Scudo Sports

Yokuştan en sağlıklı nasıl inilir?

yol bisikletinde genellikle çok dikse ağırlığı arkaya vererek arka ve ön fren kombin olarak iniyorum. zaten zamanla alışılıyor.
 
Scudo
@serkant yakıt
Yol boş ve güvenli ise Ben şu yarışçıların yaptığı gibi üst boruya inip kapanıyorum rüzgar için aero olmaya çalışıyorum hoz 3-5 puan artıyor
 
şehiriçi minibüslerin de çalıştığı bir yokuş-caddede oturuyorum ve yokuşun bitimi dörtyol ağzı olduğu için ara ara frenleyerek hızlanmama engel olarak iniyorum...e-5 de yokuş inerken kendi halinde limit hızına ulaşmış şekilde bisikjlketin üzerinden uçacakmış gibi inmekteyim(güzel bir duygu)
 
Süratli yokuş inişlerinde öncelikle arka fren kullanırım kısmen yavaşlar tekrar hızlanırım viraja girerken daha kontrollü olmak için yine arka frenle hızımı %50 civarında düşürürüm, unutmayın kontrol sizde;):harika:
 
@Nerideniz

Arka freni daha yoğun kullanabilirsiniz. Arka kilitlense bile sizi hemen düşürmez kayar, sonra toparlayabilirsiniz. Ön frene daha dikkat etmelisiniz. Göz kararı söylüyorum ön %30 arka%70 gibi bi oranla fren yaparsanız. Makul şekildr yavaşlar durursunuz. Bisikletin sınırlarını öğrendikçe alışırsınız zaten hızlı inmek lüzumsuz.
 
Yokuş aşağı inerken frenleme yapacağınız zaman ağırlık merkezini olabildiğince arkaya kaydırmak gerekir, sadece arka fren durdurmaz yavaşlatır ve sert frende asfalt nasılmış acaba diye yakından inceleme fırsatınız olur.. Dik bir yokuştan inerken selede oturmak yerine poponuzu geriye çıkartıp ağırlık merkezini arkaya verip ön arka fren kombinasyonu yapmanız yerinde bir hareket olur..
 
  • Beğen
Tepkiler: Nerideniz
İnişler cezbedici ama tehlikeli yaratıklardır. Ben şimdiye kadar beni çıldırtan cazibelerine hiç kapılmadım, bu anlamda nefsime yenik düşmedim ve bir yol kazası yaşamadım. Bir iniş ile karşı karşıya iseniz bilinki kontrol hep sizde olmak zorundadır. Kontrolü bir kez kaybederseniz bir daha yakalamanız mümkün değildir. Ya yoldan çıkıp ayrılmalısınız yada onun vijdanına kendinizi teslim etmelisiniz. İniş size sevgisini, sevkatini ilk başta tatlı tatlı gösterir,onun sevecen kollarına kendinizi bırakırsınız. Hafif ve sorunsuz dakikalar ardından o inişin bitmek bilmez istekleri gelir. Her zaman sizden daha fazlasını isteyecektir. Daha fazla daha fazla. İlk anlarda onun şeytansı kollarına kendinizi teslim etmişseniz hadi size geçmiş olsun. Oysaki inişle ilk tanıştığınız andan itibaren kontrol hep sizde olmak zorundadır. Hem bütün inişler balayi döneminde hep zahmetsiz ve sıkıntısız iken siz her inişin bir yokuşu olduğunuda unutmayın. İşte orada gercek dostları, sadece kendi bacaklarınızın gücünün sizin yanınızda olduğunu göreceksiniz.
 
@Serkan Mıstınoğlu

Frenler adamakıllı nasıl kullanılır?

İşbu gidonun üzerindeki 2 fren kolunu kullanmayı bilmek bir bisikletçinin geliştirebileceği en büyük yeteneklerden biridir. Dan Fleeman' ın büyük öğretisi bu konunun temellerini doğruca anlatıyor.

Fleeman " birçok kişi frenlerini çok sert kullanıyor, özellikle bayır aşağı gidenler." diyor. Yol bisikletinde frenleri bam diye asılmaya hiç ihtiyacın yok; alp dağlarından saatte 100 km hızla inerken bile. Kontrollü frenlemenin anahtarı hafif frenlemektir. (açmam gerekirse burada bam diye frenleyip kontrolü kaybetmek yerine kontrollü fren yapmaktan bahsediyor.)

Peki hangi frenin kullanımı daha önemlidir? Fleeman "yapılacak en iyi şey ön freni sıkmaktır. Ön fren daha güçlü olduğu için hızını kontrol etmene daha iyi yardımcı olur. Kendini ön freni kullanmaya alıştır. Böylece bisikletini kontrolün altına alacaksın. Arka freni sadece hafifçe sık." diyor.

