Rektorlukte profesorluk sarti kalkinca guldum, derin bir nefes aldim ve uzaklara bakip dalip gittim...
Tabii ya! Insan profesor olmasa da kitap okur, kendini gelistirir, medyayi gundemi takip eder, herkesten iyi rektor olur degil mi?
Bakiniz Bill Gates, Steve Jobs universite bitirmis mi?
Insan universite bitirmeden Cumhurbaskani olamaz mi?
Ataturk profesor muydu?
Ama ortak bir nokta var; hepsi okumus, arastirmis, belli konularda veya pek cok konuda uzmanlasmis, kendini gelistirmis kisilerdi. Ve ortaya koyduklari ile dehalarini, yaraticiliklarini, ongoru-vizyon zenginliklerini ispatladilar.
Hepsi, modern toplumlara ve yonetimlere bakildiginda borclu aldiklari sirketlerin/ulkenin borclarini kapatarak karli ve surekli gelisen bir dinamizme sevk ettiler (steve jobs apple’a geri donusu/cagrilmasi vb)
Kredi ve borclanma amaci nedir? Olmayan likiditeyi finanse ederek, buyuk yatirimlari gerceklestirmek ve geri odeme sonrasi kara gecmek, istihdam saglamak, eger devlet iseniz kamu yararinida gozetmektir.
Turkiye’ye baktiginizda halktan saklanan ortulu odenekler, cilginca yukselen bir borclanma krizi ve buna ters orantili olarak geri odeme saglayacak, kara gecirecek hicbir uretim yatiriminin gerceklesmemesi acikca goruluyor.
Egitim konusunda bu isleyisi tersine cevirecek nufusun yetistirilmesi icin onlemler ile uzun vadeli hamleler beklenirken, sorunlari olan egitim ve egitici dinamikleri daha cok torpulenerek kalitesi dusuruluyor.
Cahil cesareti ve odenemeyecek hale getirilen vergi yukleri ile ulkenin finansmani, gelecegi tesis edilmeye calisiliyor ki bu imkansiz birseydir!
Dunyanin en iyi yollarini yapabilirsiniz ama bunlarda gezecek tek bir arac uretemiyorsunuz! Dunyanin en iyi hastanelerini yapabilirsiniz ama saglik turizmi ile ancak yabancilar ve zenginler hizmet alir! Dunyanin en iyi kopruleri sizde olabilir ama gecmek icin asgari ucretli bir kisi 2 gunluk gelirini vermek durumundadir! Hos kopruden gecmese de devlet bir sekilde kopru isleten firmaya gecmedigi kopruden dolayi ondan kestigi para ile odeme yapar...
Olsun! Cok guzel camilerimiz var varsin okul yetmesin... Cumaya her yil yenilenen en pahali mersedeslerle giden bakan ve vekillerimiz var, hem de dunyanin en pahali akaryakiti ve en kalabalik koruma ordulari ile... Marmaris Okluk’taki cumhurbaskanligi konutuna İstanbul’a getirilen kumlari gemilerle yuzlerce mil tasitarak hilal sekilli plaj yaptiriyoruz! Atalarimiz demis “tasima su ile degirmen donmez ama tasima kum ile plaj olur”. Zaten memlekette kumsal yok ki! Plaji olan bir yere konut yaptirsan hem cevre daha az tahrip olur, hem daha ucuza cikar! Ne gerek var degil mi?
Sonucta yeni Turkiye sistemi ve yeni bakanlar tam olmasi gerektigi gibi;
Liyakatsiz, emre amade, ulkenin bekasi icin degil, kendilerinin ve efendilerinin bekasi icin yapilandiriliyor...
Gemi batarken once fareler terkedecek ama biz yine burada olacagiz...
Bu filmi gormustuk; Osmanli hanedanida borclarla saraylar yaptirirken ortalik karisinca cekip gitmisti. Sonra kalanlar cani, kani, alin teri ile ayaga kalkinca uzaktan izlemis, cok degil gecen sene Abdulhamit senliklerinde gelip haklarini istemislerdi utanmadan! Gariptir ki hicbiri Turkce’de bilmiyordu Arapca’da... Sahi basi kapali olan da yoktu

Sahi kim duzenlemişti o senlikleri, kim cagirmisti bu hanedan artıklarini, kim paralarimizla agirlayip ovguler duzmustu bu insanciklara...
Yeni Turkiye guclu adimlarla sendeliyor ve yıkılmak uzere endiselenmeyin...