UBER'e saldıran t*ksi şoförleri

(link)

(link)

(link)

İstanbul'da yaşayan ve t*ksi kullanan-kullanmayan herkes t*ksilerden çok çekmiştir, bunu bilmeyen yok. Tanıdık birkaç durak taksisi haricinde bindiğimiz tüm t*ksiler (eğer t*ksiciye MESAFEYİ BEĞENDİREBİLİP de binme başarısını elde edebilmişsek) iki anlamda da "dolandırırlar", araçların içi dışı pistir, paragöz t*ksi sahipleri sağolsun t*ksilerden ÖTV alınmadığı halde hala symbol denilen motorlu teneke arabayı müşterilerine reva görürler, o tenekeler de patlak amortisörle kabak lastikle gezerler müşteri her kasiste kafasının tavana vurur, araçların karoseri macunla yeniden yaratılmış gibidir. Müşteri t*ksicinin umrunda değildir, araçta müşteri olsun-olmasın bağıra bağıra telefonla konuşur, Maltepe sigarasını fosur fosur tüttürür, müşterinin can güvenliğini gözetmeksizin makaslar atarlar. T*ksilerden çok çekmek için t*ksiye binmeye gerek var mıdır? Yok tabi ki. 1 yıldır hiç t*ksiye binmedim ama bisiklet üstündeyken t*ksi, m*nibüs ve s*rvis araçlarıyla yaşadıklarımı yazsam roman çıkar ortaya. Sırtımda "Tüm t*ksiciler, m*nibüsçüler i**dır" yazıyormuşçasına araçlarını üstüme sürüyorlar, tam duran t*ksiyi sollayacakken yolcusunu alan t*ksi sinyal vermeden yola atlar, bisiklet t*ksinin kapısına bindirir( birkaç kere bu şekilde atlattığım t*ksi, s*rvis ve m*nibüs kazası var). Yolcu gördüklerinde sinyal vermeden bir anda yolun en solundan en sağına atlar, arkadaki aracın sürücüsü "ulan bu araç ne ara buraya ışınlandı" diyemeden zınk diye freni köklerler arkadaki araç taksinin tamponuna bindirir sonra uğraş dur. Geçen yıl kuzenimi Sabiha Gökçen havalimanından almaya giderken havalimanının içinde tampon tampona seyrederken arka tamponu dağılmış, iple bağlanmış bir t*ksi önümüzde ani fren yaptı, t*ksiye çarpmamıza 2 cm. falan kaldı. Sonrasında babamın anlattığına göre t*ksiciler arkadakini bilerek çarptırarak kırık tamponlarının parasını koparmaya çalışıyorlarmış. Ve son olarak "UBER neden çatır çatır paraları kaldırıyor, biz sinek avlıyoruz?" diye durup düşünmeden önlerine gelen UBER araçlarına saldırıyorlar. Hiç UBER kullanmadım ama her gün ulaşım amaçlı bisiklet kullanıyorum ve bisiklet üstünden yorumlayacak olursak hiçbir bir UBER aracı üstüme sürmedi, trafikle aynı hızda seyrederken beni şeridimden atmaya çalışmadı, kırmızı ışıklarda tam arkamda beklerken "yolumdan çekil" minvalinde aragazlı-kornalı tacizlerde bulunmadı. Araçlarının dışı 0 km. gibi tertemiz ve pırıl pırıl. Araçlar teneke symbol değil, jilet gibi Mercedes-Benz Vito. Ve aldıkları ücretler teoride t*ksiyle aynı, pratikte ise UBER kullanmış arkadaşlarımdan aldığım bilgilere göre UBER'in t*ksi gibi iki anlamda "dolandırmaması" nedeniyle t*ksiden ucuza geliyor. T*ksiciler mesleklerine şu durumda saygı gösterilmesini istiyorlar ama adamlar kendi mesleklerine saygı göstermiyorlar maalesef. Kendine saygı göstermeyene kimse saygı göstermez maalesef. T*ksicilerin bu şekilde kuduz it gibi kudurarak bitmelerini diliyorum

Üstelik uber’de belirlediğiniz güzergah 30TL tutuyorsa trafikten kaçmak amacıyla bile yolu değiştirseniz tutar değişmiyor. İstersen 45tl lik yoldan gel

Taksici arkadaşlar viral uber reklamı yaratarak mı önüne geçmeyi planlıyormuş bu platformun

Altımda bisikletim olduktan sonra übere bir taksiye iki...