Peki yokuş aşağı inerken vücut ağırlığını geriye doğru kaydırmak kullanışlı bir teknik midir? Freeman vücudunuzun üst kısmını kullanmayı şiddetle tavsiye ediyor fakat biraz değişik bir şekilde. Herkes aerodinamiden bahsediyor fakat aniden doğrulursanız hızınızı saatte 8-9 km azaltabilirsiniz.:eek: (karşıdan esen rüzgara karşı yelken açmak gibi düşünün.) hobi olarak ağırlığınızı yine arkaya kaydırın ama buna diretmeye gerek yok. (bu kısmı tam çeviremedim İngilizcesini de ekliyorum: By all means put weight over the back wheel but there’s no need to hang right off. :D)

İhtiyacınız olanlar:

Paniklemeyin!
Frenleri yavaşça sıkın. (abanmayın)
Ani hareketlerden kaçının.
Vücut ağırlığınızı da kullanın.

Pekala, çok çok hızlı bir şekilde iniş yapıyoruz ve viraj gördük, şimdi ne yapacağız? Fleeman düzlük veya iniş gözetmeksizin aynı şeyi tavsiye ediyor : " Virajdan yapabildiğin kadar hızlı bir şekilde çıkmak istersiniz. Öyleyse Viraja girmeden önce ne kadar yavaşlamanız gerektiğini hesaplayın. Frenlemeyi Viraja gelmeden önce yapın."

Elbette başka sürücülerin de olduğu bir durumda işler değişir.(grup sürüşü, yarış) Fleeman " birkaç sürücüyle çok yakın olacaksın ve fren yaparken diğer sürücülerin tekerinden uzak durman gerekecek. (daha iyi anlaşılması için görsel

images (2).jpg


bu durumdan kaçının diyor.)

Ani fren yapmak da arkaya doğru etki edecektir. (sen ani fren yaptığın için arkandaki de yapmak zorunda. Onun arkasındaki de onun arkasındaki de. O yüzden yakın sürüşlerde ani fren yapmayın. Bu kısmı çevirsem anlaşılmazdı.)

Grup sürüşlerinde en kritik şey panik yapmayıp mümkün olduğunca sakin kalmaktır.

Hazır panik yapmaktan bahsetmişken, hepimiz yoldaki çakıllarla, yağlarla ve diğer engellerle karşılaşıyoruz. Peki her engebeli yüzeyde fren yapmalı mıyız? Eğer gidonu yönlendiremiyorsanız arka freni kullanmalısınız (engebeli bir yerde ön freni kullanırken manevra kabiliyetinin azalmasından bahsediyor sanırım) Eğer çakıl, yağ, ıslak zemin gibi şeyler farkederseniz çoğu zaman en iyisi fren yapmamaktır. Eğer fren yapacaksan arka freni kullan ki bisikletin ön tarafı ıslanmasın. (burada v frenli bisikletlerden bahsetmiş. Jant ıslanırsa frenler tutamayacağı için böyle demiş. Disk frenler için geçerli değil :)

Anahtar noktalar

Grup sürüşlerinde etrafındaki insanların farkında ol ve frenlerini hafif hafif kullan.

Eğer Viraja yaklaşıyorsan bütün frenlemeyi Viraja girmeden yaptığından emin ol. Böylece viraja daha pürüzsüz girersin ve çıkışta patlamaya hazır olursun (hızını gereğinden fazla azaltmadan virajı alabilirsin)

vites kolundan(yolcular kusuruma bakmasın adını bilmiyorum :D) dropbardan tutman farketmeksizin bir parmağın frende olsun. (dağcılar için de geçerli) günümüz frenlerinin çoğunda bir ya da iki parmak kullanarak duracak gücü elde edebilirsin.

images (6).jpg


images (5).jpg


images (7).jpg


Rahatlamaman için hiçbir sebep yok. Gidonu sıkıca kavra ve yolda karşılaşacağın durumlar için ne kadar fren yapmak gerektiğinin bilincinde ol( bol bol antrenman)

Kaygan yüzeyde fren yapman gerekirse sadece arka freni kullanmaya çalış. Bu bisikletinin önünün kaydırıp yoldan çıkma ihtimalini azaltacaktır. (buradaki mantık şu: bisikletin arkası kayarsa toplayabirsin ama önü kayarsa kendini direk yerde bulursun)

Eğer bayır aşağı gidiyorsan dik oturarak vücudunu rüzgara karşı "hava freni" olarak kullanabileceğini aklında bulundur. (bana işlevsiz geliyor ama denemek lazım)

Ekleme: bu çeviri yeni bir konuyu hakkediyor gibi sanki :D
 
@mehmetsunu
Kalemine sağlık abi. Şiirsel bil dille konuyu çok güzel özetlemişsin. Beğenmemek elde değil. Kalemine yüreğine sağlık
 
Eğer bayır aşağı gidiyorsan dik oturarak vücudunu rüzgara karşı "hava freni" olarak kullanabileceğini aklında bulundur. (bana işlevsiz geliyor ama denemek lazım)
 
Kartepe inişi ağzı yüzünü dağıtmakla kalmayıp uzun süren süreçte her inişi kabus gibi gören biri olarak en son psikolojime yenilip sattığım bisiklete 1 sene sonra yeniden dönüş yaptım...sonuç öyle bir kaza sonrası kendimi hazır hisettikten sonra(6 ay kendimi toparlamam sürdü)devam ettiğim bisiklet sürüşleri sonrası defalarca uludağ kartepe yapmama ve hiç bir travma yaşamamış olmama rağmen,1 senelik verdiğim ara sonrası süpriz bir meniskus yırtığı ve on çapraz bağ zedelenmesi...ve yeniden başladım.. demem o ki valla o kadar püf noktalara detaylara girmektense veya başa bir felaket gelmektense helede yarışan birileri değilseniz @mehmetsunu arkadaşın dediği gibi bırakın kendini akışına....
 
