Scudo Sports

Yolda bisikletçiler nasıl selamlanır?

Ya aslında bu durum farklı bir şehirde memleketline rastlamak ile aynışey. Sonuçta çok bisikletli yok piyasada. Birini görünce de ,senle aynı duyguları paylaştığını aynı şeyden zevk aldığını bildiğinden kendine yakın görüysun. Japonya da bisikletlilerin hiçbiri durduk yere birbirine selam vermez herhalde.:)
 
  • Beğen
Tepkiler: K. Benli
Scudo
@alper Ku

Önce zil ile , umursamaz ise el ile zorla selam veriyorum :D
 
@alper Ku

Birinin yanından geçiyorsam zil çalıyorum karşı şeritte ise el sallarım.
 
  • Beğen
Tepkiler: Berke
Mutlaka bakarım selam verecek gibi bakıyorsa ondan önce davranıp selam veririm. Tabi bazı arkadaşlara bakıyorum fakat pek umursamıyorlar oyüzden bende onlara selam vermiyorum. Fakat herkese elimden geldiğince selam veriyorum. Bu bana mutluluk veriyor.
 
tam elim zile gidiyor ama adam hiç umursamıyor bile bende vazgeçiyorum ama bundan sonra hep zilli öttürcem :D
 
Ben selam verirken kafamı aşşağı yukarı yapıyorum anlayan anlıyor zaten :)
 
El güzeli el sallamak.
Aslında özel bir selamlaşma biçimi bulmak lazım. Siyasi içeriği olmayan ve tamamen bize özgü bir şey olmalı. Ayrı başlıkta açılacak bir forum konusu olabilir.
Genç arkadaşlarımızdan biri bunu tartışmaya açabilir; benim pek zamanım olmuyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: enes savaş
"Selam vermiyor, boyu devrilsin" şeklinde bakmamak lazım olaya bence.
Kendimden yola çıkarak örnek vereyim. Bisiklet sürerken bazen düşüncelere dalıp gidebiliyorum haliyle de karşımdan gelen adamın bana verdiği selamı fark etmeme durumum oluyor. Veya karşımdan gelene selam vermeye yeltensem bile kullandığı parlak/yansıtıcı yüzeyli gözlüklerden bisiklet sürücüsünün "selamı gördü mü görmedi mi" reaksiyonunu anlayamıyorum.

Bir de karşılaşılan mekan önemli biraz da. İstanbul Anadolu yakası sahilinde adım başı bir bisikletliye rastlamak mümkün. Bunların hepsi birbirini selamlamaya kalksa işin içinden çıkılmaz. :p Köprü trafiğinde sıkışan araç sürücülerinin birbirine selam vermesini beklemek gibi bir durum olur. Ama Belgrad ya da Aydos ormanları ya da şehir dışı rotalar gibi nispeten bisikletli yoğunluğunun az olduğu yerlerde bir bisikletli ile karşılaşırsam selamımı eksik etmem.
 
  • Beğen
Tepkiler: enes savaş
arkadaşlar ben malatya'da otomobille giderken bu bisikletli arkadaşlarımı gördüğümde art arda 2-3 kez kornaya basıp selam veriyorum, genelde akşamları karşılaşıyoruz. umuyorum bu bize küfür mü ediyo acaba diye ikileme düşmemişlerdir :)
 
Bence peş peşe 2-3 kez kornaya basmak yerine tek bir kez hafifçe korna çalmanız (ve göz teması kurabiliyorsanız elinizle selamlamanız) bisiklet sürücüsü açısından çok daha makbule geçer ve motivasyon unsuru sağlar.
Böylelikle hem bisikletlinin paniğe kapılarak kendisini (ya da başkalarını) tehlikeli bir duruma sokmamasına yol açmamış olursunuz hem de sizi tacizci şoförler ile karıştırmaz ve kulaklarınızı çınlatmamış olurlar. :p
 
  • Beğen
Tepkiler: enes savaş
ben tek kornaya basayım dedim daaaaaaat diye ses çıktı ,anlamadı bence :D
 
Bir de arkadan gelip sollamaya calisan kisim var onlar hep bir yaris icerisindeler ;) Ama tabi insan dalgin oldugu bir anda bir bisikletciyle karsilasinca birden canlanip uyaniyor ;)
 
