Fatih ÇT
Forum Demirbaşı
- Kayıt
- 8 Nisan 2014
- Mesaj
- 583
- Tepki
- 567
- Şehir
- İstanbul - Ataşehir
- Bisiklet
- Scott
Merhaba,
Yol bisikleti ile yanıma az da olsa yük de alarak ilk turumu yapmış bulunmaktayım. Bursa,Balikesir, Çanakkale turlarından önce küçük bir prova oldu bu tur. Bir bölümüne katılan @Mustafa Z. YILDIZ ile tur çok keyifli geçti.
Geceden heyecan vardı tabi biraz. O yüzden ikimiz de az bir uyku ile sabah ettik.
Sabah yolların boş olması tura ayrı bir keyif katıyor. O yüzden 06:30'da Ümraniye'den bastık pedala. Sahil yolunun güzel manzarası ile Pendik'e ulaşmak üzereydik ki, son anda yaşanan bir aksilikten dolayı Pendik-Yalova feribotunu kaçırdık. Ama hiç birşey keyfimizi bozamazdı tabi. Beklemek yerine Eskihisara yöneldik.
Arabalı vapurda, bir yandan dinlendik, bir yandan da kahve eşliğinde, Mustafa hocanın elleri ile hazırladığı power bar'lardan yedik. Enerji jelleri halt etmiş, evde hazırlanan gibisi yok. Hem çok lezzetli hem de çok sağlıklı. Tekrar ellerine sağlık Mustafa hocam.
Topçulara vardıktan sonra, asıl yolumuz başlamıştı. Özellikle E-5 gürültüsünü, tozunu, egzozunu,kamyonunu sevmeyenler için bu rota biçilmiş kaftan. Hem yol müsait hem de çok daha keyifli.
92 km yol vardı Sakarya'ya. Ama insan basınca pedala, nasıl bittiğini de anlamıyor yolun.
bir de sizi rahatlatan yollar varsa..
Önce izmitte mola verdik. Yemek (Sadece ton balıklı salata ) yedikten sonra, yola devam ettik.
Öğlen yemeğinde az enerji aldığımızı sonlara doğru farkettik ama çok geçti.
İzmit'ten sonra E-5'den devam ettik. Bir kaç yol vermeyen kişi haricinde, aşırı riskli bir yol değildi bu kısım. Bir araç gibi tüm trafik kurallarına uymak lazım tabi.
Tır'cıları artık daha çok seviyorum. Resmen ne zaman el kaldirsak yol verdiler, bizi kolladılar, selamladır. Biz de ellerimizi kaldırarak teşekkürlerimizi ilettik tabi.
Derken bir baktık, Sapanca gölüne gelmişiz. Mustafa'nın "Yeter lan, kaldır kafanı da şu manzaraya bak" demesi ile gidondan doğruldum. Sonuçta bu tur performans turu olmayacaktı ama kendimi kaptırıyordum işte .
Temiz havayı bir sefer daha içime çektim, anın keyfini yaşamadığım için kendime kızdım.
Çok geçmeden, göl manzarasında bir mola daha verdik.
Zaten ne kalmıştı Sakarya'ya. İki pedal daha attıktan sonra, klasikleşen pozu verdik.
Biraz dinlenip duş aldıktan sonra, Sakarya'nın ıslama köftesini yemek üzere evden çıktık.
Çetin abinin bisikletçisinde, diğer bisikletli dostlar ile uzun bir sohbetten sonra evin yolunu tuttuk.
Mustafa'nın Sakarya'daki saray yavrusunda bir gece misafir kaldım. En son 2005'de gitmiştim Sakarya'ya. Ne kadar değişmiş, şaşırdım açıkçası.
Tabi her buluşmanın bir de ayrılığı vardı. Pazar sabahı Yalova'ya dönmek üzere yola çıktım.