En sağlıklı nasıl inilir konusu yaşanılan tecrübe ve deneyimlere kendini bırakmış ve bence de harikulade olmuş.
17 yıldır sürdürme gayretinde olduğum mesleğimden edindiğim yegane tecrübelerden biri de sürat korkusudur. Bazen gördüğüm tüm kazaları, yaşanan acıları yeniden çevrim The Matrix edasıyla beyinlere yüklemek istiyorum. Yol almayı çok severim, uzun yola bayılırım. Yine de paralı yol 132, e5 ve türevleri 110 sınırını aşmadan binlerce km'yi keyifle alırım. Yoldan sıkılmam, sıkılırsam sıkılmış olmanın da keyfini sürmeye çalışır en yakın mekanda çay keyfi için arayışlara başlarım.

Neyse, konuyu fazlasıyla dolandırdım, etrafına çember çizdim. Merkeze ineyim...

Hızdan korkarım, bir arkadaşıma motosiklet almaya gitmiştik. Satıcı arkadaştan bilgi alır iken arkadaşım çok korktuğunu, motoru çok sevdiğini ama korktuğunu iletince beynimin ince kıvrımlarına pelesenk olmuş yanıt gelmişti; kork tabii, korkmak iyidir, hayatta tutar...

Hız beni korkutur, bisikletin üstünde çıplak olmanın etkisi daha da ürkütür, yapım da ürkmeye müsait olunca tüm bileşenler doğru noktada toplanır ve Turgay sürüşü devreye girer. Şu ana kadar ulaştığım en yüksek hız 48 km ve ona da bu sabah Maltepe-Tuzla rotasında ulaştım. Muhtemelen 60'a ulaşırdım zira arkadaşım 55'i buldu ama sürüş reaksiyonlarım bir çok kez frene basmama neden olduğu için bu sürate ulaşabildim. Bu esnada kısa bir süre için dahi olsa şimdi düşsem ne olur sorusu beni bırakmadığı için iki elim birden her daim frende oldu.

Bu kadarı da abartı mı? Fazla mı? Belki, şimdilik benim bisikletten aldığım keyfe engel olmuyor.

Peki neden uzunca anlatıp vakit aldım; yukarıda bir çok arkadaşımızın da bahsettiği yokuş cazibesine kapılmadan, azıcakta olsa ürkün istediğim içindi sanırım...
 
Korkuyorum zaten :)) Dağ bidikletinin ağirliğindan olsa gerek çok daha hızlı iniyo,bazen düşüş vaziyetinde fren sîkıp kendimi atmak zorunda kaliyorum
İnişin keyfini çikaramiyorum
Her iki freni pompalayarak sıkmam istediğim yavaşliği sağlarmiyim?
 
@Nerideniz
İnişten önce selenizi indirin. Böylece kollarınıza fazla yük binmeyecektir. Ağırlık merkeziniz aşşağıda olcağı için daha dengeli olacaksınız( acil durumlarda ayağınızı yere koyarak durmanızada sağlar).
Panik yapmayın. Arka freni devamlı sıkın hızlanmak istediğiniz zaman hafifce bırakıp tekrar sıkın. Ön freni fazla hızlanadığınızı hissetiğinizce pompalar şekilde sıkıp bırakın.
 
  • Beğen
Tepkiler: Nerideniz
(link)

inişte böyle şeyler de başa geliyor. Guney amerika fatihçemiz hale sargın.
 
Ağırlığı öne vermeyip, arka fren çok olucak şekilde sıkmak daha mantıklı çünkü arka fren kitlenirse hafifçe kayarsın bıraktıgın an toparlaman daha kolay olur ama ön fren kitlenirse arka havaya kalktığı zaman yere inerken dengeyi kuramayıp düşme olasığın çok yüksek hele ki hızlıysan.
 
Kimsenin gazına gelmeyin, yavaş inin. Hele bilmediğiniz yollardan iniyorsanız 50 km/h'yi geçmeyin bile. Sonra bisikleti çok fazla yere yatırmayın. Yoksa benim gibi virajda bariyerlere girip bisikletininizin takla atmasını izleyebilirsiniz, tabii kendinizinkini de bir başkası izleyebilir.
 
@K-Pax
Öncelikle teşekkürler. Ne ironiktir ki bu yazıyı yazıp bisiklet sürmeye çıktım ve inişte kaza yaptım.
 
  • Beğen
Tepkiler: K-Pax ve Nerideniz
Geri