hızlı motosiklet kullanırdı , doğru , çok riske girerdi ... özellikle kızı Polen doğduktan defalarca dikkatli olmasını söyledik ona , ben de bir çok defa söyledim , kendisinden duymamıştım ama zaten motorumu satmayı düşünüyorum demiş bazı arkadaslarına , babası da öyle diyordu ...
Murat abinin hızlı olması yanlış birşey , peki çimleri ıslatması gereken fıskiyelerin yolu ıslatması ne kadar doğru ? arabalar için bariyer motorcular için giyotin görevi gören demirlerin varlığı ne kadar doğru ? bu aynı bölgede aynı sebepten meydana gelen ilk kaza da değilmiş .
ee ne olacak bundan sonra , daha önce de benzer durumlar oldu ve ölen öldüğüyle kaldı , umarım bu defa herkes üzerine düşeni yapar da aynı şeyler tekrarlanmaz ...
bir düşünelim bakalım melis dostumun verdiği bilgiler doğrultusunda murat dostumuz hızı ve adrenali seviyormuş evet riski davet etmiş daha öncede
hızlı motor kullanmış evet bu murat dostumuzun çizgisi saygı duymak lazım
biz bisikletliler en ağır turlara gidip riskler almıyormuyuz evet alıyoruz zorlu rampalara gitmiyormuyuz riski seviyoruz zorlu turları seviyoruz evet riskede giriyoruz
çimi ıslatması gereken fıskıyelerin yolu ıslattığı için belediye burdan bir kere davalık olur
artı hangi firma yaptı ise o bariyerleri hem belediyeye hemde firmaya dava açılması gündeme gelmeli belediye hangi firma ile anlaştı ise bu durum belediyeyide bağlar hukuk takır takır işlemeli
ölen dostumuz hızlı girmiş olabilir o viraja onun suçu çok ağır bile değil
burada en ağır suç belediye ve firmanındır
şimdi size bir olay anlatayım
sene 1980 norveçte bergendeyim bir kadın tek bir kaldırım taşının eksikliği yüzünden düşerek kolunu kırınca derhal firmaya dava açarak hakkını aradı ve firma tazminat ödedi işte bunun adına hukuk denir
hangi kurum olursa olsun hukuk ,bütün kurumların, eğer hata yaptılarsa yakalarına yapışmalı adalet herkese sağlanmalıdır kimsenin yanına bırakılmamalıdır başbakanın oğlu bile cumhurbaşkanının oğlu bile genelkurmayın oğlu bile hukuk karşısında aynı olmalı vatandaş asker polis işçi köylü memur öğrenci yani hepimiz hukuk karşısında eşit olmalıyız
bir ülkenin yerel yönetimi demek halkın can damarı demektir yerel yönetimlerde görev alanlar şunları bilmeli şehirçilik nedir bir şehrin alt yapısının en çağdaş konumu nedir asfalt nasıl yapılır ve sudan nemden etkilenmemesi için ne gibi çareler olmalı şehirleri planlarken insanlara hizmetin en son kalite ölçüsü nedir kaldırımların yüksekliği ne kadar olmalıdır otoban yola çıkmadan yayalar için üst geçitler varmıdır çarpık çurpuk yerleşim alanları yapmak yerine daha muntazam yerleşim alanları düşünülmesi doğru değilmidir
elektriği gazı yer altından emniyetli bir biçimdemi vermekteyiz
istanbulda kurumlar arasında bir kere koordinasyon yoktur kanalizasyon kapakları yeni asfalt döküldüğü zaman aşağıda kalır ve anında yapılması gereken iş sonra yapılır dünyanın hiç biryerinde insan hayatı bu ülkedeki kadar ucuz değilidir
hayatlarımız son derece ucuzdur bu ülkede
bunun nedeni fakir olmamızdır büyük şehir belediyesinin yapacağı bir proje yarım kalmıştır parasızlık yüzünden minibüs yolu ta hasan paşadan bostancıya kadar yeniden restore edilecek ve kalite açısından bağdat caddesi gibi olacaktı ama para yok ve iş durakladı
artı bağdat caddesinde ışıklarda sağda duran taksici esnafın derdine kim çare bulacak büyük şehir belediyesi
neden çünki bir tane taksi durağı yapmadılar baştan
taksicilerde mecburen sağda duruyor ve polis geliyor ceza yazıyor 60 ytl o parayı taksici esnafı vermeyecek belediye verecek
alt yapı yapmayan belediye verecek büyük şehir belediyesi
ha büyük şehirin hakkını yemeyelim evet metro çağdaş şehirçiliğin simgesi ama bu kadar büyük bir kentin her tarafına büyük şehir yetişememektedir
belediyeler arasındaki hizipleşmeleride biz vatandaşlar ödemekteyiz tekrarlıyorum
yerel yönetimler siyasa üstüdür partilerin arpalık alanları değildir bu işleri özel sektörler halkı soymadan halka hizmet ederek yapmalıdır