Türkiye Gün/Mesafe Rekoru Projesi İçin Destek Lazım

Arkadaşlar, tanıyanlar bilirler, hep uzun mesafe (ultra maraton kategorisi) binişiyle ilgilendim ve bu alanda denemelerim oldu.
Yasal olarak kayıtlara geçmese de camiamız küçük olduğundan her yapılandan kolayca haberimiz oluyor ve Mtb ile tek başına Türkiye gün/mesafe rekorunu birkaç yıl önce İstanbul/Kadıköy - Manisa/Kırkağaç arasını aynı gün içinde katederek kırmıştım.(350km)

Şimdi hem bunu egale etmek istiyorum, hem de imkan olursa kayıtlara geçirilmesini istiyorum.Baya önceden beridir yapmak istediğim birşeydi, konusunu çok önceden de açmıştım farklı ortamlarda, yeterli destek bulamadığım ve imkan olmadığı için deneyememiştim.

Artık askerden dönüşte (17 Aralık 2007) hemen hazırlıklara geçip bunu en kısa zamanda gerçekleştirmek istiyorum.6 ay askerde bisiklete binmedikten sonra 1 ay hazırlanarak yapabilir miyim zor bir soru ama deneyeceğim.

Ayrıca bu denememde beni bütün yol boyu yalnız bırakmayacak gücüne, hızına güvendiğim bir arkadaşım da olacak, forumdaki bazı arkadaşların tanıdığı Burak Kılavuz.İstanbul'da olduğum yıllarda beraber güzel verim antrenmanları yapardık, o zamanlardan tanıdığım için ona güveniyorum.

Şu anki mevcut bisikletim bu denemeye hiç uygun olmasa da, asker dönüşü bir an önce uygun hale getirmeye çalışacağım, elimden geldiğince.

Niyetimiz 500km/gün yapmak.İstanbul-İzmir arası.Bu rota aslında baya yokuş ve inişlerle dolu bir yol olacak ama tanıdığım, bildiğim bir yol en azından.
Otobanı kullanmaya çalışsak, bunun için izin alması var, çoğu otoban yolu daha uzun oluyor eski yollara göre, yokuşları uzun oluyor çünkü arabaların geçeceğini düşünerek yapıyorlar yollarını.Bir de etrafta görebileceğiniz hiçbirşey olmuyor, şehirden izole şekilde gitmek de motivasyonu düşürecektir.
Bu yüzden fiziki performansa olumsuz etkisi olacağını bile bile eski bozuk yollara sahip ücretsiz yolu tercih etmek zorundayız.Özetle şehirlerarası otobüs firmalarının gittiği yoldan gideceğiz, İstanbul-Feribotla Yalova-Bursa-Balıkesir-Manisa-İzmir şeklinde olacak.

Eğer başarabilirsek 2 rekor birarada kırılmış olacak.
Hem dağ bisikletiyle Türkiye gün/mesafe rekoru, hem de İstanbul-İzmir arasını 1günde bisikletle katetme rekoru.

Önümüzde uzun görünen zaman da olsa, zaman hızlı geçiyor ve ben askerdeyken sadece iletişim konusunda gelişme kaydedebilirim (maalesef bisikleti bırakın, spor hiç yok), bu yüzden aklınıza gelebilecek her türden desteğinize ihtiyacımız var.

Medya'ya duyurma ve yer almasını sağlama
Prof.Orhan Kural'a ulaşma
Her türlü kitlesel ortama bu bilgiyi duyurma
Sponsor bulma
Sponsor bulamama durumunda gerek varsa parça vb. temini
Bilgi paylaşımı (tecrübeli arkadaşlardan, doktorlardan)
Geçeceğimiz şehirlerde forum üyeleri, bisikletsever arkadaşları görmek bile bize destek sağlayacaktır.

Her türlü fikire, öneriye ve desteğe açığız.Medyada yer alması için gerekirse birşeyi protesto bile edebiliriz, Sigaraya karşı, Küresel ısınmaya karşı, Trafik sorununa karşı gibi.

Arkadaşlar tarihi yanlış yazmışım, 17Eylül'de terhis olacağım, yani rekor denemesi Ekim sonu-Kasım başı gibi yapılacak.

bende önümüzdeki hafta 380-400 km bi günde gitmeye çalışcam çok ince hesap ettim akşam 10 da engeç 11 e doğru varıyorum.(izmir-burdur)Burdur a varana kadar pedal çeviricem.(kendim gidicem 2 yemek molası+ufak tefek çok kısa molalar)

abi siz 350 km yaparken saat kaçta çıktınız kaçta vardınız?bilgi verebilir misiniz bi...