Uzun zamandır görmediğim bir dosttan ayrılmanın verdiği hüznü yaşamadım desem yeridir. Çünkü pedala bastıgım gibi, dünyalar yeniden benim olmuştu. Yalova'ya nasıl vardım bilmiyorum.
Yalova'da da uzun süredir görmediğim yatılı okuldan arkadaşım Serdar ve Özlem ile görüşmüş oldum.
Bisiklet vesile olmasa, ne Mustafa ile ne de Serdar ile belki de uzun yıllar görüşemeyecektim. Ne kadar güzel bir vesileydi bisiklet. Hem keyif veriyor, hem de uzakları yakın yapıyordu. Böylece gönülleri bir olan dostlarımız ile bizleri de bir araya getiriyordu.
Yalova'da o gece Serdar'da kaldıktan sonra, Pazar sabahı ilk feribot ile Pendiğe,oradan Ümraniye'ye geçtim. Evde bir duş alıp, gece sadece 3 saat uyumama ve sabah 33 km/s ortalama ile eve pedallamanın verdiği yorgunluğa rağmen, hayatımın en mutlu Pazartesi iş başısını yaptım. Aslında yorgunluk dediğime bakmayın, hiç hissetmiyordum, mutluydum çünkü. İşyerindekiler de farkettiler bu farkı. Face'den takip edenler selam çaktılar, hadi yine iyisin bakışları ile.
Yol bisikleti ile 4 kg yük ile çıktım. 23mm tekerler, 120psi basınç. Yolun güzel olmasının da etkisi ile yol bisikletinin turda hiç bir dez avantajını görmedim desem yeridir. 10-12 kg yük ve heybe ile çıkacağım bir sonraki tura. Yeni aldıgım arka bagajın kadroya bağlanan kelepçeleri mevcut. Onları da takacağım. biraz şeklimiz bozulacak ama olsun. 28mm lastikleri de taktık mı değmeyin keyfine.
Buyrun bunlar da strava'cılara gelsin. Basın kudo'ları
Sakarya gidiş:
(link)
Sakarya-Yalova
(link)
Pendik-Bostancı
(link)
Yol bisikleti ile yanıma az da olsa yük de alarak ilk turumu yapmış bulunmaktayım. Bursa,Balikesir, Çanakkale turlarından önce küçük bir prova oldu bu tur. Bir bölümüne katılan @Mustafa Z. YILDIZ ile tur çok keyifli geçti.
Geceden heyecan vardı tabi biraz. O yüzden ikimiz de az bir uyku ile sabah ettik.
Sabah yolların boş olması tura ayrı bir keyif katıyor. O yüzden 06:30'da Ümraniye'den bastık pedala. Sahil yolunun güzel manzarası ile Pendik'e ulaşmak üzereydik ki, son anda yaşanan bir aksilikten dolayı Pendik-Yalova feribotunu kaçırdık. Ama hiç birşey keyfimizi bozamazdı tabi. Beklemek yerine Eskihisara yöneldik.
Arabalı vapurda, bir yandan dinlendik, bir yandan da kahve eşliğinde, Mustafa hocanın elleri ile hazırladığı power bar'lardan yedik. Enerji jelleri halt etmiş, evde hazırlanan gibisi yok. Hem çok lezzetli hem de çok sağlıklı. Tekrar ellerine sağlık Mustafa hocam.
Topçulara vardıktan sonra, asıl yolumuz başlamıştı. Özellikle E-5 gürültüsünü, tozunu, egzozunu,kamyonunu sevmeyenler için bu rota biçilmiş kaftan. Hem yol müsait hem de çok daha keyifli.
92 km yol vardı Sakarya'ya. Ama insan basınca pedala, nasıl bittiğini de anlamıyor yolun.
bir de sizi rahatlatan yollar varsa..
Önce izmitte mola verdik. Yemek (Sadece ton balıklı salata ) yedikten sonra, yola devam ettik.
