Whatsapp devri sizin için de kapandı mı?

Zuker geri adim attı.
" Şimdilik devam ediyorsunuz. Sonra ben size sorarım " gibisinden bir açiklama yaptı.

Atasoy demiş ki:

Zuker geri adim attı.
" Şimdilik devam ediyorsunuz. Sonra ben size sorarım " gibisinden bir açiklama yaptı.

Hepsini görüntüle...

"abi tmm" dedirtmesin sonra bize fotolarımız stickerlarımızı ortalıkta yayınlar felan

Sıkıntıyla telefonuma bakıyorum...

1990'da bilgisayar kullanıcısı oldugumdan beri Turkce cevirisi bile olmayanları cogunlukta bulunan yuzbinlerce sayfa sozlesmeye onay tıkı verdim. E-mail hesapları, bilgisayar programları, oyunlar, forumlar, online sisteme taşınan ve fiziksel olarak kullanılan pek cok urunun son kullanıcı sozlesmesi ve markaların tuketici-servis platformları. Hatta bankalar, market ve online satış pazarlama siteleri.

Akıllı telefona gecilmesi ile sosyal medya platformları (facebook, instagram, twitter) ve sayısı belirsiz pek cok app ilave oldu buna.
Her yeni markaya gectigimde erickson, nokia, general mobile, samsung, apple, huawei, xiaomi son kullanıcı sozlesmelerini dayayıp kayıt altına aldı beni.

Ama whatsapp! İnanamıyorum Son sozlesmesini dayatarak cizgiyi aştı Halbuki telefonumdan konumuma, mikrofonuma, kamerama, fotograflarima, dosyalarima erisim iznini ilk yukledigim gun istemişti ve bende vermiştim hiç sakınca görmeden. Ama bana dayattıkları o son sözleşme...

Strava hangi egimde saatte kac km. hız yapabildigimi biliyor, an be an nerede oldugumu kaydediyor, kimlerle bisiklet surdugumden bile haberi var! Akıllı saat nabzimin durumunu, gunde kac adım attıgımı, kac saat uyudugumu biliyor ve telefonumla paylasip kayıt altına alıyor. Ama ah o whatsapp...

30 yıldır her turlu kişisel bilgilerimi toplamadan, gizliliğimi ihlal etmeden, sonsuz durustluk ve guven temini ile beni mutlu eden hizmetleri sunan sayısız platform ve aplikasyonun tersine whatsapp'in o son sözleşmesi...

Ömrüm boyunca sadece TV ve radyo actigimda karsima gelen ve istedigim anda izlememe luksune sahip oldugum reklamlar artık whatsapp yuzunden beni esir alacaklar Bugune kadar bilgisayarımda, telefonumda hiç bir şekilde reklama maruz kalmıyordum. Hatta bir ara geceyarisi gelen reklam temelli SMS'leri bile almadim. Hatta sırf bu nedenden ''Mersis uygulamasi, BTK vb.'' hayatımıza girdi ve ben ''neden ki? ' seklinde sasirdim
Ama whatsapp'in dayattığı o son sözleşme...

Her an konumumu bulacaklar ve beni tutuklamaya veya öldürmeye gelebilirler!
Butun arkadaslarimi, yaptiklarimi öğrenecekler...
Reklamlar altında ezilip yok olacagim...

Whatsapp sözlesmesini kabul etmeyip hemen kaldirayim. Böylece butun bu kabus ve kaos yok olur
Cunku dunyadaki bisikletseverlerin aksine Turkiye'de cogunluk olan kultursuz bisikletseverlerden degilim ben!
Hemen gidip ne oldugu belli olmayan baska alternatif app yukleyeyim ve sorun kalmasın

(link)kuruyoruz, bir daha reklam görmüyoruz.
Konu kilit. 😆

Whatsapp tan son bir açıklama gelmiş malum güncellemeyi 15 mayısa ertelemişler anladı herhalde pirinçe giderken elindeki bulgurdanda olacağını . Telegramı kurduk bu saatten sonra zor geri dönüş.

