malazivore
Aktif Üye
- Kayıt
- 28 Mayıs 2008
- Mesaj
- 101
- Tepki
- 190
- Şehir
- Istanbul
Arkadaşlar merhaba,
Varan Turizm müşteri temsilciliği ve halkla ilişkiler bölümü ile yaşadığım bir telefon tartışmasını buraya aktarmak istiyorum...
Eşim ve oğlum Antalyaya gideceklerdi. Onlara telefonla bilet ayarlamak için Varan Turizmi aradım. Yer ayırtana kadar herşey güzeldi. Ama ben yolcularla birlikte bir çocuk bisikleti de taşınacağını söyleyince herşey tersyüz oldu. Önce bilet için aradığım yer kesinlikle bisiklet taşımadıklarını bunun şirket politikası olduğunu söyledi. Ben de otuz kiloya kadar yük taşıma hakkımızın olduğunu söylediğimde bunun içinde bisikletin olmadığını söylediler. Ben ısrar edince de Halkla İlişkiler telefonunu verdiler. Oradakilerin de inanılmaz bir tepkisi vardı bisikletlere karşı. Yaklaşık yarım saatlik bir konuşmadan sonra bize bilet almamızı otobüse binerken kaptanın isteğiyle bisikleti taşıma ya da taşımamaya karar verebileceklerini söylediler.
Yani ben bisikleti oraya kadar taşıyacağım. Biletimi satın alacağım. Sonra kaptan beyimizin keyfine göre oradan tekrar bisikleti geri taşıyacağım vs. vs.
Ben de lanet okuyup bir de bolca küfredip kendilerini teşhir edeceğimi bu davranışlarını birçok yere bildireceğimi söyleyerek telefonu kapattım ve Kamil Koç'tan biletimi aldım.
Valla roman gibi oldu ama tam olarak yaşadıklarım ve zaman kaybım da cabası.
Cumhuriyet, Sabah, Evrensel, Birgün ve Milliyet gazetesinde tanıdık muhabir arkadaşlar var ve bunları uygun bir haber diliyle teşhir eden yazılar çıkmasını sağlayacağım.
Varan Turizm müşteri temsilciliği ve halkla ilişkiler bölümü ile yaşadığım bir telefon tartışmasını buraya aktarmak istiyorum...
Eşim ve oğlum Antalyaya gideceklerdi. Onlara telefonla bilet ayarlamak için Varan Turizmi aradım. Yer ayırtana kadar herşey güzeldi. Ama ben yolcularla birlikte bir çocuk bisikleti de taşınacağını söyleyince herşey tersyüz oldu. Önce bilet için aradığım yer kesinlikle bisiklet taşımadıklarını bunun şirket politikası olduğunu söyledi. Ben de otuz kiloya kadar yük taşıma hakkımızın olduğunu söylediğimde bunun içinde bisikletin olmadığını söylediler. Ben ısrar edince de Halkla İlişkiler telefonunu verdiler. Oradakilerin de inanılmaz bir tepkisi vardı bisikletlere karşı. Yaklaşık yarım saatlik bir konuşmadan sonra bize bilet almamızı otobüse binerken kaptanın isteğiyle bisikleti taşıma ya da taşımamaya karar verebileceklerini söylediler.
Yani ben bisikleti oraya kadar taşıyacağım. Biletimi satın alacağım. Sonra kaptan beyimizin keyfine göre oradan tekrar bisikleti geri taşıyacağım vs. vs.
Ben de lanet okuyup bir de bolca küfredip kendilerini teşhir edeceğimi bu davranışlarını birçok yere bildireceğimi söyleyerek telefonu kapattım ve Kamil Koç'tan biletimi aldım.
Valla roman gibi oldu ama tam olarak yaşadıklarım ve zaman kaybım da cabası.
Cumhuriyet, Sabah, Evrensel, Birgün ve Milliyet gazetesinde tanıdık muhabir arkadaşlar var ve bunları uygun bir haber diliyle teşhir eden yazılar çıkmasını sağlayacağım.