benim kendimce sayabileceğim ilk bisiklet turum da 6 Eylül 2011 günü Pamukkale Turizm'den aldığım İSTANBUL-İZMİR biletiyle başladı diyebilirim

))İZMİR BİSİKLET DERNEĞİ'nin bisiklet kursuna katılmak için gittim...yaani bir yıl önce salcano ng650 26 jant-21 vites sıfır bi bisiklete sahip olmuştum bi şekilde ama binmesini bilmiyordum

((....deli gibi sürmek istiyordum,ama öğretecek hiç kimse ve hiçbir yer bulamadım....35 yaşında apartman boşluğunda yazın sokağa dökülmüş ortaokul çocuklarına rica ettim

(-rezilliğin danişkası budur yani-,saaolsunlar yardımcı olmaya çalıştılar canla başla,ben de gayret gösterdim bayaa,ayaklarım morluklar içinde kalana kadar bi hafta falan ama çocuklara acıdım,kendi cüsselerinden 3 misli bir insan vücudunu bisiklet üzerinde tutmaya çalışıyorlar,içim el vermedi daha fazla,bırakmak zorunda kaldım,bu arada izmir bisiklet derneğinin kursu var,bisiklet öğretiyorlar....türkiye bisiklet federasyonuna bakıyorum,oraya bakıyorum buraya bakıyorum,yok,yok,yok;bisiklete binmeyi öğretecek tek bir yer yok...tam 1 yıl sonra işte geçen ay aldım bileti,işim de yok bu arada,haziranda işsiz kalmışım,cebimde 3 kuruş para,izmiri bilmem,orda tanıdık bir allahın kulu yok,bir deli cesareti-deli değilim-,bikaç hafta öncesinden aradım derneği,kurs parası ve 4 günlük işte yetecek kadar bimiktar para+yetmezse kredi kartında ne kadar limitim varsa-ki çok bişii diiil o da-....bindim gittim,bu arada konak öğretmen evini aradım,yer yok ama bakarız demişlerdi ben yola çıkarken

)...akşam 6 civarı konak meydanda indim metrodan,meydana çıktım....derneğin adresini sorucam,söylediler de yol tarifi için,3 bayan duruyor,onlara soriim dedim,ben derneği sorarken kadınlardan biri;"pardon ben sizi tanıyor muyum" dedi,döndüm bir baktım ki 16 yıldır görmediğim üniversite arkadaşım yanımda????nası yani,hiç tanımadığım,bilmediğim izmir'de adres sorduğum kişi kim çıktı?..neyse o şoku atlattım,derneğe gittim,kapı duvar,halbuki konuşmuştum gündüzden...ondan önce de bikaç kişi pek yardımsever çıkmadı,allahım ben nereye geldim,kızım ne işin var burda diye iç geçiriyorum derneğin kapısının önünde ağacın altına oturmuş,sigaramı tüttürürken..bi yarım saat geçirdim orda,geldiğim gibi aynı gece otobüs biletini alıp geri dönmeyi düşündüm,sonra dedim ki kendi kendime "buraya kadar geldin,tam 1 yıldır istediğin bişey,insanlar yada şehir ne olursa olsun,renk vermeden bisiklete binmeyi öğren ve geri bas git,senin için önemli olan bu"...işte enginciğim fotograf makinası dedim yaa

)) 4 günlük eğitim için gittiğim izmirde tam bir ay kaldım ve zor döndüm istanbula zor...sanki bir avrupa şehrine gitmiştim ve hiç bilmediğim o şehri keşfediyordum,bu arada da 30 undan sonra aşkına düştüğüm bisikleti öğreniyordum,çok ama çok mutluydum,6 kişilik odalarında kaldığım "KONAK ÖĞRETMEN EVİ" 5 yıldızlı hilton otelinden çok daha mükemmeldi benim için,izmir ayaklarımın altında,manzaralı bahçesinde yemekler yedim,çaylar içtim,doya doya izmiri seyrettim...gündüz her yanını yürüyerek,popomun acısına aldırmadan ve 3 . gün çok kötü düşüp yaralanan dizimin haaline bakmadan yürüye yürüye arşınladım PASAPORT'u,KEMERALTI'nı,KORDON'u,ALSANCAK'ı,KONAK'ı...ÇEŞMEALTI'na gittim,ÇEŞME'ye gittim,SEFERİHİSAR-SIĞACIK'ı gördüm....her yerde karşıma bisiklet ve bir bisikletçi çıktı,her adım başı değişik insanlarla tanıştım,kendimi italya da sandım,erkekler o kadar flörtözdü ki

,bir dişi olarak kendimi nimetten saydım orda

),istanbula 1000 değil 1500 bastı izmir benim gözümde...