Eskiden pek gündeme gelmiyordu, hatta dikkat dahi etmiyorduk bu veri işleme meselesine. Ama son yıllarda internette dolaşırken karşımıza öyle reklamlar gelmeye başladı ki, "nereden biliyorlar?" dedirten cinsten. Evet ziyaret ettiğimiz her sayfa, görüntülediğimiz her site, ilgimizi çeken her şey, tıkladığımız, zaman geçirdiğimiz, hangi sayfaya ne kadar süre baktığımız, örneğin youtube'da hangi tür videoları izlediğimiz gibi tüm veriler toplanıp derleniyor ve "sanal bir biz" oluşuyor. Bunu Barış Özcan bir videosunda çook güzel anlatmıştı. İnternete bıraktığımız bu ayak izlerimiz, bu veriler, bizi o kadar iyi ifade ediyor ki, bizi bizden daha iyi tanıyorlar. Gerçekten ilgimizi çeken şeyleri, gerçekten nelerle ilgilendiğimizi, neleri satın almayı istediğimizi, nelerin eksikliğini hissettiğimizi. Artık olay gerçekten çok detaya inmiş ve ürkütücü hale gelmiş durumda. Olay artık youtube'da arabest bir şarkı dinledikten ve şarkı bittikten sonra youtube'un otomatik oynat seçeneğinde başka bir arabesk şarkı açıyor olması kadar basit değil. İnternette her bir tıkımız, ekranı yazıları okuyabilmek için sabit bıraktığımız her bir saniye, hepsi, teker teker kayıt altına alınıp otomatik işleniyor ve oluşturulan bu "sanal biz" diğer firmalara satılıyor. Ve inanın çok para ediyor... Çünkü bu "sanal biz"in ihtiyaçlarını bu firmalar mükemmel değerlendiriyor. Ve satmak istedikleri ürün ne ise, bize ürünü artık o şekilde anlatıyor, tanıtıyor ve gösteriliyorlar. Artık kişiye özel reklam devri açılıyor. Netflix en güzel örneği, bunu zaten kendileri açıkladılar. Aynı diziyi veya filmi, ben farklı bir afişle görüyorum, başkası farklı bir afişle görüyor. Bir kadın kullanıcıya içinde aşk sahnesi olan bir afiş gösterilirken, bana içinde aksiyon olan bir afiş gösteriliyor, ki bu en en basit açıklama. Durum çok daha detaylı.

Peki bunda sorun ne? Sorun şu: "Sanal biz"e sahip olan bu satıcılar, ürünlerini artık bizi daha iyi tahrik eder şekilde karşımıza çıkaracaklar, çünkü bizi bizden iyi tanıyorlar... Biz, 3. dünya ülkesi vatandaşıyız ve cebimize giren para belli: 3 kuruş. Bu üç kuruşla da ihtiyacımız olmayan o kadar çok şey alıyoruz ki... O kadar borca ve takside giriyoruz ki. Neden? Çünkü kendimizin bile farkında olamadığı geçici tatminlerini en iyi kapatan şeylere, günde 8 saatimizi 10 saatimizi 12 saatimizi vererek kazandığımız 3 kuruşları veriyoruz. Tüketim bağımlısıyız. İhtiyacımız olmayan şeylerin bize pazarlanması ve ihtiyacımızmış gibi gösterilmesi sebebiyle hepimizin pek kabarık kredi kartı ekstre listesi var. Hepimiz yoruluyoruz, üzülyoruz, moralimiz bozuluyor, kafa dağıtmak istiyoruz, bir şekilde kaçmak uzaklaşmak, kendimizi iyi hissetmek istiyoruz ve bu çaresizlik durumunda imdadımıza bu firmaların ürünleri yetişiveriyor.... Tabi ki kazandığımız 3 kuruş karşıığında, sahte çözümler üretiyorlar, sonra yine, yine, yine başka bir ürün alarak mutlu olmaya çalışıyoruz. Sonuç olarak biz sürekli çalışıyor, elimizdeki 3 kuruşu sürekli "mutluluğumuz için" harcayıp duruyoruz... Kazanan kim? Avunan kim?