Öğlen yemeğinde az enerji aldığımızı sonlara doğru farkettik ama çok geçti.
İzmit'ten sonra E-5'den devam ettik. Bir kaç yol vermeyen kişi haricinde, aşırı riskli bir yol değildi bu kısım. Bir araç gibi tüm trafik kurallarına uymak lazım tabi.
Tır'cıları artık daha çok seviyorum. Resmen ne zaman el kaldirsak yol verdiler, bizi kolladılar, selamladır. Biz de ellerimizi kaldırarak teşekkürlerimizi ilettik tabi.
Derken bir baktık, Sapanca gölüne gelmişiz. Mustafa'nın "Yeter lan, kaldır kafanı da şu manzaraya bak" demesi ile gidondan doğruldum. Sonuçta bu tur performans turu olmayacaktı ama kendimi kaptırıyordum işte .
Temiz havayı bir sefer daha içime çektim, anın keyfini yaşamadığım için kendime kızdım.
Çok geçmeden, göl manzarasında bir mola daha verdik.
Zaten ne kalmıştı Sakarya'ya. İki pedal daha attıktan sonra, klasikleşen pozu verdik.
Biraz dinlenip duş aldıktan sonra, Sakarya'nın ıslama köftesini yemek üzere evden çıktık.
Çetin abinin bisikletçisinde, diğer bisikletli dostlar ile uzun bir sohbetten sonra evin yolunu tuttuk.
Mustafa'nın Sakarya'daki saray yavrusunda bir gece misafir kaldım. En son 2005'de gitmiştim Sakarya'ya. Ne kadar değişmiş, şaşırdım açıkçası.
Tabi her buluşmanın bir de ayrılığı vardı. Pazar sabahı Yalova'ya dönmek üzere yola çıktım.
Uzun zamandır görmediğim bir dosttan ayrılmanın verdiği hüznü yaşamadım desem yeridir. Çünkü pedala bastıgım gibi, dünyalar yeniden benim olmuştu. Yalova'ya nasıl vardım bilmiyorum.
Yalova'da da uzun süredir görmediğim yatılı okuldan arkadaşım Serdar ve Özlem ile görüşmüş oldum.
Bisiklet vesile olmasa, ne Mustafa ile ne de Serdar ile belki de uzun yıllar görüşemeyecektim. Ne kadar güzel bir vesileydi bisiklet. Hem keyif veriyor, hem de uzakları yakın yapıyordu. Böylece gönülleri bir olan dostlarımız ile bizleri de bir araya getiriyordu.
Yalova'da o gece Serdar'da kaldıktan sonra, Pazar sabahı ilk feribot ile Pendiğe,oradan Ümraniye'ye geçtim. Evde bir duş alıp, gece sadece 3 saat uyumama ve sabah 33 km/s ortalama ile eve pedallamanın verdiği yorgunluğa rağmen, hayatımın en mutlu Pazartesi iş başısını yaptım. Aslında yorgunluk dediğime bakmayın, hiç hissetmiyordum, mutluydum çünkü. İşyerindekiler de farkettiler bu farkı. Face'den takip edenler selam çaktılar, hadi yine iyisin bakışları ile.
Yol bisikleti ile 4 kg yük ile çıktım. 23mm tekerler, 120psi basınç. Yolun güzel olmasının da etkisi ile yol bisikletinin turda hiç bir dez avantajını görmedim desem yeridir. 10-12 kg yük ve heybe ile çıkacağım bir sonraki tura. Yeni aldıgım arka bagajın kadroya bağlanan kelepçeleri mevcut. Onları da takacağım. biraz şeklimiz bozulacak ama olsun. 28mm lastikleri de taktık mı değmeyin keyfine.
Buyrun bunlar da strava'cılara gelsin. Basın kudo'ları
Sakarya gidiş:
(link)
Sakarya-Yalova
(link)
Pendik-Bostancı
(link)