Scudo Sports

2. Polonez Adampol Mtb Kupası Fotoğrafları ve İzlenimlerimizi burada toplayalım!...

Gürol Bey,

Öncelikle geçmiş olsun. Yazdığınız son mesajtan rahatsız olduğunuzu anladım. iyileşmiş olmanıza sevindim.
Sağlık deyince akan sular durur.

Lütfen yazdıklarımı direkt olarak üzerinize alınmayın. Ben sadece bugün ve geleceğe yönelik kişisel bir temennide bulundum. Organizasyonlar sizinde dediğinizgibi zordur. Ekip işidir. Sponsor, finansal destek önemlidir.
Kişisel bir gözlemimden bahsetmek istiyorum ; Sportif organizasyonlarda görev almak isteyen gönüllü insan sayısı çoktur. Siz bir rock konserinde kimsenin

eline kalem kagıt verip kolay kolay iş yaptırmazsınız. Ama yeri geldiğinde bir yarış esnasında bir gönüllü bir seyirciye bunu yaptırabilirsiniz.

Konuşma dışında katkılardan konu açılmışken, Bende şahsen gelebildiğim tüm yarışlara gelerek , yarışmacı arkadaşlara destek olarak, bireysel görevimi yaptığımı düşünüyorum. Hatta bazen bir hafta boyunca gece gündüz kaşınmayı bile göze alarak ısırgan otlarının arasında taşları temizleyerek

Gene kişisel görüşüm, yönlendirmeler iyi yapılırsa bu işe gönül veren herkes yardımını esirgemeyecektir. Ayrıca tanışıp konuşmak dileğiyle.

Teşekkürler
 
Scudo
Sait, aslında görüşlerinizin çoğuna katılıyorum. Eminim ki yüzyüze konuşursak çok ortak nokta ve çözüm bulacağız. Benim karşı olduğum, daha net söylemem gerekirse beni üzen katkılandırmaya çalışmaktansa konuşmaktır. Şu an kalın bir mesajda Türkiye'nin ekonomisine de çözümler üretebilirim, global ısınmaya çözüm de bulabilirim. Ama bu kalın mesajın ikisine de reel etkisi olmaz. Ne zaman ki evdeki gereksiz lambaları söndürmeye başlarım o zaman realize ederim.

Amacım bunları tartışmak değil.

Sağlığıma gelince, belki de bir yarışta yeterince gönüllü olmadığından taşıdığım bariyer yada podyum sayesinde edindiğim bel fıtığım var. Şimdilik ayağa kalktım, darısı pedal basmaya. Geçmiş olsun dileğiniz için teşekkür ederim.
 