UBER'in müşteri memnuniyeti - hizmet kalitesi - taşıma ve alabildiği yük kapasitesi şahane ancak ruhsatsız taşımacılığa ben de karşıyım. Yinede hiçbir taksi şoförünün böyle şerefsizlikler yapmasının bahanesi edilemez söylediklerim. Bunlar haktan hukuktan, ahlaktan payını almamış zorba insanlar.

İstanbul Belediyesi tahminen UBER'e son verip İ-Taksi uygulamasını daha fazla geliştirecek gibi görünüyor. Haliyle müşteri başı belirli bir para alıp rantına rant katacak. Rant olmasa belediyelerin halkı düşündüğü nerede görülmüş zaten.

Keşke şu UBER ruhsatlı olarak yapabilse bu işi. O zaman tadından yenmeyecek bir hizmet olurdu. Şuan şoförü de kullanıcısı da ceza yiyor kanunlar yüzünden.
Birde her önüne gelen ruhsatsız, sorgusuz sualsiz yolcu taşımaya başlarsa kimse iş yapamaz hale gelir böyle bir gerçek var.

Bu işin kesin çözümü; Tüm taksicileri İ-Taksi gibi uygulamalara zorunlu olarak kayıt ettirmek ki bu söylediğim yapılıyor. Her taksi plaka için 2 adet sürücü eklenecek sisteme kayıtlı olarak.
Sonrasında müşteri gizliliği esas alınmak şartıyla her taksici hizmetinden dolayı yüksek veya alçak puana sahip olacak. Gizlilik esas olmadığı için düşük puan veren müşteriyi bir sonraki çağırma işleminde yakalayıp hastahanelik eden taksi teröristleri oldu çünkü.
Ve taşkınlık yapan, kavga çıkaran, sorun yaratan taksi şoförü İ-Taksi bünyesinden kovulacak. Bir daha hiçbir yerde taksicilik yapamayacak.
İşte çözüm budur. Taksici hayvanlık yapmadan önce 15 defa düşünecek bu sayede. Şuan herkes kafasına göre taksiye çıkabildiği için kontrol yok.

Tüm taksiciler tek bir bünye altında toplanacak, taşkınlık yapan sistemden dışarı atılacak ve haliyle taksicilik yapamayacak bir daha. Olay budur.

İlk video süper..Başlıkta ''tam manyaklar ülkesi olduk''
İstanbul'da yaşayanlar,tam bir gerilim/korku filminin içinde yaşıyorlar

Sigara akciğer kanseri yapıyor diye sigara satışlarının azaldığını gördünüz mü?

Minibüsler ve taksiler hiçbir zaman kaldırılamaz. Totosu yiyen belediyenin kırk yıl kölesi olurum.

(link)

T*ksiler boş durur mu hiç? İnşallah UBER ile birlikte hepsi iflas eder de İstanbul trafiği daha güvenli bir hale gelir. Keşke m*nibüsler için de bir iyilik düşünülüp sokağın başındaki m*nibüs yerine 10 dk. ötedeki duraktan başka araçlara binilse hatta daha da güzeli bisiklet kullanılsa m*nibüsler de t*ksiler gibi kudurarak yok olsa.

@Murat Semiz

Eskişehirde özel halk otobüsleri bir gecede kaldırıldı. Kimse gıkını çıkaramadı. Kamu gücünü küçümsemeyin.

Ekonomist arkadaşlara sorum, neden takside sınırlı arz var? Mesela bugün isteyen (ve kanuni gerekleri yerine getiren) herkes gidip bir dükkan açıp satış yapabiliyorken taksi için neden durum farklı? Sırf sınırlı plaka sayısı ile yaratılmış ekonomi için mi yoksa dünyada da mı bu işler böyle? Sonuçta serbest piyasa ekonomisine aykırı değil mi? Bilmediğim için soruyorum.