Gökhan yazdığın rakamlar ciddi uzunluklar demek, daha önce bir günde en uzun ne kadar binmiştin? Yola çok erken çıkmalısın, zira mevsim yaz ve yazın en sıcak dönemlerindeyiz, bu konuya dikkat etmelisin.
Benim turlarım hiç belli olmaz Sabah 7'de çıkacağım derim, öğlen 12'ye aksar.O gün de yine mecburen aksilikler yüzünden geç çıktığımı hatırlıyorum, zaten 350.km'de saat 00:30-01:00 gibiydi.
Eski tur yazılarımın arasında var, baya gerilerde kalmış.
Şimdiden başarılar dilerim.

athletic daha önce şans eseri rastladığım bi gezi yazısını okumanı tavsiye ediyorum. Ben Giresun'lu olduğum için arkadaşın yaptığı tırmanışı az çok canlandırabiliyorum aklımda. Yaptığı eforla yaklaşık 550-600 km düz yol gidilirdi sanırım.

(link)

Burak'ı tanıyorum, iyi çocuktur sağolasın

Sevgili Athletic azmini takdir ile karşılıyorum.
Umarım bu başarıya imza atarsınız.

Ancak medya da yer alması için çok çaba ve muhakkak tanıdık gerekiyor.

Son iki ayda eşimle yapacağımız Bisikletle iran - pakistan - hindistan - nepal yolculuğumuz için çalmadık kapı bırakmadım. 2 ay 4500 km sürecek bu yolculuğun aslında ne kadar büyük bir iş olduğunu gerçek bisikletçiler kavrayacaktır. İnsanları 5 yıldızlı otelde bile evinden 2 ay ayrı tutamazsınız.
Her neyse.
Türkiyenin önemli bir gazetesinin Bursa bürosuna 3 kere gittim, her seferinde eski gezilerimizden ( akdeniz - karadeniz ) oluşan fotoğrafa cd leri ve bol miktarda döküman götürdüm.
Sonuç
1 aydır tek satır yazı çıkmadı.
Telefona ediyorum cd kayboldu vs vs.
Gazetede ise , bilmem kimin silikonu patladı, bursa ya gelen manken bilmemkim uludağa hayran kaldı, bilmemkimlerin çocuğu şöyle sünnet oldu vs. vs. abuk sabuk haberler.

Benim kötümserliğim moralini bozmasın. Bursa nın yerel gazetelerinde bir kaç haber çıkması için katkım olabilir. Ulusal basının derdi, manken, futbolcu , şok, az sonra dan öteye gitmiyor.

Bizim yapacağımız ylculuk ve senin deneyeceğin rekor kesinlikle ve kesinlikle Roberto carlos vs nin yaptığı sportif faaliyetten daha değerli ve daha zor.

Bir yabancı gazete alıp bakında görün, evet futbol oradada daha fazla ancak , diğer sporlarda kesinlikle yer buluyor.

Sağolasın abi, sizin de gerçekleştireceğiniz tur, ilgi görmeyi hakeden bir başarı ama maalesef bizim medyayı herkes biliyor.
Türkiye'de spor = futbol bu değişmez bir gerçek.
Toplumumuz da değişime kapalı bir toplum, yeniliklere kolay alışamayan, idrak edemeyen, dejenere eden şekilde hayat sürüyor.
Türkiye'nin en büyük en çok satan gazetelerini alıyorsunuz, spor diye ayrılmış olan 5-6 koca sayfanın tamamında da futbol var.Midem bulanıyor o sayfalardan, sadece faaliyet olarak değerlendirebileceğim birşeye spor adını verip bu kadar büyük şikeler dönen, bu kadar şiddeti doğuran birşey aksine bu denli ilgi görmesi, aynı zamanda da insan vücuduna çok daha fazla yararı olan, dünya genelinde de kabul görmüş kaliteli sporların küçücük bile yer almaması basının dargörüşlülüğüdür.
Ancak öldüğümde mi gazeteye çıkacağım merak ediyorum.
Yine bisiklet üzerindeyken ölmek istiyorum ve ancak o zaman haber olduğumda insanların bu sporu ülkemizde yapanlardan haberdar olacaklarını biliyorum.
Kayda değer bazı haberleri gazetelere yolluyordum, onlardan da cevap gelmiyordu, en azından internet sitelerinde yer alabilseydik güzel olurdu.