Bu foruma ilk kez girisim ve yazisim ama bayagi bir muhabbet donuyormus anladigim kadariyla. Oncelikle Sait'e tavsiyem mutlaka seyirci olarak geldiginiz ilk yarista benimle ya da Gurol ile temas kurun ve yaris organizasyonlarinda yardim edebileceginiz seviyeyi, isteklerinizi bizimle paylasin. Sizi organizasyonlarda fiili gorevli olarak gormekten mutluluk duyacagiz. Bu onerim bu forumda akli calisan, sporumuzun bir yerlere gelmesini isteyen, bu yolda caba harcamaya istekli tum arkadaslar icin gecerli.
Polonezkoy yarisinda organizasyondan ben sorumluydum. Parkurunda uzerinde bayagi bir calistik ve goruyorum ki yarisanlar seyirciler keyif almislar pedal cevirmekten sevindirici... Yaralanan arkadasimiz icin de uzuldum gercekten. Yakin arkadasinin olayin sonrasinda bana gelerek bir hayli veryansin ettigini hatirliyorum. Insan sagligi soz konusu oldugunda hele bir de sevdiginiz bir kisi yaralandiysa tepkilerin boyle olmasi da gayet normaldir.
Yaralanmayi ilk kez duydugumda hemen ambulansi yaris alanina aradan sokup bana bildirilen noktaya gonderdim. Ve bizzat yolun acilmasini saglayarak gorevimi yaptigimi dusundum. O ambulansin noktaya ulasmasi, belki yeri tam olarak anlayamamis olmasi, vs hersey olabilir. Ancak o gonderi zamaninda yapildi. Gondermeyebilirdim de... Onu da soyleyim zira yarislarda ilk sordugumuz seyler, acik yara var mi? Bu yara ne kadar acik? Yurumeyi engelleiyor mu? Bulundugu nokta.. Vesaire.. Diyecegim odur ki her dusene bir ambulans gondermis olsaydim o yarista inanin bu is yurumezdi. Ve ne yazik ki bu yapilan secimlerde de soyle bir sorun var. Bir insan yuruyebilir, ama ic kanama geciriyordur. Bilemeyiz. Yaralanmayi yasayan bile bilemeyebilir. Birakin ambulanstaki hemsireyi... Ancak ayni durum dunyada da asagi yukari bu sekilde isliyor. Yani kimse gercekten acil durum olmadikca helikopter yollamiyor. Burada yine yarisan, spor yapan kisinin kendi sorumlulugunu gerceklestirmesi, yeteneklerini iyi tartmasi ve boyundan - yeteneginden buyuk surusler yapmamasi gerekiyor. Bu da antrenmanla, sporu daha iyi ogrenmeyle ve tecrubeyle oluyor. Ulkemizdeki hicbir sporcu gercek anlamda profesyonel degil bana gore. Elit sporculari, digerlerinden ayiran en onemli ozellik, daha ciddi antrenman yapmalari, ise daha fazla zaman ayirmalari ve belki birkacindaki allah vergisi yetenek. Daha fazlasi degil ama...

Gurol'un bahsettigi uzere devlet benzer organizasyonlarda gerekli tum tedbileri aldiktan sonra bu hizmetin kontrolunu yapacak sistemleri henuz olusturmus degil. Ornegin her yarista iki ambulansin bulunmasi gerekiyor kural olarak. Bir tane geldiyse ve digerinin gelecegini ogrendigimizde (ya da bazen gonderilmedigini) biz yarislari zamaninda baslatiyoruz. Ancak ambulans yoksa kesinlikle yaris baslamiyor. Bu ambulanslar icerisinde gelen doktor, hemsire vs gorevliler kimi zaman islerinin ehli oluyor kimi zaman da olmuyor. Bu konuda Bisiklet Federasyonu ya da Yaris Organizasyonu olarak ne yazik ki yapabilecegimiz birsey yok. Ancak gerek gorevli guvenlik gucleri, gerekse ambulanstaki doktor hemsire gayet iyi biliyorlar ki ciddi bir kaza, olumcul bir kaza olsa, mutlaka ilk basta onlar sorumlu olacaklar. Ancak iste gerek sporun taninmamasi ve gerekli nitelikte gorevlilerin gorev basina gonderilmemesi, gerekse gorev savsaklamaya istekli personel bu tur durumlarla karsilasmamizi sagliyor. Bu yarista ambulans aslinda 3 agir yaraliyi hastaneye tasidi benim hatirladigim kadariyla. Sabah 60 dakika yarisinda Ertugrul bey'in dirsegi bayagi acilmisti ve et kaybi vardi. Hastaneye gonderdildi ve ambulans geri geldi. Sonra bu kalca olayi oldu ve yine gidip geldi. Sonra sanirim bir olay daha olmustu ancak icerigini hatirlamiyorum. Hicbirsey de olmayabilirdi, olumcul bir kaza da... O yuzden bisiklet lisanslarinin tam olmasini, herkesin kendi rizasiyla bu dogasi geregi riskli sporu yaptiklarini belgelemeye calisiyoruz. Bir kaza olmasi dahi gerekmiyor. Genelde 1.5 - 2 saat boyunca ortalama 180 kalp atisiyla gidilen bir spordan soz ediyoruz. Kalp krizi yasama riskimizin az oldugunu herhalde kimse soyleyemeyez oyle degil mi? ya da bayilip kafamizi bir kayaya carpmayacagimizi ya da teknik bir geciste ucurumdan (allah korusun) yuvarlanmayacagimizi. Onun icin cumartesi gunleri deneme turlari yapmanizi istiyoruz, parkuru yuruyerek de olsa gormenizi tavsiye ediyoruz. Kac kisi buna kulak asiyor? Cok fazla kisi degil emin olun...
Ben organizasyonun gonullu kisilerce duzenlendigi muhabbetine hic girmeyecegim. Hakkiyla yapmiyorsaniz, detaylari ince ayrintisini dusunemiyorsunuz daha iyi yapacaklara birakirsiniz bu isi... Olur biter.

