demeçteki konuya ; ihtiyar abimizde parmak basmış .


"Bizim bisikletçilerimizin en büyük sorunu , yarışlarda 50-55 km/saat hızlarda sürecek tempolarda antreman yapamamalarıdır" diyordu


İspanya , İtalya , Fransa turlarında görmüşünüzdür . Prolar bile zor duruyor peleton içinde . Son 1 saat ortalama 50-55 km/saatten aşağı ortalamalar yok . İlk saatler , kilometreler ısınmak için ... :)

Zaten bir sporcu , peletonun arkasındaysa bil ki zordadır . Gerçek güçlü sporcular , öndeki atakları , durumu kontrol etmek için her zaman ön tarafa yakın , kendilerini rüzgardan ve diğer etmenlerden en iyi koruyabilecek şekilde pozisyon alırlar .

Bizimkilerden derece beklememiz mucize olurdu . Çünkü 10 senede bir 250 km'lik bir yarışa katılıyorlar zaten. Bitirmeleri bile başarı .Düşünsenize rakipler Ardennes klasikleri , Paris Roubaix koşan adamlar . Onların bile bir kısmı bu yarışta affaladı . Kimi bunu telsize bağladı , kimi amatörlüğe , kimi vs'ye :)

Zaten toplamda 40 tane elit seviye bisikletçimiz var .Onların içinden çıkacak 3 tane de ancak bu kadar olur . Belçika'nın patates tarlalarında bile daha çok bisikletçi yetişir :)
 
Cem'in yazdıklarına katılmamak elde değil. Dopingi muazzam sihirli bişeymiş gibi algılamak yanlış. Uygun genetik, antreman ve beslenme bilgisi, kazanma hırsı ve maddi/manevi destekler... bunlar olmadan olmaz. Başarı gelmiyorsa, doping mevzusundan önce, bu etkenleri tek tek incelemek lazım. 36 yaşındayım ve son 20 yılımı aktif sporla geçirdim. Benim gördüğüm Türkiye manzarası, uluslararası sportif başarı için, halen pek iç açısı değil. İsmini hatırlayamadığım bir zatın çok beğendiğim bir sözü vardır: "Bir ülkenin sosyo-ekonomik gelişmişliğini sportif başarılarına endekslemek mümkün" diyordu. Doğru söze ne denir. Başarı istiyorsak ilk önce ülkenin ve insanlarının refah düzeylerini, sportif faliyetlerini ve hobilerini rahatça yapabilecek düzeye getirmek gerekir. Ayrıca maddi ve manevi yönce akıllıca hazırlanmış hükümet destekleri ve politikaları gerekir. Vatandaşlara imkan sunmak, potansiyellerini görüp doğru yola yönlendirmek, vs vs, gibi şeylerden bahsediyorum. Bu işleri şu anda en iyi yapan ülkelerin tepesinde Çin, Rusya ve Almanya var. Mesela Çin örneğinde, hükümet politikalarının sportif başarılara ne kadar etkili olduğunu hepimiz canlı görüyoruz. Demek ki "bizim niye olimpik sporcumuz yok??" diye şikayet etmek yerine uzun vadeli adam akıllı işler yapmak gerekiyor.. Neyse bizim çocuklara dönelim. Ben de dahil kimse kaçan grupta olmalarını ve ilk 15 bitirmelerini beklemiyordu zaten. Ama en azından pelotona takılı kalabilirlerdi.. Ben performanslarını başarılı olarak göremiyorum malesef.
 
  • Beğen
Tepkiler: Derya Keçeci
Aslında Bisiklet Federasyonu başarılıdır . Amaçları , Olimpiyatlara sporcu yollamaktı . 3 sporcu ile bunu gerçekleştirdiler . Ama nasıl gerçekleştirdiler ? Düzmece 7 tane 2.2 kategori tur düzenlediler. Büyük takımları davet etmediler , gelmek isteyenlere sen gelme dediler . Suriye , Gürcistan , Irak gibi memleketlerden gelen milli takımlar ile birkaç Norveç , Alman gençler takımlarıyla yarışıp puanları kaptılar .

2008 Olimpiyatları öncesi bu işi MTB'de yapmışlar , 1 kontenjan almışlardı. 2012 için MTB'de yine denediler ama bu sefer kimse yutmadı. Batman'daki MTB yarışına bile Rusya'dan , Kıbrıs'tan , Yunanistan'dan sporcular geldi puanları kaptı gitti .

Yani işimiz , gücümüz bu ... :) :) Neymiş katıldık işte . Olimpiyatlardayız . 180 küsür sporcumuz var . Herhalde diğer spor dallarına da böyle düzmece organizasyonlarda aldığımız puanlarla katılmışızdır . Aklıma o geliyor valla :)
 
Geri