Verilerimizin daha iyi işlenmesinin firmalara kazancını ve bize kazancını(!) lütfen bir daha düşününüz.

Diğer mesele, AB üyesi ülkeleri kendi kanunları koruyor. Ama bizi korumuyor. Kimsesiz gibiyiz. Ve bizi "mal" gibi görüp önümüze istedikleri her sözleşmeyi çıkarıp kabul etmemizi bekliyorlar, giderek daha da değersiz birer ürün, para kazanma malzemesi haline geliyor "sanal biz"lerimiz.

İşte dün, Zükerberk geri adım attıysa, bazılarınızın alay edip "efbiyay kapınıza dayancak ehe ehe" dediği, ankette de görülen %20'lik kesim sayesinde geri adım attı. Zükerberk bizim önümüze her konanı yemeyeceğimizi, durumdan rahatsız olduğumuzu, ve bu dayatmanın hoşumuza gitmediğini biraz da olsa düşünecek.

Son olarak, ankete katılarak forumun tablosunun oluşmasına katkı sağlayan her bir forumdaşa ayrı ayrı teşekkür ederim

umutcelik demiş ki:

Estağfurullah da abi sizin aşı gibi büyük dertleriniz var. Aşı gelmiş ama bazılarına daha çok gelmiş girdim twitter'da gururla biotech aşısı vurdurduk diye foto paylaşılıyorlar burada hala vay efendim konum bilgisi yok efendim kankam kimi layklamış. Hakikatten çok ilginç öncelikler bunlar.

Hepsini görüntüle...

Aşı gibi, Kanal İstanbul kepazeliği gibi, geçmediğimiz köprüye ödediğimiz milyarlar gibi, ejder meyveli smoothie içenlerin milleti çöpten sebze toplamak zorunda bırakması gibi, iktidarın vatandaşının gözünün içine baka baka yalan söylemesi gibi daha ciddi önceliklerimiz var. Ancak söyleyin lütfen bunlar ile ilgili sıradan bir birey olarak özgürlüğünüz elinizden alınmadan yapabilecek birşey var mı? Varsa buyrun, meydan ortada.

Ama birey olarak benim Whatsapp'ın dayatmasına, toplum olarak adam yerine koymamasına itiraz etme imkanım vardı ve bunu yaptım. @Serkan Mıstınoğlu'nun dediği gibi Zuckerberg'i başını ellerinin arasına alıp tekrar düşünmeye zorlayan birşey varsa bu da benim gibi bireylerin itirazıdır.

Siz gene kapıya fbi gelecekmiş höhöhö diye dalganızı geçebilirsiniz, benim imkanlarım ölçüsünde haksızlığa tepki gösterdiğim için içim rahat.

Sadettin Z. demiş ki:

Aşı gibi, Kanal İstanbul kepazeliği gibi, geçmediğimiz köprüye ödediğimiz milyarlar gibi, ejder meyveli smoothie içenlerin milleti çöpten sebze toplamak zorunda bırakması gibi, iktidarın vatandaşının gözünün içine baka baka yalan söylemesi gibi daha ciddi önceliklerimiz var. Ancak söyleyin lütfen bunlar ile ilgili sıradan bir birey olarak özgürlüğünüz elinizden alınmadan yapabilecek birşey var mı? Varsa buyrun, meydan ortada.

Ama birey olarak benim Whatsapp'ın dayatmasına, toplum olarak adam yerine koymamasına itiraz etme imkanım vardı ve bunu yaptım. @Serkan Mıstınoğlu'nun dediği gibi Zuckerberg'i başını ellerinin arasına alıp tekrar düşünmeye zorlayan birşey varsa bu da benim gibi bireylerin itirazıdır.