Elden geldigince iyisini yapmaya calisiyor ve ne yazik ki ulkemizin sartlarini da gozonune alarak isi biraz da sansa birakiyoruz. Birakmazsak bu yarislar olmaz arkadaslar.

Yabanci hakemler geliyorlar. Gelen UCI hakemlerinin buyuk bolumunden cok daha tecrubeliyiz artik biliyor musunuz? Neden cunku hicbir komsu ulkede (hatta Avrupa'da) bu kadar fazla UCI yarisi duzenlenmiyor... Romen hakemler, Israilli hakemler ulkelerinde yilda ancak 1-2 yaris duzenlenen kisiler. Neden? Cunki organizasyon duzenlemek cok pahali ve ulkelerindeki bisiklet federasyonlari ve devlet onlara bu organizasyonlari duzenlerken parasiz yardim yapmiyor...

Peki onca yaris nasil oluyor? Organizatorler var. Yarislara katilirken sporculardan para toplaniyor. Bu paranin karsiligi profesyonel hizmet verebilecek ambulans ve saglik ekibi, her turlu olumsuzlugun dusunuldugu ve tedbirin alindigi parkurlar, oduller vesaire.. Orada insanlar yarisa giris parasi verirlerken acaba bu para kimin cebine gidiyor. Ya da adam bu isi yapiyor zengin olmak icin, bu parayi bizim emegimiz uzerinden yapiyor demiyor... Eminim ulkemizde bu tur girisimler oldugunda (ki oluyor-olacak) bu tur dusunceler insanlarin kafasindan gececektir. Ancak bu isin saglikli yapilabilmesi icin dogru yol budur... Harcirah sistemi degil... Gelen insan verecegi parayi bilir. Alacagi hizmet ve odulu bilir ve isler cok daha profesyonelce (iki tarafli olarak) ilerler... Sponsorlar aslinda biraz da bu tur ortamlari bekliyor.

Yabanci ulkelerde benzer yarislara federasyonlar sadece hakem - gozlemci gonderiyorlar. Zira biliyorlar ki soylenen tum bu emniyet, ambulans, vs hizmetleri ancak profesyonelce yapildikca etkin olabilir. Ve onlar insan hayatini riske atmayan bir toplum duzeninde yasiyorlar (olmasi gerektigi gibi) Bizim su anda boyle bir sansimiz yok. Devlet ve Bisiklet Federasyonu sagolsun harcirah sistemini calistirip organizasyonlarin duzenlenmesine buyuk yardimda bulunuyor, bizler gorevli calisiyoruz, sizler zevkle (ama dikkatle) parkurlarda yarismanin, duzenli antrenman yapmanin, bisikleti hayatiniza en yogun sekliyle girmesi sansini yakaliyorsunuz. Burada herkesin kendi sorumlulugunu ustlenmesi gerekiyor.

Ben harcirah sisteminin yaninda olan bir insan degilim acikca soyleyim. Bu duzenin sporcuya, organizatore gerekli sorumlulugu yukletmedigini dusunuyorum. Bir kisim insan var ki bu duzenden hayatini idame ettiriyor. Yanlis midir para kazanmak? Tabi ki hayir? Ama yolu bu degil.. Olmamli...

