Ultra mesafe bisiklet yarışlarına nasıl hazırlanılır ve neler önemlidir?

mehmetbulak

Ultra Bisiklet Yarışçısı
Kayıt
17 Eylül 2016
Mesaj
173
Tepki
523
Yaş
34
Şehir
İstanbul
İsim
Mehmet Bulak
Başlangıç
2015—16
Bisiklet
Merida
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Merhabalar
Geçen sene düzenlenen Türkiye'nin bence ilk ama teknik olarak 2. uzun mesafe yarışı olan TTUBR katılımcısıyım. (incelemek isteyenler için, (link)) Ultra mesafe bisiklet yarışları ile ilgilenmek ve yarışmacı olmak hoşuma gidiyor. Bu sene yarışın 2. si düzenlenecek ve bende bir aksilik olmazsa başlangıç çizgisinde olacağım. Hem bu tarz yarışlara katılacaklar için hem de düşünenler için bir yazı yazdım, iyi okumalar efendim.

Ultra mesafe yarışlarda bence 3 şey çok önemli. Birincisi antrenman yani fiziksel güç ve fiziksel kondisyon. İkinci konu ise mental güç ve mental kondisyon. Ne kadar kararlısın ve otokontrolün ne kadar güçlü, bunu denemenin en iyi yollarından biridir bu tarz yarışlar. Son olarak da ekipman. Bu 3'ünden birisi tam olmasın yarış bitmez. Şimdi biraz ekipmandan bahsedelim. Daha sonra diğer konular ilgili de yazacağım.

EKİPMAN Nedir ve Nasıl Olmalıdır?

Ekipmanı az önce üst tarafta sonda yazdım ama en az diğerleri kadar önemli bu konu. Ekipman dediğim şeyi de, bisiklet komponentleri, çantalar ve elbiseler diye ayırmak istiyorum. Hepsinin kendi içinde farklı istekleri ve özellikleri olmak gibi bir durum var ama benim o kadar vaktim olmadığı için şimdilik buraya kısa kısa genel bilgiler şeklinde yazıyorum. Sonrasında belki detaylı olarak yine yazarım. Şimdi efendim, burada ekipmanın kalitesi önemli olduğu gibi işlevselliği ve ihtiyacın kadar olması da önemli. O zaman burada bizi ilgilendiren 3 şey var. Kalite, İşlevsellik ve İhtiyacımız kadar.

Kalite
Malzemenin kalitesi demek sizi yarı yolda bırakmayacak seviyede olması demektir. Örneğin bir yağmurluğu düşünelim; yoldasınız ve yağmur gün boyu sürdü, üzerinizde yağmurluk var fakat ne kadar süre sizi kuru tutacak? Bunu yarışta denemeye kalkarsan ıslanırsın :D Burada yağmurluktan beklentimiz bizi en azından 4-5 saat gibi bir süre kuru tutması ve hızlıca kuruması. Neden 4-5 saat diye sorarsanız bence ideal bir süre (bu yarış için konuşuyorum). Elbette seni daha uzun süre kuru tutacak yağmurluk alabilirsin ama bunlar bütçe meselesi. Paran varsa pahalısını alırsın ama ucuzunu alma! Çünkü ucuz ekipman seni yarıştan eder. Yağmurdan koruyorum derken seni aşırı terletirse, ya da 2 saat sonrasında seni sucuk gibi yapacaksa, sağlam bir yağmurda patatese döneceksen; boşuna o ekipmanı taşımana gerek yok, bırak delikanlı gibi ıslan şanın yürüsün. Hem böylelikle yükün hafifler daha avantajlı olursun. Hep yağmurluktan bahsettik birazda mesela bisikletin komponentlerinden de bahsedelim. Dandik fren seni perişan eder, kötü sele canını yakar (aman diyim he çoçuğunuz olmaz:). Tabi ki şu da var; 'ooo en iyi ekipmanı aldım bana bir şey olmaz' diye bir şey yok. Bu işte biraz şans var ama şansını da yönetebilirsin unutma. Mesele en pahalısını almak değil. Şansını artıracak şeçenekler her zaman mevcuttur! Ekipmanını mutlaka düzenli olarak kontrol et ve en az 1000 km dene, sağlam ya bir şeyi yok deme, yarışta bozulursa kalırsın dağın başında. Peki benim başıma ne geldi anlatayım. Geçen sene ya ucuz olsun benim olsun diye bir pedal satın aldım. Plus marka bir pedal. Bu pedalı seçmemin sebebi çift yönlü yani bir tarafı kilitli diğer tarafı normal, kilitsiz olmasıydı. Yarışta belki daha rahat ederim diye düşündüm. Lanet gitsin adamım neden böyle şeyler düşünüyorum bilmiyorum. Az kalsın aşil tendonumdan oluyordum. 6 ayda zor iyileşti (hala eskisi gibi değil sanki). Yarıştayken, abi ben bu kadar km gitmeye uygun değilim ben bırakıyorum dedi ve dağıldı. Ben basıyorum o kıvırtıyor, sağ ayağımla sanki buza basıyorum, bir sağa bir sola. Tabi yarışta bir şeyler yapamadığm için günlerce böyle sürdüm. Dediğim gibi kepaze oldum ama ucuz yırttım. Aman he! Ne demiş ünlü düşünür (kim demiş bilmiyorum ama güzel söz). 'Ben ucuz mal alacak kadar mal değilim pardon ucuz mal alacak kadar zengin değilim' bu yani başka söze gerek yok!