Siz gene kapıya fbi gelecekmiş höhöhö diye dalganızı geçebilirsiniz, benim imkanlarım ölçüsünde haksızlığa tepki gösterdiğim için içim rahat.

Hepsini görüntüle...

Merhaba,

Haksızlığa tepki göstermeniz vicdanı olan bir insanın doğal tepkisi, gayet normal ve takdir edilesi bir davranış. Benim itirazım yok.

Fbi kapıya gelecekmiş diye bir şey söylemedim ya da buna benzer bir şey ima etmedim ki saçma bir düşünce bana göre.

WhatsApp'in değişikliği karşısında Türk vatandaşının durumu Nasrettin hoca türbesi gibi. Kapi var, duvarlar ve çatı yok. Whatsapp'a tepki göstermek mantikli ama diger 3 tarafınız ve tavan açık. Twitter'da kayıtlı telefon numarasına gelen sifre yenileme kodunun polis tarafından operatörden kanunsuzca alındığı bir ülkede yaşıyorsunuz. Kvkk çıkmış ama uyan yok. Nüfusun yarısının bilgileri internette geziyor.
Kişisel verileriniz ile ilgili bunun gibi büyük sorunlar dururken dikkatinizin whatsapp sözleşmesine yönlendirilmesi ve Zuckerberg'in geri adım atmasını zafer olarak kabul naiflik bana göre. Böyle ufak tefek şeylerle oyalanip büyük ve temel problemler için hiç kimse bir şey yapmıyor.
Tıpkı bisiklet yollarında olduğu gibi. Polis bisikletli haklarını zerre korumuyor ama bisikletliler hala belediyenin yol duzenlemesindeki ufak detaylarla uğraşıyor.

Bahsettiğiniz büyük problemleri bireysel olarak çözemezsiniz bu yüzden tarihte pek çok başarılı örneği olduğu gibi bu sorunları çözmek için örgütlenip diğer insanlarla beraber haraket etmek zorundasınız. "Ben bireysel tepkimi gösterdim, gerisine karışmam" diyerek kenara çekilmek mi Bahsettiğiniz büyük problemleri çözecek yoksa örgütlenip kitlesel olarak tepki koyup harekete geçmek mi?

Yahu eskiden uzaklardaki sevgililerimize mektup yazardık, haftalarca cevap beklerdik, biz ne ara böyle olduk, nasıl çıkacağız bu sarmalın içinden?

Öncelikle şunu söylemek istiyorum bilgilere ulaşıp ulaşmaması sorun değil. AB ülkelerine bu sözleşme dayatılmayıp bize dayatılmasına tepkim elbette olacak bütün dünyaya yA eşit davranacak yA da kullanmayı reddedeceğim çokta önemli değil kullanmasamda olur. 8 şubattı Mayıs ayına ertelemişler daha iyi anlatabilmek için insanlara bu durumu Peki bu güne kadar neden sözleşmeyi kabul etmememiz halinde programı kullanamazsınız şartı koymadınızda şimdi koyuyorsunuz ???

25 yıldır teknolojinin içinde olan birisi olarak bu konudaki düşüncelerim:

Çağımız bilgi çağı heleki pandemi ile artık insanlar gerek eğitim olsun gerekse iş hayatı olsun uzaktan bir çok şeyi yapmak zorunda kalıyor. Zaten başka bir alternatifiniz yok. Bugün whatsapp'ın bu kadar açık konuşulmasının nedeni zaten yaptığı birşeyin açık açık beyan edip sözleşme olarak insanlara sunması ve zoraki onay istemesi. Sözleşme olayı olmasa zaten bilgi toplamaya devam edecekti ve halenda devam ediyor değişen birşey yok.

Bugün whatsapp'ı konuşuyoruz ama kimse google'dan bahsetmiyor. Cep telefonu veya bilgisayarı olupta google, gmail, youtube vs. kullanmayan mı var? eee onlarda verini topluyor. Hangi aramaları yapmışsın, beğendiğin beğenmediğin videolar, müzikler vs.vs.