Bir şehre Decathlon açıldığında oranın halkı bisiklet giyim ürünlerini çok ucuza temin edebilir hale geliyor. Ya da bisiklet aksesuarlarını, yedek parçasını, hatta bisikletin kendisini bile. Dolayısıyla daha pahalıya ürün satan küçük esnafı bırakıp Decathlon'dan alışveriş yapmaya başlayabiliyor. Şimdi t*ksici mantığıyla düşünürsek o şehrin bisikletçileri de gidip Decathlon'u taşlayabilir, ekmeğimizle oynama, git başka yerde bisiklet sat, geliyorsun dükkanın dibine tezgah açıyorsun seni öldürürüz vs. diye bağırıp silah çekebilir. Hatta mağazayı basıp müdürü darp edip dükkandaki müşterileri de kovabilirler. İşte t*ksicinin düşünme tarzı aşağı yukarı bu.. O yüzden Uberciyiz.

Ben Ankara’da yaşamama ve uber kullanmamış olmama rağmen bu tartışmada taksi şöförlerini kesinlikle haksız görüyorum. Sigortasız ve çok kötü şartlarda hergün minimum 15 saat çalışan bir kişinin taksi sistemini savunması bana en hafif tabiriyle aptalca geliyor.

Şiddetle gözlerini korkutup,bu işten vazgeçirmeye çalışıyorlar.Lakin unuttukları bir şey var,kendileri bu işten ekmek yiyorda,uber sürücüleri yemiyor mu? Vergiyse uberde veriyorki devlet çalışmalarına yasak getirmiyor. Müşteri uberi tercih ediyorki,taksicilerin halihazırdaki davranışlarına gına gelmiş.
uberle millet kendi arabasını kullanmadan,kendi arabası gibi rahat ama ondan daha uyguna gidiyor.Madem uberi istemiyorsun,onun sunduğu imkan ve müşteri memnuniyetini sen sun,müşteri seninle gitsin...Benim anlamadığım,hiçbir uber olayında uber sürücüsü araçtan inipte sizin derdiniz ne diye hesap sormuyor. acaba neden.

Ben avusturlyada yasiyom buraya uber gelmeden once taksiler 600k di simdi kanun drgisti bor gecede herkez taksi plakasi alir sadece 50 dollara bence turkiyedekilerde bence bir soguk su icecek plakalarina

Bu şerefsizler lafa gelince ekmek parasından bahseder milletin ekmeğine saldırır

Birhan K konudan uzaklastirildi. Kendisine kotu uslup ve kufur uyarisi vermedim.

Yildiz (*) koyarak da olsa kufretmeyin arkadaslar. İyi forumlar dilerim

Yaşar Kemalin kayikcilarla yaptığı bir röportaj dizisi var. Kayıkçılar aynı memleketten ve kayık sayısı sabit ,baska kimseyi sokmuyorlar. Nerde bu kayıkçılar ? Şimdiki rant kolay para ise deli eder adamı üstelik çok kolay yoldan kazanmak varken. Kolay ve fazla paranın olduğu yer medyanın ilgisini çeker eğer devlette orada kendisini hissettirmezyada izin verirse mafya coreklenir. Bu yerli yada yabancı farketmez. Bunlara kim neden izin veriyor ona bakmak lazım. Yoksa dune kadar bu yol kesen eşkıya bizi koruyun diye devlete yalvarıyordu. 2 tane polis bu soforleri susturur.Şoföre değil de plaka sahiplerine bakmak lazım.

Son 60-70 yıllık süreçte milletçe benimsediğimiz ekonomi, eğitim ve siyaset anlayışımızn yavaş yavaş çarpılarark, sapıtarak ve iyice azıtarak sonuçta duvara tosladığı andır bu. Bu olay Türkiye yakın tarihinin kısa bir özetinin geçildiği trajikomik tiyatro oyununun son sahnesidir ve Taksici ve Uberci karakterleri başroldedir.