İşlevsellik
Gelelim işlevselliğe. Bir mühendis olarak şunu söyleyeyim bir malzemenin veya ekipmanın işlevi bazen her şeyi değiştirir.
Peki işlev ne demektir?
bir nesnenin gördüğü iş, nesnenin iş görme yetisi, fonksiyon
Örn. "Dişlerin işlevi çiğnemektir"

Yani, hem fonksiyonel durumu ama daha da önemlisi görevini yerine getirebilmesi. Ee hocam kalitede de aynısından bahsettin demeyin burada durum farklı. Kalite, onun niteliksel durumu iken burada görev durumu var. Yani ne demek istiyorum bir örnek vereyim. Yarışta kullanacağımız bir çanta, örneğin sele altı çanta. Burada sormamız gereken soru; 'bu çanta tasarlanırken ne için yani hangi görev için tasarlandı'. Sıradan bir çanta gibi değil, 15 gün boyunca yoldayken kolayca kullanabileceğimiz, yeri geldi yağmur çamur oldu bizi yarı yolda bırakmayacak yeri geldi hızlıca alttaki üstteki malzemeleri kolayca ayırabileceğimiz bir fonksiyonda olması lazım. Candan Erçetin'in de dediği gibi; ve daha bir sürü şey. Yani görevi sadece çanta olmak değil bu arkadaşın, bunu bilmek lazım. Bikepacking çantası olması lazım. Ben şu çantayı lastiklen şöyle bir bağlarım oohh on numara demeyin, lastiği totona yersin yolda. Mesela bir örnek daha vereyim. Aero bar; bu ekipmanın farklı çeşitleri var. Örneğin 2-3 saatlik bir yarış için tasarlanmış fazlasıyla eğik hatta yatay bir pozisyonda sürmek için tasarlanmış bir aero barı sen kalkar bu yarışta kulanırsan perişan edebilir. Anam sırtım, belim! Ben en iyisi şu fıtıkçıyı bir arayım deme sonra. Şaka bir yana sağlığını bir yarış uğruna bozmanın da fıtıkçıyı aramanın da bir manası yok. Lafı uzattık ama bir örnek daha; mesela bisiklet. Şöyle afili bir bisikletim var full karbon tam bir TT… oo süper abi değil maalesef. Her bisikletin görevi ve fonksiyonu farklıdır. Daha da deşmeyeyim anladınız siz artık bu konuyu. Benim başıma ne geldi mesela onu anlatayım; geçen seneki yarışta kullanmak için bir rüzgarlık satın aldım. Ama bu arkadaşın yağmurdan da koruduğu gibi bir söylenti vardı çok hoşuma gitmişti. Aha dedim tam aradığım, bir taşla iki kuş ve hemen atladım aldım. Ama şunu unuttum; iyi de bu ekipman ne için tasarlanmış? İşlevinin böyle olmasının sebebi ne? Sonradan öğrendim ki (tabi yarıştan sonra maalesef) bu rüzgarlık, MTB yarışlarında kullanılmak için, hadi olsun 30-40 km falan atlamalı zıplamalı abiler rahat etsin diye tasarlanmış. Bizim gibi asfalt üstünde gece gündüz inmeli çıkmalı abiler için uygun olmadığını anladığımda iş işten geçmişti. Bir gece yarısı bir indiğim bir çıktığım rampalarda beni bir terletiyor bir üşütüyor derken motoru bozdum. Neredeyse yarış orada bitiyordu.