Yerli, milli Bip:
(link)

Instagram:
(link)

Pandemi döneminde eğitimin olmazı olan zoom:
(link)


Telegram:
(link)

google, facebook, o, bu, şu vs.vs.


Bir ton uygulama kurupta sözleşmeyi okumadan, kabul et bas geç yapıyoruz sonra vay şerefsizler bilgi topluyorlarmış demek komik

Hadi sözleşmeyi okudun ettin veri topladığın öğrendin ne yapacaksın? iki seçeneğin var tabiki 1) kullanma 2) kullan


Artık çağımızın yeni dünya düzeni bu şekilde, bu kurallara uymuyorsan tuşlu cep telefonu kullan
veya dikkat etmek istiyorsan ona göre hareket et, aklında her zaman birisi beni gözetliyoru unutma


Youtube: şaka, komik videolar
Instagram: ünlüleri takip, kahve fincanı, yemek vb. paylaşımlar
vs.vs.

Bunları yapıp, kendini mit ajanı gibi sanan kişilerde var


Hem neyden korkuyorsun ki?
Senin kıçı kırık ne önemli verilerin olacak ki adamlar alacak senin bilgilerini kullanacak

- Whatsapp'a resim göndermem artık, başkalarının eline geçer.

Sanki devlet sırrı


Veri toplama konusuna gelirsek:
Toplanan veriler, 3. şahışlara verilir mi edilir mi hiç kimse bunun cevabını veremez. Vermiyorum dese bile gizli gizli verse haberin olmaz.

Bu şerefsizler niye topluyorlar bu verileri derseniz, çok basit. Herkesin dediği gibi birşey bedava ise ortadaki mal sizsiniz (mal ticari anlamda )

Firmaların 1. gelir kaynakları reklam. Reklam verenlerin 1. önceliği reklamın en hızlı şekilde doğru kişiye ulaşması.

Eskiden bakkallar vardı, Ahmet efendi gelirdi bana 1 kalıp beyaz peynir, 1 kilo siyah zeytin ver derdi.
Bakkal sürekli alış veriş yapan Ahmet efendiyi yıllardır tanırdı, hangi beyaz peynir, hangi zeytini sevdiğini ve istediğini bilirdi. Uygulamalarda aynı mantıkla her şeyimizin verisini topluyor. Senin neleri sevdiğini, sevmediğini, hobilerini vs.vs. bir çok bilgini biliyor.

Bisiklet ile hiç işi olmayan birilerine bisiklet reklamı göstermek komik olmaz mı?
veya İstanbul'da oturan birisine Kars'daki bisiklet mağazasının reklamını göstermek.


Bunlar işin masum tarafları, bu veriler ile toplumu yönlendirme vb. her şey yapılabilir, yapıldı da, internette belgeselide var.

Sonuçta işin içinde insan var, aynı internet gibi. internet'e gidip kitap okursun vb. kendini geliştirirsin, kimisi de gider absürük videolar izler güler, eder. Yani nereye çekersen oraya gider. Firmaların, devletlerin vs.vs. bu verileri ne yapacağını kimse bilemez.

Unutmadan, whatsapp geri adım attı... heyoo... savaşı biz kazandık... vs.vs. hiç bir uygulamada değişen olmayacak yine sizin bilgilerinizi toplamaya devam edecek

vs. vs. uzatmaya gerek yok yeni dünya düzeni böyle maalesef.

Haydi köyümüze dönelim ve bisiklete binelim


Herkese bol şans

@Taner James Dunya duzenine baş kaldirmazsaniz, yakanizdan bir düğme daha açin diyebilirler. İnsanlar tepki verince bir etki oluştu. Tepki gostermek iyidir.
Firmalar aldiklari bilgilere sahip çikmayinca asil tiyatro o zaman başliyor.Yillar once maas almak icin kurum olarak bir dandik bankaya hesap actirdik sonra o banka butun bilgilerimizi satmiş. Beni istinasiz hergun bir dolandirici ariyor. Adimi soyadimi hatta TC numarami biliyor. Yok Avukatlik burosu, yok sigorta borcu, yok savcisi hiç bitmiyor kim bilir kaç kisinin kanina girdiler.