Ama bir ülkede o ülkenin o kategorideki en iyi derecesini yapacak olan birine kendi basınının ilgi göstermemesi garip.

Bu arada 2 ayda 4500km yapacaksanız, ayrıca tebrikler, yıllar önce en aktif zamanımda 2 ayda 5000km yapmıştım, ki 2 ayda 2 defa ist-izmir yapmıştım, teşekkürler.

@athletic


Sevgili Athletic
Türkiye halkının büyük bölümü için durum şudur.

Spor yapılmaz izlenir = Futbol
Müzik yapılmaz izlenir = klipler ve şarkı yarışmaları
Sanat yapılmaz ve izlenmez = Almanyada 5000 Türkiye de 400 müze var.
Hayat yaşanmaz izlenir = Tekne ile dünya turu yapmış Fransız sayısı 900 Türk sayısı 11.

Bu rakamların o kadar derin tahlilleri varki. Sorun çooookkkk derinlerde.
Hayata bakış açısından , yaşamdan ne beklediğinde, biz kendi toplumumuzun anomalileriyiz, bu yüzden faklı olana ve değişime karşı olan büyük çoğunluk bizim gibi anomalileri içinden ayılıyor bir şekilde burada yaşayamaz hale getiriyor.
Son 2 yılda 4 dağcı arkadaşım Kanadaya gitti. Ucuz malzeme, kirlenmemiş doğa, başarıların medyada yer alması, zor durumda kaldığında gerçek bir kurtarma harekatı yapılacağını bilmenin huzuru, insanların ucube gibi bakmaması, vs için gittiler.


Herneyse tüm bunlar bizi durdurmadı, senide daha önce durdurmamış, bundan sonrada durduramaz.

Kendi adıma söylüyorum ileride yaşama değer verilen bir ülkede yaşayacağım.

Selamlar.

350 denemesi için tebrik ederim.Ayrıca 2. de 500 km deneyeceğini okudum ve bir o kadar daha tebrik ettim

Sayın Fatih (athletic) ve Soner (ataruh) Beyler,

Öncelikle bu tip geniş hayaller, büyük amaçları ve en önemlisi bunları yapabilme gücünü içlerinizde beslediğiniz için sizleri defalarca tebrik ediyorum. Yetiştiğimiz ülke ve toplum şartları, ufukları kısıtlanan ve hayalleri törpülenen bireylere yönelik bir düşünce yapısıyla harmanlanmış. Ancak, kendi görüşüme göre, siz ve sizin gibi kişiler bu tip engelleri geride bırakmış, bir dünya insanı vizyonunu yakalamışlardır.

Yaptıklarınız, yapacaklarınız, veya çıtasını yüksek tuttuğunuz her proje öncelikle kendi benliğinizle olan savaştan kaynaklanıyor. Kimse sizi bu hedefler için zorlamıyor, herhangi bir dayatmada bulunmuyor. Ve bir yerde de bunlar toplumdan önce kişiyi ilgilendiriyor. Örneğin siz ülkemizde birine “X bilmemkaç km yol yapmış, bilmemnereye gitmiş” derseniz, o da “Y vardı ben biliyorum o da 3 katını yaptı” diye kıyaslamalara girecektir. Çünkü bu tip rakamları ve mesafesi büyük işlerin talipleri çoktur, ve bir benzerlerini yabancılar elbet yapmıştır.

Sonuç olarak söylemek istediğim, bisikletle yapılan km’ler geçilen ülkeler tamamen kişisel bir tercihtir. Aslen kişinin kendisini ilgilendirir. Toplumda yankı bulması (hele ki Türkiye’de) çok zordur. İlgilenenler tabi ki hayran kalacaktır. Ya da bir benzerini yapmayı düşünenlere hedef olacaktır yaptıklarınız. Ama bana göre, sponsor derdi dışında, toplumda her kesime duyurmanız çok çok da ölüm kalım meselesi değil. Sizi duyması gerekenler zaten duyacaktır. Ha tabi herkes duyarsa o da işin kaymağı olur.

Başarılar ve iyi yolculuklar dilerim...