Pazar günü güzel bir tur gerçekleştirdim ve tur boyunca üç bisikletliyle karşılaştım.İlki hemen evden çıkıncaydı.Arkadan yaklaştım günaydın dedim,ses yok.Devam ettim günaydın,işe mi gidiyorsunuz cevap yok.Tam yan yana geldik yine günaydın diyecektim ki bisikletin üzerindeki abi el işaretleriyle duymadığını anlattı.Sonra da senin bisikletin güzel,benimki kötü gibisinden bir işaret yaptı gülerek.Ben de işaretlerle ve aynı güleryüzle cevapladım yok yok seninki de çok güzel.Sonra da el sallayıp devam ettim.Turumun ortalarında bir bisikletli daha gördüm,kenarda durmuş bir şeylerle uğraşıyordu.Amca bisikletiniz çok güzel maşallah,tam emektar diye girdim lafa.O da evet,öyle dedi gülerek.Bisiklet baya eski bir peugeot,yorgun ama daha çok iş yapacak gibi duruyor.10 yıldır sürdüğünü,çevre illere falan gittiğini söyledi.Ne kadar güzel dedim,ben de 1,5 yıldır kullanıyorum.Birbirimize iyi günler dileyip ayrıldık.Eski bisikletleri ve o bisikletleri yıllardır kullanan eski toprakları seviyorum.Turumun son km'lerinde ışıklarda karşıdan karşıya katlanır bisikletiyle geçen birisini gördüm.Yanıma yaklaşınca seslendim: bisikletiniz şahane,ben de almak istiyorum .Abi gülerek cevapladı evet öyle,kaldırımlarda çok rahat oluyor. Arkasından baktım kaldırımdan ağır ağır ilerliyor,inşallah ben de alırım ilerde bir katlanır.Velhasıl yolda bisikletlilerle karşılaşmak güzeldir.Bir keresinde çok yorulduğum uzun bir turumda soluklanmak için kaldırıma atmıştım kendimi.Meyve suyumu içerken bir bisikletli geçti önümden.Geçerken de seslendi bir şeye ihtiyaç var mı.sağolun,her şey yolunda dedim ve bastı geçti,eh altında yol bisikleti basacak tabi =) O gün çok hoşuma gitmişti bu.Yalnız değilim demiştim kendime,aynı yollarda pedallıyor aynı rampalarda yoruluyoruz.Ne zaman yolda bir bisikletli görsem yüzümde bir gülümseme oluşur,selamımı eksik etmem.
 
İş ve ev arasında her zaman selamlaştığımız bir kaç arkadaş var. Yolda onlara denk gelmek için etrafa bakınıyorum :) Diğer bisikletlilere yaptığım gibi onlara da el veya zil ile selam veriyorum.
Cumartesi işten dönüşte baba oğul bisiklete binen bir çift ile karşılaştım. Yol dar olduğu için durdum, bey efendi de durdu sağ olsun. Biraz lafladık.
 
@M.Cevat Bayhan

Bakayım olursa , açayım öyle bir konu...
 
yalnız sadece selamlaşmakla olmuyor,yolda kalanada yardımcı olmak gerek çogu kez tekerim patladı pompaya ihtiyacım oldu 1 kişide durmadı bakmadılar bile,bende sırf başkası için patlak onarım spreyi taşıyorum
 
Bu güne kadar yolda kalan görmedim hiç :islik: Olsa da anahtar , yama , pompa hepsi var. Olmadı dururum yardım ederim , hatta birlikte yamalarız lastiği :D
 
  • Beğen
Tepkiler: mustafa tabanlı
Bisiklet kullanmanın endorfin (mutluluk hormonu) salgılanmasını sağladığını konunun uzmanlar söylüyor. Pedal çevirerek o ivmeyi hissetmek ayrı, meyil aşağı süzülerek yüzünde rüzgârıhissetmek ayrı şekilde mutlu ediyor insanı. Fiziksel aktivitenin sağladığı yararlar da artıları.
Yolda diğer bisikletlilerle selamlaşmak tatlının üzerindeki kaymak misali bu duyguyu güçlendiriyor.
Burada esas olan bir ''duygusallığa'' sahip olmak. Selam vermeyenlerde eksik olan bu bence.
Selam vermenin şekli ise o an kendiliğinden oluşuyor: Elle, zil veya kornayla, başla, bazen mesafe göz temasına uygunsa sadece bir gülümseme ile.
Bisikleti icat edenleri minnetle analım, ve inşallah ömür ve sağlığımız elverdikçe pedallamaya devam edelim!
 
Geri