Dunyayi yöneten güjler , ben hic bir yerde bundan bahsetmedigim halde artık yaslandigimi, ve yeni/ zalım bir jant setine sırf mutlu olmak için muhtaç olduğumu nerden biliyorlar? Ve neden durmadan önüme birbirinden guzel salkano ng 650 paylasimlari koyuyorlar anlamıyorum 😪😪😪

@Taner James gene bir tane süper zeka olarak damlamışsınız başlığa. yalnız, verilerini paylaşmayı sorun etmeyen insanlara nasıl kimse "gerizekalı, beyinsiz" demiyorsa; paylaşmamayı isteyen insanlara da "sizin kıçı kırık verilerinizi kim napsın" diyemezsiniz.

üyelerin %90'ında konuşma adabı yok.

Atasoy demiş ki:

@Taner James Dunya duzenine baş kaldirmazsaniz, yakanizdan bir düğme daha açin diyebilirler. İnsanlar tepki verince bir etki oluştu. Tepki gostermek iyidir.

Hepsini görüntüle...

Aslında şurası çok iyi. Ben sorun etmıyorum sözleşmeyi fakat dikkatten kaçan önemli bi nokta. Bence benim gibi sorun etmeyenler birde böyle düşünsün

roudeur demiş ki:

@Taner James gene bir tane süper zeka olarak damlamışsınız başlığa. yalnız, verilerini paylaşmayı sorun etmeyen insanlara nasıl kimse "gerizekalı, beyinsiz" demiyorsa; paylaşmamayı isteyen insanlara da "sizin kıçı kırık verilerinizi kim napsın" diyemezsiniz.

üyelerin %90'ında konuşma adabı yok.

Hepsini görüntüle...

Üyelerinin %90'ın konuşma adabının olmadığını veya "süper zeka" diye adlandırdıklarınızı tespit etmek içinde veri toplamış olmanız lazım. Sizde bir nevi whatsapp'sınız diyelim (şaka kızma)

Haklısın, konuyu şaka ile karışık belirtmek için "kıçı kırık" demiştim nedeni basit esasında dediğim gibi herkes kendini mit ajanı gibi zannetmesi (bana göre).
Paylaştığı veya yazdıklarının çok çok çok önemli bir şeymiş gibi sıfatlandırması. Daha geçen bir arkadaş sana whatsapp'dan resim gönderemem dedi, başkaları kullanabilir diye yolladığı da normal kendi resmi ama instagram'dan boy boy resim gönderirken hiç sorgulamıyor (Instagram'ın sahibi sanki başkası))


Dediğim gibi kimse size zorla bir şeyleri kabullendirmiyor, zaten açık açık ben bu bilgileri topluyorum diyor zaten yasal olarakta bunları demesi gerekiyor ama sana söylemeyip kimin ne yaptığını kimse bilemez. Ayrıca whatsapp'ın geri atmasının tek sebebi düşen hisselerinin etkisidir muhtemelen. Veri toplama politikasında değişen bir şey olacak değil.

Atasoy demiş ki:

@Taner James Dunya duzenine baş kaldirmazsaniz, yakanizdan bir düğme daha açin diyebilirler. İnsanlar tepki verince bir etki oluştu. Tepki gostermek iyidir.
Firmalar aldiklari bilgilere sahip çikmayinca asil tiyatro o zaman başliyor.Yillar once maas almak icin kurum olarak bir dandik bankaya hesap actirdik sonra o banka butun bilgilerimizi satmiş. Beni istinasiz hergun bir dolandirici ariyor. Adimi soyadimi hatta TC numarami biliyor. Yok Avukatlik burosu, yok sigorta borcu, yok savcisi hiç bitmiyor kim bilir kaç kisinin kanina girdiler.

Hepsini görüntüle...