İşte sorun burada ya ona üzülüyorum, Allah bana bir imkan vermiş, güç, azim, genetik uygunluk ve sabır.
Bunları eğitim ve tecrübe ile harmanlayarak, bir hedef koyup, 70 milyonda birkac insanin yapabileceği birseyi yaparken, medyada yer alma istegim ünlü olmaya çalışmak değil.
Bu güzel spordan, bu eşsiz araçtan, bunun nimetleri ve getirilerinden, bazılarının hayatı için çıkış noktası olan bisikletçiliği tanıtabilme fırsatı bulacağım için istiyorum.Yoksa daha önce yaptığım 350km/gün de de basın ilgilenmemişti ama ben yine de yapmıştım.
Kendimi deneyerek sınırlarımı öğrenebilirim, derdim başkalarının benim sınırımı veya gücümü öğrenmesi değil, maksadım başka insanların da gizli potansiyellerinin olduğunu ve bunların farkında bile olmadıklarını gösterebilmek.
Çünkü insanoğlu örnekleme yolunu sıklıkla kullanıyor, başkasından esinlenme heryerde görülen birşey.Bisikletçi sayısı neden artıyor? birilerinin sokakta bindiğini ve yüzlerinin güldüğünü gördükleri için.
Yani yeni arkadaşlarımıza vahiy gelmiyor, ben de bunun doğrultusunda başkalarının da spora teşviki için rekor adı altında kaliteli yaşama doğru sayımızın artmasına çalışıyorum.
Bu sadece yenilerin kazanılması, bisikletçiliğin yaygınlaşması değil, belki de ilgilenildiği takdirde ileride fransa turu gibi büyük yarışlarda da Türk'lerin olması adına adım da sayılabilir.
Neyse, konu dallanıyor, müsaadenizle bu alt dalı kapatalım, sponsor ve ilk konu açılışındaki yazdığım noktalarda yardım olabilecek mi onlarla ilgilenmeye çalışalım, yine de yorum yazdığınız için teşekkürler.

athletic hocam aslında bir anlamda da amacınıza ulaşıyorsunuz.

Ben bu foruma kendime hobi amaçlı , haftada 1-2 saat binerim diye "hangi bisikleti alayım" diye üye olmuştum. Sizlerin gezi ve tur fotoğraflarınızı , hedeflerinizi , başardıklarınızı görünce kendi hedeflerimi büyüttüm. Şimdi haftada 1-2 saat değişl günde 1-2 saat biniyorum bisiklete. Ve imkanım ve vaktim oldukça ilerletmeyi düşünüyorum bu sporu.

Elbette medyamız sporu sadece futbolla sınırlamasa çok güzel olacak. Daha da çok kişiyi heveslendireceksiniz. Umarım medya ilgi duyar , sponsor bulursunuz. Şimdiden tebrikler.

Sağolasın kardeşim, sizlerin de aynı yaşam kalitesini yakalayıp, stresten uzak, sağlıklı ve bol gülücüklü hayata katıldığınızı görmek bizleri mutlu ediyor, her yeni katılan arkadaş da yeni görevler düşüyor, onlar da daha yeni arkadaşlar kazandırmalılar, titan zinciri gibi
sevgiler.

500km denemesinde başarılar fatih abi. 24 saat pedallayarak mı başarmayı düşünüyorsun yoksa 20 saatte falan mı? yani mola olacak mı bu denemende? molasız çok zor gibi göründü bana.

basın konusunda sanırım edirne yerel gazetelerinde yer almanı sağlayabilirim. edirne' de yerel gazetelerde bazı bisiklet turlarının haberleri yer alıyor. en basit haliyle Trakya Üni. Bisiklet Topluluğu (TÜBİT) nun düzenlediği bir tur, haber olmuştu.

Helal olsun size

ben konyadan ALTINEKİNe gidip geri döndüm
yaptığım yol tam 150km
bu mesafeyi yapıncaya kadar öldüm
(downhill bisikletiyle yaptım) hata bu bence
bisikletin ağırlığı 14-15 kg
düşünmüştümki 150km çok iyi bir rakam fakat
350km ve ya 500km nasıl olması gerek

tekrar tekrar helal olsun ve başarılar dilerim

saygılar selamlar

Evet fatih abi,geçenlerde lüleburgaz turumuzdan bir arkadaşa bahsettim de arkadaş olm sen manyak mısın,o sıcakta 100 km pedal mı çevrilir falan gibi bir sürü saçma sapan laf etti.

Kahvelerde veya kafelerde okey oyunu ile saatler geçirmek ve o sigara kokusunu solumak çok daha sağlıklı sanki!!!

Neyse konu dağılmasın.Ben durumum uygun olursa sana gebzeye kadar eşlik etmeyi düşünürüm.Peder ile konuştum hatta eminönüne bayiye gidip yakından gördük, bu ayın 16 sında xc1000 alıyorum.

Tebrikler...

mtb ile mi deneyeceksin ve tek başına mı denemeyi düşünüyorsun?

