2015 yılında seri üretim disk frenli ilk yol kadrosu olan bir bisiklet kullanıyorum,
aldığımda gerçekten ortam dutluktu diyebilirim, hatta dalga konusu, mtb ile kıyaslayan vs vs.
Epeyce uzun yazılmış,
Kişilere özel yazmayacağım ama doğru bilinen yanlışlar çok fazla burada okuduğum kadarıyla.
kendi görüşlerimi ve bazı kanıtlanmış pazar sonuçları ile örnekleyerek açıklamaya çalışacağım.
Kullandığım kadro 2015 Focus Cayo Disc Ltd,
M beden 552mm tt, 390mm reach, 547mm stack ölçüsünde, bazı markaların L kadrosuna yakın bir ölçü,
Kadrosu 880gr. maşası kesilmiş halde 340gr.
Kullandığım jantın ön göbeği 69gr. arka göbeği 212gr.
Profil ve ekstra geniş bir jant seti kullanıyorum ve sonuç 1.600gr altında.
Kimse çıkıp da hantallık yaratan ağırlık demesin lütfen bilmeden.
Aynı zamanda bugün en giriş seviyesi modeli aldık diyelim;
göbek ağırlığındaki 100gr farkın sürüş sırasında jant çemberindeki 5-10gr kadar etki yaratmayacağını ortaokul fen sorularıyla bile cevaplayabiliriz.
Bu kadronun red22 hrd ve zipp 303 disc kombinasyonu ile yüklü versiyonunu geliştirme ekibindeki CX şampiyonu Jeremy Powers bazı granfondo yarışlarında test için kullandı,
pedallar, suluk kafesleri, yol bilgisayarı dahil 6.8kg sınırındaydı.
Bütün bisiklet halinde “3.0 Ultegra 6800” ve “4.0 Rival 22” isminde iki model piyasaya sunuldu,
2.0 force ve 1.0 red modelleri piyasadaki koşullar sebebiyle 2015 senesinde mağaza satışı olmadı, en başlangıç modeli bile aluminyum gidon/sele borusu ve hafif olmayan bir jant ile bile 8kg altındaydı.
———
Bugün üretilen disk frenli yol bisikletlerinde neredeyse standartlaşan 12mm sokma mil dışında majör bir değişiklik de olmadı, kullandığım modelde 15mm mtb tipi mil var ve daha esnemez olduğu için açıkcası memnunum.
———
Disklerin kesmesiyle alakalı çoğu vakada sonradan aksi kanıtlandı, gündem yaratmak üzerine şişirilen kazaların çoğunda jant telleri suçlu çıktı.
Aero jantlarda kullandığımız aerolite ve cx-ray gibi tellerin yeni üretimlerinde artık bu keskinliği azalttıklarını görürsünüz,
Önceden çok daha ince ve keskin olduğunu biliyoruz, kendi bakımını yaparken çoğumuzun parmağını yaralamıştır geçmişte.
Başlangıçtaki yarış yasaklarına gelirsek,
UCI yeterince darlayan ve hatta çoğu kişiye göre sektörün gelişmesine ket vuran bir kuruluş.
Bu eski kafalılıklara rağmen, disk için izin vermelerinin sebebi artık bahanelerinin kalmamasıydı.
Yoksa Cervelo P5x, DiamondBack Andean gibi teknoloji ve marjinal kazanımın doruk noktasındaki ürünler UCI yarışlarına katılamıyor hala, resmi sebebi de güvenlik değil asla.
———
Hatta bu korkuyla o dönemde mtb için üretilmiş ince soğutma yüzeyleri olan shimano icetech ürünleri de güncellendi ve yuvarlatıldı,
bu noktada shimano’nun pazarda üretim adedi lideriyken gereksiz muhafazakar davranıp, geç aksiyon alması da negatif etken.
Aynı durumu uzun yıllar satış adedi daha düşük olduğu için cx, gravel ve tur bisikletlerinde de yaptılar, 1x düzeni bile pazar kaybı yüzünden mecbur kaldıkları için daha yeni sundular.
———
Tarmac SL6, IzalcoMax2019, BMC TeamMachine, SuperSix2019 gibi güncel modellerde de inceleyebileceğiniz gibi,
artık lastikten bağımsız maşa açıklıkları hava kanalı yaratmak adına daha geniş, çoğu rüzgar tüneli tasarımının optimumda aynı sonucu vermesi ve kadroların tasarım benzerlikleri de bundan kaynaklı.
Daha geniş jant çemberi kullanabilmek, lastik basıncını azaltarak daha dayanıklı setler yapabilmek, kadro ve maşadaki fren pivotlarını kaldırarak stresi azaltıp daha az karbon kullanımı ile hafiflik sağlamak, chainstay gibi noktalarda esneklik kazanmak gibi sıralanabilecek çok nokta var,
Fren bağlantılarını halihazırda bisikletin en dayanıklı noktası olan droplara yaklaştırmak da bu açıdan büyük avantaj.
en son gördüğüm kadarıyla 2018 supersix evo kadrosu da doğrular şekilde disk seçeneğinde jant freninden daha hafifti.
———
Takla atma konusu ise tamamen başka bir beceri, 80’lerde atari oynar gibi tam gaz tam fren gidiliyorsa düşmek için disk kullanmaya gerek yok...
Klasik bisikletlerde ben de normal fren görüntüsünü seviyorum,
Disk standartlaşınca jant freni de illa çöp olmayacak öyle basit bir pazar değil.
Örneklemek gerekirse;
250km sürat yapabilen bir aracı asla hız sınırı 120 olduğu için nasılsa gerek yok diye daha düşük kapasiteli fren ve donanımla üretmezler.
-ama geleceğin bu olduğu ve kişisel estetik takıntıların, yazıldığı gibi kişiye özel olup geneli ve ihtiyacı değiştirmeyeceğini söylemek isterim.