Haklısın, tepki koymak iyidir. Bende bu konuda yanındayım. Sadece X'e odaklanmışken Y 'leri görmezlikten gelmek bana komik geliyor.
Aynı şekilde keşke toplum olarak whatsapp'a gösterilen tepkiyi normal hayatta başka konularda da yapabilsek.

Bu işler unutulur gider ve millet whatsapp kullanmaya devam eder... ve whatsapp, google, instagram, facebook, bip, telegram vb. veri toplama devam eder... (keşke tersi olsa)


Benim şahsi düşüncelerim:
Teknolojinin getirdikleri ve bizden götürdükleri... Şahsen sosyal medyayı, whatsapp vb. aktif kullanan birisi değilim. Whatsapp kapansa bile umurumda olmaz
Zükerberg kazandığı dolarlarını sayarken... daha da nasıl kazanabilirim derdinde iken, ben döviz düşer eder belki veya indirim olurda belki ucuza dış teker alabilirim derdindeyim.
Döviz, enflasyon, zam, geçim derdi vs.vs. Zükerberg bana gelip, dış teker almadığı sürece umurumda değil Ben normal hayatta mutlu değilsem, banane internetteki datamdan verimden... Keşke toplanan veriler için bize para verilse, bak o zaman güzel olurdu

Son günlerde ki watsapp olayı özelinde şunu irdeledim. Arkadaş, dost, aile ve çevremizden birilerinin bize bahsettiği, bizimle paylaştığı ve emanet ettiği her ne varsa onları, 3.şahıslara bahsetmek ne kadar erdemliliğe sığmıyorsa ve bunu günümüz insanı olarak hiç çekinmeden, düşünmeden, keyifle bunu yapıyor isek başkakarını da suçlama hakkımız kalmıyor diye düşünüyorum. Bu ha watsapp olmuş ha başka bir sosyal platform olmuş. Ne fark eder.

MUSA Ç. demiş ki:

Son günlerde ki watsapp olayı özelinde şunu irdeledim. Arkadaş, dost, aile ve çevremizden birilerinin bize bahsettiği, bizimle paylaştığı ve emanet ettiği her ne varsa onları, 3.şahıslara bahsetmek ne kadar erdemliliğe sığmıyorsa ve bunu günümüz insanı olarak hiç çekinmeden, düşünmeden, keyifle bunu yapıyor isek başkakarını da suçlama hakkımız kalmıyor diye düşünüyorum. Bu ha watsapp olmuş ha başka bir sosyal platform olmuş. Ne fark eder.

Hepsini görüntüle...

Mahallede ağzı laf tutmayan Ayşe ablaya, yazlık aldım dersen, Ayşe ablada:
-Hu hu, bizim Ahmet efendi yazlık almış duydunuz mu.. diyerek bütün komşuların haberdar olmasını sağlar
Artık senin yazlık aldığını herkes biliyor, sen artık millet gözünde paralı birisin Bakkal Hamdi bey sana sürekli -Ahmet oğlum kaliteli balım geldi, bilmem ne peynirim geldi diyecek... eee sen paralı adamsın alırsın...

Ayşe ablanın ağzının laf tutmadığını hem biliyorsun, hemde Ayşe ablaya bilgiyi veriyorsun...

Dün bana whatsapp bana özel mesaj attı. Ben ettim sen etme dedi. Tövbe istiğfar etti. Gitme dedi, gideceksen beni fur öyle git dedi. İki kanlı yaş süzüldü gözlerimden. Affettim.

Eskiden dial up bağlantı ile 56k bağlandığı günleri unutan, şimdi istediği video azcik gecikirse anne ve dahi bacı söven kendini bilmezlerden değilim zukerberk kardeş dedim. Senin gizli müslüman olduğunu adının şekerberk olduğunu bilirim dedim. Sen yafedi kisvesi altında yoz batı medeniyetini batıracaksın bunu da biliyorum dedim. Bana müsaade dedim bir ufak su dökmem lazım, yaş malum tutmaya gelmez, sen de sakın ihmal etme dedim.