Dag bisikleti sporcusunun kendisine yeten, herseyi devletten, takimindan vesaire beklemeyen insanlar olmasi gerekiyor bana gore. Ve ulkemizde bu ozelliklere cok daha sahip olmalari gerekiyor. Aranizda oyle arkadaslar var ki (sizler daha iyi biliyorsunuz) cok zor sartlarda gecim sikintisi cekerken dahi en iyi malzemeyi almaya calisiiyor, bir yolunu bulup yarislara hazirlaniyor ve katiliyorlar. Genelde bu sekilde yasayan insanlarin bu tur bir sporu normalde yapmamalari gerekiyor genel ulke kulturumuze gore... Ancak iste o kultur ve genel hayat anlayisi nedeniyle sporda bir yerlere gidemiyoruz ne yazik ki...

Cok uzatmayayim. Yaralananlara buyuk gecmis olsun. Umarim bu tur uzucu kazalari cok sık yasamayiz. Ama gelecekte de mutlaka yasayacagimizi da adim gibi biliyorum. Herkes yukarida anlattigim duruma gore tedbirini almali. Yarisma riskini almali (ya da almamali) gerekiyorsa yavas giderek riski azaltmali vesaire... Geri sayfalarda Kamsiz'in ucusunu gordum dik inisin baslangicinda. Cok guzel bir dag bisikleti goruntusu.. Sahane... Eminim onlarcaniz o bosluga ucarak girmeye calistiniz. Ben de olsam oyle yapardim. Bunun risksiz oldugunu dusunen var mi? ya da bu hareketi yaparken acaba Kamsiz "ya dusersem agaca girip kafami patlatirsam diye dusunuyor mu?" ..

Dusunse yapmaz, yapamaz, ama iste dag bisikleti boyle bir spor ve icerdigi tehlike, adrenalin, saglik, kendine yetme duygusu vesaire nedeniyle gun gectikce daha fazla yapilan, taninan, sevilen, populer olan bir spor haline donusuyor.

Ankara'da gorusmek uzere... Herkese kazasiz, zevkli yarislar diliyorum.
 
Selam Emre öncelikle hoşgeldin... Uzun ve açıklayıcı yazın için teşekkür ederim (tabii Gürola da) ben de azçok organizasyonun zorluklarını bildiğimden söylediklerinize katılmamak elde değil...
 
Hemfikir olmamız gerekir olumlu bakalım ve sözde bırakmayalım faliyete geçirelim...Zaten hepimiz bunu istiyoruz....
 
Gürol ve Emre abi, öncelikle foruma hoşgeldiniz. Federasyonda görevli birilerini de aramızda görmek güzel. Gayet açıklayıcı yazılar olmuş.

Bu sporu yapan herkes riskini zaten kabullenmiş demektir bence. Tabiki devlet ve görevliler de imkanlar dahilinde riskleri azaltıcı önlemler almalı. Bu iki taraflı olacak birşey.

Federasyon sporcu için, spor için vardır. Sporcu da hem spor için yapar bu işi hem doğal olarak bu işten üç-beş kazanç elde etmek ister. Bence daha ciddi sponsorluklar ayarlanmalı, yarışlar medyada daha çok yer almalı. Bu da hepimizin (federasyon görevlisinden, profesyonel yarışçısına, amatör yarışçısına, seyircisine, sponsoruna, medyaya kadar) görevi.

Malesef gelişmeler sancısız olmuyor ancak ülkemizde bisiklet hem ulaşım hem spor olarak iyi yerlere gelecek. Bir kaçımızın bir tarafları kırılacak, ambulans, federasyon görevlileri sıkıştırılacak, onlar doğal olarak savunacak, durumu anlatmaya çalışacak, bir dahaki organizasyonda herkes daha dikkatli olacak. Yavaş yavaş... Sancısız olmuyor...
 
