@siretsiret
bir tartışma açmak istemem ama katılmadığım bir noktaya değinmek istedim. acizane, biri bisikletle olmak üzere 5 defa eceabat milli parkını, yani savaş alanlarını gezmiş biriyim. dediklerinizin şu kısmı doğru: biz milletçe oradaki şehitlerimize ve tarihimize karşı duyarlılığı biraz da binlerce kilometre öteden gelen eski düşmanlarımızdan öğrendik. unutturulan veya silinmeye çalışılan tarihimize ait detaylara onların gazı ile merak saldık. biz malesef böyleyiz. Adamlar dünyanın tam tamına öbür ucundan gelirler, gezerler, ama biz oraları teğet geçeriz, Çeşme, Bodrum, Antalya sahillerinde geçiririz tatillerimizi... Keyif ehliyiz. Her sene aynı sahillere gideriz, bıkmayız. İtiraz etmeyin, böyle çok insan var bu memlekette. Yanlış anlaşılmasın bu yerlerle bi sorunum yok. Zihniyetle, alışkanlıklarla ilgili sorunum var. Adam kışın doğalgaz faturasından, apartman aidatından şikayet eder, yazın senelik izninde 5 yıldız otelden yer ayırtır. Bu ne perhiz ne lahana turşusu diyesim geliyor ama, onun seçimi tabii, karışamazsın. İşte bunların hayatı gündüz iş, akşamları da tv karşısında dizi veya maç izlemekten ibarettir. çocuğuna hediye olarak kitap veya bisiklet gibi (sadece örnek olarak) bedensel veya ruhsal gelişim araçları değil, playstation alır. Hâl böyle olunca, beklenti de düşük olacak hâliyle...
Katılmadığım tespitiniz ise, 25 nisan tarihlerinde bizim onlarla (anzak torunları) kaynaştığımız noktasında... belki bir miktar insanımız onların etkinliklerine kişisel merak veya iş yapmak amaçlı iştirak ediyor olabilir, ama biz millet olarak topyekün bunlarla niçin kaynaşacakmışız canım?!!! Bunların dedeleri buraya bizi tarihten silmek, yoketmek için gelmedi mi? Onlar burada bizim yüzbinlere varan insanımızı toprağa düşürüp burayı geçmeye muvaffak olamayınca o kuvvetleri filistin ve ırak çöllerine gönderip, Kudüs'ü, Bağdat'ı savunmaya çalışan, ama Çanakkale'de, Sarıkamış'ta zaten eridikleri için bir avuç kalmış ordularımızın üstünden silindir gibi geçerek, 1915 te yapamadıklarını 1918 de yaptılar. Onlara nefret dolu değilim, esas nefretim İttihat ve terakki gibi bizi bu ateşin içine atmış bir bozguncu çetenin bu milletin başına geçmiş olmasıdır. Ama bizim Yeni Zelanda, Avustralya ve İngilizler gibi milletlerle kaynaşıyor olmamamız gerekir. Diplomatik açıdan dost olabiliriz, ticari, ekonomik bağlarımız, ilişkilerimiz olabilir. Ama onlar ebediyete kadar HAÇLI dır. Onlarla kültürel kaynaşmanın yolunu açarsak bugün olduğu gibi onların adetlerini, onların özel günlerini (25 nisan, 14 şubat sevgililer günü, 31 aralık yılbaşı vs) kutlamaya, kendi dinimiz İslam'a, gelenek göreneklerimize yabancılaşmaya kadar götürürüz ki esas felaket budur.
Saygılarımla
Murat Semiz