Uzun aralıklarla bu konu karşımıza çıkmakta.Yüksek kadansın faydaları saymakla bitmiyor(!) Adeta her derde deva(!)
Tamamen profesyonel sporcular üzerinden yürütülen bazı çalışmaları % 100 doğru ve herkes için geçerliymişçesine kabullenmek yanlış.Yüksek kadansın önemini biliyor ve yadsımıyoruz ancak bu,bir sporcunun düşük kadansla daha başarısız olacağı,ya da düşük kadansla fizyolojik olarak olumsuz etkileneceği anlamına gelmez.
Profesyonel bisikletçilerde sıklıkla izliyoruz bu durumu.Pelatonda aşağı yukarı kadanslar eşit ancak ne zaman ki yol şartları ağırlaşıyor,% 10-15 lik tırmanışlar başlıyor,kimi sele üstünde düşük vites yüksek kadans,kimi ayakta yüksek vites düşük kadans gidiyor.
Kadans,kalbinizle akciğerlerinizle,kas gurubunuzla ve performansınızla ilişkilidir.Yolun % 70'ini ortak vites kombinasyonuyla gidebilirsiniz ancak sonucu belirleyecek olan şey bireysel datalarınızdır.Burada konu ile ilgili güzel başlıklar var.
(link)
Tour de France 1997 şampiyonu Jan Ullrich ile lance Armstrong'un kadans seçimlerine de yer verilmiş.Bir çok makalede,kadans seçiminin sporcunun fizyolojik özelliğine göre belirlenmesi gerektiği vurgulanırken,yüksek kadansı bir çok amatörün bile adeta takıntı haline getirmesi hiç doğru değil.
Şimdi fiziğe girmeden özetleyelim

üşük vites yüksek kadansla,kaslarınıza daha az yük biner.Bu teorik olarak laktik asit birikiminin ve yorgunluğun daha uzun sürede gerçekleşmesi demek.
daha yüksek vites ve düşük kadansta kaslarınıza binecek yük,kadans başına görece daha fazla olacağı için,teorik olarak laktik asit birikimi ve buna bağlı yorgunluğun daha erken gerçekleşeceği varsayılabilir.
Bütün bunlar sporcu özelinde değişebilir.Vo2 değerleri,kas birikimi belirleyicidir.Her sporcu kendi fizyolojisine göre bir sürüş stili belirler.Bunu büyük küçük tüm turlarda görmek mümkün.Bilmem anlatabildim mi.