Emre, doyurucu açıklamaların için gerçekten teşekkür ediyorum ve tamamına katılıyorum.
Büyükada yarışı ile birlikte sadece 3. resmi yarışıma katıldım, teknik bölgelerin büyük bir kısmında elime alarak geçiyorum bisikleti. Çünkü biliyorum ki henüz o teknik düzeye ulaşmadım,eğer zorlarsam biliyorum ki,istenmeyen şeyler olacak...peki nasıl olacak bu iş, daha çok yarışlara katılarak,daha çok tecrübe edinerek tabii ki...
Katıldığım yarışalarla birlikte düşme oranım da azalıyor örneğin...:D
Biraz bireysel bir değerlendirme oldu ama, yorumlarımın bür çok arkadaş için de geçerli olduğunu düşünüyorum..
Maalesef bazı arkadaşlar en zorlu bölgelere bile kayıtsız girebiliyorlar, tamam işin ruhunda adrenalin var ama, yarışı da sapasağlam bitirebilmemiz gerekir değil mi?Biraz dengelememiz lazım ikisini...
 
Yarışlar uci kurallarına göre olduğu için parkurlar oldukça zorlayıcı olabilir..Ama işin keyfi bu derim...Bazı zorluklar olmasa yarışların bi anlamı kalmaz bence..Zaten arkadaşımızın dediği gibi yarışa girmeyi göze alan zorluklarıda göze almış demektir....
 
@gurol

Gürol bey bakın bence bu çok doğru bir mantık umarım böyle olur.
Ayrıca bu zamana kadar yaptığınız emekleriniz için elinize sağlık teşekkürler.
 
Sevgili dostlar iyi söylüyorsunuz da zorlayıcı parkuların olması bu işin doğası tamam da bir problem oldumu kenarda sizi bekleyen ekip ya profösyonel değilse ya hiç yoksa :eek: . hanginiz yarıştan önce bunu sorguluyorsunuz:rolleyes: .
Bu işin doğası gereği mantığıyla bu zevkten ve gerideki tüm sevdiklerimizden mahrum kalmayı kim isiteyebilir:( . Başınıza birşey gelse herşe şeye rağmen bir daha yarışmak istemezmisiniz . Benim bahsettiğim şey kenarda yeterince deneyimli donanımlı ekibi hazır tutmak . Yarış sırasında isterseniz çağlayanlardan geçin çamurlarda, bataklıklarda yüzün, kayalardan uçurumlardan atlayın ama bir kenarda ahhh diyebiliyorsanız size güvenveren işinin ehli birilerinin olamasını istemez misiniz. ;) :)
Diyemiyorsanız üzüntüsünden zaten sizin için kim ne diye bilirki.:(
Sakın yanlış anlaşılmasın kimseyi suçlama gibi bir niyetim yok sadece hani göstermelik bir ambulası eh işte parkurda gidebileceği bir mesafeye kadar koymanın çok da dünya da bizi biryerlere taşıyamayacağını düşünüyorum açıkcası. :rolleyes:
Bence yaralıyı yarlandığı yerde ilk müdahalesini yapabilecek olduğu yerden çıkarabilecek bir veya daha fazla profösyonel sağlık ekibi olmalı çünkü bazı durumlarda tahminim dakikalar bile çok önemli olabilir. Ve bunun finasmanı için biraz daha kafa yormalıyız.
evet gelişmeler harika herkesin eline emeğine sağlık ama umarım birgün camia olarak büyük bir sancı yaşamayız.
Sevgi ve saygılarımla
 
Hasan abi teşekkürler , konu biraz acemilik, riski göz önünde bulundurma gibi yerlere kaymıştı.

Benim demek istediğim çok tecrübeli bir yarışçıda hata yapabilir ve çok kötü bir şekilde yaralanabilir. Sağlık önlemlerini yarışmacıların tecrübesine göre almak yanlış olur, konu bu tarafa doğru gitmiş.

Emre beyde ambulansı göndermeyebilirdim demiş, sanırım arkadaşlarımın baskısı olmasa göndermeyecekti.

