@KaanGGerçekten de insanın içini acıtan bir foto. Tarih ve yeri hakkında bilgi var mı? 3. köprü için yol açma çalışması olduğunu sanıyorum ama yine de emin olmak istedim.
Bana yazmamışsınız ama kendi açımdan sorunuzu inceleyeyim: Doğanın korunması ve medeniyetin gelişmesinin çatıştığı konuları (nükleer santraller, HES, yol açma çalışmaları vb.) ben iki kademeli olarak ele alırım. Birincisi fayda/zarar analizidir (genel değerlendirme), ikincisi ise spesifik bir projenin doğru yapılıp yapılmadığı (işe özel değerlendirme). Bu iki değerlendirmeyi geçen bir projeyi kim yapsa desteklerim, ve bu değerlendirmelerin birinden geçemeyen projeyi kim yapsa karşısında olurum. Her iki durumda da, elimden geldiğince projenin bence daha verimli olacak biçimde şekillenmesine de çalışırım. Ve çok şükür ki, kalıpların (bilhassa siyasi kalıpların) dışında düşünebilme yeteneğim vardır ve her olayı X veya Y düşünce okulunun yaklaşımından bağımsız, kendi içinde değerlendirebiliyorum. Yani farklı düşünce kamplarının birbirine zıt çeşitli fikirlerini aynı anda benimseyebilir veya karşı olabilirim.
Şimdi bunların hepsini 3 cümleye sıkıştırınca biraz karışmış olabilir. Ancak şu kadarını söyleyebilirim ki, bu gibi konular ne yapanların ne de direnenlerin savunduğu kadar basit değildir genellikle. Konuyu basite indirgeyerek yaklaşım, düşünce ve tartı yerine duygu ve kavgaya olan meyilin göstergesidir - ki bizim millete cuk diye oturan bir yaklaşımdır bu malesef.
Konuya dönersek, her iki tarafta da tartışmama probleminin var olduğunu görüyorum - veya ben de atlamış olabilirim. Ne hükümetin detaylı uzun vadeli planını biliyorum, ne de karşı olanların detaylı argümanlarını. Her ikisi de yüzeysel ve konuyu basite indirgeyici nitelikte. Uzun vadeli planı bilmediğim için işe özel fayda/zarar analizi yapamadığım gibi, karşı argüman tek boyutlu olduğu için onu da değerlendiremiyorum.
Mesela fotodaki ağaçlar kesilmiş mi, yoksa taşınmış mı? Hiç bir yerde bu bilgiye ulaşamadım, oysa çok mühim. Fotodaki hazırlığı yapılan yol by-pass türü (çıkışsız) bir yol mu olacak, yoksa belli aralıklarla giriş-çıkış yerleri konulacak mı? Keza uzun vadeli şehir planlarının detayları da çok mühim. Çünkü planlı şehircilik -şartlarına riayet edildiği takdirde- minimum zararla maksimum toplumsal faydayı temin eder. Doğayı esas öldüren, şehrin plansız gelişimi ve gecekondulaşmasıdır. Hiç bu konular -her iki tarafta da- tartışıldı mı?
Şimdi "bu fotoya bakıp da isyan etmeyenin kanından şüphe ederim" vs. gibi yaklaşımlar aşırı basit ve yüzeysel kaçar. Tabi ki foto insanın içini acıtıyor. Aynı ameliyat masasındaki birinin paramparça vücudunu görmek gibi. Ama iş çoğunlukla göründüğü kadar basit olmuyor.
Bu ve benzeri konular (keza HES ve nükleer) detaylı tartışma masasına yatırılmadığı için, kendi yaklaşımlarımı kendim bağımsız olarak oluşturuyorum, dolayısıyla da hiç bir düşünce okulunun/tarafın anlayamadığı için içgüdüsel olarak karşı durduğu kendine özgü bir yaklaşımım oluyor genellikle. Dolayısıyla beni birbirine zıt kampların çeşitli eylemlerini desteklerken görebilirsiniz - şaşırmayın.
İki yerde göremezsiniz: konuyu desteklemiyorsam veya eylemin samimiyetinden şüpheleniyorsam.
PS: Kuzey ormanları hakkındaki bu eylemi farklı bir açıdan desteklerim: Konu hakkında toplumsal duyarlılığı sergileyerek, işin daha düzgün yapılmasını sağlamak için - zinhar yapılmaması için değil. Sebebi ise basit: Ne hükümetin detaylı planını biliyorum, ne de karşı gelenlerin. Dolayısıyla "ne yapacaksanız düzgün yapın bari" mesajı daha uygun.