İhtiyacımız Kadar
Bu ne demek hocam diyenleri duyuyorum ve hemen söylüyorum. Ne fazla ekipman ne az ekipman. Doldur babam heybeyi lazım olurcular varsa aramızda şunu söyleyeyim; yarışta ilk rampada kendisine el sallarız merak etmesin. Bazen yolda ağzıma atarım diye bisküvi alıyorsun sonra tırmanırken bayıra karşı o bisküviyi bile fırlatasın geliyor; - ne ağırlık yapıyorsun kardeşim tırmanıyoruz burada ayıp be!
He birde şeyciler var; ben yanıma bir şey almam abi basar giderim (hohaha). Görüyorum ve artırıyorum; bu adamlar yarışı bitiremez. Restine rest ulan demeyin elinizi kontrol edin, ekipman olmazsa olmaz unutmayın. Bir de turcular var benim gördüğüm. Tüple yarışa gelirim diyenleri duyunca ne diyeyim bilmiyorum. Gazlan çalışıyor herhalde yoksa bir insan neden böyle bir yarışta yanına tüp alır veya ocak alır diye düşünüyorum. He diyeceksin ki nereden bileceğim ne kadar ekipmana ihtiyacım var. Çok basit. Yarıştaymış gibi antrenman yap! Antrenman sadece kondisyon için yapılmaz bunu unutma! Yarıştan önce bir kaç kez en azından 2 veya 3 günlük bikepacking yap. Tek başına 200-250 km sür sonra gece bir yerlerde yat ertesi gün bir daha sür. Hava şartlarını düşün. 15 günlük yarışta geçen sene 3 mevsimi yaşadık resmen. Yandım derken akşamına donduk, sabaha ıslandık sucuk olduk. Deneyim her şeyden önemli bu gibi durumlarda.
Yani son olarak; harika bir ekipman ama almasam da olurmuş diyorsan boşuna eşya taşıyorsun ya da ah be keşke şu çorapları da alsaymışım yanıma diyorsan en yakın çorapçıya gidiyorsun hadi bakalım. Ama hemen bulamayacağın veya alamayacağın bir malzeme ise "go home yankee" olabilir. Yani türkçesi, bence dön evine. Şuradan dinleyebilirsin böyle bir şarkı bile var tam sana göre.

Şimdilik bu kadar. Bu konular hakkında bilgiler ve deneyimlerde haliyle çok az şimdilik. Bir şeyler paylaşmalı ve bilgileri artırmalıyız. Antrenmana devam!
 
Son düzenleme:
Scudo

Ozan_ozaN

Aktif Üye
Kayıt
18 Mart 2019
Mesaj
118
Tepki
96
Yaş
46
Şehir
Degisiyor
İsim
Ozan
Başlangıç
1986—87
Bisiklet
Mosso
Bisiklet türü
Şehir - Tur
kanıma girmeeeeee :)
 
  • Beğen
Tepkiler: mehmetbulak