Sadece kendim yaşadığım için sızlanmıyorum örnek olması açısından yazıyorum bunları. Ayrıca eksikliklerden biride ambülans şöförünün parkuru tam bilmemesiydi, yarıştan önce tarif edilebilir yada parkuru iyi bilen brisi acil bir durum olduğunda ambulansa binebilir.

İşi sadece acemilik vb ye bağlamak sorumluluktan kaçmak gibi görünüyor. Ben acemi bir yarışçı olabilirim ama o parkurun hiç de acemisi değildim, neredeyse daha önce 20 kez indiğim inişte hata yaptım. Teknik bir arıza yaşayan birisi de orda kaza yapabilirdi sonuçta.
 
@hornet Senin durumun farklıymış. Göndermeyebilirdim'in altında yatan şudur; Yarışlarda öyle yaralanmalar olur ki ambulans gerekmediği halde (yurdum insanı tavrıyla) sanki düşen düştüğü yerde ölmüş gibi bir panik havası dolaşır. Bu gibi bir çok olayda gördük ki, yaralı aslında (sinek ısırması kadar) basit bir yaralanma için ambulans çağırmıştır. İşte bu yüzden bir yaralanma bildirildiğinde iki sorunun cevabı önemlidir. İlki "yaralının bilinci yerinde mi?", ikincisi ise "durdurulamayan kanama var mı?". Bu sorularının birinin dahi cevabı evet ise yarış bile durdurulup ambulans yola çıkar. Aksi durumda sorulan soru yaralının tek başına hareket edip edemediğidir.

Çok an varki telsizlerde yada yarışan sporcular tarafından getirilen haberlerle insanlar biri ölmüş gibi davranır. Ambulansı gönderdiğinizde ise düşen kişinin orda olmadığını hatta yarışa dvam edecek kadar iyi bile olduğunu farkedersiniz.

İşte gerekirse Ambulansı göndermemeye, bu tecrübelerin ve aldığmız eğitimlerin
sonrasında karar vermişizdir.

Türkiye'nin gerçekleri kısmına ise ardına saklanacak bir açıklama gibi bakmıyorum. Rahatsızlığımdan dolayı bir kaçtır hastaneye gidiyorum. Devlet hastanesine. Gidenler bilir hasta/doktor oranını. Doktorun ayırabildiği süre miktarının aslında ne kadar yetersiz olduğunu. Hastanelerimiz böyle iken 100-200 kişinin yarıştığı bir noktada bir ambulans lüks bile sayılır. İşte Türkiyenin gerçekleri bunlar.

Kaçınız kabul eder bilmiyorum ama yarış kayıtlarında 20YTL alsak ve bunu ikinci ambulans gibi (malum devlet bir tane sağlayabiliyor) ekstrala kullansak nasıl olur?
 
Arkadaşlar bir konuya ben de dikkat çekmek istiyorum, bilmem dikkatiniz çektimi, parkurda herhangi bir yerde teknik destek vermek yasak, sadece belirtilen yerlerde, hiç düşündünüz mü acaba neden yol bisikletindeki gibi hemen destek alamıyoruz? Çünkü bu dağ bisikleti, yani dağ bisikleti ile genellikle normal ulaşımın olamadığı, normal arabaların giremediği yollara gitmek için yapılmış aletler, dolayısıyla doğada bisikletinizle başbaşasınız genellikle teknik olsun diğer sorunlar kendiniz çözme durumundasınız, dağ bisikleti yarışları da bu özelliği öne çıkararak bu şekilde yapılıyor, yine yarışlar da dolayısıyla normal araçların zor girebildiği parkurlarda yapılıyor, dolayısıyla ambulans her şekilde gecikmesi normal, yine hatırlatayım yol yarışındaki gibi destek almamız imkansız dağ bisikletinde .
 
gürol abi bence makul bi kayıt ücreti alınarak ambulans hatta özellikle çip sistemi için ufak bi katkı saglanırsa kimse hayır demez heralde..
 
Geri