mehmetsunu
Kaldato ile sohbeti kestim.
- Kayıt
- 28 Eylül 2011
- Mesaj
- 5.685
- Tepki
- 13.225
- Şehir
- kayseri
- Başlangıç
- 2010—11
- Bisiklet
- Cube
- Bisiklet türü
- Yol bisikleti
Olayı analiz edersek
1- Şehir merkezine çokta uzak olmayan bir mahalde olmuş. Fakat bölgeye çok yakın bazı köyler var. Motorsiklet kırsal yörenin bir aracı olarak kullanılabilir bu bölgede. Yol istikametindeki yakın bölge köylerine dikkat(bu noktada olayın gerçekleştiği noktanın bir Google maps imajınıda koysaydınız)
2- askeri bölgeden kayıt almak deveyi iğne deliğinden geçirmekten zordur. Uzun bir prosedürü izlemek gerekir.
3- Eskişehir insanı, insani gelişmişlikte her zaman ilk 5 te yer alan bir ilimizdir. Yalnız periferisinde çok bıçkın ve tehlikeli bazı tipleride barındırır. Tecrübe ile sabittir.
4- Bisikletçi ülkemizde alt ekonomik bazı (bakın bazı diyorum) grupların potansiyel hedefindeki kişidir. Bu kişiler çok pahalı ulaşım aracına binen ukala kişilere doğrudan tehdit oluşturmaz. Çünkü bunun bedelini bir şekilde ödeyeceklerini ve bu insanlarında gaddarlıkta en az kendileri kadar pis olabileceklerini bilirler. Bunun yerine efendi, eli yüzü düzgün, mürekkep yalamış, biraz çiçek çocuğu biraz pippa baçça karakterini içinde barındıran saf ama savunmasız bisikletçileri kendilerine hedef seçerler. Heleki drop bar bir bisiklete binmiş ve hız yapıyorsan heleki vayki vay vay birde üzerinde tayt, şort gibi onlar seviyesinde kırmızı görmüş muamalesi gören giysiler varsa direk hedeftesindir. iyice gıcık olurlar bu öküzlerin hışmından kurtulman mucizelere kalmıştır.
5- Bisikletçi insan kimseye zarar vermeyen tip aurası yayar etrafına. hayvanat takımı toplu olarak kendilerinde bir güç vehmeden çakal takımı tıpkı tek kalmış yiğit bir bizona arkadan saldırdıkları gibi bu bisikletçilerede saldırırlar.
6- Ülkemizin bazı bölgeleri, bazı bölgelerin bazı mahalleri tekin değildir Biz istesekte istemesekte böyledir. (80 li yılların meşhur dizi karakteri şerif taytıs kadar acımasız olmasada birden başınız belaya girebilir.)
7- Her gördüğümüz insanı kendimiz gibi sanmamak ilk prensibimiz olmalıdır. Yav bize bir şey olmaz demek başımıza her an bir şey gelebilmesinin ilk basamağıdır. onun için yola çıkmadan önce riskleri gözden geçirmeli ona göre önlemler alınmalıdır.
8- Geçen aylar içinde ölen bisikletçilere çarpan araçların fren izinin dahi olmaması bu kazaların kasıtlı olduğu izlenimini akla getirmektedir. Arabaların üzerine sürülmesi, küfür etmeler, su şişesi fırlatmalar ve buna benzer bisikletçilere yönelik bir yığın olayın psikososyal boyutları açığa kavuşturulmalıdır. Yukarda biraz amatörce ucundan kıyısından değindim ama daha ciddi bir kökeni olabileceğini düşünüyorum.
9- Gelelim türk meselesine. Türk bu topraklarda ninniden önce kulağına mevlanaların , hacı Bektaşların, yunus emrelerin insana dair, sevgiye dair mısralarının fısıldandığı adamdır. Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil yetmiş iki millet bile elin yüzün yumaz değil diyen bir felsefenin ürünü olan türk değil bunu yapmak bunu yapacak köpeği bile evine bekçi diye koymaz.
1- Şehir merkezine çokta uzak olmayan bir mahalde olmuş. Fakat bölgeye çok yakın bazı köyler var. Motorsiklet kırsal yörenin bir aracı olarak kullanılabilir bu bölgede. Yol istikametindeki yakın bölge köylerine dikkat(bu noktada olayın gerçekleştiği noktanın bir Google maps imajınıda koysaydınız)
2- askeri bölgeden kayıt almak deveyi iğne deliğinden geçirmekten zordur. Uzun bir prosedürü izlemek gerekir.
3- Eskişehir insanı, insani gelişmişlikte her zaman ilk 5 te yer alan bir ilimizdir. Yalnız periferisinde çok bıçkın ve tehlikeli bazı tipleride barındırır. Tecrübe ile sabittir.
4- Bisikletçi ülkemizde alt ekonomik bazı (bakın bazı diyorum) grupların potansiyel hedefindeki kişidir. Bu kişiler çok pahalı ulaşım aracına binen ukala kişilere doğrudan tehdit oluşturmaz. Çünkü bunun bedelini bir şekilde ödeyeceklerini ve bu insanlarında gaddarlıkta en az kendileri kadar pis olabileceklerini bilirler. Bunun yerine efendi, eli yüzü düzgün, mürekkep yalamış, biraz çiçek çocuğu biraz pippa baçça karakterini içinde barındıran saf ama savunmasız bisikletçileri kendilerine hedef seçerler. Heleki drop bar bir bisiklete binmiş ve hız yapıyorsan heleki vayki vay vay birde üzerinde tayt, şort gibi onlar seviyesinde kırmızı görmüş muamalesi gören giysiler varsa direk hedeftesindir. iyice gıcık olurlar bu öküzlerin hışmından kurtulman mucizelere kalmıştır.
5- Bisikletçi insan kimseye zarar vermeyen tip aurası yayar etrafına. hayvanat takımı toplu olarak kendilerinde bir güç vehmeden çakal takımı tıpkı tek kalmış yiğit bir bizona arkadan saldırdıkları gibi bu bisikletçilerede saldırırlar.
6- Ülkemizin bazı bölgeleri, bazı bölgelerin bazı mahalleri tekin değildir Biz istesekte istemesekte böyledir. (80 li yılların meşhur dizi karakteri şerif taytıs kadar acımasız olmasada birden başınız belaya girebilir.)
7- Her gördüğümüz insanı kendimiz gibi sanmamak ilk prensibimiz olmalıdır. Yav bize bir şey olmaz demek başımıza her an bir şey gelebilmesinin ilk basamağıdır. onun için yola çıkmadan önce riskleri gözden geçirmeli ona göre önlemler alınmalıdır.
8- Geçen aylar içinde ölen bisikletçilere çarpan araçların fren izinin dahi olmaması bu kazaların kasıtlı olduğu izlenimini akla getirmektedir. Arabaların üzerine sürülmesi, küfür etmeler, su şişesi fırlatmalar ve buna benzer bisikletçilere yönelik bir yığın olayın psikososyal boyutları açığa kavuşturulmalıdır. Yukarda biraz amatörce ucundan kıyısından değindim ama daha ciddi bir kökeni olabileceğini düşünüyorum.
9- Gelelim türk meselesine. Türk bu topraklarda ninniden önce kulağına mevlanaların , hacı Bektaşların, yunus emrelerin insana dair, sevgiye dair mısralarının fısıldandığı adamdır. Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil yetmiş iki millet bile elin yüzün yumaz değil diyen bir felsefenin ürünü olan türk değil bunu yapmak bunu yapacak köpeği bile evine bekçi diye koymaz.