Ekonomik anlayışımız çarpıktır çünkü amacı ürün ve hizmet üretmek değildir, amacı rant üretmektir.
Meselenin özünde milletçe yoktan birşeyler var edilebileceğine inandırılmış olmamız vardır. İstanbul'da en son taksi plakası 1966'da dağıtılmıştır, plaka dediğimiz üzerine basıldığı teneke değildir sadece işletme ruhsatıdır, başka birşey değildir, İstanbul'da toplam 18bin adet işletme ruhsatı vardır ve istenirse 1 kalemde (burada "kalem" kelimesi mecaz değildir, esas anlamıyla kullanılmıştır) 180bin adet işletme ruhsatı hiç yoktan varedilebilir. Bir taksi plakasının bugünkü ederi yaklaşık 1600 Cumhuriyet altınıdır, 1966'da nominal değeri ne kadardı bilmiyorum ama aradan geçen 52 senede plaka sahiplerinin oturdukları yerde 1600 altına yakın değer varetmişler gibi görünüyor Dikkat ortada 1600 adet çil çil altın yok, sadece 1600 altın ederi var, zaten hiçkimse o kadar çil altını bir kalemde var edemez. İstanbul'da taksi plakalarının toplam ederi 30milyar TL imiş, yersen, acaba bunun karşılığında 30milyar TL var mı piyasada, hadi bugün hepsini satın deseniz acaba kaç para bulabilirler karşılığında. Birşeyin yoktan var edilebileceğine inanmasa halkımız hiç Titan, ÇiftlikBank vs. gibi Ponzi tezgahlarına gelir miydi ?

Hukuki düzenlemelerimiz çarpıktır çünkü işletme ruhsatı gibi birşeyin para karşılığı el değiştirmesine, kiralanmasına izin vermektedir.

Eğitim anlayışımız çarpıktır çünkü meslek sahibi insan üretmemektedir. Kiralık plaka ile taksi şoförlüğü yapmak açık ara sömürü düzeninin dibidir, kim neden böyle birşeye razı olur. Sorun şuki taksi şoförü olmak için meslek sahibi olmanız gerekmiyor, sizi diğerlerinden ayıracak bilgi ve beceriye sahip olmanız gerekmiyor. Eğitim sistemimizin ürettiği bir sürü mesleksiz insan düşünülürse, taksi şoförlüğü fena bir alternatif olmuyor. Ayrıca her iktidarın kendi siyasi görüşlerine uygun dogmalarla kafası doldurulmuş nesiller yetiştirme sevdasıyla kurcaladıkları eğitim sistemimiz "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" bireyler yetiştirememekte ve az sonra bahsedeceğim siyasi çarpıklığımızı bir türlü düzeltemememize neden olmaktadır.

Siyasi düzenimiz çarpıktır çünkü siyasilerimiz de aynı Ponzi tezgahı gibi ( bkz. Charles Ponzi ) vaatlerle iktidara gelmekte yapabildikleri sürece tezgahı sürdürmektedirler. (bkz. Emlak balonu) Fark, siyasilerimizin gerçek Ponzicilerden daha kötü olmalarıdır. Çünkü gerçek Ponzici tezgah bozulup foyası ortaya çıkınca sırra kadem basar, bizim siyasilerimiz ise türlü numara ile kazık kakıp başımızda kalmakta israr eder.

Taksi-Uber özelinde bunca çarpıklığın üzerine mükemmel bir çözüm bulmak imkansız. Bir kere taksi plakasından rant oluşmasına izin vermek yanlış ama yapılmış bir kere, bundan sonra o rant balonunun kademeli olarak yavaş yavaş indirilmesini sağlamaktan başka çare yok. Bunun için ilk adım şöyle olabilir : Devlet Uber plakası çıkarır, satmaz, sadece kiralar, aylığı 3-4 bin TL'den, üstüne bir de gelir vergisi alır. Devlete para tatlı geleceği için zamanla daha çok Uber plakası kiralar, Taksi plakasındaki rant balonu da yavaş yavaş söner. İlla birisi taşımacılık ruhsatından rant yiyecekse o devlet olsun bari.

@antika ben bu yazıyı müsadenle kopyalamak ve gerektiğinde paylaşmak isterim müsadenle. Parayı takip edince yada akışını kesince rant terör vb herşeyi çözmek yada kotulestirmek mümkün.

@Çağdaş78 Açıkçası viral olmak gibi bir niyetim yoktu o yazıyı yazarken, o anda aklıma ne geliyorsa onu yazdım, kimbilir ne teknik hatalar yanlışlar yaptım içinde, bırak bisikletforum üyelerinin ayrıcalığı olsun yazımı okumak. Yalnız son paragrafı ( Taksici-Uber arası çözüm önerisiyle ilgili olanı ) kopyalayabilirsin, belki birilerinin işine yarar.