Scudo Sports

Türkiye Milli Futbol Takımı Başlığı

Bodybuilding yapanlar için "Aman onların kasları şişirme" diyen bir milletin evlaztlarıyız :suspus:


(Ben küçükken,sırf o yüzden balon gibi şişiriliyor sanmıştım) :kötü:
 
Scudo
Sevinilir abi sevinilir. Ahlaksız bayağı bi grup sporcunun benim vergilerimle 100 milyonlar alması karşılığında rakibine küfretmesini nasıl kabulleniyosunuz? Milliyetçilik ayağına duygularınızı gıdıklamasınlar. Rasyonel olun.
Ayrıca futbolun popülerliği gitgide azalıyo bu ülkede ki çok sevindirici buluyorum.
 
Futbolun bu ülkede yer alan popülerliği ile futbol kavramını aynı kategoride değerlendirirseniz varacağınız sonuç futbolun ilgisinin azalmasına ve milli takımın yenilmesine sevinmek olur.

Bir kere bakış açısı tamamiyle hatalı, şahsi fikrimdir.

Futbol'un beşiği denen ülke İngiltere'dir ve en çok ilgi gören spor dalıdır ama bir çok spor dalının da yine ana merkezidir. Burada ülke insanının, kültür yapısının futbola bakışını eleştirmek gerekir, futbolun kendisini değil, ki bu da şahsi fikrimdir.

Ayrıca takip ediyorsanız basketbol, voleybol, koşu, yüzme, tenis gibi bir çok branşta uluslararası başarılarımızın olduğunu da göreceksiniz. Futbol tüm dünyada para piyasasından en çok pay alan spor dalı ve bunun azaltılması gerektiği tüm dünyada konuşuluyor ama bu pek mümkün görünmüyor.

Yeni bir milli takım oluşturulmaya çalışılmasını ve çok uzun yıllar sonra bir turnuvanın en genç takımı olmamızı heyecanla karşılıyorum ama takip ettiğim milli takımın kupada bu kadar düşük bir seviye göstermesini beklemiyordum.

Giro'yu keyifle bitirdim, Roland Garros heyecanıyla kavruldum, Tdf'ı heyecanla bekliyor, Wimbledon için gün sayıyorum. Futbol dahil bir çok spor dalını büyük keyifle de izliyorum. Sevmeyebilirsiniz ama mağlubiyet üzerinden mutluluk dile getirilmesini de hatalı buluyorum ki o da sizin şahsi fikriniz, saygı duyuyorum.
 
Türkiye'de en çok yatırım alan ve değer gören pro. spor hiç şüphesiz futboldur. Ancak bunca yatırım almasına, destek görmesine rağmen, önce İtalya'ya karşı ve daha sonra Galler'e karşı aldığımız yenilgiler (bir başka ifadeyle HEZİMETler; bir gol bile atamamayı anlayamıyorum) bazı "şeylerin" kökten değişmesi gerektiğini gösteriyor...
Ayrıca, Galler maçının son dakikalarına doğru yaşanan (ne gerek vardı şimdi...) dediğimiz gerilimli manzaralar... Kısaca, çok üzücüydü!
 
Milli takımın yenilmesine sevinilmesini anlayabiliyorum. Bu maalesef her hücremize sirayet ettirilen ayrımcılığın, kutuplaştırma politikalarının ve kirli siyasetin doğal bir sonucu.

2000'de Galatasaray UEFA kupasını aldığında onlarla birlikte sokaklara dökülmüş sıkı bir Fenerbahçe taraftarı olarak, 2002 dünya kupasındaki maçları beklerken uyku tutmayan gecelerden, 2008 Avrupa Şampiyonasındaki o büyük coşkudan, "aa bugün milli maç mı varmış, kimle oynuyoruz?" noktasına bir günde gelinmediğini düşünüyorum. Bu heyecansızlığı ve kaybedilmiş birliktelik duygusunu sadece futbolda değil, hayatın pek çok alanında görebilirsiniz.

Bugün milli maçı açtığımda acayip bir hamasetin ekrandan taştığını görüyorum. Burak topu almış sol kanattan orta sahayı geçmiş, spiker sanki kaleciyle karşı karşıya kalmış gibi bağırış çağırış içinde. Merih kendi kalesine gol atmış, spiker "olsun sen bu vatan için çok şey yaptın" Yahu alt tarafı bir spor karşılaşması bu, kendi kalesine gol atmak da bu mücadelenin içinde olan gayet normal bir durum. Niye bu kadar olağan bir durumu vatan hainliği derecesine indirip, üzülme sen vatanın için çok şey yaptın gibi tesellilere giriliyor ki? Ney yapmış ayrıca, cepheye mermi mi taşımış? yaptığı şeyi ülkesi için karşılıksız mı yapmış? İşte bu söylemler, aslında siyasetin de sporu nasıl sardığının bir örneği zaten.

Bu kirli siyasetin bir parçası olan, "Biz süperiz, dünya lideriyiz ama bizi çekemeyenler var, bize engel olmak istiyorlar" paranoyasının sürekli pompalanmasının da bir sonucu bugün olanlar. Sürekli bir şişinme, kendini dev aynasında görme hali gerçeklerden de kopmamızı sağlıyor. Bugün "bu takım Galler'e nasıl yenilebilir, büyük utanç" deniyor ama fifa ülkeler sıralamasına bakıldığında Galler 13, Türkiye ise 29. sırada. Acaba biz kendimizi fazla abartıyor olabilir miyiz?

Takımlarımız şampiyonlar ligi ya da uefa'ya gidiyor, kuralar çekiliyor, kuradan örneğin Benfica çıkıyor, gazetelerde başlık "Lokum gibi kura" Arkadaş sanki gün aşırı avrupa liglerinin kafa takımlarını tokatlıyormuşsun gibi neyin lokumu, kaç maç yaptın da kaçında eledin bu takımı da "kolay yea ehere mehere" deyip küçümsüyorsun. Sonra kolumuzun altına topu sıkıştırıp eve gönderdiklerinde de hayal kırıklığı vs.

Bu bakış açısı objektif bir değerlendirme yapmamıza da engel oluyor. Sürekli bir şişinme ve ahlar vahlar arasında hatayı hep şanssızlığa, kötü kadro seçimine, o gün futbolcuların çok vasat performans sergilemesine falan bağlayıp yenilginin asıl sebebi olan yapısal sorunlar halının altına süpürülüyor. E tabii böylesi daha kolay, kim uğraşacak yapısal sorunları çözmeye. Yeni kadro, yeni şans, haydi pamuk eller cebe.
 
Sıfır çeken milli takımımıza, insanlarımızın ilgisini futbol denen kötü alışkanlıktan uzaklaştırma yolunda attıkları bu adımdan dolayı şükranlarımı sunuyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: emir yakup bulut
Futbol uyuşturucu bakımından dini de geçti artık, olaya bak mağlubiyete sevinmek hatalıymış, sanki futbol takımı kazanınca bütün ülkeye ekstra maaş veriyorlar. İnsanları uyuşturan fransa turu bile olsa benim için fark etmez. Futbol sadece spordur bu kadar ülke gündemine ve siyasetin kokuşmuşluğunu örtmek için kullanılmasına karşıyım ha dediğim gibi başka bir spor da bu amaçla kullanılıyorsa ona da karşıyım.
 
Geri