Konuyu açtığımdaki yazımda belirttiğim üzere bu sefer bana İstabul'dan bir arkadaşım eşilk edecek.Kendisinin gücüne güveniyorum, adı Burak Kılavuz.
2 kişi şeklinde rekor kırmayı deneyeceğiz.
Antrenmanlarımızı ayrı yapacağız, o İstanbul'da ben ise İzmir'de.En son ben İstanbul'a gelip oradan İzmir'e doğru yol alacağız.
Aslında yol bisikletleri ile yapmayı istiyoruz bu denemeyi ama bunun için sponsor lazım.
Yine de bulunamazsa son seçenek olarak mtb ile yapacağız.
Yol ile yapılacaksa yol bisikletinin erkenden bulunması lazımdır ki, antrenmanlarımızı onlarla yapalım ve bacaklarımız onların dişli oranlarına alışsın.
Mola vermeden 500 mümkün değildir, biz de insanız
Toplam 24 saatin altında olacak, salt pedal çevirme süresi 17 saat gibi olabilir.
Yiğitcan, bana TÜBİT'i rekor denemesi vakti yaklaşınca tekrar hatırlatırsan sevinirim.
İyi dilekleriniz için teşekkür ederim.

İzninizle üç beş paragrafta ben yazmak istiyorum. Tur eğer hafta sonu olursa bende katılmak istiyorum. Burak beyle en kısa zamanda görüşüp antrenmanlarına katılmalıyım tabi. Yazıları dikkatlice okudum. Bazı cümleler dikkatimi çekti ve altını çizmek istedim. Bunlardan biri;

@hammurabi

Adaşım Fatih Bey'i bende yürekten destekliyorum. Denemeye bende karar verdim. Tabi şu an 2 kişi olan grubunuza kabul ederseniz. Denemenin öncesinde km/gün çıtamı yükseltmek için elimden geleni yapacağım. Antrenmanların sonunca kendimi hazır hissedeceğimi umut ediyorum. Eğer olmıyacak gibiyse bunu sizde görürsünüz ve çekilirim. Veya gruba katkıda bulunabileceğim kadarıyla sizinle pedallar, yardımcı olmaya çalışırım.

Küçük bir hesapta bulundum. 17 saatte yaklaşık 30 km hız ortalaması yapılması gerekiyorki 500 km yolu bulalım. Buda bir mtb bisiklet ile zor görünüyor kendimce. Yol bisikleti ile tüm, yol eğim şartları dahil mümkün diye düşünüyorum. Fakat buna çevresel faktörler - yolun bozuk olması, trafiğin olması, ışıklarda durma mesela bir polisin yolda çeviripte tüm motivasyonu kaybetmenizi sağlamaması, (eskort aracın, belkide bir motorsikletli birinin olması gerektiğini düşünüyorum), günün rüzgar yağış gibi durumu - eklenirse durum tehlikeye giriyor.

Bu arada Fatih bey o kadar cömert bir cümle kurmuş arkadaşlar dikkatimi çekti. Biziklet üstünde ölmeliyim ki belki bu medyada yer alabilirim tarzında. Tabiki birinci kısım çok korkunç birşey. Böyle birşeyin olmasını kesinlikle istemiyoruz. Onun için böyle cümleleri kurmasak daha güzel olacak. Abicim ya cümle dehşet verici lütfen...

Uyarı uzun yazı uzun geliyorsa bu paragrafı atlayın
Bende spor hayatım boyunca Türkiye'de sporun, sporcunun desteklenmediğinden şikayetçi oldum hep. Futboll dan nefret ettim. Okuldaki iş ortamındaki konusu futboll olan sohbetlerden nefret ettim. Medyada yer alan futboll taraftarlarının kavgalarından nefret ettim. Okuma alışkanlığının toplu taşıma araçlarında gördüğüm manzaralarda hep gazetelerin spor sayfları hatta ve hatta gazetelerin futboll gazetesi olmasından nefret ettim. Futboll oynamayıpta koyu ...'li olan kişilerden hoşlanmadım. Biraz ağır oldu ortamı yumuşatmak adına - Futboll oynayıpta ah şuram ağrıyor buram ağrıyor demeyip, durumundan şikayetçi olmayıp sporunu yapmış olanları takdir ettim.

Neyse fazla uzatmıyayım. Kendimden biliyorum okuması zor oluyor Tabi işin şakası çok keyifle okudum yazıları.

Tekrardan Fatih ve Burak ikilisi için başarılar diliyorum. (Bende katılacağım inş.)